Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/479 E. 2021/599 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/479 Esas
KARAR NO:2021/599

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:01/09/2020
KARAR TARİHİ:23/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali(Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin , borcunu tahsil etmek için ….İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosya ile takip başlattığını ve bu takibe davalı borçlunun itiraz ettiğini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında … … No:209/10 … /… adresinde bulunan “1 adet 4 kat 4 dur., 1 m/sn hızlı , T.Oto.Kapı, …, 1000 KG, … 3400 Model Şahıs Asansörü’nün bakım – onarım hizmetinin sözleşme şartları çerçevesinde verilmesi konulu , ayda bir defa bakım ve sonsuz onarım hizmeti olmak üzere 01/02/2014 – 31/12/2018 tarihleri arasında 59 ay süreli olarak, söz konusu hizmetlerin yapılması için “… Servis Hizmet Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşmenin “İşin Fiyatı” başlıklı 4.maddesi gereği 1.yıl 1 adet asansör için aylık olarak talep edilecek toplam bedeli 225-TL AY+ KDV ,sözleşme süresi boyunca 20 ayda bir TÜİK tarafından açıklanan oranında artış uygulanarak hesaplanacağı, ayrıca her yıl Kasım -Aralık aylarına ait periyodik bakım hizmeti ücretsiz olarak sağlanacağı, müvekkili şirket taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7.maddesinde belirtilen sorumluluklarını yerine getirdiğini, sözleşme konusu asansörün bakım ve onarım işini sözleşme şartları çerçevesinde ifa ettiğini, yapılan hizmet gereği davalı firmaya ekte delilleri arasında bulunan faturalar düzenlendiğini, davalı şirket, borcun ödenmesi hususunda taraflarınca yapılan bütün iyi niyetli girişimlere rağmen taraflar arasındaki ticari münasebet ve düzenlenen faturalar gereğine aykırı olarak borcunu ödemediği, arz ve izah olunan nedenler ile dava sonuna kadar emvalini azaltacağından dolayı dava değeri üzerinden gerekli görünen teminat miktarı da yatırılmak üsere ihtiyati haciz kararı verilmesine, davanın kabulüne , davalı tarafın haksız itirazının iptaline , icra takibinin devamına, alacak likit olması nedeni ile davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davala tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; taraflar arasında imzalanan sözleşmede kararlaştırılan bedellerin ödendiğini, sözleşme ilişkisinin devamı sürecinde müvekkili davacıdan , sözleşmeye esas olan asansörde, kat bilgisini veren sesli uyarı sisteminin oluşturulmasını istediğini, ise de davacı tarafından bu amaca yönelik olarak asansörde yapılan işlem sonuç vermediği ve sistem çalışmadığını, müvekkili müteaddit defalar davacıdan , sistemin sorunsuz şekilde çalışır vaziyete getirilmesi talebinde bulunduğu ise de sistemin devreye girmediğini, bu nedenlerle de müvekkili firma, fatura konusu hizmetin ifa edilmediği gerekçesi ile faturanın iade işlemi için aynı tutarda davacı adına iade faturası düzenleneceğini bildirildiği ve taraflar bu konuda mutabakata vardığını, 31/12/2018 tarihli, … sıra numaralı ve KDV dahil 1.279,12-TL tutarlı iade faturası düzenlendiğini, gönderilen fatura şirket yetkilisi tarafından teslim alındığını ve itiraz edilmediğini, daha sonrasında şirket yetkilisinin tebligatın ulaşmadığı , faturanın scan edilerek gönderilmesi halinde gerekli işlemlerin yapılarak mutabakatın sağlanmış olacağı bilgisi verildiğini, sağlanan mutabakat ile müvekkili tarafından düzenlenen iade faturasına rağmen ve hiçbir borç olmadığı halde, müvekkil firma aleyhine icra takibi başlatan davacı firma haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER , TAHKİKAT VE GEREKÇE;
Davacı vekilinin 30/03/2021 tarihli dilekçesi ile, davalı ile sulh olunduğunu belirterek, sulh protokolünü ibraz ettiği, bu sebeple davanın konusuz kalması sebebiyle davanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. Sulh protokolü çerçevesinde tarafların birbirinden vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin de bulunmadığını bildirilmiştir.
Davalı vekili 20/09/2021 havale tarihli dilekçesi ile;dosya kapsamında, konusuz kalan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya içeriğine göre; tarafların sulh olarak anlaşmaları nedeniyle davanın konusuz kaldığı ancak zorunlu arabuluculuk kapsamında devletçe ödenen arabulucuk ücretinin ilgili yasanın 18/A-14 maddesi ile davada haksız çıkan taraflardan yargılama gideri olarak karşılanmasının gerektiği, ayrıca HMK’nun 331. Maddesi gereğince davanın konusuz kalması halinde tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderlerinden sorumluluğun belirleneceği, bu bağlamda tarafların haklılık durumlarına göre arabuluculuk ücretinden sorumluluğun belirlenmesi gerekmekle; taraflar arasındaki sulh protokolünde davacının 639,73 TL ödemesi noktasında uzlaşıya varıldığı, dava değerinin ise 1.279,46 TL olması nedeniyle uzlaşılan kısma oranlaması yapıldığında 1.320 TL arabulculuk ücretinin taraflarca yarı yarıya ödenmesi gerektiği anlaşılmakla davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM(Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-Sulh nedeni ile davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Tarafların yaptıkları masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, talep olmadığından vekalet ücreti yönünden karar tesisine yer olmadığına,
3-59,30 TL karar ve ilam harcından , davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile kalan 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin 660 TL sinin davacıdan, 660 TL sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸