Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/300 E. 2020/250 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/300
KARAR NO : 2020/250
DAVA : İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2020
KARAR TARİHİ : 25/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı aralarında iş yeri kira sözleşmesi yaptıklarını, söz konusu sözleşmenin yürürlüğe girme tarihi 01/03/2019 olarak taraflarca belirlenmiş olup davalı taraf davacıdan 17.000,00 TL depozito aldığını, depozitoyu alan davalı şubat ayı bitmeden müvekkilin dayısına sözleşmeyi feshettiğini söylediğini, sözleşmenin feshedildiğini dayısından öğrenen müvekkil davalı taraf ile iletişime geçmeye çalışmış ve WhatsApp üzerinden iletişim kurduğunu, davacı kira sözleşmesinin feshedildiğini öğrenince WhatsApp üzerinden davalıdan verdiği kaporayı istediğini, davalı taraf iş yerini başka birine kiraladığını onlar kendisine kapora verdikleri takdirde ona yollayacağını söyleyerek müvekkili aylarca oyaladığını, davacının sözleşmesini tek taraflı ve haksız olarak bozan davalının gerekçesi ise davacının kirayı ödeyemeceğinden korkmasından ibaret olduğunu, Mahkemeye sunduğu WhatsApp yazışmalarından da anlaşılacağı üzere davalının beyan ettiğinin açık olduğunu, davacı arkadaşı olan … ile kiralanan yerde birlikte bir fitness salonu açıp işletmeyi planladığını, bu nedenle …, davacıya 03/01/2020 tarihinde KİRA açıklaması ile 20.000,00 TL havale yolladığını, davacıda bu ödemeden 19.000,00 TL’yi 04.01.2020 tarihinde … şubesinden çekmiş ve çektiği paradan 17.000,00 TL’yi banka şubesine 190 metre uzaklıktaki davalıya ait olan … Otopark’ta davalının talebi üzerine götürüp elden teslim ettiğini, davacının … isimli çalışanı müvekkil bankadan para çekerken ve teslim ederken müvekkilin yanında bulunduğunu ve bu duruma şahitlik edeceğini, davacı davalının sözleşmeyi feshetmesini öğrenmesinden sonra ödediği 17.000,00-TL’yi defalarca geri istemiş ancak davalı müvekkili çeşitli bahanelerle oyalayarak aldığı ödemeyi iadeden kaçındığını, davacı arkadaşı ve parayı yollayan … de davalıdan parasını istediğini, davalı böyle bir para aldığını reddetmemekle birlikte … ‘nin talebini de geçiştirdiğini, kaporayı alan davalı kendince haklı sebeple sözleşmeyi feshettiğini müvekkilin dayısına bildirdiğini, aralarındaki hukuka binaen kaporayı ödeyeceğine inanan müvekkil aylarca beklemiş ve davalının aldığı parayı kesinlikle geri ödemeyeceğine kanaat getirince yasal haklarını kullanmadan … Noterliği’nin 09 Mayıs 2019 tarihli ve 13656 sayılı ihtarnamesi ile davalıya verdiği 17.000,00 TL kaporayı 3 üç gün içerisinde tarafına ödenmesini talep ettiğini, 3 gün içinde tarafına ödeme yapılmayan müvekkil 23/05/2019 tarihinde … İcra Müdürlüğünün 2019/21900 sayılı dosyası ile alacağını icra yoluyla tahsil etmek için ilamsız takip başlattığını, bu icra takibine haksız ve yersiz olarak itiraz eden davalı en iyi savunma saldırıdır düsturunca aylardır güya tahsil edemediği kira bedelini almak gerekçesiyle kendisi de icra takibi başlattığını, davalının haksız olarak itiraz ettiğini ve durdurduğu icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davacının alacağının belirli olması nedeniyle davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; İşyeri Kira sözleşmesinin feshi nedeniyle davalı tarafa ödemiş olduğu iddia edilen kapora alacağına ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Tüm dosya kapsamının bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Taraflar arasında işyeri kira sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin feshi nedeniyle davacı tarafın, davalı tarafa ödemiş olduğu depozitonun davalı tarafça geri ödenmediğinden bahisle eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesine göre; “Kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mülga 1086 sayılı HMUK.’dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir.
Somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığı anlaşılmıştır. Davanın, 6100 Sayılı HMK.’nın yürürlüğe girmesinden sonra 24/06/2020 tarihinde açıldığından ve görev kamu düzenine ilişkin olup bu hususun yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiğinden mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki hükmü kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın hmk’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Sulh Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/06/2020

Katip …

Hakim …