Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/464 E. 2021/482 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/464 Esas
KARAR NO : 2021/482
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/08/2020
KARAR TARİHİ : 30/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ile davalı şirket arasında imzalanan GKS’ye istinaden kredi kullandırıldığını, diğer davalının işbu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla bulunduğunu, davalıların akdi taahhütlerini ifa etmemeleri ve ödemeleri tatil etmeleri üzerine, 17/10/2019 tarih ve … yevmiye numaralı kat ihtarnamesi keşide edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine … İcra Müdürlüğü’ne 2019/… E. Sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz üzerine arabuluculuğa başvurulduğunu, anlaşamama ile sonuçlandığını, takibe itirazların yasal dayanaktan yoksun ve müvekkil banka alacağının tahsilini geciktirmeye yönelik olduğunu, iptalinin gerektiğini, davalılar tarafından, anlaşmamazlık halinde banka kayıtlarının delil olarak kabul edildiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılara çıkarılan tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, herhangi bir beyan veya cevap dilekçesinin sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali istemine konu … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış ve tarafların delilleri toplanmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 17/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Davacı taraf kredi alacağının tahsili için, davalılar hakkında 132.782,72-TL icra takibi yaptığını, yapılan inceleme davacının her iki davalıdan olan alacağının, tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla, tespit ve talep dikkate alınarak takip tarihi itibariyle 128.940,50-TL olduğunu, temlik eden banka kayıtlarına göre davalı şirket asaleten, davalı yan da kefaleten borçlu durumda bulunduklarını, anlaşmazlık halinde sözleşmenin 11. Maddesi göre banka kayıtlarının delil olarak kabul edileceğini, takip tarihinden sonra, dava tarihinden önce kredi borcuna mahsuben 16/01/2020 tarihinde 842,64-TL tahsilat yapıldığını, tahsilatın raporda tespit edilen takip alacak tutarın mahsubuyla, dava tutarının 128.097,86-TL dava tutarı olduğunu, davacı banka ise davayı 131.940,08-TL üzerinden açtığını, davacı taraf asıl alacak tutarın takip tarihinden itibaren talep ettiği gibi %43,96 oranında temerrüt faizi isteyebileceğini…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Bilirkişi raporu usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup rapora vaki somut bir itiraz ve bu kapsamda ek rapor talebinin ileri sürülmediği anlaşılmıştır.
Huzurdaki davada; davacı banka ile davalı şirket arasında 10/06/2010 tarihli 150.000-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesinin akdedildiği, diğer davalının sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, sözleşmeye yönelik herhangi bir itirazın ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Ayrıca taraflar arasında akdedilen münhasır delil anlaşmasına yönelik sözleşme maddesi uyarınca davacı bankanın ticari defter ve kayıtları esas alınarak inceleme yapılmıştır. Mahkememizce icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamından edinilen vicdani kanaat gereğince; taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi (GKS) kapsamında davacı taraf kayıt ve defterlerinin münhasır delil vasfının tanındığı, anılı raporla davalıların dayanak genel kredi sözleşmesine istinaden sorumluluğunun bulunduğunun belirlendiği, alacak miktarının yanlar arasındaki sözleşme, kredi ilişkisi ve bankacılık mevzuatına uygun olarak belirlendiği, ”Temerrüt” başlıklı sözleşmenin 2.7 maddesinde, temerrüt halinde kredilerin cins niteliğine bakılmaksızın kullanmış olduğu tüm kredilere bankanın mevzuat gereğince TCMB’ye bildirdiği kredi faiz oranlarından muacceliyet tarihinde yürürlükte olan en yüksek kredi faiz oranına, bu oranın %50 fazlasıyla bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi ödeneceğinin hüküm altına alındığı, bu durumda birikmiş temerrüt faizi hesabında anılan sözleşme hükmü gereğince, raporda belirtilen %43.92 oranında temerrüt faizi isteminin yerinde olduğu, takip tarihinden sonra dava tarihinden önce yapılan 842,64-TL ödemenin davacının talebi kapsamında tüm alacak miktarından mahsubu ile dava ikame edilmekle HMK’nın 26. maddesi kapsamında taleple bağlılık ilkesi ışığında, tespit edilen alacak miktarı olan 128.916,76-TL’den mahsubu gerektiği anlaşılmakla; davanın kısmen kabulü ile … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı takip dosyası kapsamında davacının davalılardan takip tarihi itibari ile 110.000-TL asıl alacak, 16.439,50-TL işlemiş akdi faiz, 1.430,75-TL işlemiş temerrüt faizi, 1.046,51-TL BSMV olmak üzere toplam 128.916,76-TL alacaklı olduğu tespit edilmiş ise de, takip tarihinden sonra dava tarihinden önce yapılan 842,64-TL ödemenin mahsubu ile davalıların itirazının kısmen iptali ile takibin 128.074,12-TL alacak üzerinden devamına, asıl alacağa son ödeme tarihi olan 25/11/2019 itibaren yılık %43,92 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya dair istemin reddine, davalıların alacağın %20’si oranında 25.614,82-TL icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
A- … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı takip dosyası kapsamında davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 110.000-TL asıl alacak, 16.439,50-TL işlemiş akdi faiz, 1.430,75-TL işlemiş temerrüt faizi, 1.046,51-TL BSMV olmak üzere toplam 128.916,76-TL alacaklı olduğu tespit edilmiş ise de, takip tarihinden sonra dava tarihinden önce yapılan 842,64-TL ödemenin mahsubu ile davalıların itirazının kısmen iptali ile takibin 128.074,12-TL alacak üzerinden devamına, asıl alacağa son ödeme tarihi olan 25/11/2019 itibaren yılık %43,92 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Davalıların alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 8.748,74-TL ilam harcından peşin alınan 1.589,30-TL ‘ nin mahsubu ile bakiye 7.159,44-TL’ ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.589,30-TL peşin harç ve 54,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.643,70-TL davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 16.117,04-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 746,00- TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 724,14-TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 13. Bendine göre; arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda anlaşamamaları hallerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinde ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre hazineden ödenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin 1.281,32-TL’sinin davalılardan, 38,68-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır