Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/273 E. 2021/60 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/273 Esas
KARAR NO : 2021/60

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2020
KARAR TARİHİ : 02/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait şahıs işletmesi olan…Malzemeleri ile davalı borçlu arasında elektrik ve inşaat malzemeleri üzerine alım satım ilişkisinden kaynaklı müvekkilin alacağının tahsili, için takibe vaki davalının haksız itirazını iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından sunulan faturalardaki malların müvekkili tarafından satın alınmadığını, anılı faturaların müvekkil tarafından bu hususta bir mal teslim alınmadığı gerekçesiyle iade edildiğini, ayrıca faturalarda herhangi bir imzanın da bulunmadığını, davacının kötüniyetli olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün…takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap ve fatura alacağına istinaden faizler dahil toplam 14.304,27 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir… marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 18/11/2020 bilirkişi raporu teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi anılı raporunda özetle;
“Davacı, Ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin zamanında yapıldığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, birbiri ile uyumlu olduğu ve doğruladığı, davacı taraf 2019-2020 takvim yılına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği tespit edilmiştir.
Davacı ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; 23.01.2020 tarihinden itibaren , davacının davalıdan 14.304,27.-TL alacağının olduğu tespit edilmiştir.
Davalı Şirket, 2019-2020 Yılı Ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtları:
Davalı şirket TTK’nın 64/3 maddesi ve VUK ‘un mükerrer 242 maddesi ve 1 nolu elektronik defter genel tebliğine istinaden, 2019-2020 yılı Yevmiye ve Kebir Defterlerini E-defter uygulaması ile tuttuğu, dönem beratlarının Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verildiği görülmüştür.
Ticari defterlerin birbiri ile uyumlu olduğu ve doğruladığı, davalı şirketin 2019-2020 takvim yıllarına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği tespit edilmiştir.
Davalı ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; 23.01.2020 tarihinde davacının davalıdan 14.304,27.-TL alacağının olduğu, davalının davacıya 14.07.2020 tarihinde 4 ayrı iade faturası keserek davacıya olan borcunu kapattığı tespit edilmiştir.
İcra Dosyası:
İstanbul … İcra Dairesi…Esas sayılı Ödeme emrine; davalı vekili tarafından “Alacaklıya herhangi bir borçlarının bulunmadığı, yönünden itiraz edildiği ve takibin durduğu tespit edilmiştir.
Gelir İdaresi Başkanlığı, …Vergi Dairesi 09.10.2020 tarih E.750207 sayılı yazısına ekli davalı BA formunda davalının 2019/8 ve 10 Aylarda davacıdan; herhangi bir mal/hizmet alımı yapmadığı, tespit edilmiştir.
Ancak davalın ticari defterlerinde; aşağıdaki listede görüldüğü gibi davacının tüm faturalarının kaydedildiği, bu durumda davacının tüm irsaliyeli faturaları davacıya tebliğ ettiğinin kabulünün gerektiği, faturaların irsaliyeli faturalar olması hasebiyle mal/hizmet teslim fiilinin de gerçekleştiğini kabul etmek gerekmiştir.
Vakıaların Değerlendirmesi:
Taraflara ait 2019-2020 Yılı ticari defterlerin, HMK 222/2 maddesine göre delil teşkil ettiği,
Davacı ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; 23.01.2020 tarihinde davacının davalıdan 14.304,27.-TL alacağının olduğu,
Davalı ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; 23.01.2020 tarihinde davacının davalıdan 14.304,27.-TL alacağının olduğu,
Ödeme emri tarihinde her iki tarafında ticari defter ve kayıtları birbiriyle uyuştuğu, her ne kadar davacının davalı adına düzenlediği irsaliyeli faturalarda teslim bilgisi olmaması veya davalının Ba formuyla bu faturaları vergi dairesine bildirmemesi görülse de davalının ilgili faturaları ticari defterlerine kayıt etmek suretiyle davacının teslim ve ispat yükünü ortadan kaldırdığı, bahsi geçen faturaların irsaliyeli faturalar olması nedeniyle mal hizmet teslim fiilin de aynı anda gerçekleştiğinin kabulü gerektiği,
Zaten bunun doğrulayan eylemin; davalı tarafın ödeme emri tarihinden sonra yaklaşık 5 ay sonra 14.07.2020 tarihinde davacıya düzenlemiş olduğu 4 ayrı iade faturasıyla da desteklendiği, ancak bu faturaların davacı muhasebe hesap ve kayıtlarında olmadığı, ispat yükünün davalı yana düştüğü,
İstanbul .. İcra Dairesi … Esas sayılı Ödeme emrine; davalı vekili tarafından “Alacaklıya herhangi bir borçlarının bulunmadığı, yönünden itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak;
Taraflara ait 2019-2020 Yılı ticari defterlerin, HMK 222/2 maddesine göre delil teşkil ettiği,
Davacı ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; ödeme emri tarihinde davacının davalıdan 14.304,27.-TL alacağının olduğu,
Davalı ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; ödeme emri tarihinde davacının davalıdan 14.304,27.-TL alacağının olduğu,
Ödeme emri tarihinde her iki tarafında ticari defter ve kayıtları birbiriyle uyuştuğu, her ne kadar davacının davalı adına düzenlediği irsaliyeli faturalarda teslim bilgisi olmadığı ve davalının Ba formuyla bu faturaları vergi dairesine bildirmediği görülse de; davalının ilgili faturaları ticari defterlerine kayıt etmek suretiyle davacının tebliğ yükümlülüğünü ortadan kaldırdığı, bahsi geçen faturaların; irsaliyeli faturalar olması nedeniyle mal hizmet teslim fiilin de aynı anda gerçekleştiğinin kabulü gerektiği,
Zaten bunun doğrulayan eylemin; davalı tarafın ödeme emri tarihinden yaklaşık 5 ay sonra 14.07.2020 tarihinde davacıya düzenlemiş olduğu, 4 ayrı iade faturasıyla da desteklendiği, ancak bu faturaların davacı muhasebe hesap ve kayıtlarında olmadığı bu durumda ispat yükünün davalı yana düştüğü, tüm bu nedenlerle;
İstanbul … İcra Dairesi …Esas sayılı Ödeme emrine; davalı tarafından edilen itirazın 14.304,27.-TL üzerinden kaldırılması ile icra inkar tazminatı hükmünün yüce mahkemenize ait olduğu sonucuna ulaşılmıştır.” şeklinde mütaalada bulunduğu görülmüştür.
Dava; İstanbul … İcra Dairesi… Esas sayılı dosyası ile fatura ve açık hesaba dayalı icra takibine davalı yanca yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın fatura ve açık hesaba dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmakla, davacı tarafın alacak talebine konu faturaların ait olduğu dönem itibari ile tarafların 2019 ve 2020 yılına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettikleri, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ibraz edilen ticari defterlerin delil vasfını haiz olduğu saptanmıştır.
Tüm dosya kapsamında toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesinde davacı yanın alacak bakiyesine neden olan faturaların davalı yan ticari defterlerine kaydedildiğinin tespit edildiği, taraflar arasında ticari ilişki olduğu hususu sabit olmakla taraf ticari defterlerine göre 23.01.2020 tarihli davalı ödemesi ile takip tarihi itibarıyla davalı yanın davacı yana 14.304,26 TL borçlu olduğu, her ne kadar davalı yanca faturaların kaydından sonra iade faturası kesilerek bakiye sıfırlanmış ise de, faturalara itiraz ile iadenin 8 günlük sürede yapılmayıp dava açıldıktan sonra 14/07/2020 tarihinde yapıldığı nazara alındığında dava açıldıktan sonra davacıya kesilen iade faturalarının mahkmemizce geçerli olarak kabul edilemeyeceği, nitekim iade faturalarının davacı defterlerinde bulunmadığı ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere “borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nun 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi” gerektiğinden, davacı yanın faturalar nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu ancak fatura bedellerini tahsil edemediği anlaşılmakla, davanın kabulüne, davalı yanın itirazının iptaline, açık hesaba/faturaya dayanmakla likit olan alacağa istinaden başlatılan takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE,
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 14.304,27 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %13,75 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
Alacağın % 20’si oranındaki 2.860,85 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli 977,12 TL karar harcından 244,29 TL peşin harcın mahsubu ile 732,83 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 244,29 TL peşin harç ve 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 298,69 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 718,50 TL (bilirkişi ücreti, tebligat v.s posta masrafları) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
02/02/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza