Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/260 E. 2020/489 K. 13.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/260 Esas
KARARNO : 2020/489

ASIL DAVA : Tazminat
ASIL DAVA TARİHİ : 30/05/2007
KARAR TARİHİ : 13/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafın 18.06.2004 tarihli Bayilik Sözleşmesi ile, Sıvılaştırılmış Petrol Gazlan dağıtım şirketi olan müvekkil … A.Ş.’nin bayiliğini yaptığını, muhasebe kayıtları incelendiğinde, davalının gaz satışlarının sürekli düştüğünün görüldüğünü, bu davranışın sözleşme hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini, davalı tarafın… bayisi olmasına ve sözleşmeye devam etmesine rağmen gaz alımını azalttığını ve ardından başka bir…dağıtım şirketine ait… tüplerini satmaya başladığını, davalının bu eyleminin Bursa … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, davalı ile müvekkil şirket arasında sözleşmenin 5 yıl süreli olduğunu ve 18.06.2009 tarihine kadar geçerli olduğunu, ancak davalının sözleşmenin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmemek için Bursa … Noterliğinden 09.03.2007 tarih ve… sayılı ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, Sözleşmenin 17. maddesine göre, davalı tarafın zilyetliği altında bulunan ve mülkiyeti müvekkil şirkete ait olan tüpleri iade etmesi gerektiğini, tüplerin iade edilmediği takdirde müvekkil şirketin her bir tüp bedeli için cari depozito fiyatı üzerinden cezai şart talep hakkının doğduğunu, davalı tarafın zilyetliği altında bulunan ve müvekkil şirkete iade edilmesi gereken… tüpleri için toplam 10.702.-YTL cezai şart talep haklarının doğduğunu, ayrıca davalının sözleşmenin 24. maddesine göre cezai şart ödemekle yükümlü olduğunu, cezai şart hesabının bayinin son bir yıldaki en yüksek aya ait ton miktarının, sözleşmenin feshi tarihindeki 12.- kg lık tüplü … perakende satış fiyatı baz alınarak tespit edileceğini, sözleşmenin fesih tarihi olan 19.03.2007 tarihinde 12 kg’lık… tüpün parakende satış fiyatı 35,50.-YTL olduğundan 82.140,96.-YTL cezai şart talep etme hakkı olduğunu, bayilik sözleşmesinin 23. maddesine göre müvekkilin davalıdan sözleşme süresinin bitimine kadar hesap edilmek üzere mahrum kalman kar kaybı isteyebileceğini 13.03.2007 tarihi itibariyle Dağıtım Şirketi payının ton basma 255,00.-YTL olduğunu, bayinin son bir yıldaki en yüksek aya ait ton miktarının 27.766 kg olduğunu, sözleşmenin fesih tarihi olan 19.03.2007 tarihinden sözleşmenin olağan sona erme tarihi olan 18.06.2009’a kadar 27 ay bulunduğunu, 255.YTL/TON X 27.766 kg/ay X 27 ay = 191.168,91.-YTL kar kaybı talep etme haklarının olduğunu, tazminat alacaklarının toplamının 10.702.-YTL + 82.140,96.-YTL + 191.168,91.-YTL = 284.011,87.-YTL olduğunu, davalının müvekkil şirket cari hesap kayıtlarında görülen 2.754,80.-YTL’nin ve irad kaydedilen 10.000,00.-YTL teminat olmak üzere toplam 12.754,80.-YTL alacağın düşüldükten sonra 271.257,07.-YTL’lik tazminatın tahsili için dava hakkının doğduğunu beyanla, neticeten; 271.257,07.-YTL’den şimdilik 6.500.-YTL’nin ihtarnamenin tebliğinden itibaren avans faizi oranı üzerinden faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, masraf ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafın taleplerini dayandırdığı sözleşme hükümlerinin rekabet kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri karşısında geçerliliğinin bulunmadığını, müvekkil bayinin tüp satışındaki düşüşlerin piyasa koşullarından ve davacı firmanın kusurundan kaynaklandığını, müvekkilin başka bir lpg firması ile ticari ilişkisi ve bu yönde bir ticari faaliyetinin bulunmadığını, davacı tarafından talep edilen cezai şartın koşullarının oluşmadığını, cezai şart olarak talep edilen miktarın fahiş nitelikte olduğunu, davacı tarafından talep konusu yapılan kar mahrumiyeti miktarının fahiş nitelikte olduğunu, davacının bu miktarda mahrum kaldığı kar niteliğinde bir zararı bulunmadığını, karşılık davaları ise davacı ile müvekkil arasındaki sözleşme ılışkısınınmüvekkilın haklı nedenlerle yaptığı 09.03.2007 tarihli fesih ihtarı ile sona erdiğim, müvekkilin karşı davalı … A.Ş.’ye söz konusu sözleşme ilişkisinden kaynaklanan herhangi bir borcu bulunmadığını, buna karşın sözleşme ilişkisi başlangıcında müvekkil tarafından … A.Ş.’ne verilen 10.000,00-YTL tutarındaki … Bankası Bursa … Şubesi’ne ait teminat mektubu, 16.000.-USD tutarındaki teminat senedi, 913,50.-YTL tutarındaki … Bölge Müdürlüğü’ne ait iade edilen telsize ait depozito bedelinin müvekkile iade edilmediğini beyanla,neticeten; davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı taraf yükletilmesine, karşılık davanın kabulü ile teminat mektubu miktarı olan 10.000.-YTL’nin temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte… A.Ş. tarafından müvekkile ödenmesine, iade edilen telsize ait 913,50.-YTL depozito bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi birlikte …A.Ş. tarafından müvekkile ödenmesine, sözleşmenin sona ermesi ile bedelsiz kalan 16.000.-USD’lık teminat senedinin iptali ile… A.Ş. tarafından davalı karşı davacıya iadesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Mahkememizin…Esas ve… Karar sayılı ilamı ile yapılan yargılamada verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2017/5151 Esas ve 2019/2711 Karar ve 18/04/2019 tarihli bozma ilamı ile;
“Hüküm kapsamında nelerin yer alması gerektiği HMK 297 maddesinde tek tek sıralanmıştır. Dairemizin bozma kararı ile mahkemenin önceki kararı infaz kabiliyetini yitirmiştir. Bu nedenle mahkemece kurulan yeni hükümde de taleplerin her biri hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekirken asıl davanın daha önceden kesinleştiğinden bahisle yeniden hüküm tayinine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.”gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, dosya mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmiş,bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Asıl dava sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şart, kar mahrumiyeti ve teslim edilen boş tüp bedelinin tahsili,karşı dava nakde çevrilen teminat mektubu miktarının,depozito bedelinin tahsili ile teminat senedinin iptali istemine ilişkindir.
Bilirkişi kurulu 20/02/2014 tarihli raporunda;Davacı …nin davalı …’dan alacağının 30.000,00 TL olarak belirlendiğini,bu tutara 25.03.2007 temerrüt tarihinden itibaren , 3095 sayılı yasanın 1.nci maddesine göre % 9 yasal faiz istenebileceği kanaatine varıldığı, karşı davada ise davacı …’ın davalı …Ş. Den 913,50 TL telsiz depozito bedeli olarak alacaklı bulunmadığı kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Bilirkişi kurulu 19/01/2015 tarihli ek raporunda;davalının depozito tüp alacağı bedeli olan 2.754.80 TL nin davacı lehine hükmolunan tutardan mahsubu yerine anılan tutarın davacı alacağına eklenmek suretiyle davalı aleyhine karar verilmesinde de isabet görülmemiştir açıklaması da dikkate alınarak davacı alacağının cezai şart talebi : 30.000,00 TL + kar mahrumiyeti 10.000,00 TL toplam 40.000,00 TL, nakde dönüştürülen teminat mek. 10.000,00 TL teslim edilmeyen boş tüp bedeli 2.754,80 TL’nin mahsubu ile davacının alacağının 27.245,20 TL olarak belirlendiği,bu tutara 27.03.2007 temerrüt tarihinden itibaren , 3095 sayılı yasanın 1.nci maddesine göre % 9 yasal faiz istenebileceği kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve Yargıtay bozma ilamları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Taraflar arasında 18/06/2004 tarihinde akdedilen … A.Ş. Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (…) Tüplü Bayiliği Anlaşması ve Genel Şartnamesi ile davacı, davalıya kendi markasını içeren … gazı satışı için bayilik yetkisi vermiştir. Davalı Bursa … Noterliği’nin 09/03/2007 tarih ve … yevmiye nolu keşide ettiği ihtarname ile”…Bursa içerisinde doğalgaz yaygınlaştığından, rakip firmaların ve…A.Ş.’nin rekabet yaptığından dolayı kar oranımız, satışımız düşmüştür. Firmanız tarafından adıma sözlü olarak taahhüt edilen veya yerine getirmeniz gereken indirim bedellerinin satış tonajımızın eksik olması nedeni ile sistemden dolayı tarafıma bugüne kadar eksik yansıtmanızdan ve diğer bilumum sebepler ile görmüş olduğum lüzum üzerine daha önce yapmış bulunduğum sözleşmeyi yasal haklarım saklı kalmak kaydı ile fesih ettiğimi ihbaren bildiririm” şeklinde sözleşmeyi tek yanlı olarak feshettiğini ihtar etmiştir.Asıl dava yönünden yapılan incelemede, davalı karşı davacının taraflar arasındaki sözleşmeyi feshinin haklı nedene dayandığını ispat edemediği, bu nedenle davacının taraflar arasındaki sözleşmeye göre cezai şart ve tazminat talep etme hakkı olduğu anlaşılmış, alınan bilirkişi ek raporuyla tespit edildiği gibi davacının 30.000,00 TL cezai şart ve 10.000,00 TL kar mahrumiyeti alacaklarından davalının vermiş olduğu 10.000,00 TL nakde dönüştürülen teminat mektupları ve 2.754,80 TL teslim edilen tüp bedelleri mahsup edildiğinde davacının davalıdan 27.245,20 TL alacağı olduğu anlaşıldığından asıl davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karşı dava yönünden, davacı …Ş. tarafından haksız surette nakde çevrildiği iddia edilen teminat mektubu miktarı olan 10.000,00TL’nin davalı tarafa ödenmesini, yine iade edilen telsize ait 913,50 TL depozito bedelinin … AŞ.’den tahsili ile tarafına verilmesini ve bedelsiz kaldığı iddia edilen 16.000,00 USD’lik teminat senedinin iptali ile taraflarına iadesinin talep edildiği, daha önceki Yargıtay bozma ilamından sonra alınan bilirkişi raporunda belirlendiği üzere davalı-karşı davacının iade ettiğini iddia ettiği telsize ait depozito bedeli olan 913,50 TL bedelin tahsilini talep etmiş ise de, bu bedele ilişkin telsiz depozito alacağının bulunmadığı, bu miktarın … A.Ş. tarafından davalı-karşı davacıya iade edildiği, bu nedenle bu kısma ilişkin talebin reddi gerektiği, bunun dışında kalan kısmın daha önceki Yargıtay bozma ilamı olan 19. Hukuk Dairesinin 2012/6259 Esas ve 2012/17920 Karar sayılı ilamı ile davalı-karşı davacının karşı davaya yönelik temyiz itirazlarının reddine karar verildiği, kaldı ki asıl davaya ilişkin yapılan incelemede de belirlendiği üzere davalı-karşı davacı bayiinin taraflar arasındaki sözleşmenin feshinin haklı kabul edilemeyeceği, bu nedenle davacı …Ş.’nin taraflar arasındaki sözleşmeye göre cezai şart ve tazminat talep etme hakkı olduğunun tespit edildiği, dolayısıyla davalı- karşı davacı tarafça talep edilen ve davacı tarafça paraya çevrilerek irat kaydedilen teminat mektubu bedeli olan 10.000,00-TL’ye ilişkin kısmın asıl davada davacı alacağından mahsup edildiğinden bu kısma ilişkin ve anlatılan nedenlerle diğer taleplerinin de reddi gerektiği nazara alınarak karşı davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM(Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-Asıl davanın kısmen kabulü ile;6.500 TL’nin temerrüt tarihi olan 25/03/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 20.754,20 TL’nin ıslah tarihi olan 25/12/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karşı davanın reddine,
3-Asıl dava yönünden karar tarihi itibarıyla alınması gereken 1.861,12 TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 87,80 TL peşin harcın ve 590,00 TL ıslah harcının mahsubu ile kalan 1.183,32 TL karar ve ilam harcının davalı-karşı davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı-karşı davalı tarafından yatırılan 13,10 TL başvurma harcı,87,80 TL peşin harç ve 590,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 690,90 TL harcın davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
5-Davacı-karşı davalı tarafından yapılan toplam 2.586,30 TL yargılama gideri üzerinden kabul-red oranına göre hesaplanan 1.409,28 TL yargılama giderinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
6-Asıl dava yönünden davacı-karşı davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.086,78 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
7-Asıl dava yönünden davalı-karşı davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 3.413,22 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
8-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan toplam 1.326,80 TL yargılama gideri üzerinden kabul-red oranına göre hesaplanan 603,82 TL yargılama giderinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
9-Karşı dava yönünden karar tarihi itibarıyla alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının yatırılan 369,90 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 315,50 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştikten sonra talebi halinde davalı-karşı davacıya iadesine,
10-Karşı dava yönünden davacı-karşı davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı , davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/10/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸