Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/243 E. 2021/923 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/243 Esas
KARAR NO : 2021/923
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 04/05/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … ile davalı … arasında davalı tarafından pazara
sunulan biyolojik temizlik ürünlerinin pazarlanması amacıyla Tek Elden Satım Sözleşmesi
imzalandığını, sözleşmenin imzalanması ile sözleşme madde 11 hükmünce müvekkili tarafından
davalı şirkete 40.000 Euro bedelli stok ödemesi yapıldığını, ödeme tarihinden itibaren müvekkiline 40.000 Euro tutarında ne stok çıkışı ne fatura kesimi ne de bir teslimat gerçekleşmediğini, müvekkili tarafından da bu yönde bir sipariş verilmediğini, sözleşmenin 11. Maddesi
bağlamında ödenen 40.000 Euro’luk bedelin sözleşmenin teminatı niteliğinde ve
sözleşmenin kuruluşu için olduğunu, sözleşme tarihinden sonra yaşanan süreçteki ekonomik
gelişmelerin müvekkilinin nazarında yapılacak işin ekonomik verimliliği ve beklenen kâr oranının
gerçekleşmeyeceğini ortaya koyduğundan sözleşmenin sürdürülebilir olmadığının davalı şirket
yetkilileri ile yapılan görüşmelerde dile getirildiğini, 10.09.2019 ve 15.09.2019 tarihlerinde e
posta üzerinden ıslak imzalı olarak da davalı şirket yöneticililerine iletildiğini ancak bir cevap
alınamadığını, müvekkilinin sözleşmenin fesih başlıklı 12. Maddesi uyarınca davalı tarafa
gönderdiği ihtarname ile tebliğ tarihinden 1 ay içerisinde vekalet akdi
hükümlerine göre sözleşmenin sonlandırıldığının bildirdiğini ve 07.05.2019 tarihinde ödenen
40.000 Euro’luk bedelin müvekkiline ait hesaba yatırılmasını ihtar ettiğini söz konusu
ihtarnamenin 24.10.2019 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, 24.11.2019 sonunda 1 aylık
sürenin sona erdiğini, davalı tarafından bu ihtara 11 Aralık 2019 tarihli cevabıyla müvekkili şirketin davalı şirketten 40.000 Euro bedelli stok sipariş edildiğini iddia ettiğini, davalı şirketin deposunda tutulan 40.000 Euro bedelindeki stok miktarının, cevabın tarafa tebliği tarihinden
itibaren 7 gün içinde teslim alınmaması halinde alacaklının temerrüdü hükümleri dahilinde
hareket edileceğinin beyan edildiğini, davalı tarafın işbu cevap ile müvekkilinin davalı nezdinde 40.000
Euro’luk alacağı bulunduğunu ikrar ettiğini, ve müvekkili tarafından verildiği iddia edilen 40.000
Euro’luk siparişin belgelendirilmesini sağlayamadığı gibi iddia ettiği şekilde alacaklının
temerrüdü hükümlerine başvurmayarak söz konusu bedelin bir teminat bedeli olduğunu
gösterdiğini, davalının herhangi bir ödemede bulunmadığından …. İcra dairesinde
2019/… Esas numaraları icra dosyası ile İlamsız takibe gidildiğini, davalı şirkete Ödeme
emrinin 03.01.2020 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine davalı 08.01.2020 tarihinde müvekkilinin dosya alacaklılarına herhangi bir borcu olmadığını beyan edererk takipte işletilmesi talep edilen
faize, faiz oranı ve ödeme emrine, işlemiş faiz ile borcun tüm ferilerine itiraz ettiğini, davalının
itirazının iptali için zorunlu arabuluculuk başvurusunda bulunulduğuni, fakat görüşmelerde bir
sonuç alınamadığını beyanla itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına,
yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep
ve iddia etmiştir.
Davalı Vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirket tarafından stok çıkışının yapılmadığını, teslimatın hiçbir zaman
gerçekleşmediğini ve davacının sipariş talebinde bulunmadığı yönündeki iddialarının kabulünün
mümkün olmadığını, müvekkili şirket tarafından defaatle talep edilmesine karşın davacının şirket
kuruluşunun tamamlanmadığını ve sözleşmeye konu ürünler için henüz bir depo
kiralanmadığını belirterek ürünlerin müvekkili şirket deposunda tutulmasını talep ettiğini,
davacının bu talebi doğrultusunda karşılıklı mutabık kalınarak ürünlerin müvekkili şirketin
deposunda tutulduğunu, davacının stok çıkışı ve teslimat yapılmadığı iddiasının gerçeği
yansıtmadığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 11. Maddesi kapsamında: “”Tedarikçi
firmaya, Yetkili Satıcı tarafından verilen sipariş kesin sipariştir. İptal edilemez. Sipariş
verildikten sonra bedelin tamamı sözleşme uyarınca muaccel olur. Sipariş verildikten sonra
Yetkili Satıcılık Sözleşmesi Yetkili Satıcı tarafından feshedilse dahi, Yetkili satıcı sipariş verdiği
malı teslim almakla ve bedelini ödemekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlendiğini, davacı
tarafından sipariş edilen ve müvekkil şirket deposunda tutulan davaya konu 40.000 Euro
bedelindeki stok miktarı müvekkil şirketin ciddi, gerçek ve usulüne uygun ifa teklifini davacının
haklı bir sebep olmaksızın reddetmesi ve haklı bir sebep almaksızın sözleşme gereğince üzerine
düşen ifa yükümlülüğünü yerine getirmediğini, sözleşme uyarınca davacı sipariş verdiği malı
teslim almakla ve bedelini ödemekle yükümlü olduğununu, müvekkilinin tüm iyi niyetiyle davacı
tarafından sipariş edilen ürünleri kendi deposunda muhafaza ettiğini, davacının müvekkilinin bu
iyi niyetini suiistimal ederek sözleşme gereğince malları teslim almaktan imtina ettiği ve 6098
sayılı Türk Borçlar Kanununun ‘”TBK”) Alacaklının temerrüdü başlıklı 106. Ve devamı
maddeleri uyarınca temerrüde düştüğünü, İlgili maddede; “Yapma veya verme edimi gereği gibi
kendisine önerilen alacaklı, haklı bir sebep olmaksızın onu kabulden veya borçlunun ifa
edebilmesi için kendisi tarafından yapılması gereken hazırlık fiillerini yapmaktan kaçınırsa,
temerrüde düşmüş olur.” Şeklinde denildiğini, davacı vekilinin iddialarının aksine, davacı haklı
bir sebep göstermeksizin müvekkili şirket deposunda bulunan ve davacı tarafça sipariş edilen
malları teslim almaktan ısrarla imtina ettiğini, müvekkili şirketin Sözleşme uyarınca kendisine
düşen yükümlülüklerini gerekli özeni ve hassasiyeti göstererek eksiksiz yerine getirdiğini, müvekkilinin davacıya eğitim, personel desteği sağlamış, depo tesis etmiş ayrıca yol, yemek,
çalışma ücreti ve sair masraf yardımında bulunduğunu, sözleşmeye konu satış ve pazarlama
faaliyetlerinin davacı tarafından layığıyla yerine getirilmesini ve davacının karlılığının
artırılması amacıyla eğitim/know how desteği, depo tesisi, personel desteği sağlandığını, desteklerden kaynaklı yol, yemek, çalışma ücreti ve sair masraflar yaptığını, müvekkilinin harcamış
olduğu masraf ve emeğin tazminine ilişkin tüm haklarını saklı tuttuklarını, müvekkili şirketin
takibe itirazı haklı olduğundan davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini,
davacı tarafın alacak iddiasının kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, alacak talebinin
yargılamayı gerektirdiği müvekkili şirketin takibe itirazı haklı olduğundan ve davacının iddia
ettiği alacak mevcut olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkâr tazminatı
talebinin reddine, müvekkilin sözleşmeden doğan ve yasal tüm yükümlülüklerini layığıyla
yerine getirdiğinden müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını haksız ve
dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini, davacının haksız şekilde müvekkili şirket
aleyhine icra takibi başlatması sebebiyle, dava değerinin %20sinden aşağı olmamak üzere kötü
niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER , TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki sözleşmeye dayanılarak başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı dosyasının YUYAP kayıtlarından incelenmesi ile ; … A.Ş tarafından 17.12.2019 tarihinde borçlu
… San.ve Tic.A.Ş.aleyhine icra takibi başlatıldığı, 40.000,00 Euro asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek faiz, icra harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin tahsili ile 17.12.2019 tarihli takipte kesinleşen miktarın 257.934,52 TL tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların defter ve belgeleri incelenerek varsa alacak borç dökümünün yapılması amacıyla bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunda özetle;
“..
1- Davacı …Tic.A.Ş. tarafından incelemeye sunulan 2019, 2020 yılı ticari defterlerin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun
tutulmuş olduğu kanaatine varıldığı,
2- Davalı yanın incelemeye sunduğu, 2019 yılına ait Yevmiye Defterinin eksik olduğu, kapanış tasdikinin yapılmamış olduğundan sahibi lehine delil olma özelliği takdiri Mahkemenize aittir.
3-Dava dosyası incelemelerimizde Davacı … ile davalı … Tic. A.Ş. arasında …./…./2019 (tarihsiz) TEK ELDEN SATIM SÖZLEŞMESİ düzenlendiği görülmüştür.
4- Davacı … tarafından davalı yana ait … bankası … Euro hesabına 07/05/209 tarihinde 40.000,00 Euro Havale yapıldığı ancak davalı yana ait yasal defterlerde yapılan incelemede davacı …
tarafından yapılan 40.000,00 Euro havaleye ilişkin bir kayda davalıya ait yasal defterlerinde rastlanılmamıştır.
5-Taraflar arasında tanzim edilen TEK ELDEN SATIŞ SÖZLEŞMESİ “Madde 11:
YETKİLİ SATICI, sözleşmenin imzalanması ile birlikte, ek-1 de bildirilecek ürünlerden
40.000,00 Euro luk stokuna çekmek ve bu ilk ürün bedelini peşin olarak ödemek
zorundadır.” Uyarınca dosya münderecatında ek-1 ürün listesi, stok çıkış evrakı, mal
teslimi ve faturasına rastlanılmamıştır.
6- Her ne kadar taraflar arasında imzalanmış sözleşmenin tarihi belli olmasa da
Sözleşme madde 11:
YETKİLİ SATICI, sözleşmenin imzalanması ile birlikte Ek-1 de bildirilecek ürünlerinden 40.000,00 EURO luk stokunu çekmek ve bu ilk ürün bedelini peşin olarak
ödemek zorundadır.. Daha sonraki mal teslimatı miktarı ve zamanı, bölgedeki talebe
göre belirlenecektir. YETKİLİ SATICI, her daim en az Ek- de belirtilen ürünü stokunda
bulundurmak mecburiyetindedir.
YETKİLİ SATICI, her siparişi imzalayarak kaşelemek zorundadır, İmzasız ve kaşesiz
siparişler geçersiz olup, şifahi (telefon) siparişler TEDARİKÇİ ‘tarafından dikkate
alınmaz.
YETKİLİ SATICI’ nın siparişinde değişiklik yapma ihtiyacı duyması halinde, bu
talebini ürün sevkiyatından en az 3(üç) gün önce TEDARİKÇİ’ nin satış departmanına
yazılı olarak bildirmesi gerekmektedir.
Sevk tarihi, ürünün TEDARİKÇİ den çıkış ve sevk irsaliyesini düzenlemiş oldu tarihtir
YETKİLİ SATICININ özel çalışması ile irtibat kurulacak ihalelerde yukarıdaki
oranların üzerindeki alımlarda TEDARİKÇİ ile hareket edilecek ve bu ihalelere
TEDARİKÇİ tarafından girilecektir.
TEDARİKÇİ firmaya, YETKİLİ SATICI tarafından verilen sipariş kesin sipariştir. İptal edilemez- Sipariş verildikten sonra bedelin tamamı sözleşme uyarınca muaccel olur.
Sipariş verildikten sonra YETKİLİ SATICI lık Sözleşmesi YETKİLİ SATICI tarafından
fesih edilse dahi, YETKİLİ SATICI sipariş verdiği malı teslim almakta ve bedelini
ödemekle yükümlüdür.
Nakden ve TEDARİKÇİ’ nin bildireceği bir banka hesabına yapılacak olan ödemelerin
TL (Türk Lirası) bazında yapılması durumunca, ödeme tarihlerindeki TCMB efektif satış kurları esas alınacaktır;
Yetkili firma, TEDARİKÇİ’ nin her talebinde ve her ay sonunda hesap mutabakatı
yapmak zorundadır. Aksine hareketin tespitinde, TEDARİKÇİ’ nin sözleşmeyi fesh
hakta doğacaktır. YETKİLİ SATICI, stok ve satış hareketlerini firmaya haftalık raporlar
hainde bildirecektir,
YETKİLİ SATICI, MEXEL markalı uluslararası tescil edilmiş ürünlerin hiçbirisinin
orijinal ambalajı ile oynayamaz. Ürünleri açamaz. Niteliğini değiştiremez, olarak bir
başka etiket, çıkartma, marka vb yapıştıramaz, TFDARİKÇİ den orijinal MEXEL
ürünlerinin hepsini, orjinallerini bozmadan (olduğu gibi) müşterilere teslim etmek
zorundadır;
Şeklinde tanzim edilmiş olup, sözleşme ile taraflar Ek-1 de bildirilecek belli bir miktar
ürünü 40.000 Euro karşılığı tartışmasız almak / satmak üzere anlaşmışsalar da dosya
ve tarafların nezdinde yapılan incelemelerde; davacının yapmış olduğu ödeme sonucu
teslim edilmeyen sözleşmeye dayalı malın hangi tarihte nerede kimin tarafından nasıl
alınacağı belirtilmemiş ise de Yetkili satıcılık sözleşmesinde satıcı tarafından sipariş
verdiği malı almakla ve ödemekle yükümlüdür…….. maddesi gereği malı almakla
yükümlü olanın davacı olduğu düşünülmektedir. Ancak dosya içerisinden ve
incelemelerde davalının ürün tedarikinin tamamlandığına ilişkin davacıya bilgi
verdiği yada davalının almayı taahhüt ettiği ürünlerinin akıbeti hakkında bilgi almaya
çalıştığı yönünde somut bir bilgi ve belge yer almamaktadır, taraflar arasındaki
bildirim yükümlülüğünün kime ait olduğunun takdiri sayın mahkemenize ait
olmaktadır.
Tarafların, inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Sayın Mahkemenizin
takdirleri içerisinde kaldığı, ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda;
dosyaya sunulan sözleşmenin ve davacı tarafça gönderilen mail kayıtlarının incelenmesinde, sözleşmenin davalı ile davacı … arasında yapıldığı ve davaya konu ödemenin de davacı … tarafından yapılması nedeniyle maillerde tarafına iadesinin talep edildiği o halde bir iade talebi var ise bunun davacı … tarafından talep edilmesi gerektiği, zira sözleşmeyi ve ödemeyi yapanın kendisi olduğu, sözleşmede isminin ne olacağı dahi yazmayan şirketin de bu sözleşme ile bağlı olacağının belirtilmesi suretiyle davacı şirketin sözleşmeye dahil edilmesinin mümkün olmadığı, davacı şirketin tüzel kişilik kazanarak ve yetkilisince sunulacak irade beyanı ile bir sözleşmeye taraf olabileceği, bu nedenle davacı şirketin işbu dava kapsamında tarafı olmadığı sözleşme çerçevesinde ve yapmadığı bir ödemeyi talep edemeyeceği anlaşılmakla davacı şirket adına açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Davaya konu icra dosyasının usul ekonomisi gereği UYAP’tan temin edilen kayıtlarının incelenmesinde takibin davacı şirketçe davalı şirket aleyhine başlatıldığı, bu nedenle takiple bağlı olan eldeki davada takibin tarafı olmayan …’ın talepte bulunamayacağı ,zira işbu davada verilecek kararın takip borçlusu ve alacaklısı bakımından sonuç doğuracağı, takip dosyasının tarafı olmayan davacı …’ın işbu davada davacı sıfatı bulunamayacağı anlaşılmakla davacı … adına açılan davanın ve ayrıca şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2- Davacı tarafça peşin yatırılan 4.418,80 TL harçtan, 59,30 TL karar-ilam harcının mahsubu ile bakiye 4359,5 TL harcın talep halinde davacıya İADESİNE,
3- Dava ret ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yerolmadığına,
5- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 26.562,46 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
7-Devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır