Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/368 E. 2021/720 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/368 Esas
KARAR NO : 2021/720

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 26/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonun … istikametinden gelip … yolunu takiben … istikametine seyir halinde iken sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın ön kısmı ile çarpışması sonucu kaza meydana geldiğini, müvekkilinin bu kazada sakatlandığını ve vücut fonksiyonlarını büyük oranda kaybettiğini, beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100 TL maddi tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; zaman aşımı ve görev itirazlarının olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacıya 13.274,64 TL tazminat ödendiğini, davacının sürekli sakatlık tazminatı talebinin fahiş olduğunu, tedavi ve geçici iş göremezliğe ilişkin taleplerinin reddinin gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin yaptığı ödeme sonucu ibra edildiğini, fahişliğin söz konusu olmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının maluliyetinin tespitinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkil şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, davacının müterafik kusurunun tazminattan düşülmesi gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
HSYK’nın 26/8/2014 tarih ve 1876 sayılı müstemir yetkilere ilişkin kararı gereğince, Kapatılan … 23. Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyası mahkememize devredilerek mahkememizin …sayılı esasına kaydedilmiştir.
Davacı vekili 18/11/2015 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 86.725,36 TL’ye, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 27.358,29 TL’ye çıkartarak davasını ıslah etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip, celbi gerekli deliller celp edilerek dosyamız arasına girmiştir.
Mahkememiz dosyasının delillerini, hastane dökümanları, poliçe, hasar dosyası, trafik kaza tespit tutanağı, … C. Başsavcılığı’nın … sor. Nolu dosyası, cevabi yazılar, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu oluşturmaktadır.
Davacı vekilince mahkememize sunulan, … 1. Asliye hukuk Mahkemesi tarafından alınan Adli Tıp 3. İhtisas Kurulunun … tarih ve … karar sayılı raporunda; “ E cetveline göre %33,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, kişinin % 33,2 oranındaki maluliyet oranının sürekli olduğu, iyileşme süresinin 20/04/2009 tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği ve % 100 oranında malul sayılması gerektiği” şeklinde mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce dosya üzerinde iddia ve savunma doğrultusunda trafikçi bilirkişi …ve aktüerya uzmanı …marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 08/07/2015 tarihli rapor teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
“Trafik Kanununun 53/b maddesine göre gidişe ayrılmış en sol şerit üzerinden yapılır. Bu kurala göre, … plakalı kamyonun sürücüsü …’un kavşağa gelmeden önce sol şeride geçip geriye dönüş manevrasını bu şerit üzerinden yapması gerekirken, sağ şeridi takiben gelip buradan soluna dönüşe geçmesi, ayrıca daha önce arka solundan gefen trafiği kontrol etmemesi sonucu buradan gelmekte olan … plakalı otomobilin önünü emniyetsiz şekilde kapatması kazanın başlıca sebebi olduğundan kendisi Trafik Kanununun 84/f maddesi uyarınca (doğrultu değiştirme manevrasını yanlış yapma) kazada %75 oranında olmak üzere asli kusurlu bunmaktadır.
… plakalı otomobile ait fren izi tespit edilmediği için buradaki hızı hakkında hesap imkanı yok ise de, çarpışmanın şiddetine göre Trafik Kanununun 52/a maddesine aykırı davranışla meskun mahal içindeki kavşağa yaklaşırken hızını yeterli derecede azaltmadığı, ayrıca ön sağında giderken geriye dönüş manevrasını yapabilmek İçin mecburen yavaşlayacak olan kamyon sürücüsünü korna İle uyarıp gelişini belli etmesi gerekirken bunu yapmayıp kamyonun soluna dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde sokulduğu için %25 (yirmibeş) oranında olmak üzere tali kusurlu görülmektedir.
Olay hakkında daha önce verilmiş olan bîrden fazla raporda kamyonun sürücüsü …’un asli, otomobilin sürücüsü …’in tali kusurlu gösterilmiş olmalarına heyetimizce iştirak olunmaktadır.
Davacı …, … plakalı otomobilde yolcu olup kazada etkili her hangi bir davranışı olmadığından kusursuz bulunmaktadır.
… 1,Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile alınan Adli Tıp Kuıumunun 28,09.2012 tarihli raporu ile davacının iyileşme sûresi 6 ay olarak belirlenmiştir. SGK tarafından da davacıya 7.476,87 TL geçici İş göremezlik ödeneği ödendiği bildirilmiştir. Bu durumda;davacının 20.04.2008 olay tarihinden 6 ay sonrası olan 20.10.2008 tarihine kadar geçen istirahat dönemindeki maddi zar an %100 malul gibi hesaplanarak ödenen geçici iş göremezlik ödeneği tenzil edilecektir. Diğer yandan; davacının sürekli iş göremezlik dönemi; istirahat bitimi olan 20.10.2008 tarihinden itibaren başlatılarak anılan tarihten itibaren maluliyetiyle orantılı olarak maddi zararı tespit ve hesaplanacaktır.
… 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile alınan Adli Tıp Kurumunun 28.09.2012 tarihli raporu ile davacının maluliyet oranı %33,2 olarak belirlenmiş olup, anılan oran üzerinden zarar hesabı yapılacaktır.
15.02.1979 doğumlu davacı olay tarihinde, 29 yıl, 2 ay, 5 günlük olup, 29 yaşında kabul edilerek, P.M.F.1931 işaretli yaşam tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (38)yıl ve muhtemelen (67)yaşına kadar yaşayacaktır.
Yüksek Yargıtay’ın bu konuda yerleşmiş içtihatlarında aktif olarak çalışabilme yaşı 60 olarak kabul edilmekte olup buna göre davacının aktif çalışma hayatının 60 yaşına kadar süreceği kabul olunarak bakiye aktif hayat süresi 60-29=31 yıl ve pasif devresi 7 yıldır.
Sigortalı hizmet cetveline göre davacının 2008 yılı aylık ortalama brüt geliri(2.435,4-84×30)= 869,91 TL.dır. Söz konusu tutardan yasal kesintiler yapılınca agi dahil neti 684,89 TL olup, bu tutar 2008 yılı sonuna kadar davacı gibi evli ve bir çocuklular için yürürlükte olan net yasal asgari Ücretin(684,89/519,23)- 1,31 katıdır. Buna göre; kazalının 20/04/2008-20/04/2016 arası geçen 8 yıllık işlemiş aktif devre net kazançları; kazalının geçici iş geremezlik dönemindeki net kazanç toplamı: 4.109,34 TL’dir.
Kazalının malul olduğu bilinen dönemdeki net kazançları toplamı 89.672,78 TL.’dir.
Davacının işlemiş ve bilinen devredeki net kazançları yukarıdaki esaslara göre belirlenmiş olup, herhangi bir artış ve ıskontoya tabi tutulmaksızın aynen esas alınacaktır. Ancak;
İşleyecek ve bilinmeyen bakiye devre sonuna kadar geçecek süre içinde Yüksek Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar nazara alınarak her yıl için ayrı ayrı %10 iskontolama esasına göre hesaplama yapılacaktır. Bu duruma göre, kazalının işleyecek devre başındaki net bir yıllık geliri ise; (1.032,08 x 1,31 katı)= 1.352,02 x 12 Ay – 16.224,24 TL, olup, anılan tutar işleyecek aktif devre maddi zarar hesabına esas alınacaktır Diğer yandan; Davacı aktif devre sonunda pasif dönemde de emsallerine göre daha fazla efor sarf ederek hayatını idame ettireceğinden Yüksek Yargıtay’ın bu konudaki kararları da dikkate alınarak pasif dönem zarar hesabına da asgari geçim indirimi dikkate alınmaksızın belirlenen net asgari ücretin yıllık tutarı olan (910,43 x 12 )= 10.925,16 TL. esas alınacaktır. Buna göre;30 yıllık işleyecek iskontolu aktif ve pasif devre kazanç kaybı peşin değeri; 449.633,64 TL.’dir.SGK tarafından davacıya istirahat süresince toplam 7.476,87 TL geçici iş göremezlik ödeneği ödenmiştir.
6098 sayılı borçlar kanunun 55. Maddesine ” destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacının taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez…” demektedir. Bu durumda, davacının kusursuz olduğu dikkate alındığında ödenen tutarın tamamı rücuya tabi olup, davacının zararından tenzili gerekmektedir.
Kazaya karışan aracın sigorta şirketleri tarafından ayrı ayrı ödeme yapıldığı bildirilmiştir.
Yargıtay hukuk Genel Kurulunun 2011/4-824 E, 2012/134 K. Ve 14/03/2012 tarihli bu konudaki en son kararında özetle; ödemenin, ödeme tarihinden rapor tarihine kadar işlemiş yasal faizi ile güncellenerek güncel tutarın hesaplanan tazminattan indirileceği yönündedir. Buna göre sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemenin, ödeme tarihinden rapor tarihine kadar işlemiş faizi ve güncel tutarı toplam 36.956,11 TL’dir.
Davalıların müştereken ve müteselsilen %100 kusur durumuna göre;
8 yıllık işlemiş iskontosuz aktif devre maddi zararı, 30 yıllık işleyecek iskontolu aktif ve pasif devre maddi zararı, kazalının maddi zarar toplamı, SGK tarafından ödenen geçici iş gör. Öd. Tenzili, ödemnin güncel tutarının tenzili, kazalının bakiye maddi zararının toplamları 138.726,09 TL.’dir.
Davalı … Sigorta A.Ş.’nin %75 kusur durumuna göre;
8 yıllık işlemiş iskontosuz aktif devre maddi zararı, 30 yıllık işleyecek iskontolu aktif ve pasif devre maddi zararı, kazalının maddi zarar toplamı, SGK tarafından ödenen geçici iş gör. öd. tenzili, ödemenin güncel tutarının tenzili, kazalının bakiye maddi zararının toplamları 111.367,81 TL’dir.
Davalı … Sigorta A.Ş.’nin %25 kusur durumuna göre;
8 yıllık işlemiş iskontosuz aktif devre maddi zararı, 30 yıllık işleyecek iskontolu aktif ve pasif devre maddi zararı, kazalının maddi zarar toplamı, SGK tarafından ödenen geçici iş gör. öd. tenzili, ödeminin güncel tutarının tenzili, kazalının bakiye maddi zararının toplamları 27.358,29 TL’dir.
20.04.2008 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre davalı sigorta şirketlerinin zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden her bir araç için ayrı ayrı sorumluluk limiti 100.000 TL’dir.
Davalı … sigorta tarafından yapılan ödemenin tenzili sonucu anılan davalının bakiye sorumluluk limiti 86.725,36 TL olarak devam etmektedir.
Davacının yukarıda … Sigorta’nın sorumlu olduğu %75 kusur durumuna göre belirlenen bakiye maddi zararı, bakiye poliçe limitini aştığından … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğu 86.725,36 TL ile sınırlı olacaktır.
Davalı … Sigorta tarafından yapılan ödemenin tenzili sonucu anılan davalının bakiye sorumluluk limiti 89.209 TL olarak devam etmektedir.
Davacının yukarıda … Sigorta’nın sorumlu olduğu %25 kusur durumuna göre belirlenen bakiye maddi zararı, bakiye poliçe limitini aşmadığından … Sigorta A.Ş. Yukarıda %25 kusuru göre belirlenen bakiye 27.358,29 TL’nin tamamı ile sorumlu olacaktır.
Karayolları Trafik Kanunun 99. Maddesinde ” .. Madde 99 sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” demektedir.
Dava dosyasında başvuru belgesi bulunmadığından davalıların ödeme tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiştir. Bu duruma göre de davalılardan … Sigorta A.Ş. En erken 22/07/2009, … Sigorta A.Ş. ise 28/07/2009 ödeme tarihinde temerrüde düşmüş olacaktır.” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce ceza zamanaşımı nazara alınarak davalıların zamanaşımı itirazları yerinde görülmemiştir.
Davalı yan her ne kadar görev itirazında bulunmuş ise de; davanın sigorta hukukundan kaynaklanması ve Ticaret Kanunun’da düzenlenmekle yerinde görülmediğinden davanın esastan incelenmesine geçilmiştir.
Dava; meydana gelen kaza nedeniyle maddi tazminatın davalılardan tahsili istemine yöneliktir.
Bu kapsamda mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanaat gereğince, dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki davalı … Sigorta A.Ş’ye ZMM sigortası ile sigortalı … plaka kamyonun … istikametinden gelip … yolunu takiben … istikametine seyir halinde iken sürücü … sevk ve idaresindeki davalı … Sigorta A.Ş.’ye ZMM poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın ön kısmı ile çarpışması sonucu kaza meydana geldiği, davacının anılı kazada ATK raporuna göre %33.2 oranında sürekli malüliyet oluşturacak şekilde sakatlandığı ve vücut fonksiyonlarını büyük oranda kaybettiği, olayda … plaka sayılı araç sürücüsü …’un %75, diğer araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu sübuta ermekle mahkememizce denetlenen ve benimsenen hüküm kurmaya elverişli mübrez rapor ve ıslah dilekçesi nazara alınarak B.K. 49 ve devamı maddeleri doğrultusunda davalı … Sigortaya yönelik davanın kabulü ile, 86.725,36 TL’nin 22/07/2009 temerrüt tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte bu davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı … Sigortaya yönelik davanın kabulü ile, 27.358,29 TL’nin 28/07/2009 tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte bu davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, dair 2014/509 Esas, 2015/966 Karar sayılı hüküm davalı vekilinin temyiz talebi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/2067 esas, 2020/160 karar sayılı ilamı ile;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin aşağıdaki (2), (3) ve (4) nolu bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasınıda içerir. Bu kapsamda kural olarak, duruşma yapılması zorunlu olan çekişmeli yargıda hakim, kanunun gösterdiği istisnalar dışında tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Bu çerçevede, öncelikle tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.
Savunma hakkını güvence altına alan T.C Anayasası’nın 36. maddesinde de buna paralel düzenleme bulunmaktadır.
Dosyanın incelenmesinde, mahkemece, aynı kazaya ilişkin olarak davacının açtığı … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin… E. (eski esas) sayılı dosyası ile alınan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nin 28.09.2012 tarihli hükme esas alınan maluliyet raporunun davalı … Sigorta A.Ş.’ye tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nin 28.09.2012 tarihli raporunun davalı … Sigorta A.Ş.’ye tebliği ile rapora karşı beyan ve itirazlarını bildirmesi hususunda süre verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde savunma hakkının kısıtlanması doğru değildir. Bu husus yerine getirilmeden hüküm kurulması, savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik esaslı usul hatası olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
3-Kabule göre; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 111. maddesi hükmü; “Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin (davaya cevap dilekçesinde), şirketleri tarafından trafik sigortası yapılan aracın sebep olduğu zararı davacıya ödeyip ibra edildikleri savunmasında bulunmuş olmasına göre mahkemece; KTK 111. madde hükmünün karar yerinde tartışılmaması doğru olmamıştır.
4-Kabule göre; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, zorunlu mali sorumluluk sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, davalı … Sigorta A.Ş. kazaya karışan karşı aracın trafik sigortacısı (ZMSS) sıfatıyla, bu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda oluşan zarardan, kendisine sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olacaktır.
Somut olayda davacının … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. (eski esas), … E.(yeni esas)- … K. sayılı dosyası ile eldeki dosyanın davalısı … Sigorta A.Ş.’nin trafik sigortacısı olduğu aracın işleteni ve sürücüsüne karşı maddi ve manevi tazminat talepli dava açtığı, davalılar aleyhine 83.229,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği görülmüştür. Söz konusu kararın, Dairemizin 27.01.2020 tarihli 2018/4571 esas ve 2020/33 sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler doğrultusunda … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E.-… K. sayılı dosyanın dikkate alınıp, eldeki dosya ile birbirine etkisi değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
5-Bozma neden ve şekline göre, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin maluliyet oranlarına yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.” gerekçesi ile bozularak, dosya mahkememizin 2020/368 sayılı esasına kaydedilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce yapılan açık yargılama sonucunda; usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, ilk bozma sebebi doğrultusunda, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … (eski esas … ve…) Esas sayılı dosyasında hazırlanmakla mahkememizce hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nin 28.09.2012 tarihli raporu, davalı … Sigorta vekiline tebliğ edilerek, hukuki dinlenilme hakkı gereğince rapora beyanlarını sunmak üzere davalı vekiline süre tanınmış olup ilk bozma gereği yerine getirilmiştir.
Mahkememiz kararının ikinci bozma nedeni doğrultusunda, KTK’nun 111/2 maddesi uyarınca değerlendirme yapılması gerekmekle, ilgili madde metni “Tazminat miktarlarına ilişkin olup da,yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” şeklinde olup, yasal düzenleme konusu sürenin hak düşürücü süre mahiyetinde olduğu, zamanaşımı gibi bu sürenin kesilmesi ya da durması gibi hallerin mevcut olmadığı, davalı … Sigorta ile davacı arasındaki ibranamede tarih atılmamış ise de, ödemenin 22/07/2009 tarihinde yapılmış olması nedeniyle ibraname tarihinin karine olarak ödeme tarihi olarak kabul edilmesinin gerektiği, eldeki davanın 17/01/2014 tarihi itibarıyla açıldığı nazara alındığında ibraname tarihinden dava tarihine kadar iki yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği ve davanın hak düşürücü süreye uğradığı anlaşıldığından, davalı … Sigorta aleyhine açılan davanın reddi gerekmiştir.
… 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … (eski esas …) Esas sayılı dosyasında verilen kararın Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/4571 Esas, 2020/33 Karar sayılı ilamı ile; mahkememiz dosyasında verilen kararın gözetilmesi suretiyle anılı dosyadaki davalıların hukuki durumlarının takdir edilerek karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulduğu anlaşıldığından, mahkememizce … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … ( eski esas … ve…ayılı dosyası neticesinin beklenilmesinin gerekmediği anlaşılmış olup, mahkememiz dosyasının bozma gerekleri yerine getirildikten sonra doğrudan karar verilmiştir.
Mahkememizin bozma öncesi 2014/509 Esas, 2015/966 Karar sayılı ilamına karşı yalnız davalı … Sigorta temyiz isteminde bulunmuş olup, davalı … (önceki unvan … Sigorta) tarafından kararın temyiz edilmediği görülmekle, … Sigorta hakkında verilip kesinleşen karar hakkında, bu defa karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davalı … Sigorta yönünden açılan davanın REDDİNE,
2-“Davalı … Sigortaya yönelik davanın kabulü ile, 27.358,29 TL’nin 28/07/2009 tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte bu davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” şeklindeki hüküm kesinleşmekle yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalı … (önceki unvan … Sigorta) yönünden harç tahsil müzekkeresi yazılmış olmakla, harç hususunda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı … Sigorta yönünden davacının peşin yatırdığı 25,20 TL ve 295,87 TL ıslah harcı toplamı 321,07 TL den alınması gerekli 59,30 TL karar harcının mahsubu ile fazla yatan 261,77 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı … (önceki unvan … Sigorta) yönünden önceki kararda 3.945,16 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olmakla, vekalet ücreti hususunda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı … Sigorta kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, AAÜT’nin 13/4. maddesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı … (önceki unvan … Sigorta) yönünden önceki kararda davacı tarafından yapılan yargılama giderinin 272,01 TL’sinin tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş olmakla, yargılama gideri hususunda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından bozmadan sonra yapılanlarla birlikte bakiye yargılama gideri 905,99 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı … Sigorta tarafından yapılan 121,23 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … A.Ş. vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır