Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/305 E. 2022/588 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/305 Esas
KARAR NO : 2022/588
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/08/2015
KARAR TARİHİ : 11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/07/2015 günü sürücü muris … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile Midyat-Nusaybin Karayolu … giriş mevkiinde kaza yaptığını, işbu tek taraflı kaza neticesinde müvekkillerin desteği sürücü muris … ile motosiklette yolcu konumunda bulunan …’in vefat ettiğini, muris …’ın babası olan …’a destekten yoksun kalma tazminatı olarak 1.000-TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile müvekkile verilmesini, muris …’ın annesi olan …’a destekten yoksun kalma tazminatı olarak 1.000-TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile müvekkile verilmesini, muris …’in babası olan … …’e destekten yoksun kalma tazminatı olarak 1.000-TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile müvekile verilmesini, muris …’in annesi olan …’e destekten yoksun kalma tazminatı olarak 1.000-TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile müvekkile verilmesini, hükmedilecek tazminatlara dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına ve tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 25.04.2017 tarihli ıslah dilekçesinde ;”…Baba … için 1.000.00 TL’den açtığımız davanın değerini 16.395,46 TL, anne … için 1.000,00’den açtığımız davanın değerini 19.458,86 TL, baba … … için 1.000.00 TL’den açtığımız davanın değerini 40.467,26 TL, anne … için 1.000,00’den açtığımız davanın değerini 39.151,26 TL daha artırarak toplam dava değerini 119.472,84 TL’ye yükseltiyoruz.”şeklinde talepte bulunmuştur
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen taşıtın cinsinin tespiti gerektiğini, kazaya sebebiyet veren aracın kaza tarihini kapsar şekilde geçerli trafik sigorta poliçesinin olup olmadığının tespiti gerektiğini, müteveffaların kusuru oranında davacıların alacaklı borçlu sıfatı birleştiğini, davaya konu kazanın oluşumundaki kusur oranlarının tespiti adli tıp vasıtasıyla yapıldığını, davaya konu destekten yoksun kalma tazminatının uzman bilirkişilere hesaplanması gerektiğini, müteveffa … mirasçıları yönünden hatır taşımasının varlığı halinde … mirasçıları için hesaplanacak tazminatta indirime gidilmesi gerektiğini, müteveffa …’in müterafik kusurunun varlığı halinde bu hususta da ayrıca indirim sebebi olduğunu, Güvence Hesabı’nın sorumluluğu poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın dava tarihinden itibaren avans faizi talebi haksız olup ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebilir olduğunu, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
Mahkememizin 2015/… Esas 2017/… Karar sayılı 19/09/2017 tarihli kararı ile;
“Davanın KABULÜ ile;
Davacı … lehine 20.458,86 TL, tazminatın dava tarihi olan 18/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı … lehine 17.395,46 TL, tazminatın dava tarihi olan 18/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı … … lehine 41.467,26 TL, tazminatın dava tarihi olan 18/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı … lehine 40.151,26 TL, tazminatın dava tarihi olan 18/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine ” dair verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya … Mahkemesi’ne gönderilmiş,
… Hukuk Dairesi’nin 2019/… Esas 2020/… Karar sayılı 18/02/2020 tarihli ilamı ile;
“…
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nda da sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerini sigorta teminat kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında bulunmamasına göre, başvuru sahibinin desteğinin kusuruna denk gelen destek tazminatını talep etme hakkı bulunmamaktadır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının yürürlük tarihinden sonraki kazalarda, bu tarihten sonra düzenlenen poliçeler ile ilgili verdiği kararlar da bu yöndedir. Bu itibarla Mahkemenin davacılar … ve …’ın açtıkları davaların reddine karar vermesi gerekirken kabulüne karar vermesinde isabet bulunmayıp davalı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir.

Bu durumda öncelikle savcılık soruşturma dosyası istenerek, motosiklette yolcu olan …’in ölü muayene, otopsi tutanakları ve soruşturma dosyasındaki diğer belgeler (kaza tespit tutanağı vs.) incelenmek suretiyle, muris …’in kaza sırasında kask takıp takmadığının, kask takıp takmamasının (ölüm sebebine göre) müterafik kusur olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin tespiti; SGK’dan trafik kazası sebebi ile davacılara peşin sermaye değerli ödeme yapılıp yapılmadığının sorulup rücuya tabi ödeme yapılmış ise tazminat miktarından mahsup edilmesi, trafik kazasının 01/06/2015 tarihli yeni trafik sigortası genel şartlarından sonra gerçekleşmiş olduğu dikkate alınmak sureti ile yeniden yapılacak tazminat hesabında … Sigorta Genel şartları nazara alınmak suretiyle (TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faiz uygulanarak), aktüer bilirkişiden rapor alınması gerektiği, dolayısıyla davalı vekilinin davacılar … … ile … bakımından kurulan hükümler yönünden istinaf itirazlarının yerinde olduğu değerlendirilmiştir. ” gerekçesi ile mahkememizce verilen karar kaldırılarak, dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin raporunda;
”.. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin uygulamaları doğrultusunda (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/7756 Esas ve 2019/3800 Karar sayılı ilamı) müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı ve değerlendirilmesinin takdiri sayın mahkemeye bırakılmış, yolcunun kask takıp/takmadığı durumu ve kask takmamadan kaynaklanan müterafik kusur dikkate alınmadan kazanın oluşumundaki sürücünün kusur durumu gözetilerek kaza irdelenmiştir.
Mevcut bulgulara göre ;
-Sürücü … sevk ve idaresindeki motosiklet ile olay mahalli tehlikeli virajlı kesime geldiğinde mahaldeki levhaları da dikkate alarak seyrini mahal özelliklerine göre her an tedbir alabilecek şekilde ayarlaması gerekirken bu hususa riayet etmediği, sevk ve idare hatası ili direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sağından çıkması ile devrildiği anlaşılmakla; kazanın oluşumunda kusurludur.
SONUÇ :
Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;
-Sürücü …’ ın % 100 ( yüzde yüz ) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur.” şeklinde mütalaada bulunulmuştur.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunda özetle:
”A-) … plakalı motosiklet sürücüsü … seyir halindeyken yola gereken
dikkati vermediği, mevcut süratiyle olay mahalline viraja yaklaştığı, kural gereği virajlara
yaklaşırken hızını asgari hadde düşürmeye özen göstermediği, sevk ve idare hatası sonucu
direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sağından yol dışı kalıp köprüden dere yatağına
düştüğü, hızını görüş alanını kontrol edebilecek düzeye düşürmediği, KTK’nın 52-a,b
maddelerini ihlal ettiği ve olayda gereken dikkat, özen ve yükümlülüğü göstermediği
gerekçesiyle %100 (YÜZDE YÜZ) ORANINDA ASLİ KUSURLU OLDUĞU,
B-) Müteveffa … plaka sayılı motosiklette yolculuk yaptığı sırada,
bulunduğu araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybederek yol dışı kalıp köpürden dere
yatağına düştüğü olayda, yolcu …’in kask takmayarak motosiklete binerek can
güvenliğini tehlikeye düşürdüğü anlaşılmış olup, kendi ölümü ile neticelenen olayda dikkatsiz
ve özensiz davranışlarından dolayı müterafik kusurlu olduğu,
C-) 17.07.2015 tarihinde meydana gelen ölümlü trafik kazasında davaclara ilişkin tazminat
tutarı;
ANNE … :-
-Geçmiş Dönem : 34.184,23 TL

-Gelecek Aktif Dönem : 115.458,20 TL

-Gelecek Pasif Dönem : 0 TL

– T O P L A M : 149.642,43 TL

BABA … :
– Geçmiş Dönem : 34.184,23 TL

– Gelecek Aktif Dönem : 105.769,40 TL

– Gelecek Pasif Dönem : 0,00 TL

– T O P LA M : 139.953,63 TL
TOPLAM TAZMİNAT : 289.596,06 TL
Poliçe limiti yönünden; olay tarihini kapsayan KTK Zorunlu Mali Sorumluluk poliçesindeki
sakatlanma ve ölüm için kişi başına limitinin 290.000,00-TL olması nedeniyle davacının davalı
şirketten talep edebileceği toplam tazminat bedelinin poliçe limiti dahilinde ve 289.596,06
TL olduğu sonucuna varılmıştır.
”şeklinde mütalaa verilmiştir.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; 17/07/2015 günü gerçekleşen trafik kazası sırasında sürücü muris … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile tek taraflı kaza neticesinde davacıların desteği sürücü … ile motorsiklette yolcu …’in bulunduğu ve vefat ettiğinden bahisle davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep ettikleri, kazanın tarih itibari ile Genel Şartlarının yürürlüğe girdiği tarihten sonra, 17/07/2015 gününde meydana geldiği, dosya kapsamı, BAM kararı ve bu karar sonrası alınan bilirkişi raporunda belirlendiği üzere; kaza tarihi itibariyle zorunlu trafik sigorta poliçesi bulunmayan … plakalı motosiklet sürücüsü müteveffa …’ın olayda %100 oranında asli derecede kusurlu olduğu, ayrıca savcılık dosyası ve otopsi tutanaklarının incelenmesinde müteveffa …’ın baş boyun bölgesinde herhangi bir patolojiye rastlanmaması nedeniyle olay yerinde bulunan tek kaskı anılan müteveffanın taktığının ve diğer müteveffa … ‘in kask takmayarak müterafık kusurlu olduğunun belirlendiği, SGK tarafından davacılara rücuya tabi bir ödeme yapılmadığı ve bu nedenle tazminatta indirim gerekmediği, davacılar … ve … yönünden yapılan değerledirmede ; Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın A.3. maddesine ve A.5. maddesinin (ç) bendine göre ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla destek zararlarının, destekten yoksun kalma teminatı kapsamında olduğu, sigortacı ya da Güvence Hesabının destek zararlarından sorumlu olması için motorlu aracın işletilmesi sırasında mutlaka ölen kişinin üçüncü bir kişi olması gerektiği, işletenin eylemlerinden sorumlu olduğu sürücünün üçüncü kişi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, genel şartların A.6. maddesinin (d) bendinde destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle sürücünün asli kusuruna isabet eden destek tazminatının sigorta teminatı kapsamında olmadığı, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nda da sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerini sigorta teminat kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında bulunmamasına göre, anılan davacıların desteğinin kusuruna denk gelen destek tazminatını talep etme hakkı bulunmadığı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının yürürlük tarihinden sonraki kazalarda, bu tarihten sonra düzenlenen poliçeler ile ilgili verdiği kararların da bu yönde olduğu, bu itibarla davacılar … ve …’ın açtıkları davaların reddine karar verilmesi gerektiği, diğer davacılar yönünden yapılan değerlendirmede müteveffa …’in vefatı nedeniyle davacı baba … …’in müterafık kusur indirimi sonrası 33.173,81-TL, davacı anne …’in 32.121,01TL destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının bulunduğu, bu miktarlar hesap edilirken davalı tarafça davacılara yapılan ödemenin güncel tutarının tenzil edildiği, tescilsiz ve sigortasız araç motorsiklet olup ticari nitelikte olmaması nedeniyle belirlenen tazminata yasal faiz uygulanması gerektiği, yine her ne kadar Bam kararında hesaplamanın TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faiz uygulanarak yapılması gerektiği belirtilmiş ise de anılan karar tarihinden sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı ile birlikte geliştirilen içtihatlar uyarınca hesaplamada TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak, %10 arttırım/indirim yapılması ile sonuca ulaşılması gerektiği anlaşılmış ve yukarıda bu yöntem ile hesaplama yapılan rapor uyarınca … ve …’ın açtıkları davaların reddine,… …’in müterafık kusur indirimi sonrası 33.173,81-TL destekten yoksun kalma tazminatı yönünden ve davacı anne …’in 32.121,01 TL destekten yoksun kalma tazminatı yönünden açtıkları davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
2-Davacı … ve … yönünden davanın REDDİNE,
3-Davacı … … lehine 33.173,81 TL, tazminatın dava tarihi olan 18/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı … lehine 32.121,01 TL, tazminatın dava tarihi olan 18/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
5- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 4.460,29 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan (27,70 TL peşin harç + 395,00 TL ıslah harcı) 422,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.037,59 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
6- Davacı tarafça yapılan 2.700,00 TL bilirkişi ücreti, 730,30 TL Adli Tıp Faturası ve 326,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 3.756,30 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 2.052,82 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yerolmadığına,
8- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 10.447,17 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılar … … ve …’e ödenmesine,
9- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine,
10- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
11- Davacı tarafça yatırılan 27,70 TL başvuru harcı, 27,70 TL peşin harç ve 395,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 450,40 TL’nin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/10/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır