Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/418 E. 2021/349 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/418 Esas
KARAR NO : 2021/349

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının … markası ile oto kiralama işi yaptığı; 18.12.2016 tarihinde davalı … A.Ş.’nin sahibi olduğu ve davalı …’in idaresindeki… plakalı otomobil ile davacının sahibi olduğu, sürücü …’ın idaresindeki … plakalı otomobilin kazaya karıştığını, tramer tarafından her iki sürücüye de %50 oranında kusur verildiğini, … plakalı otomobilin onarım süresince kullanılamaması nedeniyle 7 günlük kazanç kaybının davalılardan tahsili için başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazı ile durdurulduğunu; … 33. İcra Dairesinin … dosyası ile … plakalı aracın onarım süresince 7 günlük kazanç kaybı 1.050,00 TL ile kaza tarihi 18.12.2016 itibariyle 138,34 TL işlenmiş yasal faizinin toplamı 1.188,34 TL tazminatın tahsili için 13.06.2018 tarihinde başlatılan icra takibine itirazın iptali ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının … plakalı araç sürücüsü …’ın kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, 7 günlük iş durması nedeniyle meydana gelen zararın %50 kısmının talep edilmesi gerekirken tamamının talep edilmesinin doğru olmadığını, kusur ve zararı bilirkişinin belirlemesi gerektiğini, icra inkar tazminatı talep edilemeyeceğinin beyan edilerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … 33.İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalılar aleyhine 18/12/2016 tarihli kaza nedeniyle … plakalı araçta meydana gelen hasar sebebiyle 7 günlük kazanç kaybı alacağına istinaden faizler dahil toplam 1.188,34 TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 12/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Gerekçeleri raporda açıklandığı üzere,
1)Davalı sürücü…’in, idaresindeki … plakalı otomobili ile seyrederken, sağdaki şeride tecavüz ederek 2 şeridi birden kullandığı ve sağ şeritte seyreden … plakalı otomobil ile kazaya karıştığı için KTK 56/c – 84/d ve KTY 107 – 157/a/4 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu;
2)Dava dışı sürücü …’ın idaresindeki … plakalı otomobili ile sağa dönerken sağdaki duvara değecek kadar sağ şeride yanaştığı halde sol taraftan sıkıştıran … plakalı otomobilin şeridine tecavüz etmesi nedeniyle kazaya karıştığı için kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı;
3)Davalı … A.Ş.’nin KTK 85/1-5 maddesi gereğince sahibi olduğu … plakalı aracın sürücüsü …’in kusurundan kendi kusuru gibi ve kusuru nedeniyle oluşan zarardan müştereken ve müteselsilsen sorumlu olduğu;
4)Tazminata konu … plakalı, … marka tipi, 2016 model, 18.12.2016 tarihinde kazaya karışmış, … A.Ş. adına tescilli kiralık ticari otomobilin,
a)Onarım süresinin 4 gün,
b)Günlük kazanç kaybının 150 TL/Gün
c)Onarım süresince kazanç kaybının 600 TL olduğu;
5)… 33. İcra Dairesinin … dosyası ile … plakalı aracın onarım süresince kazanç kaybının, kaza tarihi 18.12.2016 itibariyle işlenmiş yasal faizi ile tahsili için 13.06.2018 tarihinde icra takibi yapıldığı ve uygun olduğu; 600 TL asıl alacak için kaza tarihi 18.12.2016 ile takip tarihi 13.06.2018 arasındaki süreye denk işlenmiş yasal faizin 94,98 TL ve asıl alacak ile toplamının 694,98 TL olduğu; yönündeki, tespit, görüş ve kanaatimi takdirlerinize arz ederim.” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Dava; davacıya ait … plakalı araç ile davalı şirkete ait davalı …’in kullandığı.. plakalı aracın 18/12/2016 tarihinde çarpışması sonucu davalı sürücünün %100 kusurlu olduğundan bahisle kaza nedeniyle davacıya ait araçta meydana gelen hasar sebebiyle aracın kullanılamamasından doğan 7 günlük kazanç kaybının araç maliki davalı şirket ile hasara sebep olan araç sürücüsü davalı asilden tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı yanların itirazlarının iptali isteminden ibarettir.
Davacı yan her ne kadar takipte %100 kusura dayalı olarak talepte bulunmuş ise de, dava dilekçesinde araçların eşit kusurlu olduğunu kabul etmiştir.
Davalı … her ne kadar vekili marifetiyle zamanaşımı definde bulunmuş ise de, tatbiki gerekli KTK’nun 109/1. maddesine göre 18/12/2016 tarihli kaza nedeniyle davacı yanın tazminat talebine ilişkin zamanaşımının 2 yıllık sürenin sonu olan 19/12/2018 tarihi itibarıyla gerçekleşeceği, ancak davacı yanca 13/06/2018 tarihinde icra takibi başlatılmakla TBK’nun 154/1-2 maddesi uyarınca başlatılan takibin zamanaşımını kestiği ve 13/06/2018 takip tarihinden itibaren 2 yıllık sürenin yeniden işlemeye başladığı, davanın açıldığı 06/08/2020 tarihinde 2 yıllık süre geçmiş görünse de, 6325 sayılı yasanın 16/2. maddesinin arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen sürenin zamanaşımının hesaplanmasında dikkate alınmayacağı hükmü karşısında; 07/04/2020 tarihinde arabuluculuk süreci başlamakla, 13/07/2020 son tutanak tarihi itibarıyla sürecin sona erdiği, arabuluculuya başvuru tarihi itibarıyla zamanaşımının gerçekleşmesine 67 gün kalmakla, arabuluculuk süreci boyunca zamanaşımının işlemediği ve 13/07/2020 tarihinden sonra yeniden işlemeye başladığı nazara alındığında son tutanak tarihinden dava tarihine kadar 67 gün geçmediğinden, davanın zamanaşımına uğramadığı görülmüş olup, davalı yanın zamanaşımı definin reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda; her ne kadar bilirkişinin kusura ilişkin değerlendirmelerinde davalıya ait aracın %100 kusurlu olduğu ifade edilmiş ise de, ekspertiz raporu ile tramer tarafından yapılan kusur değerlendirmesinde araçlara eşit kusur verilmiş olup, ayrıca davacı yanca dava açılırken bu oran kabul edildiğinden mahkememizce de bilirkişi görüşünden ayrılarak kazada araçların eşit kusurlu olduklarının kabul edildiği, kusur dışındaki hususlar yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere; davacıya ait araçtaki hasarların giderimi için kaporta ve boya onarımlarının yapılmasının gerektiği, tampon ve çamurluklar sökülürken far ve sinyallere de müdahale edilmiş olabileceğinden onarım sırasında elektrik işinin de yapılmış olabileceği ancak davaya konu kazanın davacıya ait araçta rot balans ayarı yapılmasına sebep olacak bir hasara neden olmadığı, aracın 8 gün boyunca onarımda kaldığı servis formlarına yazılmış ise de, aracın servise kazadan 37 gün sonra götürülmesi, eldeki davada 7 günlük kazanç kaybı talep edilmesi, davaya konu aracın üst sınıf bir otomobil olması ve servise götürülmediği süre boyunca kiralanamaması hususları hep birlikte dikkate alındığında servis formundaki 8 günlük onarım süresine itibar edilemeyeceği, davacı şirketin araç kiralama şirketi olduğu nazara alındığında hasarın iki günlük sürede onarımının mümkün olduğu, davacı yanca günlük 150 TL’lik araç kiralama bedeli talep edildiğinden ve söz konusu talep bilirkişi tarafından tespit edilen günlük kiralama bedelini aşmadığından talep uyarınca tespit edilen 2 günlük kazanç kaybı süresine göre davacının 150*2=300 TL’lik zararının mevcut olduğu, kaza 18/12/2016 tarihinde meydana gelmekle kaza tarihinden 13/06/2018 takip tarihine kadar aradaki 542 gün için işlemiş yasal faizin 40,09 TL olarak resen hesaplandığı, böylece davacı yanın 300 TL’lik asıl alacak ile 40,09 TL işlemiş faizden ibaret toplam 340,09 TL alacağına ilişkin itirazın kısmen iptalinin gerektiği, dava konusu tutar bilirkişi incelemesi sonucu belirlendiğinden alacağın likit olmadığı ve bu nedenle davalı yanın icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
… 33. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalılardan 300 TL asıl alacak 40,09 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 340,09 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacak 300 TL’ye takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Alınması gerekli 23,23 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 54,40 TL’nin mahsubu ile fazla yatan 31,17 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin, 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 108,80 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre davanın kabul kısmı üzerinden hesaplanan 340,09 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın ret kısmı üzerinden hesaplanan 159,61 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 650,00 TL bilirkişi ücreti, 97,50 TL tebligat vs.posta masrafı olmak üzere toplam 747,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesap edilen 508,43 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 897,84 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 422,16 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır