Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/361 E. 2021/758 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/353
KARAR NO : 2021/748
DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 23/07/2019
KARAR TARİHİ : 04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirketin, … İdari merkezleri Geliştirme ve Kalkındırma Teşkilatı’nın açtığı ihale sonunda, … Projesi’nin yapımını üstlendiğini, müvekkili tarafından ihaleyi yapan idare lehine, Bank …’dan biri 20/01/2010 tarih ve … nolu, 553.273 Euro, diğeri 20/01/2010 tarih ve … nolu, 3.767.383,89 Euro tutarlı iki adet teminat mektubu alınarak … idaresine verildiğini, bu mektupların teminatı olmak üzere, mülkiyeti … A.Ş (…)’ye ait … nde … pafta bulunan, … parseldeki (yeni … parselde bulunan … nolu bağımsız bölümlerin üzerine 31/12/2010 tarih ve … yevmiye nolu ipotek tesis edildiğini, müvekkili tarafından üstlenilen yapım işinin gerçekleştirilebilmesi için şantiye kurulup inşaat hazırlıklarına başlandığı aşamada, …’da iç savaşın başladığını, tüm yönetim sisteminin ortadan kalktığını, halen daha bu durumun devam ettiğini, şantiyede bulunan malzemelerin de tahrip ve yağma edildiğini, ipotekli taşınmazların maliki … A.Ş. tarafından … Noterliği’nden 10/08/2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile Bank …’dan, teminat mektuplarının fiilen ve maddeten bulunmasının ve nakde tahvilinin mümkün olmadığı, banka için bu mektupların nakde çevrilmesi riskinin kalmadığı bildirilerek hukuken işlevsiz ve geçersiz hale gelmiş olan ipoteklerin fekkedilmesinin talep edildiğini, banka tarafından verilen 01/09/2016 tarihli cevabi yazıda, teminat mektupları maddi olarak iade edilmeden veya bedelleri ödenmeden ipoteklerin kaldırılamayacağının bildirildiğini, davacı şirketin üstlendiği yapım işi sözleşmesine dayalı yapım borcu ve bu borcun güvencesi olarak … ihale idaresine verilmiş olan teminat mektuplarının hükümsüz hale gelerek ortadan kalktığını, Bakanlar Kurulu’nun 21/06/2011 tarihli ve 2011/2001 sayılı kararı ile, …’da yerleşik gerçek veya tüzel kişiler ile bunların adına veya yönlendirmesi ile hareket eden gerçek ve tüzel kişiler lehine verilmiş olan teminat mektuplarından kaynaklanan tazmin taleplerinin dikkate alınamayacağını, teminat mektuplarının paraya çevrilme riski kalmadığından bu riskin güvencesi olan ipoteklerin de hukuken geçerliliklerinin kalmadığını beyanla dava konusu ipoteklerin fekkine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … Fonu (…)’nun … sayılı sayılı ortaklık haklarının Fon tarafından kullanımı yazısı ile, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 18. maddesinin 5.fıkrası uyarınca … Bankası AŞ’nin ortaklarından bir kısmının temettü dışındaki haklarının kullanımının, …’nın bildirimi üzerine, … tarafından kıllanılacağına karar verilerek Yönetim Kurulu üyelerinin görevden alınarak yeni Yönetim Kurulu atanmasına karar verildiğini, … ( … )’nun 29/05/2015/ … tarih ve sayılı kararı ile … Bankası A.Ş.’nin …’ye devredilmesine karar verildiğini, … ‘nın 22/07/2016 kararı ile Banka’nın faaliyet izninin kaldırıldığını, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla işlem gören iflas davasında, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 106. maddesi uyarınca bankanın iflasına, iflasın 16/11/2017 tarih ve saat 15:28 itibariyle açılmasına, iflas tasfiyesinin … tarafından yerine getirilmesine karar verildiğini, müflis bankanın iflas yoluyla tasfiyesi işlerinin …. İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, müflis banka hakkındaki iflas kararının Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı ve 27/01/2020 tarihli kararı ile kesinleştiğini, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 106/3 maddesi uyarınca, iflas idaresinin, alacaklılar toplantısı ve iflas idaresi görev ve yetkilerinin … tarafından kullanıldığını, davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olduğunu, bankanın harçtan muaf bulunduğunu, uyuşmazlık konusu kontrgaranti verilen muhatabın (…) yabancı menşeili olduğunu, Türk Mahkemeleri tarafından verilen kararın …’ı ve aynı ülkede bulunan … ( … )ı bağlamayacağını, uyuşmazlığın Türk Hukukuna göre çözümlenmesinin mümkün olmadığını, davacının 10/08/2016 ve 18/07/2018 tarihli ihtarnameler ile ipoteklerin fekki taleplerine karşılık, ilgili teminat mektupları kapsamında TL ve EURO riskler ile teminat mektubu komisyon borcunun bulunduğunun bildirildiğini, teminat mektuplarının iade veya bedellerinin depo edilmesi, ayrıca işlemiş komisyon alacaklarının ödenmesi halinde ipoteklerin fekki işleminin gerçekleştirilebileceğinin bildirildiğini, BMGK’nin 1970 ve 1973 sayılı kararları doğrultusunda … mektuplarına yönelik tazmin taleplerinin değerlendirmeye alınmayacağı Bakanlar Kurulu Kararı ile de kabul edilmekle birlikte, bu kararın BMGK tarafından yeni bir karar verilinceye kadar engellenmesi sonucunu doğurduğunu, mektupların tazminin bu nedenle engellenmesinin hükümsüzlüğü anlamına gelmediğini, riskin devam ettiğini, Yargıtay kararları (örneğin 11.HD’nin E.2005/2618 K.2006/5166 T. 4.5.2006) incelendiğinde de davacının teminat mektubu bedellerinin hükümsüzlüğüne yönelik iddiasına itibar edilemeyeceğini, aksine karar verildiği takdirde, Müflis Bankanın ve kontrgaranti veren dava dışı … Bankası’nın sorumluluklarının devam etmekte oluşu nedeniyle hukuka aykırı bir karar verilmiş olacağını, müflis bankanın teminat mektubu bedeline ve komisyon ödemeleri borcuna istinaden, dava dışı … A.Ş.’nin iflas dosyasına 735 kayıt numarası ile alacak kayıt talebinde bulunduğunu, İflas İdaresi’nin bu taleplerden 127.388.275,08 TL’lik şarta bağlı alacak ve komisyon ücretlerinden kaynaklanan 15.440.788,32 TL’lik bölümü doğrudan kabul ettiğini, riskin devam etmesi nedeniyle davacının aksi yöndeki beyanlarına itibar edilemeyeceğini, aleyhlerine karar verilmesi halinde vekalet ücretinin 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 133 /son fıkrası uyarınca maktu olarak belirlenmesi gerektiğini, dava konusu teminat mektupları ile ilgili dava dışı … Bankası’nın da kontrgarantiden kaynaklanan riskinin bulunması nedeniyle davanın … A.Ş.’ye ihbar edilmesini talep ettiklerini beyanla fazlaya ilişkin her türlü talep, dava ve şikayet hakları saklı kalmak kaydıyla davanın arabuluculuk şartı yerine getirilmediğinden usulden, usule ilişkin itirazların kabul görmemesi halinde esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan …Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davalı iflas idaresinden kullandığı gayrinakdi kredilerin teminatı amacıyla verdiği ipoteklerin fekkini talep ettiğini ancak 15 Eylül 2020 tarihli 31245 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 16/10/2020-31276 sayılı Resmi Gazete’de 24/09/2020 tarihinde yürürlüğe girdiği belirtilen Türkiye Cumhuriyeti ile … Devleti Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında imzalanan Mutabakat Zaptı uyarınca … idareleri ile iş yapan Türk şirketlerinin 90 gün içinde anlaşmalarının, anlaşma olmaması halinde ise 180 gün içinde kesin hesabın çıkarılarak sulh olunması zorunluluğun getirildiğini, anlaşmada yer alan sulh şartı yerine getirilmeden teminatların iadesi veya fekki amacıyla dava açılamayacağını ve açılmış davaların konusuz kalacağını, davacının sulh zaptını Mahkemeye ibraz etmek zorunda olduğunu, müvekkili bankanın davalı bankanın talebi ve kontrgarantisi kapsamında … ( … )’a 2 adet 22/01/2010 tarihli, 553.272,73 Euro kesin ve 4.194.545,45 Euro avans kontrgaranti verdiğini ve bu kontrgarantilere istinaden … tarafından …’a 2 adet teminat mektubu verildiğini, teminat mektupları ve kontrgarantilerin ancak …’ın … ve müvekkilini ibra etmesi halinde müvekkilinin de davalı bankayı ibra etmesi ile mümkün olacağını, kontrgarantilerin banka teminat mektubu verilmesine ilişkin banka güvencesi sağlayan taahhütler olduğunu, teminat mektubunun tazmin edilmesi halinde devreye girdiğini, bankanın mücbir sebeple dahi ödemeden kaçınamayacağını, verilen teminat mektubu ve kontrgarantilerin davacı tarafından iade edilmediğini, müvekkili banka ve davalı bankanın yurtdışındaki idare ve bankaca ibra edilmediğini ve mektupların hükümsüzlük kaydı taşımaması nedeniyle zamanaşımının söz konusu olmadığını, müvekkili bankanın ve davalının sorumluluklarının devam ettiğini, davacının ipoteklerin fekki talebinin tamamen mesnetsiz olduğunu, …’nin TC sınırları içinde verilecek mahkeme kararını veya Bakanlar Kurulu Kararnamesini kendi ülkesinde ileri süremeyeceğini, garanti edilen meblağın tazmin talebi halinde …’da mukim muhataba ödeme mükellefiyeti ile karşı karşıya kalacağını ve akabinde bu meblağı müvekkili bankaya kontrgaranti hükümlerine göre rücu edeceğini, müvekkili bankanın ve müflis bankanın kontrgaranti bedeli kadar ödeme riskini halen taşıdıklarını, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 48.maddesine göre bankalarca verilen teminat mektubu ve kontrgarantilerin kanun uygulamasında kredi sayıldığını, riskin davacının verdiği ipotekle teminat altında olduğunu, risk devam ederken teminatların serbest bırakılmasının Bankacılık Kanunu ve uygulamalara aykırı olacağını, 2011/2001 sy Bakanlar kurulu kararının sadece teminat mektuplarının tazminini engellediğini, konrgarantilerle teminat mektuplarının iadesine ilişkin bir husus içermediğini, bu kararnamenin herhangi bir nedenle ortadan kalkması halinde bankaların teminat mektubu ve kontrgarantileri ödemek zorunda kalacaklarını beyanla davalı yanında feri müdahale talebinin kabulüne, davacının ipotek fek talepleriyle diğer tüm taleplerinin reddine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … A.Ş vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu taşınmazların mülkiyetinin müvekkiline ait olmasına bağlı olarak davacının davayı kazanmasında hukuki yararları bulunduğundan davacı yanında davaya feri müdahil olarak katılmalarının kabulünü, davacı şirket tarafından 31/12/2010 tarihli krediden kaynaklı borçların ödenmesi nedeniyle bu krediden dolayı verilen ipoteklerin fekkinin gerektiğini, davalı bankaya 10/08/2016 tarihinde gönderilen ihtarname ile ipoteklerin fekkinin istendiğini ancak davalının cevap vermediğini, müflis bankanın …’ye devrinden sonra 02/09/2016 tarihli ihtarname ile ipoteklerin fekkinin istendiğini ancak bugüne kadar kaldırılmadığını, 13/10/2014 tarihli hisse alım ve satım sözleşmesi ile … San ve Tic AŞ tarafından … Holding AŞ, … San AŞ ve … … AŞ hisselerinin yaklaşık %86’sının satın alındığını, anılan sözleşmenin 19/3 maddesi ile alıcının kapanışın gerçekleşmesi şartına bağlı olarak … tarafından şirketler lehine verilmiş olan ipoteklerin kapanışı takip eden 120 günlük süre zarfında fekkini üstlendiğini beyanla davacının yanında davaya feri müdahil olarak kabullerine, müvekkiline ait bağımsız bölümler üzerindeki ipoteklerin fekkine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, müflis bankaca düzenlenen teminat mektuplarının hükümsüz kaldığı iddiası ile teminatını teşkil etmek üzere verilen ipoteklerin fekki talebine ilişkindir.
Mahkememizce, davanın, zorunlu arabuluculuğa ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen 2019/… Esas ve 2019/… Karar sayılı kararının, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2019/… Esas ve 2020/… Karar sayılı kararı ile; davanın alacak veya tazminata ilişkin olmaması, menfi tespit talebini içermesi ve menfi tespit davalarında arabuluculuğa gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığı gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiş olmakla yargılamaya devam edilmiştir. İpotek ve banka kayıtları celp edilerek dosya teminatın iadesi koşulları yönünden inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyeti 24/09/2021 tarihli raporunda özetle; davalı banka tarafından, … Sanayi A.Ş. (…) lehine, … Bankası A.Ş.’ye hitaben; … işlem referansıyla 553.272,73 EURO; … işlem referansıyla 4.149.545,45 EURO tutarlı iki adet alınan avansa karşılık kesin ‘avans’ teminat mektubu verildiğini, teminat mektuplarından, … işlem referansıyla düzenlenen 4.149.545,45 EURO tutarlı garantiden kaynaklanan riskin, 14/01/2014 tarihinde 382.161,56 EURO azaltılarak 3.767.383,89 EURO’ya düşürüldüğünü, davalı Banka’nın 18/07/2016 tarihinde BDDK tarafından faaliyetlerinin durdurulduğu tarihe kadar muhatap bankanın komisyon ücreti ve masraflarını ödemeye devam ettiğini, bu tarihten sonra ise ödemeleri durdurduğunu, davalı bankanın, teminat mektuplarının vadesinin 31/01/2019 tarihine kadar uzatılması talebini reddetmesi ile teminat mektuplarının vadesinin 31/01/2017 tarihinde sona erdiğini, davalı bankanın iflas etmesinin teminat mektuplarından kaynaklanan ‘kontrgaranti’ sözleşmesinin sona ermesine neden olmadığını, … Bankası’nın yargılama konusu teminat mektupları ile sağladığı güvence kapsamında, yurtdışı … Bank’a verdiği teminatların vadesinin 31/12/2017 tarihinde sona ereceği gerekçesine bağlı olarak, müflis bankanın iflas masasına, 26/12/2017 tarihli dilekçe ile teminat mektuplarının tazmin şartına bağlı alacak kayıt talebinde bulunduğunu, iflas idaresinin alacak talebini şarta bağlı alacak olarak masaya kaydettiğini, Türk Bankalarının …’ya verdiği teminat mektuplarından kaynaklanan tazmin taleplerinin karşılanmaması konusunda Bakanlar Kurulu tarafından, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) … ‘krizinin’ başlangıcında aldığı 1970 ve 1973 sayılı ‘kısıtlayıcı’ kararlara bağlı olarak aldığı 02/07/2011/27982 tarih ve sayılı RG’de yayımlanan 21/06/2011/2001 tarih ve sayılı karara bağlı olarak olası tazmin taleplerinin reddedildiğini, 15/09/2020/31245 sy RG’de yayımlanan, 13 Ağustos 2020 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti ile … Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında imzalanan Mutabakat Zaptı, 244 sayılı Kanununun 5. maddesi ile 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2. ve 3. maddeleri gereğince, “Milletlerarası Andlaşma’ olarak Cumhurbaşkanı tarafından 2947 sayılı Karar ile onaylandığını, Mutabakat Zaptının 4.maddesi ile …’da iş yapan firmalar açısından ilgili … İdaresi ile müzakere edilerek Mutabakat Zaptı’nın yürürlüğe girmesini takip eden 90 gün içerisinde bir anlaşmaya varmaları, varamazlar ise 180 gün içinde akit tarafların kesin hesap hazırlayarak 180 gün içinde sulh olmalarının teşvik ve uygulanmasının öngörüldüğünü, davacı tarafından Mutabakat Zaptına göre 22 Ekim 2020 tarihinde … İdaresi’ne başvurulduğunu ancak rapor hazırlandığı aşamaya kadar henüz bir cevap verilmediğinin bildirildiğini, garantiler konusu işe ilişkin sözleşmenin imzalanmasından (31/12/2009) bir yılı aşkın bir süre sonra …’da çıkan halk hareketleri ve iç savaşın, davacıdan kaynaklanmayan ve davacının elinde olmayan nedenlerle sözleşme konusu borcun ifasını imkansız hale getirdiğini, yargılama konusu … parsellerin 1/2’si gözüken, yeni … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin; … nolu bağımsız bölümlerin 1/2 hissesinin maliki … Sanayi A.Ş. iken, … Ticaret A.Ş.’nin 09/10/2013/… tarih ve yevmiyeli, tüzel kişi ünvan değişikliği ile ipotekli taşınmazların maliki olduğunu, ipoteğin 57.000.000 TL tutarlı olduğunu ve halen devam ettiğini, 95,96,97 ve 101 nolu bağımsız bölümlerin 1/2’sinin maliki … Sanayi A.Ş., 1/2’sinin maliki … Tic. A.Ş. iken, … A.Ş.’nin 30/10/2013/… – tarih ve yevmiyeli satış işlemi ile hisselerin tamamının maliki olduğunu, 30/10/2013/… tarih ve yevmiyeli işlem ile taşınmazlar üzerindeki ‘Müşterek İpoteğin Kısmi Terkini’ ile 31/12/2010/ … tarih ve yevmiye sayısı ile konulmuş ipoteğin kaldırıldığını, davalı bankanın üstlendiği riskin güvencesini oluşturan ipoteğin kaldırılabilmesi için, davalı bankanın üstlendiği riskten dolayı ibra edilmesi veya teminat mektuplarının bankaya iadesinin gerektiğini, bu nedenle davacının kontrgarantilerin güvencesini oluşturan ipoteklerin kaldırılmasını isteyemeyeceğini, ipoteklerin fekki şartlarının oluşmadığını, bu kapsamda teminat mektupları yönünden hükümsüzlüğün de söz konusu olmadığının değerlendirildiğini, teminat mektuplarının ‘geçersiz ve/veya hükümsüz hale’ geldiği gerekçesiyle ipoteklerin kaldırılabilmesi için, bu teminat mektuplarının, zincirleme ilişkide taraf olan banka ve kuruluşların ( … açısından … Bankası), … Bankası açısından … açısından … ve davacı ile temel ilişkide taraf olan …’ın taraf olacağı bir komisyonda ve/veya açılacak bir başka dava da teminat mektuplarının hükümsüz hale geldiğinin belirlenmesi gerektiğini tespit ve mütalaa etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, müflis … Bankası ile aralarında imzalanan 30/12/2010 tarihli, 27.000.000 USD limitli genel kredi sözleşmesine istinaden müflis banka tarafından, davacının … Devleti’nde üstlendiği inşaat yapım işinde işveren …’a sunulmak üzere yine … Devleti’nde bulunan … Bank tarafından düzenlenecek teminat mektupları için, ihbar olunan Arap Türk Bankası tarafından verilen garantinin garantisini teşkil etmek üzere düzenlenen … işlem referans numaralı, 553.272,73 EURO bedelli ve 31/01/2017 vadeli, … işlem referans numaralı, 4.149.545,45 EURO bedelli ve 31/01/2017 vadeli iki adet teminat mektubunun, … Devleti’nde çıkan iç savaş ve sonrasında oluşan yönetim boşluğu nedeniyle üstlenilen işin ifasının mücbir sebeple imkansız hale geldiğinden bahisle hükümsüz kaldıkları iddia edilerek söz konusu teminat mektupları için ihbar olunan … Anonim Şirketi’ne ait İstanbul İli, Kağıthane İlçesi, … Mahallesi, … parsel sayılı taşınmazda bulunan … nolu bağımsız bölümlerin 1/2 payı üzerine bulunan 1. derecede, 1. sırada 57.000.000 TL bedelli ipoteklerin fekkinin talep edildiği, ipotek resmi senedinde, davacının müflis banka nezdinde açılmış ve açılacak kredilerden, verilen teminat mektuplarından ve müflis bankaya karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarının 57.000.000 TL’ye kadar olan kısmının 1. deredece ve 1. sırada fekki müflis banka tarafından bildirilinceye kadar ipotek altına alındığının belirtildiği, müflis bankanın talebi ile ihbar olunan … Bankası tarafından … Bank’a aynı tutarlarda avans teminat mektubu verildiği, … tarafından ihbar olunan … Bankası’ndan garanti vadelerinin uzatılmasının talep edildiği, verilen olumsuz cevaba binaen … tarafından teminat mektubu miktarlarının ihbar olunan banka hesabına borç kaydedileceğinin bildirildiği, ihbar olunan … Bankası tarafından, müflis bankanın …. İflas Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında oluşturulan iflas masasına … ‘a verdiği teminat mektubu miktarları ile masraf ve komisyon alacakları için 180.082.233,95 TL tutarında alacak kayıt başvurusunda bulunulduğu, iflas idaresi tarafından alacağın 127.388.275,08 TL’lik kısmının şarta bağlı olarak, 15.440.788,32 TL’lik kısmının ise şartsız olarak masaya kaydına karar verildiği, müflis bankanın … Bank ile ihbar olunan … Bankası’nın verdiği teminat mektuplarının komisyon masraflarını 18/07/2016 tarihine kadar ödediği, bu tarihten sonra komisyon ödemesinin yapılmadığı anlaşılmıştır. Müflis banka tarafından verilen teminat mektupları nitelikleri itibariyle kontrgarantidir.
Bu ilişkide kendisine hitaben garanti verilen kişiye muhatap, borçluya ise lehtar denilmekte olup lehtar ile kontrgaranti veren banka arasında imzalanan sözleşme ile bir teminat mektubu kredisi açılmakta ve bu kapsamda kontrgaranti verilmektedir. Kontrgaranti veren bankanın, muhatap tarafından tazmin talebinde bulunulması halinde lehtara karşı, aralarındaki sözleşme uyarınca rücu hakkı bulunmaktadır. Kontrgaranti veren banka, lehtar ile muhatap arasındaki ilişkiden doğan defi ve itirazları ileri sürmeksizin ilk taleple derhal ödeme yapmakla yükümlü olduğundan, kontrgaranti sözleşmesi bir garanti sözleşmesi niteliği taşımaktadır. Bankacılık uygulamasında ise kontrgaranti bir gayri nakdi kredi türü olarak kabul edilmektedir. Her ne kadar davacı tarafça, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1970 ve 1973 sayılı kararları doğrultusunda, Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu’nun, Türk vatandaşları ile Türk kanunlarına tabi gerçek veya tüzel kişiler adına, … Devleti’nde yerleşik gerçek ve tüzel kişiler lehine verilmiş olan teminat mektuplarından kaynaklanan tazmin taleplerinin dikkate alınmayacağına dair 21/06/2011 tarihli ve 2001 sayılı kararı uyarınca, müflis banka tarafından verilen kontrgaranti mektuplarının hükümsüz hale geldiği iddia edilmiş ise de, anılan Bakanlar Kurulu kararı söz konusu teminat mektuplarını hükümsüz hale getirmeyeceği gibi, 15/09/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan … Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti arasında 31/01/2019 tarihinde imzalanan mutabakat zaptı uyarınca, davacı ile işveren … arasında imzalanması gereken kesin hesabın ancak davacı tarafından …’a karşı açılmış bir davada dava şartı olarak aranabileceği, yine davacı tarafın, … Devleti’nde yaşanan iç karışıklık nedeniyle işveren …’a karşı üstlendiği inşaat işinin ifasının imkansız hale gelmesi sebebiyle, teminat mektuplarının da hükümsüz hale geldiğine yönelik iddiasının ancak işveren …’a karşı ileri sürülmesi ve bu yönde bir karar verilmesi halinde müflis banka tarafından verilen teminat mektuplarının teminatını oluşturan ipoteklerin terkin şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilebileceği, muhatap … tarafından teminat mektuplarının iadesi kabul edilmediği gibi …’a karşı bu yönde açılmış bir davanın da bulunmadığı, müflis bankanın muhatap tarafından … Bank’a ve bu banka tarafından da ihbar olunan … Bankası’na karşı ileri sürülecek tazmin talebini karşılamakla yükümlü olduğu, kaldı ki ihbar olunan banka tarafından da müflis bankanın iflas masasına bu nedenle alacak kayıt başvurusunda bulunulduğu ve iflas idaresince başvurunun kısmen kabul edildiği, ayni teminat sağlayan sınırlı bir ayni hak niteliğindeki ipoteğin, belirli bir borcun ifasının teminat altına alınması amacı kapsamında alacaklıya, teminatın konusunu oluşturan taşınmazın paraya çevrilmesi suretiyle alacağını elde etme yetkisi verdiği, ipoteğin, halen mevcut veya ilerde doğması olası bir alacağı teminat altına aldığı, dolayısıyla müflis bankanın davacıya açmış olduğu gayri nakdi kredi kapsamında düzenlediği kontrgaranti mektuplarının teminatı olarak verilen ipoteğin kaldırılmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı 59,30 TL’nin peşin alınan 973.417,50 TL harçtan mahsubu ile kalan 973,358,20 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 658.652 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 04/11/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır