Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/466 E. 2023/208 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/466 Esas
KARAR NO : 2023/208
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2020
KARAR TARİHİ : 09/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP :
Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul Ticaret Mahkemelerinden aldığı ihtiyati haciz kararı ile birlikte …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin alınan ihtiyati haciz kararı karşısında çekteki cirosunun sahte olmasına rağmen ödemek zorunda kaldığını, takibe esas oluşturan çekler ile başkaca para vesair değerli eşyaların müvekkilinin aracından çalındığını, müvekkilinin bu hususta şikayetçi olduğunu, çeklerin iptali için … Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde dava açıldığını, ödeme yasağı kararı alındığını, müvekkilinin … ile diğer ciranta … …’in imzalarının sahte olduğunu, çekleri çalanların müvekkilinin diğer çalınan eşyalarından bu isimleri bulup iş bu isimlerinin çekin arkasına ciro olarak sahte imzayla yazdıklarını, müvekkilinin imzasının sahte olduğunu, diğer ciranta … …’in de cirosunun sahte olduğunu, davalının icra takibinin hak ve yetkisinin olmadığını beyanla davalı şirket tarafından haksız ve yasal dayanaktan yoksun olarak tahsil olunan toplam 21.307,76 TL ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsili ile müvekkillerine verilmesini , yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı idareye yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı Vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının çekin çalındığını ispat edemediğini, bahse konu araçtan hırsızlık iddiası ile ilgili olarak karakola şikayette bulunulduğunu, soruşturma açılmasının çekin çalındığını ispata yeterli olmadığını, bu bakımdan davacı yanın iddia konusu hırsızlık neticesi çalınanın dava konusu çek olduğunu ispata yeterli delil sunmaması nedeniyle davanın öncelikle bu yönden reddi kararı verilmesini gerektiğini, son ciranta olan müvekkili ile imzasının sahte olduğu öne sürülen … … adlı ciranta arasında iki ciranta daha olup, müvekkilinin görünüşte düzgün olan ciro silsilesine dayanarak iktisap ettiği çekteki bahse konu imzaların sahteliğini bilmesi veya araştırmasının kendisinden beklenemeyeceğini, çek ibraz edildiğinde çek hakkında ödeme yasağı olduğunun anlaşılmasının çeki düzgün ciro silsilesi ile devralmış, yetkili ve meşru hamil durumundaki müvekkilinin icra takibi yapmasına engel teşkil etmediğini, davaya konu çekin, düzgün ciro silsileleri sonucunda son ciranta olarak müvekkile geldiğini, çekteki ciro silsilesinde hiçbir kopukluk olmaması karşısında müvekkilinin davalı şirketin TTK m.790 ve 792 gereğince çekin meşru hamili olarak icra takibini başlattığını, yine çek hakkında ödemeden men yasağı tedbirinin olmasının, kökleşmiş Yargıtay içtihatları gereği çeki elinde bulunduran yetkili hamilin icra takibi başlatmasına engel oluşturmayacağının da açıkça ortada olduğunu, müvekkilinin çeki kötü niyetle iktisap ettiği ispat edilemediğinden istirdat talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizce tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller celp edilerek incelenmiş, dava konusu icra takibinin dayanağı olan … Bankası AŞ … … Şubesi’nin … çek nolu, keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 28.12.2019 , miktarı 15.000,00 TL bedelli çek celp edilerek, bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Mahkememize açılan işbu dava; …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe konu çek nedeniyle, İİK 72.maddesi gereğince davacının, davalı takip alacaklısı …’ne takibin dayanağı çekteki lehtar … ismi altına atılan imzanın sahte olduğu iddiası ile açılan borçlu olunmadığının tespiti ve icra dosyasına ödenen bedelin iadesine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce incelenen … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde;
Davalı alacaklı … tarafından, davacı borçlu … ve dava dışı borçlular … …, … …, …, … Limited Şirketi aleyhine, kambiyo senetlerine müstenit, … Bankası AŞ … Şubesi’nin … çek nolu, keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 28.12.2019 , miktarı 15.000,00 TL bedelli çeke dayanarak , 15.000,00 TL asıl alacak, 82,91 TL faiz, 1.500,00 TL tazminat, 45,00 TL komisyon olmak üzere toplam 16.627,91 TL’nin tahsili amacı ile haciz yolu ile ilamsız takip başlatılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan Bilirkişiler … …, ve … tarafından hazırlanan raporda özetle ; “İnceleme konusu; … Bankası AŞ … Caddesi Şubesi’nin … çek nolu, keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 28.12.2019 , miktarı 15.000,00 TL olan çekindeki …’e atfen atılmış birinci ciranta imzasının …’e ait karşılaştırma imzalarına kıyasla, …’in eli ürünü olmadığı” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Huzurdaki davada; icra takibine konu …numaralı, 28.12.2019 keşide tarihli, 15.000,00 TL bedelli davacı … adına düzenlenmiş çek yönünden imza inkarına dayalı menfi tespit istemi ileri sürülmüş olup uyuşmazlığın; çek üzerindeki keşidece imzasının davacıya ait olup olmadığı, bu nedenle davacı yanın menfi tespit isteminin yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
”Herhangi bir belgedeki imza veya yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak; grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması; bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özellikleri tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması; gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır.” (HGK’nın 06.06.2001 tarih ve 2001/12-466 E. – 2001/483 K. sayılı kararı) Anılı tespitler kapsamında Mahkememizce davaya konu, imza inkarı yöneltilen çek aslı getirtilmiş, davacının uygulamaya elverişli imza asılları, davaya ve imza inkarına konu çekin düzenleme tarihinden önceki dönemlere ait mukayeseye elverişli belgeler, yine çekin düzenlenme tarihinden önceki döneme ait davacının resmi kurumlar önünde atılmış imzaları celp edilmiş, davacının mahkeme huzurunda imza örnekleri alınmış, çek üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Yapılan incelemede davaya konu çek üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığı bilirkişi raporu kapsamında belirlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; mahkememiz tarafından alınan bilirkişi raporu ile dava konusu icra takibinin dayanağı … Bankası AŞ … Şubesi’nin … çek nolu, keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 28.12.2019 , miktarı 15.000,00 TL bedelli çekteki lehtar … tarafından çekin ciro edilerek tedavüle çıkartılmasına ilişkin ciranta imzasının davacıya ait olmadığı, mahkememizce usulüne uygun olarak dosya kendisine tevdi edilen grafolog bilirkişiler Prof Dr. …, … … ve Doktor Öğretim Üyesi … tarafından tanzim edilen 21.02.2023 günlü raporla tespit edilmiş olup, davacı lehtarın dosyadaki savcılık şikayeti ve buna dayanak açılan soruşturma sonrasında … Asliye Ceza Mahkemesi’nin Sanık … … aleyhine kamu davası kovuşturmasının devam ettiği, çekin hırsızlık yolu ile 20.09.2019 günü park edilmiş halde bulunan … plakalı araçta … Mezarlığı’nda , aracın kelebek camı kırılmak sureti ile çalındığına ilişkin cezai kovuşturmanın devam ettiği dosya kapsamı ile sabittir.
Dava konusu borcun dayanağı çekte , davacı lehtar cirantanın cirosuna ilişkin imzanın sahteliği alınan bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olup, icra takibinin dayanağı işbu çek dışında davacının davalı yana başka bir sebeple borçlu olduğu, davalı tarafından iddia ve ispat edilmemiştir.
Bu nedenle, davacının dava konusu icra takibine konu çekteki lehtar cirosu ile tedavüle çıkarılmadığı, lehtar imzasının sahte olarak atılmak sureti ile davacının çekten kaynaklanan haklarını üçüncü şahıslar aracı kullanılarak davalıya intikal etmiş gibi davalı şirket tarafından, icra takibine 2-3 adet ciro yapılmak sureti ile iyi niyetli hamil görüntüsü oluşturacak şekilde ciro edilmiş olduğu , sahte imza ile lehtardan sonra hamil gözüken dava konusu icra takibinin , davacı yönünden yasal hamil olmadığı ve davacının çeki tedavüle imzası taklit edilmek sureti ile çıkartıldığı, bu nedenle İİK 72.maddesi gereğince davacı yönünden, davalı şirketin dava konusu çeke dayalı olarak haklarını kullanamayacağı anlaşılmakla; davanın kabulü ile, davacının, davalı şirketin alacaklısı olduğu ….İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı icra dosyasında , davacı aleyhine yapılan icra takibine konu çek ve icra takibi nedeni ile davalı yana borçlu olmadığının tespiti ile , iş bu icra dosyasına ödeme zorunda kaldığı, 21.307.76-TL’nin ödeme tarihi 27/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davacının, davalı şirketin alacaklısı olduğu … İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı icra dosyasında , davacı aleyhine yapılan icra takibine konu çek ve icra takibi nedeni ile davalı yana borçlu olmadığının tespiti ile , iş bu icra dosyasına ödeme zorunda kaldığı, 21.307.76-TL’nin ödeme tarihi 27/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 1.455,53 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 363,89 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.091,64 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir KAYDEDİLMESİNE,
3-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan 2.795,10 TL yargılama giderinin, davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ÖDENMESİNE,
5- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle … merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından İADESİNE,
6-Devletçe karşılanan 1.320 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile Hazineye gelir KAYDEDİLMESİNE,
7- Davacı tarafça yatırılan 363,89 TL peşin harç ve 54,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 418,29 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır