Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/281 Esas
KARAR NO : 2021/44
DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ : 16/06/2020
KARAR TARİHİ : 28/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette pay sahibi sıfatını haiz hak sahibi olarak yer aldığını, davalı şirketin ana iştigal konusu ile ilgili herhangi bir ticari faaliyette bulunmadığını, pay sahibinin mutlak ve sınırlandırılamaz bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamında müvekkili tarafından davalı şirkete Kadıköy… Noterliği’nin 08/01/2020 tarihli ihtarnamesinin gönderildiğini, 2019 yılına ait finansal tablolar, konsolide tablolar, banka hesap hareketlerinin gösterir hesap özetleri ve belgelerin incelenmek üzere tarafına gönderilmesini talep ettiğini, davalı şirket tarafından yalnızca 2019 yılına ait bilanço, gelir tablosu, kar dağıtım önerisi, yıllık faaliyet raporunun incelemeye sunulduğunu ve müvekkilinin bilgi alma ve inceleme hakkının engellendiğini, müvekkili tarafından 06/06/2017 tarihili olağanüstü genel kurulda özel denetim talebinde bulunulduğunu ancak talebinin reddedildiğini, bu konuda da dava açıldığını ve İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasında davalı şirkete özel denetçi atanmasına karar verildiğini, pay sahibinin özel denetim isteme hakkının TTK’nın 438 ve devamı maddelerinde düzenlendiğini, maddede yer alan tüm şartların gerçekleştiğini, müvekkili tarafından bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılmış olduğunu, özel denetim ile belirli olayların açıklığa kavuşturulmasının amaçlandığını, bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamında …’ın nama yazılı pay senetlerinden elde edilen yıllık kar payının davalı şirketin en önemli aktif kaynağı olması nedeniyle, genel yönetim giderleri kapsamında yönetim kurulu üyelerinin kullandığı banka kredi kartı vs harcamalara ilişkin bilgi ve belgelerin talep edildiğini, özel denetimin müvekkilinin pay sahipliği haklarını kullanabilmesi için gerekli olduğunu, müvekkilinin yönetim kurulu faaliyet raporunun müzakeresi, finansal tabloların müzakeresi, yönetim kurulunun ibrası, yönetim kurulu üyelerinin maaş ve huzur hakkı başta olmak üzere tüm gündem maddelerini sağlıklı ve gerçek verilere dayanan bilgiler çerçevesinde oylayabilmesi için söz konusu belgeleri incelemesi gerektiğini, davalı şirket organlarının kanunu ve esas sözleşmeyi ihlal ederek davalı şirketi veya pay sahiplerini zararı uğrattıklarının sabit olduğunu beyanla davalı şirketin genel yönetim giderleri kalemi kapsamındaki harcamalarının tespit edilmesi, yönetim kurulu üyelerinin her türlü harcamaları dahil tüm banka hesap hareketleri ve diğer periyodik harcamalar dahil tüm mali ve finansal göstergelerin incelenmesi için TTK’nın 411 ve 439. maddeleri uyarınca davalı şirkete özel denetçi atanmasına, özel denetçi masrafının davalıya yükletilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 16/06/2020 tarihli dilekçesinde özel denetçi tayini talebine ilişkin yasal koşulları hiçe sayarak, karmaşa yaratmak amacıyla ilgisiz birçok beyanda bulunmak suretiyle genel yönetim giderleri kılıfı altında müvekkili şirketin ve yönetim kurulu üyelerinin adeta tüm ticari, ekonomik ve kişisel bilgilerinin incelenmesini talep ettiğini, bu talebin özel denetimin mahiyetine ve şartlarına aykırı olduğunu, davacının müvekkili şirketin %3,825 oranındaki pay oranına sahip olması nedeniyle yasanın aradığı %10 azınlık hisseye sahip olma şartının gerçekleşmediğini, özel denetim isteyen davacı pay sahibinin, kanunun ve esas sözleşmenin ihlal edildiğini, şirketin veya pay sahiplerinin zarara uğratıldığını ikna edici bir şekilde ispat etmesi gerektiğini, davacının bu ispat yükünü yerine getirmediğini, davacının genel kurulda hiçbir inceleme ve bilgi alma hakkını kullanmadan peşinen ve sadece genel yönetim giderleri konusunda özel denetim isteminde bulunduğunu, bu olgunun davacının gerekli prosedürü yerine getirmediğini ortaya koyduğunu, davacının esas gayesinin bilgi edinmek olmadığını beyanla koşulları oluşmayan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 439. maddesi gereğince davalı şirkete özel denetçi atanması talebine ilişkindir.
Davacı vekili 28/01/2021 tarihli duruşmada davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenen davadan feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak kayıtsız ve şartsız olarak yapılabilen, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmayan, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesine dair bir taraf usuli işlemidir. Davacı vekilinin feragati sayılan şartları haiz olduğundan Mahkememizce davanın feragat nedeniyle reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Feragat nedeni ile davanın REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı 59,30 TL’den peşin olarak alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile kalan 4,90 TL harcın davacıdan alınarak ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf lehine talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
28/01/2021
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır