Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/289 E. 2020/523 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/289 Esas
KARAR NO : 2020/523
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2020
KARAR TARİHİ : 21/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı-borçlu ile müvekkili arasında cari 21/02/2017 tarihli cari hesap alacağına ilişkin borç bakiyesinden kaynaklı olarak tarafa davalı taraf hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu 15/11/2019 tarihinde icra dosyasına dilekçe sunarak borca, faize ve faiz oranına itiraz ettiğini, 2016-2017 yıllarında taraflar cari hesap ekstresi sistemi üzerinden ticaret saikiyle alışveriş yapmış olduklarını, tarafların iş bu yıllara ait ticari defterleri incelendiğinde söz konusu durumun tespit edileceğini, davadaki talebinin 73.761,00-TL asıl alacak olduğunu, ayrıca alacak taraflar arasındaki cari hesap ekstresine ilişkin olup borçlu takiple temerrüde düştüğünü, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulünü, davalının en az %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; HMK’nın 6. maddesi uyarınca Bakırköy Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, davacı tarafın, müvekkil ile davacı arasında cari hesap ekstresine dayalı olarak ticaret saikiyle alışveriş yapıldığını idda ettiğini, davacı tarafından imza altına alınan anlaşma belgesinden de anlaşılacağı üzere, müvekkil ile davacı yan davacıya ait arızalı makinenin tadilat, tamirat ve revize edilmesi konusunda anlaştıklarını, davacıya ait makinenin iş yerine indirilmesi ve iş yerinden kaldırılması için tüm vinç masraflarını dahi müvekkil firmanın ödediğini, … ‘in sahibi … …; 2016 yılında davacıya ait makineyi müvekkilin iş yerine indirdiğini, 2019 yılında davacıya teslim edildiğinden makinenin aynı adresten kaldırmış bulunmakta olduğunu, mahkeme huzurunda tanık sıfatı ile dinlendiğinde makinenin davacıya teslim edildiği ve yapılan yaklaşık 6.000,00-TL vinç masraf ödemelerinin müvekkil ve müvekkilin eşi … tarafından yapıldığını somut bir şekilde ortaya çıkacağını, müvekkil ile davalı anlaşmasına istinaden tüm sorumluluklarını tam ve eksiksiz bir şekilde tamamladığını, davacı sözleşmeden kaynaklı sorumluluklarını yerine getirmediği gibi müvekkili de mağdur ettiğini, her türlü dava ve talep haklarının saklı kalması kaydıyla davacı yanın iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte huzurdaki davanın esasa girilmeksizin usule ilişkin itirazları doğrultusunda davanın usulden reddini, davaya karşı cevaplarının ve delillerinin kabulü ile huzurdaki haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddini, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; cari hesap alacak istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Davalı vekilinin kanuni süre içerisinde ibraz ettiği tespit edilen cevap dilekçesi ile mahkememizin yetkisine yönelik olarak yetki ilk itirazında bulunması üzerine iş bu itiraz HMK’nın 117. maddesi uyarınca dava şartlarından sonra inceleme konusu yapılmıştır.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2017/… esas, 2018/… karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, davalı takip borçlusu, icra takibine itirazı sırasında yetki itirazında bulunmaması sebebi ile İstanbul İcra Dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılacak ise de; bu hususun, itirazın iptali davasının görüleceği genel mahkemenin yetkisinin de kabul edildiği anlamına gelmeyeceği, icra dairesinin yetkisine itiraz etmeyen davalı takip borçlusunun itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etme hakkını haiz olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu doğrultuda yapılan değerlendirme sonucunda; davacı yanın huzurdaki davada cari hesap ilişkisine dayalı alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali isteminde bulunduğu, davalı tarafça yetki ilk itirazında yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak belirtildiği, taraflar arasında yetki şartını içerir yazılı herhangi bir sözleşmeye rastlanılmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemelerin yetkisine ilişkin kanuni düzenleme noktasında HMK’nın 6/1. maddesi; “(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” şeklinde düzenlenmiş olup HMK’nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği, Kanunun 19/2. maddesinin; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içerdiği, birden fazla mahkemenin yetkili olması hallerinde davacıya seçimlik hak tanınmış olması göz önüne alındığında, davacının, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahip olduğu, davacının, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmadığı ve yetkisiz bir mahkeme de açtığı taktirde seçme hakkının davalı tarafa geçeceği anlaşılmıştır.
Anılı kanuni düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında cari hesap ilişkisine dayalı alacak istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali isteminin ileri sürüldüğü, HMK’nın 10. maddesi bağlamında para alacaklarını konu alan davalar yönünden davacının yerleşim yeri mahkemeleri yetkili olmakla birlikte davacının yerleşim yerinin Başakşehir/İstanbul olup Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetki alanında kaldığı, aynı yönde davalı yanın da yerleşim yerinin Başakşehir/İstanbul olup HMK’nın 6. maddesi bağlamında işbu davanın davacı tarafından yetkili mahkemede ikame edilmediği, bu nedenle seçme hakkının davalı tarafa geçtiği, davalı yanın yetkili mahkemeyi usulüne uygun olarak Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak belirttiği anlaşılmakla; mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-HMK 116 maddesi gereğince mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK nın 331. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır