Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/386 E. 2022/749 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/386 Esas
KARAR NO : 2022/749
DAVA : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/07/2020
KARAR TARİHİ : 07/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13.07.2018 günü sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile seyir halinde iken yolun karşı istikametinde bulunan orta refuj aralığından geçmeye çalışan sürücü … ‘ın sevk ve idaresindeki plakasız ve tescilsiz motosiklet ile çarpışması sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, davacının motosiklette yolcu olduğunu, bu kaza sonucu davacının yaralandığını, vücudunda kemik kırıkları oluştuğunu ve sağ ayak bileğine platin takıldığını, oluşan maluliyet ve arazların müvekkilini olumsuz etkilediğini, bu durumun maddi ve manevi olarak zarara uğradığını, tazminat talebinin karşılanması için davalı kuruma başvuru yapıldığını davalı kurumca talebinin karşılanmadığını, davacının 27 yaşında olduğunu beyanla trafik kazasındaki yaralanma sebebiyle davacının uğramış olduğu maddi zararın 6100 sayılı Yasanın 107.maddesi gereğince incelenmesine, şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya sebebiyet veren aracın kaza tarihini kapsar şekilde geçerli trafik sigorta poliçesinin olup olmadığının tespitinin gerektiğini, davacının gerekli önlemleri almayarak yaralandığını, kaskının ve diğer koruyucu önlemlerin bulunmadığını, kazanın gerçekleşmesindeki kusuruna ek olarak yaralanmasında da ağır müterafik kusurunun bulunduğunu, davacının yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün ehliyetsiz olduğunu, davacının kaza tarihinde 18 yaşından küçük olduğunu ve 18 yaşından önce çalışarak gelir elde etme imkanı bulunmadığından maluliyet tazminat hesabının 18 yaşını ikmal ettiği tarihten itibaren başlatılması gerektiğini, hatır taşımasının varlığı halinde hesaplanacak tazminatta indirim yapılması gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarının tespit edilerek müvekkili kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, …’nın sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; 13/07/2018 tarihli trafik kazasından kaynaklı olarak iş göremezliğe dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı …na yazı yazılarak hasar dosyası celp ve tetkik edilmiştir.
SGK’ya yazı yazılarak davacıya davaya konu trafik kazası nedeni ile ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin kurum kayıtları ve araç tescil kaydı celp edilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/… sayılı soruşturma dosyası uyap üzerinden celp ve tetkik edilmiştir.
Tedavi evraklarının celbine müteakip davacıya ait maluliyet raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan … Kurumu … İhtisas Kurulunun 27/05/2022-… karar numaralı raporunda özetle; “..1) 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında;
Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, eklem hareket açıklığı, ayak bileği hareket kısıtlılığı, Tablo 3.10 ve tablo 3.11’e göre alt ekstremite özürlülük oranı balthazard formülüne göre: %7 olup Tablo 3.2’ye göre;
a. Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %4 (yüzdedört) olduğu,
2) İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği,
3) Başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 (bir) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği…” yönünde oy birliği ile mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Huzurdaki davada; 13/07/2018 tarihinde gerçekleşen çift taraflı trafik kazası nedeni ile davalı … aleyhine tescilsiz ve plakasız motosiklet sürücüsünün kusuruna dayalı olarak motosiklette yolcu olan davacı tarafça iş göremezliğe dayalı maddi tazminat isteminin ileri sürüldüğü, davalı yanın ise motosikletin tescilsiz olması, hurdaya ayrılması nedenleri ile sorumlu olmadıklarını savunduğu görülmüştür. Bu kapsamda somut olaydaki uyuşmazlığın; 13/07/2018 tarihinde gerçekleşen trafik kazası neticesinde davacının geçici ve sürekli iş göremezliğe düçar olup olmadığı, aracın vasıfları yönünden davalı yanın tazmin sorumluluğunun doğup doğmadığı, davacı yanın talep ettiği maddi tazminattan davalı …nın sorumlu olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Huzurdaki davada ileri sürülen talepler kapsamında tatbiki gereken … Yönetmeliği’nin “Hesaba Başvurulabilecek Haller” başlıklı 9. maddesinin; ”Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için …’na başvurulabilir.” şeklinde düzenleme altına alındığı görülmüştür. Ayrıca 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 21/1. maddesinde; “Tescil edilen araçlar, tescil belgesi ve tescil plakası alınmadan karayollarına çıkarılamaz.” düzenlemesine yer verilmiştir. Diğer taraftan; … ‘na başvurulabilecek halleri düzenleyen 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b maddesi ve … Yönetmeliği’nin 9/1-b maddesi gereğince, …’nın sorumluluğu için, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu bulunduğu halde bu sigortası yapılmamış olan bir aracın 3. kişinin zararına sebep olması gerekmektedir. Zorunlu trafik sigortasının yaptırılması bakımından da her şeyden önce, sigortası yapılacak aracın kanun kapsamında kalan tescilli bir araç olması gereklidir.
Anılı kanuni açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; soruşturma evrakları ile hasar dosyası kapsamında kazaya karışan motosikletin tescilsiz olup hurdaya ayrıldığına yönelik tespitlerin ve bu yöndeki savunmanın mevcut olduğu görülmekle, aracın kullanılamaz (hurda) hale gelmesinden kaynaklanan bir trafikten çekme durumu bulunup bulunmadığı, hurda belgeli araçların yeniden trafiğe tescil edilemeyeceğinden dolayı, aracın tescil kaydının olup olmadığı hususları yönünden değerlendirme yapılması gerektiğinden davacı vekiline, motosiklet yönünden aracın kullanılamaz (hurda) hale gelmesinden kaynaklanan trafikten çekme durumunun bulunup bulunmadığı, aracın tescil kaydının bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise tescil kaydının celbi mümkün mercinin bildirilmesi, aracın cinsinin/niteliklerinin somutlaştırılması ve trafik sigortası yaptırılması zorunluluğunun bulunup bulunmadığı hususunda yazılı beyan ve delillerin ibraz edilmesi amacı ile 1 aylık kesin süre verilmesine, aksi halde mevcut dosya ve delil durumuna göre değerlendirme yapılacağının ihtarına karar verilmiş ise de davacı vekili tarafından bu yönde herhangi bir delil ve belge ibraz edilemeyeceği bilgisinin beyan edildiği anlaşılmıştır. TMK’nın 6. maddesi ile HMK’nın 190. maddesi ışığında iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafın ispat yükü altında olması nedeni ile huzurdaki dosya kapsamında tescilsiz olduğu tespit edilen araç yönünden davalı …nın tazmin sorumluluğunun doğmasını gerektirir vakıaların davacı tarafından ispatlanması gerekmektedir. Bununla birlikte dosya kapsamında, söz konusu motosikletin sigorta ettirilebilecek mahiyette araçlardan olduğu ve böylece davalı … nın tazmin sorumluluğunun mevcut olduğu hususu davacı tarafça ispatlanamamıştır. Tüm bu gerekçeler ışığında; sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu sonucu bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle … merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
6-Devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır