Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/335 E. 2022/476 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/335 Esas
KARAR NO : 2022/476
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2020
KARAR TARİHİ : 06/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davalı tarafından müvekkili aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyası ile 16.04.2020 keşide tarihli 20.726,88 TL bedelli … seri numaralı çekin tahsili taletli ile takip başlatıldığını, dava konusu çek için borçlarının olmadığını, bu çekin hamil …San. Tic. Ltd.Şti ‘ne verilmek üzere … kargoya verildiğini evrakın kargo da çalındığı ve dekin teslim edilemediğinin …tarafından tespit edildiğini, …tarafından çekin çtılındığına ilişkin … Asliye hukuk mahkemesinin 2020/… esas sayılı dosyasında çekin ödenmemesi konusunda tedbir kararı verildiğini, kayıp çek ile ilgili ticaret sicil gazetesinde ilanların yapıldığı zayi nedeniyle iptali edildiğini, …şirketine borç nedeniyle 17.04.2020 tarihli 6 numaralı çek tanzim edilerek ödemenin yapıldığını, müvekkilinin davalıdan 232.450,49 TL alakaklı olduğunu, bu alacak nedeniyle 01.10.2019 tarihinde … İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, müvekkilinin davalıya borcunun olmadığının tespiti ve icra takibinin iptaline , kötü niyetli davalı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile … Ltd.Şti orasında 26.11.2019 tarihli faktoring sözleşmesi imzalandığını, müşterinin davacı tarafından keşide edilmiş 16.04.2020 tarihli … seri numaralı çeki cirolayarak verdiğini, müvekkili tarafından iş bu çek için 20.001,25 TL ödeme yapıldığını, çek bedeli tahsil edilemediği için takibe konulduğunu, dosya üzerindeki tedbir kararının kaldırılması ve haksız davanın reddi ile alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; İİK’nın 72.maddesi uyarınca açılan çeke yönelik menfi tespit ve kötü niyet tazminatı istemine ilişkin olup yargılama sırasında çek bedelinin ödenmesi nedeni ile çek bedelinin istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış ve tarafların delilleri toplanmıştır.
Davalı vekili tarafından savunmasına dayanak faktoring sözleşmesi, fatura, alacak bildirim formu, çek çıkış bordrosunun ibraz edildiği görülmüştür.
… İcra Dairesinin 2020/… sayılı takip dosyası uyap üzerinden celp ve tetkik edilmiştir.
…. ATM’nin 2020/… değişik iş sayılı dosyası,… İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/… esas sayılı dosyası uyap üzerinden celp ve tetkik edilmiştir.
…. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/… esas sayılı dosyası uyap üzerinden celp ve tetkik edilmiştir.
… Kargo A.Ş’nin Gönderici no: … (… ), Alıcı …Ltd. Şti. olan … takip nolu kargo ve evraklar, kargo kayıtları, kargo çalışanı şikayetçi ifadesi tutanağı, … kargo evrak sureti, çekin ibrazına ilişkin banka kayıtları ibraz ile celp ve tetkik edilmiştir.
… İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı takip dosyası celp ve tetkik edilmiş olup, davalı … A.Ş tarafından, davacı … Anonim Şirketi ile dava dışı …Limited Şirketi, … ve … Sanayi ve Ticaret Ltd Şti aleyhine davaya konu çek dayanak tutulmak sureti ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinin başlatıldığı görülmüştür.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan mali müşavir bilirkişi … tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı tarafında davaya konu çekin keşide edilerek dava dışı …firmasına gönderilmek üzere Kargo firmasına teslim edildiği, kargo Ffirması dağıtım esnasında davaya konu çekin çalındığı, Dava dışı …firması tarafından …Asliye hukuk Mahkemesinden kıymetli çek iptali davası açıldığı hususları bildirilmiş olup , davacı şirkete ilişkin kayıtların … / … “te yerinde incelenmesi hususunda takdir Sayın Mahkemeye aittir.
Davalı faktoring şirketinin faktöring Ssözleşmesi yaptığı müşterisi dava dışı …Tic.Ltd.Şti. firmasından davalı faktöring şirketi tarafından söz konusu İfaturaya dayalı olarak yönetmelik kapsamında faktöring işlemi yapıldığı belirlenmiştir. Ancak istihbarat çalışması yapılıp yapılmadığı dosyaya sunulmamış olup, bu hususun ve Faktöring şirketinin kötü niyetle çeki iktisap ettiği veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğuna ilişkin istirdat talebinde bulunan davacının bildirdiği hususların tespitlerimiz ve dosya içeriğine göre nihai takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu sonucuna varılmıştır.
SONUÇ:
Dosya, davalı faktöring şirketine ait sunulan kayıtları ve dosya içeriği incelenmiş olup, davacı tarafından / …’te yerinde inceleme talebinde bulunduğu görülmüştür.
Davacının çeki keşide eden olduğu ,müşterisine göndermek üzere verilen kargodan çekin çalındığını bildirdiği, … kargo cevabının dosyada tespit edilemediği,
Davalı faktoring firmasının faktoring işlemine konu çeki faktoring müşterisinden faturaya dayalı olarak aldığı hususlarının kayıtları ve dayanak sunulanları kapsamında mevcut olduğu, davacı keşideciden sonra lehtar …firmasının çek üzerindeki görünen cirosundan sonra sırası ile … ve Davalı Factoring şirketinin müşterisi … cirolarının çek sureti üzerinde mevcut olduğu, davalı Factoring şirketinin … tarafından kendinden önceki ciranta … Gıda firmasına tanzim ettiği faturaya dayalı olarak dava konusu çeki aldığı, davalının çeki iktisap ederken, davacının bildirdiği , davalının kötü niyetli ve çekin iktisabında ağır kusurlu olduğuna ilişkin ileri sürdüğü hususlarda ,yapılan inceleme ve dosya kapsamına göre nihai takdirinin ve istirdat talebinin takdirinin Sayın Mahkemeye ait olacağı… ” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememiz talimatı gereğince … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/… talimat sayılı dosyası kapsamında ibraz edilen bilirkişi raporunda özetle; ”…İncelemeler ve tespitler
Bilirkişi incelemesi dava dosyası içinde|bulunan dilekçeler belgeler ve davalı ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeye göre yapılnlıştır.
1. Davacı ticari defterleri
Davacı şirkete ait ticari defterlere ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir;
¸
Görülen ticari defterin genel olarak |muhasebenin temel kavram ve genel kabul görmüş ilkeleri ile yürürlükteki mevzuat hükürklerine uygun olarak tutulduğu, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içinde yatırıldığı tespit edilmiştir.
Davacının 2020 yılı ticari defterleri üğerinde yapılan incelemede, davacı ile dava dışı …San. Tic.Ltd. Şti arasındaki işlemlerin aşağıdaki gibi olduğu tespit edilmiştir.
¸
Yukarıda görüldüğü üzere davacının da$a dışı şirket olan … San. Tic. Ltd. Şti’nin den 17.01.2020 tarihinde … numaralı fatura ile 20.726,68 TL tutarında mal aldığı ve 03.03.2020 tarihinde … numaralı ve 20.726,68 TL tutarında çek verdiği ,ticari alım ve satımın devam ettiği görünmektedir.
Dava dışı … San.Tic. Ltd. Şti tarafından 23.01.2020 tarihinde düzenlenen … numaralı tahsilat makbuzunda |Davacı … San. Tic. A.Ş ye ait … şubesi … numaralı hesabbı ilişkin 16.04.2020 vadeli … numaralı 20.726,68 TL tutarlı çekin teslim alındığı ve kaşe ve İmzanın olduğu görünmektedir.
Dava konusu yapılan … numaralı ve … vadeli çekin davacı ticari defterlerine kayıt edilmediği tespit edilmiştir.
SONUÇ:
Dosya kapsamı ve davacı ticari |defterleri ile diğer belgelere göre aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir.
* Davacı ticari defterinin usulüne uydun olarak açılış ve kapanış tasdiklerine havi oldukları, kayıtların belgelere dayalı olarak yapıldığı, defterlerin muhasebe uygulama tebliği ve muhasebenin temel ilkelerine göre tutuldukları, kayıtlara esas belgelerin mevcut olduğu,
* Davaya konu … numaralı çekin dııvacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı,
* Dava dışı şirket olan … San.Tic. Ltd. Şti’ne 03.03.2020 tarihinde aynı tutarda ve aynı bankaya ait … numaralı çekin verildiği…” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Huzurdaki dava; İİK’nın 72. maddesi uyarınca açılan çeke yönelik menfi tespit ve kötü niyet tazminatı istemine ilişkin olup yargılama sırasında çek bedelinin ödenmesi nedeni ile çek bedelinin istirdadı istemine dönüştüğü görülmekle, somut olaydaki uyuşmazlığın; …. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı takip dosyasına dayanak davacının keşideci olduğu, … Bankası … şubesine ait 16/04/2020 tarihli, … seri numaralı 20.726,88-TL bedelli çekin kargoda çalınması iddiasına dayalı olarak çek yönünden ciro silsilesinin düzgün olup olmadığı, davalının meşru hamil olup olmadığı, davacı keşidecinin menfi tespit ve çek bedelinin istirdadı isteminin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Somut olayda davacı çek keşidecisi şirket tarafından, her ne kadar çekin keşide/imza edildikten sonra lehtar şirkete gönderilmek üzere kargo taşıması sırasında çalındığı ve çek lehtarı dava dışı …Ltd şirket cirosu altındaki imzanın lehtar şirkete ait olmadığı ileri sürülmüş ise de dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 818/1 maddesi atfı kapsamında çekler yönünden de uygulanması gereken Kanun’un 677. maddesi; bir poliçenin, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içermesi halinde, diğer imzaların geçerliliğinin bundan etkilenmeyeceğini düzenleme altına almıştır. Anılı maddede ifade edilen olgu ve öğretide imzaların bağımsızlığı (istiklali) şeklinde tanımlanan bu ilke, poliçeye atılan her geçerli imzanın (keşidecinin, cirantanın, avalistin imzası gibi) sahibini bağladığını, geçersiz imzanın sahiplerini sorumlu kılmamalarına rağmen poliçenin geçerliliğini ortadan kaldırmadığını ifade etmektedir. Dolayısıyla geçerli imzaların sahiplerinin, başkasının imzasının geçersiz olduğunu ileri sürerek kambiyo sorumluluğundan kurtulmaları söz konusu olamayacağı gibi geçersiz bir imza ancak sahibini bağlamaz ise de bu nedenle ciro zincirinin koptuğundan bahsedilemeyecektir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; kendi imzasını inkar etmeyen davacı keşidecinin, kendi imzasından sorumlu olmakla hamile karşı ödeme yükümlülüğü devam etmekte olup, dava dışı lehtar şirket imzasının sahteliği ileri sürülerek hamile karşı ödeme yükümlülüğünden kurtulamayacağı gibi ödenen bedelinin iadesinin de talep edilemeyeceği, bu itibarla davacının lehtar imzasının sahteliğine dayalı iddiasına cevaz verilemeyeceği anlaşılmıştır.
Ayrıca TTK’nın 790. maddesi; “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır.” şeklinde düzenleme altına alınmış olup Kanun’un 710/3 c. 2 hükmüne göre ödeyen kişinin, cirolar arasında düzenli bir silsile bulunup bulunmadığını incelemekle yükümlü ise de cirantaların imzalarının geçerliliğini araştırmak zorunda olmadığı açıklanmıştır. Kanuni düzenlemeler gereğince çeklerde şeklen yetkili hamil cirolar arasında muntazam bir teselsülün mevcut olup olmamasına göre belirlenmekte olup bu ilkelere göre kopma yapmayan muntazam bir ciro zincirine göre hamil olduğu anlaşılan kişi o çekin şeklen yetkili hamili sayılmaktadır. Somut olaya bakıldığında ise çek üzerindeki ciro silsilesinin muntazam bir ciro zincirine göre devam ettiği görülmüş olup davalının şeklen yetkili hamil olduğu saptanmıştır.
TTK’nın 792. maddesi uyarınca; “Çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa ister hamile yazılı ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek sözkonusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmü geçerli olmakla ispat yükü davacı taraf üzerinde olup, davacının çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve çeki elinde bulunduran şahsın kötüniyetli veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekmektedir. Yine Türk Ticaret Kanunu’nun 687. maddesinde ise poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişinin, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremeyeceği, ileri sürülebilmesi için hamilin poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olmasının gerektiği ve alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümlerin de saklı olduğu ifade edilmiştir. Aynı zamanda davalı çek hamili faktoring şirketi olup 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/2 maddesinin; ”Faktoring şirketi kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal ve hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez.” şeklinde düzenlendiği görülmüştür. Anılı kanuni düzenleme gereğince faktoring şirketine yapılan ciro alacağın temliki hükümlerine tâbi olmakla şahsi defiler faktoring şirketine karşı ileri sürülebilirse de bu durum ancak lehtar veya ciranta açısından kendisinden sonraki cirantaya karşı sahip olduğu defiler için uygulama alanı bulmakta olup somut olayda böyle bir durum söz konusu olmadığından davacı keşidecinin şahsi defileri davalı faktoring şirketine karşı ileri süremeyeceği anlaşılmıştır.
Yine TTK’nın 687 maddesine paralel olarak düzenlenen 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/3 maddesi; “Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” şeklinde düzenlenmiş olup dava konusu çekin 6361 sayılı Kanun’un 9/2 ve yönetmeliğin 8. maddesi hükmüne uygun şekilde faktoring şirketine devredilmiş olduğu bilirkişi marifeti ile yapılan inceleme sonucu tespit edilmiştir. Dosyada mübrez faktoring sözleşmesi, tevdi bordrosu, fatura tarihlerinin ödemeden men yasağı kararının ilan tarihlerinden öncesine ait olmakla davalı faktoring şirketinin üzerine düşen araştırmayı yaptığının kabul edilmesi gerekmiştir. Bu hali ile tüm dosya kapsamında davalının çeki iktisapta bile bile borçlunun zararına hareket ettiği ve iktisabında kötü niyetli olduğu iddiasının kanıtlanamadığı anlaşılmıştır. Tüm bu gerekçeler ışığında; davaya konu faktoring işleminin anılı kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun olduğu, çekin ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığı, davalının yetkili hamil olduğu, faktoring sözleşmesinin ve devir işleminin ödeme yasağı kararı ilan edilmeden önce yapıldığı, faktoring şirketinin çek hakkında ödeme yasağı konulduğunu bilebilecek durumda olmadığı, davalının bile bile borçlunun zararına hareket ettiği ve çekin iktisabında kötü niyetli olduğuna dair iddiaları teyit eder mahiyette delil bulunmadığı anlaşılmakla; sübut bulmayan davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Son olarak davalı yanın tazminat talebi irdelenmiş olup İİK’nın 72/4 maddesinin; “Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.” şeklinde düzenlendiği görülmüştür. Bununla birlikte dosya kapsamında davalı aleyhine herhangi bir ihtiyati tedbir kararının uygulanmadığı anlaşılmakla; yasal koşulları oluşmayan davalı yanın tazminat isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı yanın tazminat talebinin REDDİNE,
3-Davacı tarafça yatırılan 398,89 TL harçtan, 80,70 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına, kalan 318,19 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/07/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır