Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/446 E. 2023/390 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/446 Esas
KARAR NO : 2023/390
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2020
KARAR TARİHİ : 11/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkili Şirketten yaptığı mal alımları sebebiyle oluşan borcunu ödemediğinden davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasından 28.400,00-TL sinin tahsili için 28/05/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davalının süresinde borca, yetkiye ve tüm ferilerine itiraz ederek takibin durduğunu, davalı/borçlu ile yapılan satış işleminden sonra düzenlenen 07/07/2017 tarih, … belge nolu, 28.400,00-TL Bedelli fatura ve irsaliyelerin karşılığı alımlar sebebiyle davacı/alacaklıya 28.400,00-TL. Borçlu olduğunu, davalı/borçlunun borcunu ödememiş veya ödediğine dair herhangi bir belge sunmadığını ifade ederek, İtirazın iptali ile takibin devamını, Davalının %20’tan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın, davalının ikametgahında açılması gerektiğinden, davada yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiğini, davacıya hiçbir borcunun olmadığını, faturada imzasının olmadığını, faturanın kesin delil niteliğinde olmadığını, davacı ile 2016 senesinde çalıştığını, 2017 senesinde kendileri ile çalışmadığı gibi çalıştığı süreçte de ödemelerin hep … kartla yapıldığını ve tüm alışverişlerin peşin yapıldığını, ayrıca söz konusu davacı şirket tarafına hiçbir zaman 22 ayar altın satmamış ve teslim edilmediğini, satılan altınların 14 ayar olmakla; ödenmeyen herhangi bir tutar da bulunmadığını, faturanın tamamen asılsız şekilde düzenlendiğini, faturayı, tarihini, içeriğini ve faturada borçlu olarak yer alışımı kesinlikle kabul etmediğini, davacı yanla çalışılmayan döneme ait faturaya istinaden yine davacı tarafça tarafımdan ödeme belgesi istenmesi hukuka aykırı olduğu gibi olmayan bir şeyin ispatının talebi de akla, mantığa ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ifade ederek, davanın reddini, mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesini, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER , TAHKİKAT VE GEREKÇE: Dava; …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, 28.400,00 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizinin KDVsi , takip masrafları ve ücreti vekalet ile birlikte tahsilinin talep edildiği, davalı tarafça takibe itiraz edildiği ve icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, BS BA formları ve tüm deliller toplanmış, bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi tarafından hazırlanan 03/03/2022 tarihli raporda özetle; “Davacıya ait ticari defterler e-beratları süresi içinde yapılmış olduğundan TTK ilgili hükümlerine göre delil niteliğine haizdir.
Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesine rastlanmamıştır. Davacı taraf davalıya 07.07.2017 tarihli 28.400,00 TL bedelli E-ARŞİV fatura kesmiş ve bunu kayıtlarına işlemiştir.
E-Arşiv Fatura uygulamasında, e-Fatura uygulamasından farklı olarak, oluşturulan faturalar, GİB üzerinden alıcısına ulaştırılmamaktadır. Bu yöntemle kesilen faturaların kağıt faturada olduğu gibi alıcısına tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Davacının, davalıya faturayı tebliğ ettiğine dair dosyaya bir evrak sunmamıştır. Bu konuda sayın mahkeme tarafından Alaşehir vergi dairesi müdürlüğüne müzekkere yazılmış ve davalının BA formları talep edilmiş olmasına rağmen, sayın mahkemece BA formu dönemi belirtilmediğinden ve davalıya ait 2017/7 Temmuz dönemi gönderilmediğinden, davalının faturayı kayıtlarına işleyip işlemediği belli olmadığı,
Bu sebeple davaya konu faturanın davalıya tebliğ etmiş olduğuna dair MK Madde 6 kapsamında ispat yükü altında olduğu değerlendirilmiştir.
Sayın mahkemenin davacının icra takibine koyduğu 28.400,00 TL — asıl alacak yönünden karar ittihazı halinde de davacının 28.400,00 TL alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık 4619,50 oranından başlayacak değişen oranlarda avans faiz uygulanması gerekecektir.” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Bilirkişi tarafından hazırlanan 10/10/2022 tarihli ek raporda özetle; “…davacının, davalıya 07.07.2017 tarih, … seri numaralı 28.400,00 TL bedelli faturayı tebliğ etmiş olduğu ve davalı tarafından faturanın BA beyannamesi ile … vergi dairesine beyan edildiği, Yargıtay emsal kararlarda davalının BA formunda davacıdan satın aldığı mal/hizmet faturalarını vergi olarak bildirmiş olması karşısında davacı tarafça da faturaya konu alacağın varlığının ispat edilmiş olduğunun kabulü gerekeceği hakkında hüküm verildiği(Yargıtay 19.HD.’nin 10/04/2017 tarihli 2016/7490 E., 2017/2932 K.sayılı emsal kararı) Bu durumda davacının, davalıdan 28.400,00 TL alacaklı olduğunun kabul edilmesi gerekeceği ve davacının 28.400,00 TL alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %19,50 oranından başlayacak değişen oranlarda avans faiz uygulanması gerekecektir.” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafın taraflar arasındaki alım satım ilişkisine dayanan fatura alacağı bulunduğundan bahisle icra takibi başlattığı, davalı tarafın itirazı ile takibin durduğu ve davacı tarafça eldeki davanın ikame edildiği, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde davacının, davalıya tebliğ ettiği ve davaya konu olan 07.07.2017 tarihli, 28.400,00 TL bedelli faturanın davalı tarafından BA beyannamesi ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan edildiği, bu durumda davalının 2017 yılında tarafların bir ticari ilişkileri olmadığı ve faturanın asılsız olduğu yönündeki savunmalarına itibar edilemeyeceği, davacının verdiği hizmeti ispat etmiş olduğu, davalının talebi üzerine 2016 yılında ödeme yaptığını beyan ettiği kart ve ödeme bilgilerinin mahkememizce ilgili bankadan sorulduğu , bankaca 2016 yılında bir hesap hareketi bulunmadığı yönünde cevap verildiği, davalı taraf her ne kadar tanık dinletme talebinde bulunmuş ise de BS BA formlarının ve ticari defterlerinin aksinin tanık delili ile ispatlanamayacağı, ( İstanbul BAM 43. H.D 2020/1078 Esas, 2022/1090 Karar sayılı ilamı) davalı tarafça başkaca yazılı delil sunulmadığı ve yemin deliline de dayanılmadığı anlaşılmakla; davanın ve alacak faturaya dayalı belirlenebilir olmakla icra inkar tazminatı talebinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
…. İcra Dairesi’nin 2019/… takip sayılı dosyasında davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 28.400-TL asıl alacak tutarı kadar alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki İTİRAZIN İPTALİNE, takibin aynı kayıt ve şartlarla aynen devamına,
Alacağın likit olduğu anlaşılmakla % 20 sine tekabül eden 5.680 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 1.940 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 343,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.596,99 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan 1387,7 TL yargılama giderinin, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yerolmadığına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6- Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine YEROLMADIĞINA,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
8- Davacı tarafça yatırılan 343,01 TL peşin harç ile 54,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 397,41 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Devletçe karşılanan 1320 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/07/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır