Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/350 E. 2022/473 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/350 Esas
KARAR NO : 2022/473

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/02/2015
KARAR TARİHİ : 05/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın … Şubesi ile dava dışı …Tic. Ltd.Şti. arasında sözleşmeye istinaden kredi lehtarı dava dışı şirkete müvekkili banka tarafından Kredı kullandırıldığını, davalı …’un ise kullandırılan bu krediye … Tapu Sicil Müdürlüğü … tarih ve … yevmiyeli ipotek işleminde imza ettiği ipotek akit “tablosu ile müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, Borçluların vadelerinde kredi borçlarını ödememeleri üzerine kredi hesaplarının 27.04.2010 tarihinde kat edildiğini ve iş bu hususun davalı borçlulara … 3.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin keşide edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine müvekkili banka alacağının tahsilinin sağlanması amacıyla takip borçluları hakkında … 12. İcra Müdürlüğünün …E .Sayılı dosya ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını , davalı tarafından asıl alacağa , borca ve faize itiraz edildiğini ve diğer hukuki gerekçeleri beyan ederek, bu nedenle iş bu davanın açılma zaruretinin doğduğunu belirterek, Davalı – borçlunun … 12. İcra Müdürlüğünün … E .Sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptaline ve takibin takip talebindeki şartlarla devamına , takip tutarının % 40’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine, karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
2015/169 esas sayılı dosyada Yargıtay bozma ilamından önce davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı halde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Yargıtay bozma ilamından sonra ise davalı vekili duruşmaya katılarak cevap vermiştir. Davalı vekilinin 31/10/2013 tarihli cevap dilekçesinde özetle; İİK md.67 uyarınca itirazın iptali davasında hak dürşürücü sürenin 1 yıl olduğunu, davacının bu davaya ilişkin dava harçlarını yatırdığı tarihin, dava açma tarihi 1 yıllık hak düşürücü süresinin dolmasından çok uzun süre sonra olduğunu, bu yüzden itirazın iptali talepli bu davada hak düşürücü sürenin dolduğunu, dava dışı …Şti lehine kullandırılan krediye ilişkin olarak müvekkili …’un ½ pay sahibi bulunduğu taşınmazı ile ipotek veren 3. Şahıs olduğunu, müvekkilinin kredi sözleşmesine dayalı borçtan sorumluluğunun olmadığını, müvekkilinin ev hanımı olup ticaretle hiç bir ilişkisi olmadığını, kredi sözleşmesinde de imzası bulunmadığını, bilgisi ve rızası dışında ipotek sözlşemesi içerisinde davacı banka tarafından tek taraflı olarak hiç bir şekilde müzakere edilmeksizin konulan maddeler ve ipotek sözleşmesi hükümlerinin müvekkilini bağlamadığını, hiçbirşekilde banka nezdinde kredi sözleşmesi imzalamayan ticari hayatla hiçbir ilgisi olmayan müvekkilinin sadece sahip olduğu ½ pay taşınmazı ile sorumlu bulunduğunu düşünerek tapuda ipotek evraklarını imzaladığını, ipotek konusu taşınmazın aynı borç için mükerrer açılan ipotek dosyasına bağlı … 1 İcra Müdürlüğünün … Tal.sayılı dosyası ile satıldığını, müvekkilinin sorumlu olduğu ipoteğin paraya çevrilmiş olduğunu, kredi sözleşmesinde borçlu sıfatı bulunmayan müvekkilinin varsa bakiye borçtan hiçbir sorumluğu olmadığını belirterek davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı davasının reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2015/169 Esas 2015/994 Karar sayılı 22.12.2015 tarihli kararında; “Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddiyle, ipoteğin para çevrilmesi suretiyle icra dosyasına yapılan ödemeler de dikkate alınmak suretiyle takibin 18.165,81TL üzerinden devamına, takip tarihindeki faiz oranının %19 olarak kabulüne, 18.165,81TL üzerinden %20 oranında davacı lehine icra inkar tazminatı hükmedilmesine” dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş,
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2017/2229 Esas 2018/4028 Karar sayılı 11.09.2018 tarihli ilamı ile;
“Davacı, icra takibinde aynı alacak ile ilgili olarak teminatında ipotek bulunması nedeniyle ayrıca ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile tahsilde tekerrür olmamak ibaresiyle talepte bulunmuştur.Mahkemece yapılacak olan icra takip tarihi itibariyle alacak borç durumunun tespiti ile “itirazın iptaline tahsilde tekerrür olmamak suretiyle “ibaresi yazılmak suretiyle bir karar verilmesinden ibarettir.Dava dışı ipteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipteki ödeme miktarının bu takipteki alacaktan mahsubuna karar verilmesi suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile dosya bozulmuş;
Yargıtay ilamında karşı oy kullanılmış olup, karşı oyda;
“Davacı alacağına kavuşmak için tahsilde tekerrür olmamak şartıyla hem ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla hem de ilamsız takip yoluyla takip yapabilir ise de ilamsız takipteki itirazın iptali davası bitmeden ipotekli takipte ipotek paraya çevrilirse itirazın iptali davasında kefillerin sorumluluğunun belirlenmesinde bu hususun dikkate alınması gerekir.
Bu itibarla yerel mahkeme kararında bu bakımdan bir isabetsizlik olmadığından saygıdeğer çoğunluğun bozma kararına muhalifim.” şerhi düşülerek bozma ilamında muhalefet şerhi konulduğu görülmüş, dosya karar düzeltme isteminin de reddi sonrasında mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 08.11.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
” Gerek İcra dosyası içeriği ve gerekse şikayet dosyası içeriği, taraflarca sunulan belgeler üzerinde yaptığımız inceleme ve değerlendirme sonuçları aşağıda arz edilmiştir.
1.Bankanın ibraz ettiği faiz oranlarına göre, kredi alacaklarının muaccel olduğu tarihteki en yüksek kredi faiz oranının % 60,00 olduğu, Alacaklı banka temerrüt faizi olarak % 90,00 istemiş olmakla sözleşmeye uygun talepte bulunduğu,
2.Alacaklı Banka tarafından … 3. Noterliği‟nden …tarih, … yevmiye numaralı hesap katı ile borcun ödenmesi ihtarına borçlunun süresi içinde itiraz etmemiş olduğu,
3. Takip tarihi olan 14.07.2010 itibariyle asıl alacak, akdi ve temerrüt faizi;
l
r
Olarak hesaplanmıştır. Buna göre;
Krediler için takip tarihi itibariyle toplam 93.068,42 TL alacağının bulunduğu,
Alacaklı kredilerden doğan alacak için 93.486,06 TL talep etmiş olmakla 417,64 TL fazla talepte bulunduğu,
Davacı bankanın icra takip tarihi olan 14.07.2010 tarihi itibariyle 93.068,42 TL alacaklı olduğu, icra takip tarihinden itibaren 77.425,06 TL asıl alacak üzerinden % 90 temerrüt faizi talep edebileceği,
4.Tarafların hukuki nitelikteki talepleri ile; masraf, avukatlık ücreti ve diğer taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirlerinde olduğu ” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan 23.05.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;

A- Adi faiz oranının % 60 olarak kabul edilmesi halinde;
1. Bankanın ibraz ettiği faiz oranlarına göre, kredi alacaklarının muaccel olduğu tarihteki en yüksek kredi faiz oranının % 60,00 olduğu, sözleşmeye göre akdi faiz oranının %50 fazlası ile, Alacaklı banka temerrüt faizi olarak % 90,00 istemiş olmakla sözleşmeye uygun talepte bulunduğu,
2. Alacaklı Banka tarafından … 3. Noterliği’nden… tarih, … yevmiye numaralı hesap katı ile borcun ödenmesi ihtarına borçlunun süresi içinde itiraz etmemiş olduğu,
3. Takip tarihi olan 14.07.2010 itibariyle asıl alacak, akdi ve temerrüt faizi;
Olarak hesaplanmıştır. l
Buna göre;
Krediler için takip tarihi itibariyle toplam 93.068,42 TL alacağının bulunduğu, Alacaklı kredilerden doğan alacak için 93.486,06 TL talep etmiş olmakla 417,64 TL fazla talepte bulunduğu, Banka kredilerden doğan alacak için alacak tutarının takip tarihi olan 14.07.2010 tarihi itibariyle 93.068,42 TL olarak düzeltilmesi gerekeceği,
B- Adi Faiz oranının % 19 olarak kabul edilmesi halinde;
Buna göre takip tarihi itibariyle;
¸
e
Alacaklı kredilerinden doğan alacak için 93.486,06 TL talep etmiş olmakla toplamda 10.964,97 TL fazla talepte bulunmuştur.
Banka kredilerden doğan alacak için alacak tutarının takip tarihi olan 14.07.2010 tarihi itibariyle 82.521,09 TL olarak düzeltilmesi gerekeceği,
C- Masraf, avukatlık ücreti ve diğer taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirlerinde olduğu ” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davanın konusu banka kredi sözleşmesine dayanan itirazın iptali olup, dava dışı kredi lehdarı lehine davalının taşınmazı üzerine ipotek hakkı tesis edildiği, 14/07/2008 tarihli ipotek resmi senedinin şartlar başlıklı 1. maddesinde “… ve ayrıca yukarıda ipotek limiti tutarında mümessil borçlu ve müteselsil kefil olduğunu kabul ve beyan ederim” şeklindeki düzenleme altındaki imzanın davalıya ait olduğu, bu yönde tarafla arasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, yine 1. Maddede ipotek limiti 200.000,00 TL olarak belirlenmiş olduğundan, kefaletin bu limit kapsamında kaldığı, ipotekli taşınmazın satılmış olması davalının ipotekli taşınmazda doğan ipotek bedeli yönünden sorumluluğunu sona erdirse bile kefalete ilişkin sorumluluğunun devam edeceği, davanın yasal süresi içinde ikame edildiği, mahkememizce bozma ilamı sonrasında farklı faiz oranlarının esas alındığı bilirkişi raporları alınmış ise de bozma ilamında sadece ”..Dava dışı ipteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipteki ödeme miktarının bu takipteki alacaktan mahsubuna karar verilmesi suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.” denildiği ve yine davacı tarafın 14/07/2016 tarihli temyiz dilekçesinde sadece 60.000 TL nin alacaktan mahsup edilmemesi gerektiği yönünde temyizi bulunduğu, bu nedenlerle mahkememizce asıl alacağın ve ferilerinin miktarlarının ve yine faiz oranının yeniden hesaplanmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla davacının bozmadan önce alınan 07/12/2011 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere 73.578,67 TL asıl alacak, 4.368,73 TL işlemiş faiz ve 218,44 TL bsmv olmak üzere toplam 78.165,84 TL alacaklı olduğu kanaatine varılarak tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne, alacak belirlenebilir olmakla davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 73.578,67 TL asıl alacak, 4.368,73 TL işlemiş faiz ve 218,44 TL bsmv olmak üzere toplam 78.165,84 TL üzerinden ve takip tarihindeki faiz oranının %19 olarak belirlenmek suretiyle diğer aynı kayıt ve şartlarla devamına,
Alacağın %20 si üzerinden hesap edilen 15.633,17 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 5.339,51 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan (1.600,00 TL peşin harç ve 24,30 TL peşin harç olmak üzere) toplam 1.624,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.715,21 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafça yapılan 5.130,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 4.289,31 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafça yapılan 50,9 TL yargılama giderinden davanın red oranına göre hesaplanan 8,34 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 10.961,56 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
8- Davacı tarafça yatırılan 17,15 TL başvuru harcı, 24,30 TL başvuru harcı, 1.600,00 TL peşin harç, 24,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.665,75 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere Temyiz dilekçesi sunulmak suretiyle Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/07/2022

Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır