Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/377 E. 2021/422 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/377 Esas
KARAR NO : 2021/422

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/07/2018
KARAR TARİHİ : 16/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davanın, davalının İstanbul Bölge Müdürlüğü adresi olan Şişli / İstanbul adresinde açıldığını, genel yetki kuralları ve yerleşik Yargıtay içtihatları gereği Istanbul Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, huzurda görülmekte olan davanın, Sigorta Şirketinden olan alacak hakkının müvekkiline Temlik edilmesi neticesinde ortaya çıktığını, taraflar arasında tüketici ilişkisinin olmaması ve davalı tarafın Sigorta Şirketi olması karşısında Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli hale geldiğini, davalı Şirkete sigortalı … Ltd. Şti. ‘nin malik ve işleteni olduğu … plakalı aracın 12/05/2018 tarihinde… Tic. Ve San. Ltd. Şti. ‘ye ait …plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, davalıya sigortalı araç sürücüsünün dosya kapsamındaki maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere, kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, … plakalı aracın 30.12.2017/2018 vade tarihli … Nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile davalıya sigortalı olduğunu, davalı değer kaybından poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, meydana gelen hasar neticesinde … plakalı araçta değer kaybının oluştuğunu, 2918 Sayılı KTK’nin 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2 maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresinin, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü olarak belirlendiğini, davalı Sigorta Şirketine değer kaybı alacağının temlik alan taraflarına ödenmesi için 04/06/2018 tarihinde başvuru yapılmışsa da iş bu davanın açıldığı güne kadar taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının 14/06/2018 tarihinde temerrüde düştüğünü, … Ltd. Şti., davalı sigorta şirketinden alacağını Bk. M.183 vd., maddeleri gereği, hukuka uygurı olarak ve şekil şartlarını da sağlamak suretiyle alacağın temliki yoluyla müvekkili …Ltd Şti.’ye devrettiğini, sonuç olarak bu nedenlerle taraflar arasındaki değer kaybı hasarına ilişkin uyuşmazlık sebebi ile talep edebilecekleri miktarın bilirkişi marifetiyle tespit edilmesinden sonra alacak miktarının belirlenecek miktar kadar arttıracaklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 100,00-TL değer kaybı bedelinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 14/06/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini, her türlü başvuru, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davaya cevap verilebilmesi için öncelikle H.M.K. 121 md. gereği delillerin taraflarına tebliğinin gerektiğini, müvekkili şirkete gönderilen dava dilekçesi ekinde kaza ve zarara ilişkin olması gereken belgelerin yer almadığını, bu nedenle davacının delillerini görüp değerlendirmeden davaya yanıt verebilmelerinin mümkün olamayacağını, öncelikle bu hususların saptanabilmesi, davanın esasına ve usule ilişkin itirazlarının sunulabilmesi için tüm delillerin taraflarına tebliğinin gerektiğini, bu nedenle H.M.K. 121 md. gereğince delillerin şirketlerine tebliği gerektiğinden esasa ilişkin diğer cevap ve delil sunma haklarını saklı tuttuklarını, davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, müvekkili şirketin müseccel adresinin “Poligon Cad. …Sitesi No: … Kule:.. Kat: 0-6 Ümraniye/İSTANBUL” olduğunu, HMK genel yetki kuralları gereğince davaya bakmaya yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle öncelikle dosyanın davayı görmeye yetkili İstanbul Anadolu Mahkemeleri’ne gönderilmesini talep ettiklerini, davaya dayanak gösterilen Temlik Belgesinin geçerliliğinin değerlendirilmesi gerektiğini, davacı tarafın tazminatına ilişkin olarak mağdur araç sahibinden temlik belgeleri aldığını beyan ettiğini ancak dava dilekçesi ekinde müvekkiline iletilen evraklar arasında buna ilişkin bir belge yer almadığını, davacı taraftan bu husustaki delillerini sunmasının istenmesini ve mağdur araç malikinin varsa alacağını temlik etme iradesinin hem esasen hem de şeklen irdelenmesi gerektiğini, kaldı ki bir an için araç malikinin temlik iradesini içeren ve şeklen de temlik sözleşmesi niteliğini taşıyan bir belgenin mevcutiyeti kabul edilse dahi hukuken geçerli sayılamayacağını, zira dava konusu alacak mahiyeti itibariyle temlik edilebilir bir alacak olmadığını, davacı tarafın müvekkili aleyhinde bu şekilde temlik alındığını belirtilerek ikame ettiği pek çok dava bulunduğunu ve bunlardan iki tanesinin karara çıktığını, alacak kanuna aykırı bir şekilde temlik edilemediğini, dava konusu temlikin bir sigortacılık faaliyeti olduğunu, davacı, sigorta şirketi olmadığından böyle bir temlik alma işleminin yapılamadığını, bu nedenle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, davaya konu hiçbir meblağı kabul teşkil etmemek kaydıyla, poliçeden dolayı müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına 36.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitinini bildirmelerinin hiçbir şekilde kabul anlamına gelmediğini, bilindiği üzere, maddi zararlardan ötürü sigortacının, poliçede gösterilen limit meblağının tamamından değil, üçüncü kişinin maruz kaldığı gerçek zarar miktarının araştırılıp, saptanması neticesinde bulunacak meblağdan, sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davacının hiçbir dayanak göstermeden talepte bulunduğu tazminat miktarının fahiş olduğunu, yine davacının, sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu yönündeki iddiasının da kabul edilemez nitelikte olduğunu, zira kusur konusunun; kazanın meydana geldiği yer, kaza şekli ve nedeni hususları konusunda uzman bir bilirkişinin incelemesi neticesinde anlaşılabileceğini, müvekkili Şirketin hasar ve değer kaybı ile ilgili tazminat ödemesini gerçekleştirerek sorumluluğunu yerine getirdiğini, müvekkili şirketin … plakalı araçta meydana gelen 2053,00-TL hasar ödemesini …sigortaya ve 1.487,00-TL değer kaybı ödemesini hak sahibi… ’ya gerçekleştirdiğini, bu nedenle de müvekkilinin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, sonuç olarak bu nedenlerden, esasa ilişkin cevap bilahare delil sunma hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı delillerinin taraflarına tebliğini, dosyanın iş bu davayı görmeye yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne gönderilmesini, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddini, yapılacak yargılamada tüm delillerin toplanmasından sonra sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesinin gözetilerek, davacının açmış olduğu haksız ve yersiz davanın reddini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazasından kaynaklı değer kaybına ilişkin maddi tazminat istemine ilişkindir.
… Sigorta A.Ş. tarafından poliçe ve hasar dosyası ile ilgili belgeleri gönderildiği anlaşılmıştır.
Değer kaybı istemine konu araç yönünden tramer kayıtları celp edilmiştir.
Mahkememizin … esas, … karar sayılı yetkisizliğine yönelik kararına karşı İstanbul Anadolu 2. ATM tarafından karşı yetkisizlik kararı verilmesi kapsamında incelemeyi yapan İstanbul BAM 37. Hukuk Dairesi’nin 2020/264 esas ve 1246 karar sayılı kararı ile adli tatil süresinin bitiminden bir haftalık süre geçtikten sonra yetki itirazında bulunulması nedeni ile yetki itirazının geçersiz olması kapsamında mahkememizin yetkili yargı merci olarak belirlendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler… ve …marifetiyle hazırlanan 25/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…İncelemede konu olan kazya bağlı değer kaybı tespiti için aracın piyasa değerine ilişkin yetkili bayii, servisler, internet ve galericiler üzerinden yapılan araştırmalar sonrasında emsal özelliklere ve km durumun sahip hasarsız / hasar kaydı olmayan, benzer bir aracın piyasa bedelinin 65.000,00-TL olduğunu, oto alım piyasasında yapılan araştırmalarda sigorta bilgi merkezinde hasar kaydı bulunan araçların bu kayıtlar sebebiyle değer kaybında uğradığı tespit edildiğinden hasarlanan kıymetin kaza kayıtları sonrası araç piyasa bedelinin ortalama pazarlık dahil 63.500,00-TL olabileceğini, değer kaybına konu …plakalı aracın sol arka yan kısımlarından darbe alarak hasar maruz kaldığını, yapılan onarım işlemlerinde arka tampon, sol arka çamurluk ve sol arka kapısının değişip / düzeltilip – boyanarak araç onarımının yapıldığını, onarım sonrası talebe konu aracın satılmak istenildiğinde kazanın bir gün öncesine göre ikinci el piyasa rayiç bedelinde ortaya çıkan fark araç sahibinin reel değer kaybı olduğunu, bu tanımın esas alınarak tespit çalışması yapılan aracın değer kaybının tespiti yoluna gidildiğini, reel piyasa şartlarında yüksek model 2. El araç alımı sırasında herhangi bir hasar kaydı olan ve olmayan, emsal kilometrede araçlar tercih edilmekte olduğunu, tespit çalışması yapılan aracın detayları verilen kaza sırasında ağır hasar almadığını, ancak tramer kayıtlarına geçen hasar kaydı, değişen ve düzeltilen kaporta parçaları bulunması satılabilirliğini olumsuz etkilemekte olduğunu, başvuruyu yapan … plakalı aracın kaza tarihindeki ortalama piyasa rayiç belinin 65.000,00-TL olduğunu, onarımı yapıldıktan sonraki piyasa rayiç bedelinin 63.500,00-TL olacağını,…plakalı söz konusu aracın 12/05/2018 tarihindeki kazasından dolayı reel değer kaybının takdiren 1.5000,00-TL olduğunu, davacı şirkete sigortalı … plakalı aracın sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunu, … plakalı aracın sürücüsünün kusursuz olduğunu,… plakalı aracın değer kaybı tutarının 1.500,00-TL olduğunu…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Bilirkişi raporu tebliğ edilmiş olup rapora yönelik herhangi bir itiraz dilekçesinin sunulmadığı anlaşılmıştır.
Huzurdaki davada; davalı sigorta şirketinin ZMSS ile sigortaladığı aracın (… plakalı), dava dışı temlik edene ait araç (…plakalı) ile 12/05/2018 tarihinde karıştığı trafik kazası nedeni ile değer kaybı bedeline dayalı maddi tazminat istemi ileri sürülmüş olup uyuşmazlığın; kazadaki tarafların olayın meydana gelmesinde kusurlu olup olmadıkları, davalı sigorta şirketinin değer kaybı isteminden sorumlu olup olmadıkları noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın hukuksal zemini kapsamında tatbiki gereken 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1.maddesinin; “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinin; “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde düzenleme altına alındığı görülmüş olup anılan yasal düzenlemeler gereğince Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasa gereğince yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olmakla sorumluluğunun mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Anılı kanuni düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; dosyada mübrez trafik kazası tespit tutanağı ve anılı bilirkişi raporundaki kusura vaki tespitler konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık olması nedeni ile mahkememizce itibar edilir tespitlere göre davalıya ZMSS ile sigortalı …plakalı araçta bulunan kişinin, sağ ön kapısının gerisinden gelen trafiği kontrol etmeden kapıyı açmak sureti ile …plakalı araca çarpmasına neden olması nedeni ile KTK’nın 58. maddesi ışığında tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Değer kaybı istemi yönünden yapılan teknik ve hukuki değerlendirme kapsamında ise … esas, … karar sayılı ve 09/10/2020 yürürlük tarihli Anayasa Mahkemesinin iptal kararı kapsamında genel şartlar ifadesi iptal edilmekle (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.07.2011 tarihli ve 2011/1-421 Esas, 2011/524 K. sayılı kararında da “Eldeki dava sonuçlanıp kesinleşmeden o davaya uygulanabilecek olan yasa metni Anayasa Mahkemesince iptal edilip, yürürlüğün durdurulmasına karar verildiğine göre, iptal kararı sonucu oluşan durumun 05.09.1960 tarihli, 21/9 sayılı YİBK’da da belirtildiği üzere maddi anlamda kesinleşmemiş olup, derdest olan eldeki davaya da uygulanması zorunludur.” denilmiş, aynı yöndeki içtihat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.03.2012 tarihli ve 2012/20-12 E., 2012/232 K. sayılı kararında da oy birliği ile kabul edilmiştir. Keza 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 2004/19 K. sayılı ve 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K. sayılı kararlarında da: “Uygulanması gereken bir kanun hükmü, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilirse, usulî kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesi’nin iptal sonrası oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir.” yönünde değerlendirme ve açıklama yapılmıştır. ) derdest dava yönünden bağlayıcı olup 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartlarına göre belirlenen değer kaybı hesaplama yöntemine göre değerlendirme yapılamayacağı sonucuna varılmıştır. Kabul edilen hukuksal durum gereğince Yargıtay 17 . Hukuk Dairesinin istikrar kazanan içtihatları doğrultusunda aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2. el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el piyasa değeri arasındaki fark, aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki onarılmış halinin rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmaya (farka) göre hesaplanması gerekmiş olup bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde davacı yanın talep edebileceği değer kaybına dayalı maddi tazminat miktarının 1.500-TL olduğu sonucuna varılmıştır. Bu kabul ile birlikte davalı sigorta şirketinin dava tarihinden önce değer kaybına dayalı olarak 1.487-TL ödeme yaptığının ihtilafsız olduğu görülmekle bakiye 13-TL alacak istemi yönünden davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiştir.
Son olarak temerrüt tarihi yönünden değerlendirme yapılmış olup 2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrütün gerçekleşeceği, davacı yanın davadan önce 04/06/2018 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yaptığı ve 14/06/2018 tarihinden itibaren yasal faiz talep ettiği görülmekle taleple bağlılık ilkesi gözetilerek 14/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
13,00-TL’nin 14/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alınması gereken 59,30-TL ilam harcından peşin alınan 35,90-TL’ nin mahsubu ile bakiye 23,40-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL peşin harç ve 35,90 başvurma harcı olmak üzere toplam 71,80-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 13,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Göre hesaplanan 13,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 1559,31-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 40,54-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/06/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır