Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/331 E. 2021/648 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/331 Esas
KARAR NO : 2021/648

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/07/2020
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/03/2016 tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın müvekkilerinin desteği …’e çarpması sonucunda meydana gelen kazada vefat ettiğini, ölüm nedeniyle davacıların desteğinden yoksun kaldıklarını beyanla Davacı … için 50.000 TL, diğer davacılar …, …,…, …ve… için 25.000’er TL olmak üzere toplam 175.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı …’dan destekten yoksun kalma tazminatı olarak ise her bir davacı için 500’er TL olmak üzere toplam 3.000 TL maddi tazminatın tüm davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görev itirazlarının bulunduğunu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davanın hukuki temelinin haksız fiil olduğunu, sigorta şirketi ya da poliçenin davanın asli unsuru olmadığını, dava konusu kazada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kazanın aracın aydınlatmanın olmadığı bir yolda seyir halindeyken koyu renk kıyafet ve şemsiye ile yolun ortasında duran yayaya çarpması şeklinde gerçekleştiğini, sürücünün yolun ortasında o şekilde duran bir yayayı fark etmeyebileceğini, talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı için destekten yoksun kalınma durumunun ispatının gerektiğini, tazminat miktarlarının fahiş olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın bir trafik/iş kazası olduğunu, müvekkili şirketin manevi tazminat yönünden sorumluluğunun bulunmadığını, kusur durumunun mahkemece belirlenmesi gerektiğini, genel şartlarda belirlenen usul ve esaslara uygun olarak tazminat hesabının yapılması gerektiğini, SGK’ya müzekkere yazılarak davacıların kaza nedeniyle peşin sermaye değerli gelir elde edip etmediklerinin tespitinin gerekli olduğunu, faiz talebinin yasa ve içtihatlara aykırı olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşmemesi nedeniyle ancak dava tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulabileceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
TAHKİKAT , DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce delillerin ibrazına müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememiz dosyasının delillerini, poliçeler, hasar dosyaları, SGK kayıtları, davacının gelir kaydı, nüfus kayıtları, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu tazminat hesap uzmanı …, kusur uzmanı … ve hekim bilirkişi …’den alınan bilirkişi raporu, tüm cevabi yazılar oluşturmaktadır.
Mahkememizce taraf talepleri ve dosya kapsamı çerçevesinde, kazaya ilişkin görüntüler ve tüm kayıtlar incelenmek suretiyle ayrıntılı ve denetime elverişli rapor icra etmek üzere dosya kusur uzmanı …, hesap uzmanı …, ve hekim bilirkişi …’e tevdi edilmiş ve 29/03/2021 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi anılı raporunda özetle;
Sonuç olarak;
1-Davalı sürücü … %50 yüzde elli oranında kusurlu olduğu,
2-Davacılar murisi yaya .. % yüzde elli oranında kusurlu olduğu,
3-Dava dışı sürücü … kusursuz olduğu,
4-Dava dosyasında bizzat davacılar tarafından yapılan ve herhangi bir sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanmayan tedavi giderlerini gösterir belgenin bulunmaması nedeniyle davalıların sorumluluğunda olan tedavi gideri zararının belirlenemediği,
5-Davalıların %50 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre bu olay nedeniyle 03.03.2016 tarihinde vefat eden …’in geride kalan hak sahiplerinden;
a)Davacı Eş …’in destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 226.452,47 TL,
b)Davacı Oğlu …’in destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 4.945,89 TL olduğu,
c)Olay tarihinde 25 yaşında olan Oğlu Rıfat’ın, 23 yaşında ve evli olan kızı Hava’nın, 24 yaşında ve evli olan oğlu Ramazan’ın, 21 yaşında olan ve öğrenim gördüğüne dair belge bulunmayan oğlu Murat’ın destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat talep koşullarının bulunmadığı,
d)Davacıların yukarıda belirlenen maddi zararları poliçe limiti içinde olup, manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamına girmediği,
e)Davalı kabulünde olan başvuru tarihine göre sigorta şirketi bakımından temerrüdün 06.04.2016 tarihinde gerçekleşmiş olacağı,
Araç sürücüsü bakımından ise temerrüdün 03.03.2016 vefat tarihinde gerçekleşmiş olacağı,
f) Sigortalı aracın kullanım amacının hususi gözüktüğü ” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce taraf vekillerinin rapora itirazlarının karşılanması amacıyla ayrıntılı, hüküm kurmaya ve İstinaf ile Yargıtay denetimine elverişli ek rapor düzenlenmesi istenilmiş ve konuya ilişkin 12/07/2021 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı ek raporunda özetle;
“Kusur durumuna ilişkin olarak;
Değişiklik gerektirmeyen ilk raporda belirlendiği gibi;
1-Davalı sürücü … %50 oranında kusurlu olduğu,
2-Davacılar murisi yaya .. %50 oranında kusurlu olduğu,
3-Dava dışı sürücü … kusursuz olduğu,
Tedavi giderlerine ilişkin olarak;
Değişiklik gerektirmeyen ilk raporda belirlendiği gibi;
Dava dosyasında bizzat davacılar tarafından yapılan ve herhangi bir sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanmayan tedavi giderlerini gösterir belgenin bulunmaması nedeniyle davalıların sorumluluğunda olan tedavi gideri zararının belirlenemediği,
Destek tazminatına ilişkin olarak;
İbraz edilen öğrenim belgeleri dikkate alınarak yeniden yapılan hesaplama sonucu,
Davalıların 9650 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre bu olay nedeniyle 03.03.2016 tarihinde vefat eden …’in geride kalan hak sahiplerinden;
a)Davacı Eş …’in destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının – 225.164,21 TL,
b)Davacı Oğlu …’in destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının – 5.851,87 TL,
c)Davacı Oğlu …’in destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının – 639,71 TL. olduğu,
d)Olay tarihinde 25 yaşında olan Oğlu Rıfat’ın, 23 yaşında ve evli olan kızı Hava’nın, 24 yaşında ve evli olan oğlu Ramazan’ın destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat talep koşullarının bulunmadığı,
e)Davacıların yukarıda belirlenen maddi zararları poliçe limiti içinde olup, manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamına girmediği,
f)Davalı kabulünde olan başvura tarihine göre sigorta şirketi bakımından temerrüdün 06.04.2016 tarihinde gerçekleşmiş olacağı,
Araç sürücüsü bakımından ise temerrüdün 03.03.2016 vefat tarihinde gerçekleşmiş olacağı,
g)Sigortalı aracın kullanım amacının hususi gözüktüğü,” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Davacı vekili 05/08/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; Davacı … bakımından talep edilen 500,00 TL maddi tazminatın 224.664,21 TL arttırarak 225.164,21 TL’ye davacı…bakımından talep edilen 500,00 TL maddi tazminatın 5.351,87 TL arttırarak 5.851,87 TL’ye ve davacı …bakımından talep edilen 500,00 TL maddi tazminatın 139,71 TL arttırarak 639,71 TL’ye yükselterek maddi tazminat talebini 231.655,79 TL olarak ıslah etmiştir.
Dava; 02/03/2016 tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresindeki davalı …Sigorta’nın KZMSS sigortacısı olduğu … plakalı araçla davacılar desteği yaya…’in çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacılar desteğinin vefat ettiğinden bahisle davacıların her iki davalıdan destekten yoksun kalma maddi tazminat talebi ile davalı …’tan manevi tazminat istemi ile açılmıştır.
Davalılar arasında kazaya karışan aracın KZMSS sigortacısı da bulunduğundan eldeki davanın sigorta hukukuna ilişkin bir dava olması nedeniyle mahkememizin görevli olduğu ve davalı gerçek kişinin sigorta şirketi olan davalı yanında ihtiyari dava arkadaşı sıfatıyla bulunduğundan görevsizlik kararı verilemeyeceği anlaşılmış olup bu husustaki itirazın reddi gerekmiştir.
Davacı yan 05/08/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini artırmış olup, her ne kadar KTK’nun 109/1. maddesinde iki yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüş ise de, aynı maddenin 2. fıkrasında ceza kanunlarında öngörülen daha uzun olan zamanaşımı süresinin maddi tazminat talebi için de geçerli olduğu belirtildiğinden, aynı zamanda TCK’nun 85/1. maddesinde düzenlenen taksirle ölüme neden olma suçu için TCK’nun 66/1-d maddesine göre ceza zamanaşımı süresinin 15 yıl olduğu, kaza tarihi ila ıslah tarihi arasında bu sürenin geçmediği görüldüğünden yerinde olmayan zamanaşımı definin reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamında; 02/03/2016 günü meydana gelen trafik kazasında…plakalı araç sürücüsü davalı …’ın araç ile yerleşim yeri içinde seyri sırasında yeterince tedbirli ve dikkatli olmaması nedeniyle, 50-60 m öteden geri manevra durumunu fark etmiş olduğu noktaya yaklaşımında hızımı iyice düşürerek, yağmur ve zayıf olduğu anlaşılan aydınlatma nedeniyle görüş şartlarının sınırlı olduğu yere özenli ve kontrollü seyirle yaklaşması gerekirken hızını kesmeden mahalden geçmek istemesi ve bu sırada geri manevra yapan araca yardım etmekte olan yayaya çarpmasında KTK’nun 52. maddesini ihlal ederek kazada %50 oranında kusurlu olduğu, davacılar desteği yaya …’in ise gece karanlığında, yağmur ve zayıf olduğu anlaşılan aydınlatma nedeniyle görüş şartlarının sınırlı olduğu mahalde, fark edilmesinin güç olduğu koyu renk kıyafet ile kendisinin ve trafiğin güvenliğini tehlikeye sokacak şekilde trafiğin işlediği yola çıkması ile kazanın meydana gelmesinde KTK’nun 68. maddesini ihlal ederek %50 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücü…’nin normal seyri sırasında aniden havalanarak hemen önüne düşen yayaya çarpmamak üzere alabileceği bir önlem bulunmadığından kusursuz olduğu hususlarının mahkememizce görevlendirilen kusur bilirkişisince tespit edildiği, aynı kazaya ilişkin ceza yargılaması sırasında alınan kusur raporlarının da davalı …ile davacılar desteğinin eşit kusurlu olduğu yönünde olması nedeniyle, raporların birbirleri ile aynı doğrultuda oldukları anlaşıldığından belirlenen kusur oranları mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Davacıların tamamı destekten yoksun kalma tazminatı talep etmekte ise de, davacılardan …’in desteğin vefatı tarihinde 25 yaşında olduğu, …’ın 23 yaşında ve evli olduğu, …’in ise 24 yaşında ve evli olduğu anlaşıldığından bu davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep koşullarının bulunmadığı, ancak desteğin eşi olan davacı …ile desteğin vefatı tarihinde henüz üniversite öğrencisi olan davacı …ve henüz lise öğrencisi olan davacı …’in mezuniyet tarihine kadar hesaplanacak destekten yoksun kalma tazminatı alabileceği anlaşılmıştır.
SGK’ya yazılan müzekkere cevabına göre, davacıların söz konusu trafik kazası nedeniyle rücuya tabi bir ödeme almadıkları tespit edildiğinden yapılacak hesaplamada da tenzil edilecek bir miktarın bulunmadığı görülmüş ve bu husustaki itirazın reddi gerekmiştir.
Tarafların tespit edilen kusur durumları gereğince davacıların talep edebileceği maddi tazminat miktarı hususunda dosya aktüer bilirkişiye tevdii edilmiş olup, söz konusu raporda güncel içtihatlara uygun olarak davacılar desteği ile davacıların muhtemel yaşam sürelerinin TRH 2010 tablosuna göre ve bilinmeyen dönem kazancın %10 artış ve %10 iskonto yöntemine göre belirlendiği, bu itibarla AYİM tablosuna göre yeniden evlenme şansı bulunmayan davacı …’in talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 225.164,21 TL olduğu, davacı …’in 5.851,87 TL olduğu, davacı …’in ise 639,71 TL olduğu tespit edilmiş ve hesaplanan maddi tazminatın davalı sigorta şirketinin teminat limitini aşmadığı görülmüş olup, davalıların maddi tazminattan sorumlu oldukları kabul edilmiştir.
Davalı sigorta şirketi yönünden, davacıların başvuru tarihinden itibaren sigorta tazminatı KTK’nun 99. maddesine uygun olarak 8 iş günü içinde ödenmediğinden temerrüdün 06/04/2016 tarihi itibarıyla gerçekleştiği, diğer davalının ise davacılar desteiğinin vefat ettiği 03/03/2016 tarihi itibarıyla temerrüde düştüğü anlaşıldığından, temerrüt hususunda maddi tazminata ilişkin hüküm fıkrasında kabul kararı verilen taraflar yönünden ayrıma gidilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, somut olayda yalnızca sigorta şirketi yönünden açılan davanın ticari dava olması, diğer davalı gerçek kişinin ihtiyari dava arkadaşı sıfatıyla bu davalı yanında bulunması nedeniyle yalnızca davalı sigorta şirketi yönünden arabuluculuğun dava şartı olduğu kabul edilerek ve bu kapsamda yapılan giderlerin yalnızca davalı sigorta şirketinden tahsiline dair ilgili hüküm fıkrası ihdas edilmiştir.
Davacı yanlar TBK’nun 56/2. maddesi uyarınca manevi tazminat isteminde bulunmakla, ülkenin ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikler göz önünde tutularak, olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde, manevi tazminat isteyen davacıların sosyal ve ekonomik durumu ile davalı gerçek kişinin sosyal ve ekonomik durumu, olayın meydana gelişinde davacılar desteği ile davalı sürücünün eşit kusurlu oluşu ve destek ile davacılar arasındaki yakınlık durumuna göre davacıların duyduğu acı ve elemin yoğunluğu nazara alınarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, davacı …yararına 25.000 TL, … yararına 12.500 TL, …yararına 12.500 TL, …yararına 10.000 TL, … yararına 10.000 TL ve …yararına 10.000 TL manevi tazminatın davalı …’tan 03/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara ayrı ayrı verilmesine, dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;

A)Maddi tazminat yönünden;
1-Davacılar …, … ve… tarafından açılan davaların REDDİNE,
2-Davacı … tarafından açılan davanın KABULÜ İLE, 225.164,21 TL maddi tazminatın davalı …yönünden 03/03/2016 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 06/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı … tarafından açılan davanın KABULÜ İLE, 5.851,87 TL maddi tazminatın davalı …yönünden 03/03/2016 tarihinden, davalı …Sigorta A.Ş. yönünden 06/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı…tarafından açılan davanın KABULÜ İLE, 639,71 TL maddi tazminatın davalı… yönünden 03/03/2016 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 06/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Alınması gerekli 15.824,40 TL karar harcından maddi tazminat yönünden yatırılan 10,25 TL peşin harç ve 790,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 800,25 TL’nin mahsubu ile 15.024,15 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 10,25 TL peşin harç, 790,00 TL ıslah harcı ve 27,20 TL başvurma harcının yarısı olmak üzere toplam 827,45 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
7-Davacı …kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 24.211,49 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
8-Davacı… kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
9-Davacı… kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 639,71 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
10-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T.’nin 13/4. maddesi gereğince hesap ve taktir olunan 500 TL vekalet ücretinin davacı…’den, 500 TL vekalet ücretinin davacı …’den ve 500 TL vekalet ücretinin davacı Hava Duman’dan alınarak davalılara verilmesine,
11- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalı …Sigorta A.Ş.’den alınarak hazineye gelir kaydına,
B)Manevi tazminat yönünden;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Davacı … yararına 25.000 TL, …yararına 12.500 TL, …yararına 12.500 TL, … yararına 10.000 TL, …yararına 10.000 TL, … yararına 10.000 TL manevi tazminatın davalı…’tan 03/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara ayrı ayrı verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli 5.464,80 TL karar harcından davacı tarafça yatırılan 597,71 TL peşin harcın mahsubu ile arda kalan 4.867,09 TL’nin davalı …’tan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 597,71 TL peşin harç ve 27,20 TL başvurma harcının yarısı olmak üzere toplam 624,91 TL’nin davalı …’tan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacı … kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine,
5-Davacı …kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı…’e verilmesine,
6-Davacı…kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı…’e verilmesine,
7-Davacı … kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine,
8-Davacı …kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine,
9-Davacı …kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …a verilmesine,
10-Davalı …kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T.’nin 10/2. maddesi gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den, 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den, 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den, 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den, 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den ve 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı …’a verilmesine,
C)-Genel olarak davacılar tarafından yapılan 2.733,00 TL (bilirkişi ücreti, posta masrafı v.s.) yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre hesap edilen 2.086,83 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
D)-Genel olarak taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
05/10/2021

Katip
e-imza

Hakim
e-imza