Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/24 E. 2021/752 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/24 Esas
KARAR NO : 2021/752
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2020
KARAR TARİHİ : 09/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2019/… takip sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davacı banka ile takip alacaklısı davalı arasında herhangi bir hizmet alımına dair akdedilmiş sözleşme bulunmadığını, bankanın; davalıdan fatura münderecatına konu bir hizmet satın almadığını hal böyle olduğundan alınmayan hizmet dolayısı ile de müvekkili Bankanın davalıya herhangi bir borcu da bulunmadığını, Fatura düzenlenmesi için taraflar arasında mutlaka hukuki ilişkinin bulunması gerektiğini, ancak davalı takip alacaklısı firma ile müvekkili Banka arasında takibe dayanak fatura konusu hizmet alımına yönelik herhangi bir sözleşme akdedilmediğini, takibe dayanak faturanın davacı bankaya tebliğ ve teslim edilmediğini beyanla müvekkili bankanın borçlu olmadığının tespitine, davacı bankayı tespit davası açmaya zorlayan takibin; haksız ve kötü niyetli bulunduğundan İİK’ nun 72. Maddesi gereğince takip sebebi ile uğradıkları zararların da % 20′ den aşağı olmamak üzere alacaklıdan tahsiline ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevap Dilekçesinde özetle; Menfi tespit davasının dava şartının arabuluculuk kapsamında olduğunu, davacı tarafça dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmadığından dava şartı yokluğundan dâvanın reddine karar verilmesi gerektiğini , dava konusunun değerinin gösterilmediğini, davanın usulden reddi gerektiğini, davacının taleplerinin haksız ve kötüniyetli olduğunu, hukuka aykırı beyanlarda bulunduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında 10.08.2015 tarihinde imzalanan geçerli bir maaş ödeme sözleşmesi bulunduğunu, davacı ile müvekkili şirketler … Ltd. Şti., … Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti. arasında 10.08.2015 tarihinde maaş ödeme sözleşmeleri akdedildiğini, mail yazışmalarında faturanın davacıya iletildiğini, müvekkili şirket tarafından takibe dayanak faturanın 2015 yılı Form BS kayıtlarına da işlendiğini beyanla davanın usulden reddine, davacının tamamen soyut iddialar ile huzura getirdiği ve ispat edemediği haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının esastan reddine; haksız ve kötü niyetli olarak açılan işbu davadan dolayı davacının, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine; yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava; davalı tarafça faturaya dayalı olarak başlatılan takipte davacı tarafça borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Menfi tespit isteminden ibaret işbu davanın konusu bir miktar paranın ödenmesi olmadığından TTK 5/A uyarınca zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığı anlaşılmakla yargılamaya devam olunmuştur.
… İcra Dairesi’nin 2019/… Esas sayılı dosyasında özetle; … tarafından … aleyhine icra takibi başlatıldığı, 13.216,00 TL fatura bedeli, 5.106,45 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.322,45 TL alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık %21,25 ticari temerrüt faizi ve değişen oranlardaki faizi ile icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte Borçlar K.nun 100.maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflarla mahsubunun talep edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraf delillerinin celbini müteakip tarafların iddiaları ve dosya kapsamında davacı tarafın borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarı hususlarında bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 15.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“..
Taraflar arasında maaş sözleşmesi akdedilmiştir.
…@akbank.com.tr mail adresinden … Bey merhaba, Faturayı maaşlar yattıktan sonra aşağıdaki şekilde kesebilirsiniz. yine aynı hesaptan … hn. Merhaba faturalar tarafıma ulaştı maillerinin gönderildiği,
Davaya konu faturanın davacı defterlerinde yer almadığı,
Rapor içerisinde de detaylandırıldığı üzere;
a-Taraflar arasında “Maaş Ödeme Sözleşmesi” başlıklı 10.08.2015 tarihli sözleşme akdedildiği, bu sözleşme ile davalı kurumda çalışan 34 kişiye ait maaş ödemelerinin davacı … aracılığı ile yapılması hususunda anlaşmaya varıldığı,
Söz konusu sözleşmenin 13. Maddesinde KDV Dahil fatura bedelinin 13.216.-TL olarak belirtildiği, sözleşme üzerinde her iki tarafa ait kaşe ve imza yer aldığı,
b. Davalı yanca keşide edilen faturanın davacı banka tarafından 08.09.2015 tarihinde teslim alındığı, fatura içeriği hakkında dahi davacı bankanın yönlendirmesi ile mutabık kalınarak davaya konu edilen faturanın oluşturulduğu,
c.Davacı banka kayıtlarında takip tarihi olan 23.12.2019 tarihinde davalı şirketçe dava konusu edilen faturanın işlenmemiş olduğu,
d.Davalı şirket hesaplarında takip tarihi olan 23.12.2019 tarihinde 13.216.-TL davacı bankadan alacaklı olduğu,
e.Davacı bankanın 16.12.2019 tarihinde davalı vekili tarafından gönderilen e-mail ile temerrüde düşürüldüğü, takip tarihine kadar geçen süre için 13.216.-TL anapara için 46,90.-TL faiz talep edebileceği ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Tarafların rapora itirazları nedeniyle mahkememizce ek rapor alınmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 01.07.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
“..
Taraflar arasında “Maaş Ödeme Sözleşmesi” başlıklı 10.08.2015 tarihli sözleşme akdedildiği, bu sözleşme ile davalı kurumda çalışan 34 kişiye ait maaş ödemelerinin davacı … aracılığı ile yapılması hususunda anlaşmaya varıldığı,
Söz konusu sözleşmenin 13. Maddesinde KDV Dahil fatura bedelinin 13.216.-TL olarak belirtildiği, sözleşme üzerinde her iki tarafa ait kaşe ve imza yer aldığı, 13.1. maddesinde ise aynı tarihte davalının alacağının muaccel hale geldiği,
Davalı yanca keşide edilen faturanın davacı banka tarafından 08.09.2015 tarihinde teslim alındığı, fatura içeriği hakkında dahi davacı bankanın yönlendirmesi ile mutabık kalınarak davaya konu edilen faturanın oluşturulduğu,
Davacı banka kayıtlarında takip tarihi olan 23.12.2019 tarihinde davalı şirketçe dava konusu edilen faturanın işlenmemiş olduğu,
Davalı şirket hesaplarında takip tarihi olan 23.12.2019 tarihinde 13.216.-TL asıl alacak olmak üzere davacı bankadan alacaklı olduğu, Sayın Mahkemenin de uygun görmesi halinde söz konusu alacak için 5.177,37.-TL faiz talep edebileceği ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça taraflar arasında hiçbir hizmet ilişkisi bulunmadığından bahisle işbu dava ikame edilmiş ise de davalı tarafça sunulan sözleşme ve mail kayıtlarında görüldüğü üzere taraflar arasında maaş sözleşmesi akdedildiği, yine davaya konu faturanın mail yazışmalarında görüldüğü üzere davacı ile irtibat halinde kesildiği ve davacı tarafa iletildiği, davalının BS kayıtlarında yer aldığı, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davacının davalıya 13.216 TL asıl alacak tutarı kadar borçlu olduğu, davacının davalı tarafından 16.12.2019 tarihinde gönderilen ve 3 gün ödeme süresi veren mail ile temerrüde düşürüldüğü hususlarının belirlendiği, o halde davacının temerrüt tarihinin 20.12.2019 tarihi olduğu ve davalı tarafça takibe kadar 3 günlük işlemiş faiz talep edilebileceği, TTK 1530 uyarınca faizin ancak mal/hizmet tedarik sözleşmelerinde istenebileceği, bu nedenle davalının talep edebileceği 3 günlük faiz tutarının 20,10 TL olduğu, davacının 13.216 TL asıl alacak ve 20,10 TL işlemiş faiz kadar davalıya borçlu bulunduğu, fazla hesaplanan işlemiş faiz tutarından ibaret takip tutarı için borçlu bulunmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne ve şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Davacının,19.İcra Dairesinin 2019/… takip sayılı dosyasında, davalıya 5.086,35-TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 347,45 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 312,91 TL harcın mahsubu ile bakiye 34,54 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafça yapılan 923,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 27,76) hesaplanan 256,23 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yerolmadığına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
8- Davacı tarafça peşin yatırılan 312,91 TL harç ile 54,40 TL başvuru harcı toplamı 367,31 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır