Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/308 E. 2021/664 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/308 Esas
KARAR NO : 2021/664

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/06/2020
KARAR TARİHİ : 06/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin …SATIŞ A.Ş.’nin ticari hayatına … olarak devam etme kararı aldığını ve bu hususun resmi gazete ile de resmiyet kazandığını, davalının müvekkili şirketin imzalamış olduğu elektrik enerjisi satış sözleşmesi uyarınca doğmuş bulunan cari hesap borcunu ödemediğini ve haksız olarak borca itiraz ettiğini, davalı tarafından yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın üzerine arabuluculuğa başvuru yapıldığını ancak anlaşma sağlanamadığını, davalı tarafından yapılan borca itirazın haksız, kötüniyetli ve yalnızca takibi durdurmaya yönelik olduğunu beyanla davanın kabulü ile; davalının İstanbul … İcra Dairesi’nin …Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline ve takibin aynı koşullarla devamına, davalının itirazı, likit alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik tamamen kötüniyetli olmakla birlikte, alacağın %20’den aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; icra takibine itirazının kötü niyetli olmadığını, davacı tarafından kendisine vaadler verilerek yanıltılarak abonman yapılmasından sonra fahiş faturalarla ve özellikle geciktirilerek faturalar tanzim edildiğini ve haksız kazanç sağlama yoluna giden alacaklının olduğunu, davacının icra inkar tazminatı taleplerinin yerinde olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; abonelik sözleşmesinden kaynaklı elektrik tüketimine dayalı fatura (4 adet takibe dayanak fatura) bedellerinin tahsili istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı savunmasına konu olan İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyası uyap üzerinden celp edilmiştir. Anılı dosyanın tetkikinde; takip borçlularının ve takibe dayanak fatura ilişkisinin huzurdaki davaya konu takip dosyası ile ayniyet göstermediği anlaşılmıştır.
Davacı şirketin ünvan değişikliğine ilişkin ticaret sicil kayıtları tetkik edilmiştir.
Dava ve takibe konu (İstanbul … İcra Müdürlüğünün …) alacak isteminin dayanağı abonelik işlem dosyası, mevcut ise ödeme evrakları, davalının takipten geriye doğru 2 yıllık tüketim ekstresi ile ilgili evraklar celp edilmiştir.
Mahkememiz dosyası arasına alınan itirazın iptali istemine konu olan İstanbul … İcra Dairesi’nin …sayılı dosyasında özetle; … AŞ (Eski Unvan …Dış Tic. AŞ) tarafından … adına icra takibi başlatıldığını, 5.700,16 TL fatura, 905,15 TL işlemiş faiz, 4.588,19 TL fatura, 446,88 TL işlemiş faiz, 4.946,23 TL fatura, 443,94 TL işlemiş faiz, 3.540,72 TL fatura , 299,46 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.870,73 TL’nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık %9 yasal faiz ve değişen oranlarda faiz ile icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte Borçlar K.nun 100 maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflarıyla mahsubunun talep edildiği anlaşılmıştır.
Davaya konu takip dosyası kapsamında yapılan incelemede davalı yanın huzurdaki itirazın iptali davasının kanuni süre içinde açılmadığı yönündeki itirazları noktasında yapılan değerlendirme sonucunda; İİK’nın 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davalarının takibe yönelik itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılmasının gerektiği, ancak itiraz dilekçesinin tebliğ edilmediği müddetçe 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamayacağı, somut olayda takip dosyası içeriğinden davalı takip borçlusunun itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediğinin tespit edildiği, bu nedenle 1 yıllık dava açma süresinin dolmadığı anlaşılmakla hak düşürücü süre yönünden yapılan usuli itirazın reddine dair karar verilerek yargılama devam edilmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamına alınmış bilirkişi raporunda özetle;
“..1- İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E.Sayılı dosya içeriği;
Alacaklı…Satış A.Ş.
Borçlu – davalı … adına;
Ödenmeyen elektrik fatura alacakları nedeniyle; (09/03/2018 takip tarihi itibariyle)
Fatura 5.700,16 TL.
işlemiş faiz (yasal faiz) 905,15 TL.
Fatura 4.588,19 TL
İşlemiş faiz (yasal faiz) 446,88 TL.
Fatura 4.946,23 TL.
İşlemiş faiz (yasal faiz) 443,94 TL.
Fatura 3.540,72 TL.
işlemiş faiz (yasal faiz) 299,46 TL.
TOPLAM 20.870,73 TL. üzerinden takip başlatılmıştır.
Fatura örneklerinden;
Asıl alacak bedeline konu fatura tutan – Tahakkuk tarihi ile Son ödeme tarihlerine ilişkin bilgiler aşağıdaki çizelgede detaylandınlmtştır
Çizelge 1
Son ödeme Tarihi Yasal faiz oranı % Asıl aiacak bedeli (TL)
2.06.2016 9 5700,16
6.02.2017 9 4588,19
9.03.2017 9 4946,23
30.03.2017 9 3540,72
TOPLAM 18775,3
2- Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi: (Bağlantı Anlaşması)
Dosya kapsamına sunulan sözleşme örneğinden, Davalı … ile davacı … arasında 26.10.2015 tarihinde 01/12/2015-31/11/2016 tarihler arasındaki dönem için Elektrik Satışına ilişkin abonelik sözleşmesi imza edilmiştir.
Tarife Grubunu ”Tek Zamanlı Ticarethane” tarifesi olduğu anlaşılmaktadır. Madde-6
Ödemeler;
6.1- Faturaların tanzim tarihinden itibaren 10 gün içerisinde ödenmesi esastır.
6.3-Tüketici fatura tutarını 10 günlük ödeme sürtesi içerisinde ödemediği takdirde tedarikçi, ödenmeyen fatura tutarma 6183 saydı amme alacakların tahsil usulü hakkında Kanunun 51. Maddesine göre gecikme bedelini hesaplayarak KDV si ile birlikte fatura düzenleyecektir.
6.4-Ödemenin 30 gün gecikmesi halinde Tedarikçi, tüketicinin elektrik enerjisi teminini kesme ve kestirme … haklarına sahiptir.
3-İLGİLİ YÖNETMELİK HÜKÜMLERİ;
08 Mavıs 2014 tarihinde vümriüge giren ELEKTRİK PİYASASI TÜKETİCİ HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ:
Zamanında ödenmeyen borçlar
MADDE 15 – (1) Zamanında ödenmeyen borçların tahsiline ilişkin hususlar; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında düzenlenir.
(2) Tüketicinin elektrik enerjisi tüketimine ilişkin ödemelerini son ödeme tarihine kadar yapmaması durumunda tedarikçi tarafından tüketiciye yazılı olarak ikinci bildirimde bulunulur. Söz konusu bildirimde tüketicinin ödeme yükümlülüğünü belirtilen sürede yerine getirmemesi halinde elektrik enerjisinin kesileceği belirtilir. Tedarikçi tarafından perakende satış sözleşmesinde veya ikili anlaşmada belirlenecek bu süre, ikinci bildirimin yapıldığı tarihten itibaren en az beş iş günüdür. İkinci bildirim ite ilgili olarak, tedarikçi tarafından gerekli görülmesi halinde, yazılı bildirime ek olarak, ayrıca diğer haberleşme kanalları da kullanılarak bildirimde bulunulabilir.
(3)Tüketicinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri, ikinci bildirimde belirtilen süre içerisinde de yapmaması halinde, İLGİLİ TEDARİKÇİNİN BİLDİRİMİ ÜZERİNE, bildirim tarihinden itibaren en geç beş iş günü içerisinde … veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından kesme bildirimi düzenlenmek suretiyle elektriği kesilir Kesme bildiriminde, kesme tarihi ile saatine ve son endeks değerine yer verilmesi zorunludur. Söz konusu durum bir gün içerisinde … veya dağıtım şirketi tarafından ilgili tedarikçiye bildirilir.
(4)Düzenlenen tarifelerle enerji ve/veya kapasite satın alan tüketicilerce zamanında Ödenmeyen borçlara, görevli tedarik şirketi tarafından bu Yönetmelikte belirlenen oranı aşmamak üzere, gecikme zammı uygulanır. Gecikme zammı günlük olarak uygulanır.
4-Davacı şirketin müterafik kusuru bakımından Değerlendirme;
Taraflar arasında imza ediien sözleşmede açıkça 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51. Maddesine göre gecikme zammı oranı belirlenmiştir.
Sözleşme madde 6.4 ile fatura ödenmemesi halinde davacı şirket elektrik kesme ve kestirme hakkına sahiptir ayrıca yukarıda detayı verilen Yönetmelik hükümleri gereği de davacı tedarikçi şirketin davalının ödenmeyen elektrik faturası nedeniyle ilgili dağıtım şirketine davalının elektriğinin kesilmesi hususunda bildirim yapma yükümlülüğü bulunmaktadır.
Dava konusu 06.02.2017 – 09.03.2017 -30.03.2017 son ödeme tarihli fatura içeriklerinden bu faturalar öncesinde davalıya ait ödenmemiş fatura tahakkukları bulunduğu anlaşılmakla davacı tedarikçi şirketçe sözleşme ve yönetmelikte detayı verilen kesme/kestirme bildirim yükümlülüğünün ihlal edildiği anlaşılmıştır. Bu durum davacı şirket bakımından müterafik kusur teşkil etmekte olduğu, Yukarıda detayı verilen emsal ilam gereği müterafik kusur indiriminin en fazla ödenmemiş faturalar için yasal faiz talebi olabileceği belirtildiğinden, Takipte de davacı şirketçe zaten yasal faiz talep edildiğinden, davacı şirket adına takipteki talepte müterafik kusur indirimi uygulanmasına yer olmadığına kanaat getirmiştir.

Son ödeme tarihi
Takip tarihi
Geçen gün
Yasal faiz oranı %
Asıl alacak bedeli (TL)
İşlemiş yasal faiz
02.06.2016
09.03.2018
644
9
5700,16
905,15
06.02.2017
09.03.2018
395
9
4588,19
446,88
09.03.2017
09.03.2018
365
9
4946,23
445,16
30.03.2017
09.03.2018
343
9
3540,72
299,46

TOPLAM
18775,3
2096,65

5-FATURALARIN UYGUNLUK DENETİMİ;
Takibe konu faturaların, tesisata takılı bulunan …seri nolu sayaç tarafından kayıt altma alınan tüketimler doğrultusunda tahakkuk ettirilmiş oldukları tespit edilmiştir. Faturalar içeriğinde yer alan kalemlerin … ulusal tariflerinde yer alan kalemler oldukları, birim fiyatların EPDK onaylı tedaş ulusal tarife birim fiyatları oldukları,

Fatura son ödeme tarihi
İlk endeks (kwh)
Son endeks (kwh)
Fark Tüketim (kwh)
… TARİFE FİYATI
Faturaya yansıtılan birim fiyat
İndirim oranı
02.06.2016



0,219623
0,187778
%14,5
06.02.2017



0,214074
0,189133
%14,5
09.03.2017
44182
54438
10256
0,214074
0,183033
%14,5
30.03.2017
54439
61972
7533
0,214074
0,183033
%14,5

Faturalarda yer alan sayaç işaretlerinin tüketimi kayıt eder şekilde birbirini t takip ettiği,
Fatura içeriklerinden tedarik priyodu boyunca ortalama tüketimin 9098,56 kwh;
Ortalama Fatura tutarının 4.128,59 TL. olduğu,
Takibe konu fatura tutarları mahalde elektrik tüketilebileceği görüş va kanaatine varılmıştır.
Sözleşmede %14,5 indirim oranı taahhüt edilmiştir. Takibe konu faturalara sözleşme ile taahhüt edilen indirim oranının uygulanmış olduğu tespit edilmiştir.
IV-SONUÇ;
Bu hususta nihai karar sayın Mahkemenize ait olmak üzere,
Dosya kapsamına sunulan sözleşme örneğinden, Davalı … ile davacı … arasında 26.10.2015 tarihinde 01/12/2015-31/11/2016 tarihler arasındaki dönem için Elektrik Satışına ilişkin abonelik sözleşmesi imza edilmiştir.
Takibe konu faturalar, yukarıda çizeige-1 de detayı verilen davalı adına tahakkuk ettirilen 4 adet normal fatura tahakkukudur.
Yukarıda ayrı başlık açılarak yapılan değerlendirmeler doğrultusunda davalının gecikmiş fatura tahakkukları nedeniyle davacı şirkete müterafik kusur indirimi uygulamasına yer olmadığına kanaat getirilmiştir.
Takibe konu faturaların EPDK nın sait hükümleri ve sözleşme hükümlerine uygun olarak tahakkuk ettirilmiş olduğu, Takibe konu faturalara sözleşme ile taahhüt edilen %14,5 indirim oranının uygulanmış olduğu tespit edilmiştir.
Sözleşme madde 6.1 ve yukarıdaki emsal ilam gereği, adına abonelik sözleşmesi bulunan davalı … in takibe konu faturalardan sorumlu tutulabileceği,
Takibin 4 ayrı fatura için; 18.775,30 TL. (Fatura asıl alacak bedeli) + 2.095,43 TL. (talebe bağlı kahnarak- bilirkişi hesaplaması 2.096,65 TL) yasal faiz olmak üzere toplam 20.870,73 TL. üzerinden davalı … adına devam edebileceği… ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Huzurdaki davanın tarafları arasında Elektrik Satışına ilişkin abonelik sözleşmesinin akdedildiği, takibe konu faturaların davalı adına tahakkuk ettirilen 4 adet normal fatura tahakkukuna ilişkin olduğu, ödenmeyen fatura bedelleri ve işlemiş faiz istemi yönünden davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, vaki itiraz üzerinde huzurdaki davanın ikame edildiği anlaşılmıştır. Konunun teknik uzmanlık gerektirmesi nedeni ile uzman bilirkişi marifeti ile inceleme icra edilmiş olup itiraza uğramadığı tespit edilen raporun ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun olmakla hükme esas alınmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Teknik bilirkişi marifeti ile tespit edildiği üzere; takibe konu faturaların EPDK düzenlemeleri ve sözleşme hükümlerine uygun olarak tahakkuk ettirilmiş olduğu, anılı faturalara sözleşme ile taahhüt edilen %14,5 indirim oranının uygulanmış olduğu tespit edilmiştir. Bilindiği üzere abonelik sözleşmesini imzalayan abone, sözleşme sona erinceye kadar tahakkuk edecek olan tüketim bedelinden, dağıtım yapan kuruma karşı sözleşme gereğince sorumludur. Somut olayda ise davalının sözleşme gereğince tüketim bedelinden sorumlu olup bu kapsamda davalı tarafın abonelik ilişkisi kapsamında ödendiği ispatlanamayan fatura bedellerinden sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte 09/11/1995 tarih ve 22458 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği 50. maddesinde; ”Abonenin kullanım yerine bırakılan veya posta ile gönderilen faturanın veya bildirimin, üzerinde yazılı son ödeme tarihine kadar ödenmesi esastır. Ancak, bu fatura bedeli son ödeme tarihine kadar ödenmediği takdirde, 20 (yirmi) gün (dahil) içinde aboneye, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebligat yapılır. Bu tebligattan sonra fatura bedeli 10 (on) gün içinde ödenmediği takdirde abonenin elektriği kesilir. Teşekkül veya şirket tarafından fiilen elektriği kesilmeyen aboneden açma-kapama bedeli talep edilmez.” 01/03/2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24/2. maddesinde ise ” Müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması halinde, nihai tüketicilere enerji tedarik eden lisans sahibi şirketlerin bildirimi üzerine, en az 5 iş günü içerisinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilir. Söz konusu durum iki gün içerisinde dağıtım şirketi tarafından ilgili tedarikçiye bildirilir.” şeklindeki düzenlemelerin mevcut olduğu görülmüştür. Dolayısıyla 09/11/1995 tarihli Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği ve 01/03/2003 tarihli Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili hükümleri gereğince zamanında ödenmeyen faturalardan dolayı davacı dağıtıcı şirket tarafından elektriğin kesilmesinin amir hüküm olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenlerle; elektrik tüketim bedeline esas faturaların uzun bir süre ödenmemesine rağmen yönetmelik gereği elektriği kesmesi gerekirken, emredici hükme aykırı davranarak elektriği kesmemesinin davacı açısından müterafik kusur teşkil ettiği soncuna varılmıştır. Ancak; bu kusur, tüketilen enerji bedelinin aslından davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Bu durumda davalının normal tüketim bedeli dışında, gecikme zammından en fazla yasal faize kadar indirim yapılması gerekmektedir. Bununla birlikte davaya konu takip doayası kapsamında gecikme zammının konu edilmediği, yalnızca fatura bedelleri ile birlikte işlemiş faizin tahsilinin talep edildiği görülmekle müterafik kusur indirimi uygulanmasına gidilmesi bu nedenle mümkün olamamıştır.
Hal böyle olunca, dava konusu alacak döneminde yürürlükte bulunan yönetmelik ve abonelik sözleşmesinin ilgili maddeleri uyarınca davacının takip tarihi itibari ile toplam 20.870,73-TL alacaklı olduğu, bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, takibe konu asıl alacağının faturadan kaynaklı olduğu ve hesaplamayı gerektirmediği, bu hali ile likit ve muayyen olduğundan icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiği (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2019/4795 esas, 2020/610 karar sayılı ilamı) sonuç ve kanaatine varılmakla; davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı takip dosyasına davalı yanın itirazının iptali ile takibin aynı kayıt ve şartlarda devamına,
2-Alacak likit olmakla alacağın %20’sine tekabül eden 4.174,14-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 1.425,68 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 252,07 TL harcın mahsubu ile bakiye 1173,61 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan 875,00 TL yargılama giderinin, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yerolmadığına,
6- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8-Devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
9- Davacı tarafça peşin yatırılan 252,07 TL harç ile 54,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 306,47 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair; davacı vekili ile davalı asilin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır