Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/280 E. 2021/374 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/280 Esas
KARAR NO : 2021/374
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2020
KARAR TARİHİ : 08/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu … Bankası A.Ş. Altunizade şubesine ait; … numaralı 28.09.2018 keşide tarihli, 100.000,00.-TL bedelli çekte bulunan imzaların müvekkili şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığının çıplak gözle dahi anlaşılabileceğini, davaya konu çekin imzasız olarak kaybedildiğini, kaybolan çekin davalı tarafça tahsili amaçlı … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu, müvekkili şirketin rızası dışında imzasız ve boş olarak elinden çıkan çekin üzerindeki keşideci imzasının, keşideci müvekkili şirket yetkilisine, lehtar-ciranta imzasının da lehtar-ciranta müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, müvekkili şirket … in yetkili temsilcisinin çek keşide etmek de dâhil, her türlü temsil ve ilzam yetkisi münferiden, şirket Yönetim Kurulu Üyesi …’a ait olduğunu, müvekkil şirkette, … dışında hiç kimsenin temsil ve ilzam yetkisi bulunmadığını, müvekkil şirketin, turizm işleri ile ilgilendiğini, şirketin yetkilisi tarafından kullanılmak üzere yanında bulundurulan çeklerin, şirket yetkilisi tarafından muhtemelen iş yerinde kötüniyetli kişiler tarafından ele geçirildiğini ve bir şekilde davalı şirkete ulaştığını, bu şirket tarafından çekin bankaya ibraz edilip, icra takibine konu edildiğini, müvekkili şirketin davalı ile herhangi bir ticari ilişkisi ve borcunun bulunmadığını, müvekkili şirketin çekin kaybolduğunu farkettiğini ve muhatap bankaya gerekli başvuruyu yaptıklarını, kaybolduğunu bildirdiklerini, ancak buna rağmen çekin karşılıksız işlemine tabi edilip yazıldığını, müvekkili şirketin yetkilileri tarafından imzalanmayan çekler nedeniyle müvekkil şirketin davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu çekin müvekkili şirket açısından iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın takibin yapıldığı icra dairesinde açılmadığı gibi, davalı müvekkili şirketin yerleşim yeri adresi Bursa olduğu gibi ayrıca otelin bulunduğu yerin de Marmaris olduğunu, yetkili mahkemenin Marmaris Asliye Ticaret Mahkemesi veya Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi ve icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi olduğunu, yetki yönünden davanın reddi gerektiğini, davacı şirket ile müvekkil şirket arasında 25.01.2018 tarihinde, 01.04.2018-31.10.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere müvekkili şirketin oteline müşteri sağlanmasını konu edinen acentecilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede acente sıfatını taşıyan … San. A.Ş.nin sözleşme bedeli olarak 650.000,00.-TL ödeyeceği ve bu ödemenin de, müvekkil şirkete vereceği çekler ile gerçekleştirileceği açıkça yazdığını, ödeme karşılığı verilecek 7 adet çekin de tarihleri ve miktarlarını içeren dökümünün de sözleşmede yazıldığını, çeklerden 5 tanesinin davacı tarafından ödendiğini, ancak 28.09.2018 ve 26.10.2018 tarihli 100.000,00.-TL bedelli son iki çekin ödenmediğini,. Her iki çekin tahsili amacıyla müvekkil şirketçe, davalı hakkında … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, sözleşmenin ve çeklerin … San A.Ş. yetkilisi tarafından imzalandığını, davacının açmış olduğu işbu dava tamamen kötü niyetli ve hukuka aykırı olduğunu, davacının borçtan kurtulma ve alacağın tahsilini geciktirmeye çalıştığını, davacı şirket hakkında açılmış bulunan onlarca sayıda icra takip dosyası bulunduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; kıymetli evraktan kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ile yetki ilk itirazında bulunması üzerine iş bu itiraz HMK’nın 117. maddesi uyarınca dava şartlarından sonra inceleme konusu yapılmıştır.
Mahkemelerin yetkisine ilişkin kanuni düzenleme noktasında HMK’nın 6/1. maddesi uyarınca; “(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” şeklinde düzenlendiği, HMK’nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği, Kanunun 19/2. maddesinin; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içerdiği, birden fazla mahkemenin yetkili olması hallerinde davacıya seçimlik hak tanınmış olması göz önüne alındığında, davacının, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahip olduğu, davacının, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiç birisinde açmayıp yetkisiz bir mahkeme de açtığı taktirde ise seçme hakkının davalı tarafa geçeceği anlaşılmıştır.
Anılı kanuni düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında davacı tarafından sahte imza iddiasına dayalı olarak çeke yönelik menfi tespit isteminin ileri sürüldüğü, davacı şirketin merkezinin Kadıköy, davalı şirket merkezinin ise Marmaris olduğu, kaldı ki davalı tarafından sunulan sözleşmede de ihtilaf durumunda yetkili yerin Marmaris mahkemeleri olarak belirlendiği, işbu davanın davacı tarafından yetkili mahkemede ikame edilmediği ve seçme hakkının davalı tarafa geçtiği, davalı yanın yetkili mahkemeyi Marmaris Mahkemeleri olarak bildirdiği anlaşılmakla; mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın yetkili Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesine(Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK nın 331. Maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır