Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/262 E. 2021/828 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/262 Esas
KARAR NO : 2021/828
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/01/2016
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 04/09/2015 tarihinde sürücü … … sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketine zorunlu trafik sigortası ile sigortalı … plakalı aracın kusurlu olarak müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı motorsiklete çarpması sonucu oluşan kaza nedeniyle müvekkilinin yaralandığını beyanla 250 TL tedavi gideri, 500 TL kalıcı maluliyet tazminatı, 150 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 100 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 1.000 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi usulüne uygun tebligata rağmen davaya yanıt vermemiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip, celbi gerekli deliller celp edilerek dosyamız arasına girmiştir.
Mahkememiz dosyasının delillerini, Hastane evrakları, davacının sosyal ekonomik durumu için emniyete yazılan müzekkere cevabı, işlem hasar dosya örneği, bilirkişi kök ve ek raporları, ATK raporu ve diğer tüm cevabi yazılar oluşturmaktadır.
Mahkememizin 2016/44 sayılı esasında kayıtlı olan iş bu dosyada Adli Tıp Kurumu’ndan alınan … tarihli 2017 tarihli raporda özetle;
“Maluliyet incelemesi yapılan … …’ın 04/09/2015 tarihinde maruz kaldığı trafik kazası neticesi meydana geldiği bildirilen arızası 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri muvacehesinde maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin 04/09/2015 tarihinden itibaren 3(üç) aya kadar uzayabileceği” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizin 2016/… sayılı esasında kayıtlı olan iş bu dosyada trafikçi bilirkişi Prof. Dr. … ve aktüerya uzmanı … marifetiyle,var ise davacı alacağının tespiti ve temerrüdün de tartışılması açısından bilirkişilerden rapor alınarak konuya ilişkin 10/05/2017 tarihli kök rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı kök raporlarında özetle;
“Kaza … Merkezi içinde birbirini dik olarak kesen iki yolun meydana getirdiği kavşakta, davalı şirkete sigortalı aracın geri manevrası sırasında aracının arkası ile sağından gelip kavşağa giren davacının yönetimindeki motosiklete çarpması şeklinde meydana gelmiştir.
Kazanın meydana geldiği kavşak kontrolsüz türden oluş ışıklı işaret ve trafik levhası yoktur. Trafik Kanununun 57.c.2 maddesine göre ; kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı oldukları işaretlerle belirlenmemiş bu tür kavşaklarda, motorlu araçlardan soldaki sağdan gelen araca ilk geçiş hakkını vermek zorundadır.
Olaya ait tutanak krokisinde gösterildiği üzere kavşağa davalı şirkete sigortalı araç soldan geldiği için belirtilen kuralara göre, kavşağa sağdan gelen davacının kullandığı motosiklet ilk geçiş hakkında sahip bulunmaktadır.
Açıklanan duruma göre, davalı şirkete trafik poliçesi ile sigortalı … plakalı kamyonetin dava dışı sürücüsü … …; tutanaktaki beyanına göre, sağına dönüşü yanlış yerde yaptığını fark edip geri manevrada bulunduğu sırada arkada tarafını layıkıyla kontrol etmeyerek tam olarak görüp boş olduğuna emin olmadığı bir alana bir bakıma kör gidiş yaparak sağından gelen davacının yönetimindeki motosiklete çarptığı için Trafik Kanununun 84/h maddesi uyarınca (kavşaklarda geçiş önceliğine uymama) kazada asli ve %100 kusurlu bulunmaktadır.
Kavşağa sağdan geldiği için ilk geniş hakkına sahip olan davacı … … solundan geri, geri gelen davalı şirkete trafik poliçesi ile sigortalı kamyonetin çarpması ile düşüp yaralanmıştır. Davacının kavşağa hızlı girdiği yönünde somut bir tespit ve tanık beyanı olmadığı gibi solundan gelen davalı şirkete sigortalı aracı kurtarıp kazayı önlemeye yeterli zamanı ve mesafesi olduğu da ortaya konamadığından kusursuz sayılmasının uygun olacağı görüşüne varılmıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ZMSS (Trafik) Poliçesi ile sigortalanmış olan … plakalı kamyonetin dava dışı sürücüsü … …’in TAM (%100) Kusurlu
… plakalı motosikletin kazada yaralanan sürücüsü davacı … …’ın kusursuz sayılmalarının uygun olacağı görüşüne varılmıştır.
Adli Tıp Kurumu tarafından davacının iyileşme(geçici iş göremezlik) süresinin 3 aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir. Bu durumda;
Davacının 3 aylık geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı %100 malul gibi hesaplanacaktır.
Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 18.01.2017 tarihli raporu ile bu olayın davacıda maluliyet gerektirecek bir araz bırakmadığı belirlenmiştir. Bu durumda sürekli iş gücü kaybı nedeniyle zarar hesabı yapma imkanı bulunmamaktadır.
Dava dosyasında davacının yaptığı iş ile elde ettiği ücret ve kazançları gösterir yazılı bir belge bulunmadığından zorunlu olarak olay tarihinde yürürlükte olan aylık net 1.000,54 TL.lık asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacaktır.
Davacı vekili tarafından kazalının bakıcı gideri nedeniyle zararının bulunduğu belirtilmiştir.
Bu husustaki nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; davacının iyileşme süresince tek başına ihtiyaçlarını karşılamayacağı ve bu sürede bir başkasının bakım ve desteğine ihtiyaç duyduğu kabul edilerek bu konudaki Yargıtay kararlarına göre olay tarihinde yürürlükte olan aylık brüt 1.273,50 TL.lık asgari ücret üzerinden 3 aylık bakıcı gideri zararı hesaplanacaktır.
Karşı tarafın %100 kusur durumuna göre maddi zarar hesabı aşağıdadır;
a)Geçici İş göremezlik döneminde
%100 kazanç kaybı maddi zararı:
1.000,54 x 3 ay x %100 kusur = 3.001,62 TL.
b)Bakıcı gideri nedeniyle maddi zararı:
1.273,50 x 3 ay x %100 kusur = 3.820,50 TL.’dir..
04.09.2015 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre davalı sigorta şirketinin zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumluluk limiti sakatlık ve tedavi gideri bakımından ayrı ayrı 290.000,00 TL.dır.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2011/10149 E. sayılı kararında özetle “..hastanelerce sunulan sağlık hizmet bedelleri yönünden sigorta şirketlerinin ve …nın yükümlülükleri sona erecektir. Kazazedelerin, bunun dışında kalan bakıcı veya tedaviye bağlı sair harcamaları, sigorta şirketlerinin ve …nın tedavi teminatları kapsamında, yine sigorta şirketleri ve … tarafından karşılanmaya devam edecektir..” demektedir.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2014/16455 ile 2013/2073 E sayılı kararlarında açıkça geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve sakatlık teminatı limitine dahil olduğu belirtilmektedir. Bu durumda;
Davacının yukarıda belirlenen geçici iş gücü kaybı zararı ile bakıcı gideri zararları poliçe limiti içinde ve kapsamında kalmaktadır.
Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “. Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” demektedir. Bu durumda;
Dava dosyasında başvuru belgesi bulunmadığından davalının 14.01.2016 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiştir.
Sigortalı araç hususi nitelikte olup, olaya avans faiz oranlarının uygulanması mümkün gözükmemektedir.
Dava dosyasında tedavi giderine ilişkin olarak … Hastanesi tarafından düzenlenmiş 04.09.2015 tarihli ve 1.500,00 TL.lık fatura bulunmaktadır.
6111 yasanın 59.maddesi ile yapılan değişiklik sonucu 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 98.maddesi aşağıdaki gibi düzenlenmiştir;
Madde 98 – (Değişik: 13/2/2011-6111/59 md.)
Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır. (Ek cümle: 4/4/2015-6645/60 md.)
Olay tarihinde yürürlükte olan yasal mevzuat ile bu konudaki Yargıtay kararlarına göre; davacının 1.500,00 TL.lık tedavi giderinin Sağlık Uygulama Tebliği kapsamında olan tutarından dava dışı SGK sorumlu olacak geriye kalandan ise davalı sorumlu olacaktır. Ancak;
Söz konusu tedavi giderinin ne kadarının SUT kapsamında olduğunun belirlenmesi Hekim Bilirkişinin uzmanlık alanına girdiğinden tarafımızca bu konuda bir hesap yapma imkanı olmamıştır. ” şeklinde mütaalada bulunmuşlardır.
Mahkememizin 2016/44 sayılı esasında kayıtlı olan iş bu dosyada bilirkişi heyetinin yanına … ‘in hekim bilirkişi olarak dahil edilerek gerek davacı itirazlarını karşılanması, gerekse SGK sorumluluğu kapsamında olmayan tedavi giderlerinin belirlenmesi açısından ek inceleme icra edilerek konuya ilişkin 29/09/2017 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı ek raporlarında özetle;
“10.05.2017 tarihli ilk raporda belirlendiği gibi;
Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ZMSS (Trafik) Poliçesi ile sigortalanmış olan … plakalı kamyonetin dava dışı sürücüsü … …’in TAM (%100) Kusurlu,
… plakalı motosikletin kazada yaralanan sürücüsü davacı … …’ın Kusursuz sayılmalarının uygun olacağı görüşüne varıldığı, davalı tarafın %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı … …’ın
Geçici İş göremezlik döneminde
%100 kazanç kaybı nedeniyle maddi zararının = 3.001,62 TL,
Bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının = 3.820,00 TL olduğu,
Davacının yukarıda belirlenen zararlarının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve limitleri içinde bulunduğu, davalının 14.01.2016 dava tarihinden önce temerrüde düştüğünün belirlenemediği, sigortalı araç hususi nitelikte olup, avans faizi talebine ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu,
İşbu raporda belirlendiği gibi;
… Sigorta AŞ tarafından düzenlenen … nolu trafik sigorta poliçesi ile … plakalı araç sürücüsünün 04.09.2015 tarihinde kusurlu olarak karıştığı trafik kazasına bağlı olarak başvuru sahibi üzerinde oluşan zararlar (sürekli maluliyet zararı, geçici maluliyet zararı, bakıcı gideri vb.) trafik sigorta poliçesi teminatı kapsamında olduğu, dosyaya sunulu Adli Tıp Kurumu, … Tıp İhtisas Kurulunun … tarihli raporunda; Başvuru sahibinin 4.9.2015 tarihinden itibaren 3 aya bağlı olarak geçici iş göremez olduğu tespit edildiğinde, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından Mahkeme Başkanlığına sunulan 25.05..2017 tarihli yazıda da, kurul kayıtlarının tetkikinden … …’a kaza tarihinde 5510 sayılı kanunun 18. Maddesi hükümlerini taşımadığından geçici işgöremezlik ödemesi yapılamadığı belirtildiğinden … Sigorta AŞ nin oluşan geçici işgöremez tazminatını ödemekle yükümlü olduğu, başvuru sahibi tarafından bakıcı gideri talep edilmiş olmakla ilk raporda 3 aylık geçici iş göremezlik dönemine isabet eden bakıcı gideri zarar belirlenmiş ise de; TTK nın 1447. Maddesi ve Yargıtay kararları uyarınca başvuru sahibinin kaza dolayısıyla bakıcı desteğine muhtaç kaldığına dair bilgi/ belge dosyaya sunulmadığından, bu konuda araştırma yapılmadığından başvuru sahibinin bu talebine yönelik ispat yükümlülüğünü yerine getirmediği, binaenaleyh bakıcı giderinin tazminine yönelik talebinin reddinin gerektiği, … Hastanesi tarafından başvuru sahibi adına düzenlenen 04.09.2015 tarih ve … nolu faturanın dosyada mevcut olduğu, anılan faturanın davacı adına düzenlendiği, fatura bedelinin 1.500,00 TL olduğu, faturaya konu hizmetin trafik kazasına bağlı olarak davalı üzerinde oluşan tedaviye bağlı olduğu görülmekle birlikte, 6111 sayılı yasanın geçici 1. Maddesinde trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı belirtilmiş olduğundan davalı sigorta şirketinin fatura bedelini tazmin ile yükümlü olmadığı kanaatine ulaşıldığı” şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Mahkememizin 2016/… esas, 2017/… karar sayılı 19/12/2017 tarihli kararı ile; davanın kabulü ile, 3.061,62 TL geçici iş görmezlik tazminatı ve 3.800 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 6.821,62 TL maddi tazminatın 04/09/2015 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair verilen karar, davalı vekilinin İstinaf talebi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2018/… esas, 2020/… karar sayılı ilamı ile;
“Dosya kapsamında davacının dava dilekçesinde 250 TL tedavi gideri, 500 TL kalıcı maluliyet tazminatı, 150 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 100 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 1.000 TL maddi tazminatın talep edildiği görülmektedir. Yargılama sırasında davacı vekili tarafından sunulan 28/11/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile 1000 TL olan dava değerini 5.821,62 TL artırılarak toplam 6.82162 TL edilmiştir. Bu hali mahkemece dava dilekçesi ile talep edilen tedavi gideri, kalıcı maluliyet tazminatı talepleri kapsamında olumlu olumsuz karar verilmemiş, ayrıca dava dilekçesi ile 150 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 100 TL bakıcı gideri tazminatı istenmiş olup, bu miktara ıslah edilen 5.821,62 TL eklendiğinde mahkemenin talepten fazlası olacak şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre, sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Yeni Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiş olup yeni Genel Şartların C.10. maddesi ile 12/8/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni Genel Şartların C.11. maddesine göre yeni genel şartlar, genel şartların yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır.
Her ne kadar yeni Genel Şartların A.5.b maddesinde açıklanan sağlık giderleri teminatının Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiş ise de KTK 98. maddesinde SGK’nun sorumlu olduğu tedavi giderleri açıkça sayılmıştır. Bu giderler kapsamında geçici iş göremezlik tazminatının bulunmadığı açıktır. Bu doğrultuda poliçenin ve genel şartların tarafı olmayan SGK’yı yasal düzenleme olmaksızın tüm sağlık gideri teminatı kapsamındaki tazminat kalemlerinden sorumlu tutmak mümkün olmayacaktır. Ayrıca sigorta şirketleri tarafından poliçe bazında KTK 98. maddesindeki sayılanlar kapsamında SGK’ya katkı payı aktarımı yapıldığı nazara alındığında, KTK 98.madde kapsamı dışında sağlık giderleri teminatı içinde kalan tazminat kalemlerine ilişkin sigortalıdan alınan prim ücretleri sigorta şirketlerinin uhdesinde kalmaktadır. Bu doğrultuda sigorta şirketlerinin KTK 98. madde dışında kalan sağlık gideri teminatı kapsamındaki geçici iş göremezlik tazminatından poliçe limiti ile sorumluluğu devam edecektir.
Kaldı ki sağlık giderleri teminatı açıklayan Genel Şartların A.5.b bendinin son cümlesinde “Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve …nın sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesiyle sigorta şirketinin ve …nın sorumluluğunun sona ermesini KTK’nın 98.maddesine bağlamıştır.
Ancak kanun koyucu tarafından yeni Genel Şartlarda ki bu düzenleme doğrultusunda KTK’nın 98.maddesinde değişiklik yapılarak” geçici iş göremezlik tazminatı madde kapsamına alınmadığı, açıkça SGK tarafından karşılanacağı ve Sigorta Şirketleri ve …nın sorumluluğunun sona erdiği” yönünde değişiklik yapılmadığından Genel Şartların A.5.b bendinin son cümlesi kadük kalmıştır/ yürürlüğe girmemiştir. Başka bir ifadeyle halen yürürlükte bulunan KTK’nın 98.maddesinde, yeni Genel Şartlarda ki sağlık giderleri teminatına ilişkin düzenleme doğrultusunda Sigorta Şirketleri ve …nın sorumluluğunun sona ereceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmadığından 98.madde hükmü dışında kalan teminatlar (belgesiz sağlık giderleri, geçici bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı) bakımından sorumlulukları devam edecektir.
Nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesi genel şartlar değişikliğinden önce halen yürürlükte bulunan KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu 27/03/2014 tarih, 2013/ 4616 E. ve 2014/4465 K. sayılı kararında “2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderlerinden Sosyal Güvenlik Kurumu, yasa kapsamı dışında kalan bakıcı veya tedaviye bağlı sair giderlerden varsa trafik şirketi yoksa … ve her iki halde de diğer haksız fiil sorumlularının (işleten ve sürücü gibi) sorumlulukları devam edecektir” yönünde karar vermiştir. Bu nedenle davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekir. Bu belirlemenin yapılabilmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden maluliyet raporu alınmalıdır. Maluliyete ilişkin alınacak raporların olay tarihlerine göre; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ile 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda, mahkemece tarafından esas alınan Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 18/01/2017 günlü maluliyet raporunun Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlediği ancak davacının bakıcı ihtiyacı bulunup bulunmadığına ilişkin tespit bulunmadığı görülmektedir.
Oysa davacının maluliyet oranının az yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek kaza tarihi olan 04/09/2015 tarihinde geçerli bulunan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği halde yetersiz ve geçersiz olan maluliyet raporu esas alınarak karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Dosya içinde mevcut ve hükme esas alınan aktüer raporunun geçici ve kalıcı bakıcı giderini içerdiği ve davacının bakıcı gideri talebinin sürekli mi geçici mi olduğu konusunda açıklık bulunmadığı görülmektedir.
Bu durumda, başka bir Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümünden oluşturulacak aralarında adli tıp uzmanı da bulunan uzman doktor heyetinden, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümleri esas alınmak kaydıyla, davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı geçici iş göremezlik oluşup oluşmadığı ve süresi, tespit edilecek geçici iş göremezlik süresi içinde bakım ve bakıcıya ihtiyacı olup olmadığı varsa süresi, sürekli maluliyet oluşup oluşmadığı, sürekli maluliyet oluşmuş ise sürekli bakıcı gerekip gerekmediği konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte raporla tespit edilmesi ve bilahare aktüer bilirkişiden rapor alınarak karar verilmesi gerekir.” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılarak, dosya yeniden mahkememize tevzi olmuş, mahkememizin 2020/ … esasına kaydedilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce … Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan raporda özetle;
“08.02.1965 doğumlu, … ve … oğlu … …’ın aydınlatılmış onamı alınarak tarafımızdan yapılan adli tıbbi değerlendirmesinden ve ortopedi konsültasyonundan elde edilen bulgular ile kişi hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde yer alan bilgi ve bulgular birlikte değerlendirildiğinde;
1. Kişinin 04.09.2015 tarihinde maruz kaldığı araç dışı trafik kazası yaralanmasına bağlı vücudunda meydana gelen sol klavikula kırığı arızasının tıbben iyileşme süresinin; olay tarihinden itibaren 3 (üç) aYa kadar uzayabileceği ve bu süre zarfında kişinin ve %100 oranında geçici iş göremezlik ve başkasının bakımına muhtaç olma durumunun söz konusu olduğu,
2. …, … Ortopedi Ve Travmatoloji Anabilim Dalı’nın 24.11.2020 tarihli konsültasyon raporunda; hastanın yapılan muayenesinde sol omuz ROM’larının doğal olduğu, hareket kısıtlılığı olmadığı ve herhangi bir nörolojik durum saptanmadığının bildirildiği,
3. 30.03.2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik bükümlerine göre; kişinin hali hazır durumu itibariyle 04.09.2015 tarihinde maruz kaldığı araç dışı trafik kazası yaralanmasına bağlı vilcudunda meydana gelen sol klavikula kırığının kalıçı sekel hırakmadan iyileştiği, dolayısıyla sürekli özür oranı tespitine mahal bulunmadığı,
4. Kişide tarafımızdan saptanan geçici iş göremezlik oranı-süresi, başkasının bakımına muhtaç olma süresi ile 04.09.2015 tarihinde maruz kaldığı araç dışı trafik kazası yaralanması arasında doğrudan illiyet (nedensellik) bağı bulunduğu” şeklinde mütaalada bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın hekim bilirki … ve aktüerya bilirkişisi … marifetiyle incelenmesi istenilmiş ve konuya ilişkin 01/07/2021 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
“04.09.2015 tarihinde meydana trafik kazasında davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı … …’ın yaralanması nedeniyle;
SGK’nun 04.09.2015 tarihli davaya konu kaza nedeniyle uygulanan tedaviyle ilgili sorumluluğu 647,48 TL olup, ilave ücret statüsünde alınan 852,52 TL ile ilgili davalı sigortanın sorumluluğunun devam ettiği,
Geçici İş göremezlik döneminde % 100 kazanç kaybı nedeniyle maddi zararının = 3.001,62 TL,
Bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının = 3.820,00 TL olduğu,
Dava dilekçesinde 250,00 TL tedavi gideri, 500,00 TL kalıcı maluliyet tazminatı, 150,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL bakıcı gideri zararı olmak üzere toplam 1.000,00 TL talep edildiği,
Islah dilekçesi ile dava dilekçesindeki talep hariç 5.821,62 TL talep artırımında bulunularak toplam talep 6.821,62 TL’ye çıkartıldığı,
08.10.2020 tarihli açıklama dilekçesinde 150,00 TL bakıcı giderinin 2.9710,10 TL artırılarak 3.120,10 TL talep edildiği, ıslah konusu edilmeyen 700,00 TL bakıcı gideri konusunda fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğunun belirtilmiş olduğu,
Davacının yukarıda belirlenen zararlarının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve limitleri içinde bulunduğu,
Davalının 14.01.2016 dava tarihinden önce temerrüde düştüğünün belirlenemediği,
Sigortalı araç hususi nitelikte olup, avans faizi talebine ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu,” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Davacı vekilinin ıslah dilekçesi ve açıklama dilekçesinde çelişkili hususlar bulunması sebebiyle mahkememizce söz konusu dilekçelerin yeniden açıklanması için davacı vekiline yeniden süre verilmekle, 23/09/2021 tarihinde sunulan açıklama dilekçesi ile 150 TL olan geçici iş göremezlik tazminatının 2.851,62 TL, 100 TL olan bakıcı gideri tazminatının 2.970,10 TL daha artırıldığı beyan edilmiş, dava dilekçesindeki diğer taleplerden 500 TL’lik kısmın sürekli maluliyet tazminatı, 250 TL’lik kısmın ise tedavi giderine ilişkin olduğu ifade edilmiştir.
Mahkememizce … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2018/ … Esas, 2020/… Karar sayılı kaldırma ilamı uyarınca öncelikle kaza tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik uyarınca davacının sürekli ve geçici maluliyetinin bulunup bulunmadığı ile bu süreçte başkasının geçici ya da sürekli yardımına muhtaç olup olmadığı konularında … Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’ndan … tarihli rapor alınmış olup, söz konusu rapor uyarınca davacının kaza sebebiyle sürekli maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği ve bu süre zarfında %100 oranında geçici iş göremez ve başkasının yardımına muhtaç durumda olduğu, davaya konu trafik kazasında davalı şirket nezdinde sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, mevzuat ve içtihatlar kapsamında geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda bulunduğu, bu tazminatlar hakkında alınan bilirkişi raporuna göre davacının geçici iş göremezlik zararının 3.001,62 TL, bakıcı gideri zararının 3.820,00 TL ve SGK tarafından karşılanmayıp davalı sigortanın sorumluluğunda olan tedavi gideri zararının 852,52 TL olduğu, davacı yanın kaza sebebiyle sürekli maluliyete uğramadığı anlaşıldığından bu talebin reddinin gerektiği, geçici iş göremezlik zararının ise ıslah dilekçesi kapsamında tam kabul edildiği, ancak bakıcı gideri ve tedavi giderine ilişkin taleplerinin hesaplanandan daha az olması sebebiyle bu kalemler yönünden talep nazara alınarak kabul kararı verileceği, faiz başlangıç tarihi bakımından davalı yanın istinaf istemi bulunmadığından davacı nezdinde usuli kazanılmış hak teşkil eden önceki kararda hükmedildiği gibi işleyecek faiz bakımından değişiklik yapılmaksızın karar verilmesinin gerektiği anlaşılmakla, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı nedenlerle,
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
3.001,62 TL geçici iş göremezlik tazminatı, talep nazara alınarak 250 TL tedavi masrafı ve talep nazara alınarak 3.070,10 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 6.321,72 TL maddi tazminatın 04/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 431,83 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 49,09 TL peşin harcın (ıslah harcı da dahil) mahsubu ile 382,74 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı, 29,20 TL peşin harç ile 19,89 TL ıslah harcı toplamı 78,29 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından bozmadan önce yapılan 2.698,10 TL (ATK faturası, bilirkişi ücreti, tebligat gideri v.s.) ve bozmadan sonra yapılan 1.564,46 TL (ATK faturası, bilirkişi ücreti, tebligat gideri v.s.) olmak üzere toplam 5.679,75 TL yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre hesap edilen 5.263,52 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 23,50 TL yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre hesap edilen 1,72 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin (e-duruşma) yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza