Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/296 E. 2020/424 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/296 Esas
KARAR NO : 2020/424
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 31/01/2014
KARAR TARİHİ : 30/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı arasında bir faktoring sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşme gereği müvekkilinin dava dışı … firmasına kumaş ihracatı yaptığını, davalının ise dava dışı …’tan gelen paradan faktoring komisyonunu düşerek müvekkiline ödemede bulunduğunu, müvekkilinin dava dışı …’tan 97.623,01 Euro alacaklı olduğunu ancak …’un borcunu ödemediğini, bunun üzerine davalıya danışıldığını, davalının ise işbu ihtilafın mahkemede çözülmesi halinde ödemeyi yapacaklarını bildirdiğini, bunun üzerine müvekkilinin dava dışı … aleyhine dava açtığını ve davanın müvekkili lehine sonuçlandığını, ancak müvekkil tarafından açılan dava sonucunda dava dışı …’un ekonomik durumunun bozulduğunu ve iflas talebinde bulunduğunu, işbu talebin neticesinde 05/02/2009 tarihinde firmanın iflasına karar verildiğinin öğrenildiğini, davalı ile müvekkili arasında akdedilen sözleşme neticesinde davalının, dava dışı …’un iflas durumu ile ilgili müvekkiline bilgi vermesinin gerektiğini, ancak davalının bilgi vermediğini ve müvekkilinin zarar etmesine sebep olduğunu, faktoring sözleşmesinin garanti hükümleri gereğince davalının müvekkiline garanti kapsamında kalan alacağını ödemesinin gerektiğini, ancak borçlunun iflas etmiş olmasına rağmen davalının müvekkiline herhangi bir ödemede bulunmadığını, bu sebeple … İcra Müdürlüğünün 2013/… esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız takip yapıldığını ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla neticeten itirazın iptalini, davalının itirazı sebebiyle %20’den aşağı olmamak kaydı ile tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının imzalamış olduğu faktoring sözleşmesi ve bunun ayrılmaz eki ve parçası olan Uluslararası Faktoring Genel Kuralları çerçevesinde edimler yüklendiğini, ancak bu edimlerin hiçbirini yerine getirmediğini, taraflar arasındaki faktoring sözleşmesinde davacının, borçlusu ile arasındaki temel ilişkiden doğan haklarını kullanmadan önce müvekkiline gerekli bilgi ve belgeleri vermekle yükümlü olduğunun ve müvekkilinin zarar görmesi ihtimali bulunan her türlü davranıştan kaçınma zorunluluğunun olduğunun belirtildiğini, bunlara aykırı davranışların garantinin ortadan kalkması sonucunu doğuracağının belirlendiğini, dava dışı … firmasının muhabir faktoring firmasına ayıp bildiriminde bulunduğunu ve faktoring kuralları gereğince muhabir şirket açısından geri temlik hakkının doğacak olmasına istinaden müvekkili tarafından davacıya ihtilaf bildiriminde bulunularak bilgi talep edildiğini, ancak davacı tarafından hukuki süreç hakkında müvekkiline herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, davacının ihtilaftan çok uzun bir süre sonra müvekkilinden garanti ödemesinin yapılmasını talep ettiğini, ancak faktoring garantisinin geçmişe etkili olarak ortadan kalktığını ve müvekkilinin hiçbir surette sorumluluğunun bulunmadığını, ayrıca Uluslararası Faktoring kurullarının 27.maddesinde alıcı ve satıcı arasındaki ihtilafın 3 yıl içerisinde çözümlenmesi gerektiğinin belirtildiğini, davacı ile dava dışı … arasındaki ihtilafın ise 3 yıl içerisinde çözümlenemediğini, davacının dava dilekçesindeki davayı kazanmaları halinde müvekkili tarafından ödeme yapılacağının iddiasının da gerçeği yansıtmadığını beyanla neticeten davanın reddini, davacının tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı taraftan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; davacı şirket tarafından dava dışı … şirketine yapılan mal satımı karşılığı ücretin ödenmemesi ve faktoring sözleşmesi kapsamında ekonomik sorunlar nedenlerine dayalı olarak ödenmeyen mal bedelinin tahsili talebi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
… İcra Müdürlüğü’nün 2013/… esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Taraf delillerinin ibraz edilmesi ile birlikte bilirkişi incelemesi yapılarak kök ve ek raporlar dosyamıza arasına alınmıştır.
Mahkememizin 13/04/2016 tarihli, 2014/42 esas, 2016/285 karar sayılı kararı ile ; ”…Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı ile … unvanlı İspanya menşeli şirkete 1.624.658,23 Euro bedelinde kumaş satımı yapıldığı, söz konusu şirket tarafından mal bedeli olarak 1.406.348,28 Euronun ödendiği, ayıplı olduğu bildirilen 89.596,95 Euro değerindeki malın iade alındığı, yine 31.089,97 Euro bedelli ayıplı malın da iade edildiği, bakiye 97.623,01 Euro alacaklarının bulunduğu, malın iade edilmediği gibi alacağın da ödenmediği, mal satışı ile ilgili taraflar arasında faktoring sözleşmesi düzenlendiği, söz konusu sözleşmenin garanti hükümleri başlığını taşıyan bölümünde “faktör tarafından belil alacak veya borçullar için ayrıca yazılı olarak … ile taahhüt edildiği, borçlunun aczinin sabit veya iflasına hükmolunması sebebi ile ödeme güçsüzlüğünden müşterinin sorumluluğu yoktur. … inde bulunulmuş alacaklar sadece borçlunun aczi yada iflası halinde bu hususu İİK hükümleri uyarınca sabit olmasından vadeden önce sabit olmuş ise vadeden itibaren 90 gün sonra müşteriye öder. Faktör tarafından …’nde bulunması halinde bu yükümlülük borçlunun sadece aczine ve iflasına ilişkindir. ibaresi yer almaktadır. Söz konusu hükümler dikkate alındığında davacı ile dava dışı şirket arasında yapılan satım sözleşmesinden dolayı doğan alacağın dava dışı şirketin 05/02/2009 tarihinde iflası nedeni ile davalı … şirketinin garanti yükümlülüğünün doğduğu, davalı … şirketine 28/02/2008 tarihinde faturaların tebliğ edildiği, davalı … şirketinin ödeme gücünün araştırma yükümlülüğünün bulunduğu, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/… esas 2012/… karar sayılı ilamı ile davacı şirket davadışı … şirketinden 97.623,01 Euro alacaklı olduğunun kesin hükümle sabit olduğu, bu nedenle faktoring sözleşmesi kapsamında davalının ödenmeyen mal bedelinden sorumlu olduğu, icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu anlaşılmakla, itirazın iptaline, takibin aynen devamına, talebin yarglamayı gerektirir olması nedeni ile icra inkar tazminatı talebi ile davalı tarafın hukuka uygun olmayan kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine dair…” verilen kararın Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2018/… esas, 2019/… karar sayılı ilamı ile; ”…1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine,
2)Davacının temyiz istemine gelince, dava konusu olan ve hüküm altına alınan alacak likit(belirlenebilir) olması nedeniyle İİK.nun 67/2.maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir…” gerekçeleri kapsamında bozulmasına karar verilmesi üzerine usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur. Bozma ilamı gereğince dosya yeniden ele alınmış ve gerekli incelemeler yapılmış olup sözleşmenin garanti hükümleri bölümünde “Faktör tarafından belli alacak veya borçlular için ayrıca yazılı olarak … ile taahhüt edildiği, borçlunun aczinin sabit veya iflasına hükmolunması sebebi ile ödeme güçsüzlüğünden müşterinin sorumluluğu yoktur. Faktör tarafından …’nde bulunması halinde bu yükümlülük borçlunun sadece aczine ve iflasına ilişkindir.’’ ibaresinin yer aldığı, söz konusu hükümler dikkate alındığında davacı ile dava dışı şirket arasında yapılan satım sözleşmesinden dolayı doğan alacağın dava dışı şirketin 05/02/2009 tarihinde iflas etmesi nedeni ile davalı … şirketinin garanti yükümlülüğünün doğduğu, davalı … şirketinin ödeme gücünü araştırma yükümlülüğünün bulunduğu, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/… esas 2012/v karar sayılı ilamı ile davacı şirketin davadışı firmadan 97.623,01-Euro alacaklı olduğunun kesin hükümle sabit olduğu, bu nedenle faktoring sözleşmesi kapsamında davalının ödenmeyen mal bedelinden sorumlu olduğu, dava konusu olan ve hüküm altına alınan alacak likit (belirlenebilir) olmakla İİK’nın 67/2.maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla; davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün 2013/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 227.885,85-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 227.885,85-TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %27,00 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2-Alacağın % 20’si oranındaki 45.577,17-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 15.566,88-TL ilam harcından peşin alınan 2.752,33-TL’nin mahsubu ile bakiye 12.814,55-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 2.752,33-TL peşin harç ve 25,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.777,53-TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 24.402,01-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 176,45-TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yapılan 2.599,00-TL yargılama gideri davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca 15 günlük süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır