Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/218 E. 2021/396 K. 11.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/218 Esas
KARAR NO : 2021/396
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/09/2014
KARAR TARİHİ : 11/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. İcra Müdürlüğü 2014/… dosyası ile davacı dava dışı … San. ve Tic. A.Ş. 05/03/2008 tarihinde Yiyecek İçecek Hizmetleri sözleşmesi ile kiralandığını, 21/06/2010 tarihinde 15/07/2010- 15/07/2013 tarihleri arasında İşletme Sözleşmesi yapıldığını, … ise garantör sıfatıyla imzaladığı 2013 yılının Ağustos, Eylül, Ekim tarihleri arasındaki kira parasını ödediğini, davalı şirketin ve şahsın likit ve muayyen borcuna karşılık takibi durdurmak ve müvekkil şirketin alacağını alamamasını sağlamak için takibe itiraz etmesi haksız ve kötü niyetli olduğundan davalı şahsın %20’en az olmamak kaydı ile uygun bir tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; …’ün garantör olduğu ve husumet yöneltilemediğini, sözleşmenin süresinde sona erdiğini, sözleşme bittikten sonra sözlü olarak anlaşmaya varıldığını, … San. ve Tic. A.Ş. ile … aralarındaki anlaşmanın 2012 yılında sona erdiğini, davalılar lehine %20 irca tazminatına hükmolunmasını, esas açısından tüm davalılar açısından hukuki mesnetten yoksun davanın reddini ve yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; İşletme sözleşmesine dayalı olarak süresi sona eren sözleşme sonrası 3 aylık işletilen bedele dayalı işletme hakkı kira ücretinin tahsili istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2014/… esas, 2015/… karar sayılı dosyası kapsamında Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olması gerekçesi ile davanın usulden reddine dair karar verildiği, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/… esas, 2019/436 karar sayılı karşı görevsizlik kararı üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 27/02/2020 tarih ve 2019/… Esas 2020/… Karar sayılı kararı neticesinde mahkememizin görevli yargı yeri olarak belirlendiği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu … İcra Müdürlüğü’nün 2014/… E. Sayılı takip dosyası Uyap üzerinden celp edilmiştir.
Alacak istemine dayanak fatura, cari hesap ekstresi, ihtarname, 21/06/2010 tarihli işletme sözleşmesi, 29/06/2010 tarihli garanti sözleşmesi, 05/03/2008 tarihli yiyecek içecek sözleşmesi, sicil birleşme yazısının ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 30/03/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Davacı …nin … daki yiyecek-içecek hizmetleri için kullanım hakkını verdiği davalı … Ltd. Şti’nin ve Garantör davalı … Önkök’ün 2013 Ağustos , Eylül ve Ekim aylarına ilişkin 27.500,00-TL tutarındaki kira ücretlerini ödemedikleri gerekçesiyle icra takibine itirazları dolayısıyla durdurulan icra takibinin devam ettirilmesi ve icra inkar tazminatlarına mahkum edilmesini, buna göre yıllık 425.000,00-TL kira bedeli üzerinden 3 aylık kira bedelinin 127.500,00-TL değil, 106.250,00-TL olması gerektiğini, 08/01/2014 icra takip tarihi ile 26/09/2014 dava tarihi arasında 9.085,85-TL olarak hesaplanan faiz tutarı ile birlikte, davacı …nin davalı … Ltd. Şti’den toplam olarak 115.335,85-TL alacaklı olduğunu, 106.250,00-TL asıl alacak üzerinden davalı … Ltd. Şti’nin 2013 Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında … futbol takımın … Stadyumunda cezalı maçları varsa her bir maç için 25.000,00-TL en fazla 2 maç için toplam 50.000,00-TL mahsup edebileceğini, garantör-davalı … ‘ün 15/07/2013 tarihinden sonra sorumluluğunun bulunmadığını, davacı firmanın fazla talepte bulunması nedeniyle davalı … Ltd. Şti.’nin icra takip itirazlarında kısmen haklı olduğunu, bu durumun dikkate alınarak davalı … Ltd. Şti’nin %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesi konusunun mahkeme takdirinde olduğunu, eğer icra inkar tazminatı kararı verilmesi durumunda tazminat tutarının 21.250,00-TL olacağını…” mütalaa ettiği görülmüştür. Ek bilirkişi raporunda benzer tespitlerin tekrar edildiği anlaşılmıştır.
Davalı savunması kapsamında 2013 yılı Ağustos- Eylül -Ekim aylarına ve ayrıca 2013-2014 sezonuna ilişkin olmak üzere dava dışı … nün … stadyumunda men cezası nedeni ile yapılamayan yahut seyircisiz oynanan maçının olup olmadığına yönelik olarak Türkiye Futbol Federasyonu yazı cevabı tetkik edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler … ve … marifetiyle hazırlanan 14/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; … sözleşmesinde, talep edilen meblağdan sorumlu olacağına dair açık hüküm bulunmaması, … Sözleşmesindeki ödemelerin yapıldığını, dava konusu talebe ilişkin kullanımın vuku bulduğu … Sözleşmesi’nin sona erdiğini, talebe ilişkin faturanın sadece … firmasına tanzim edildiği ve davacı defterlerinde …’e ilişkin bir alacak kaydı mevcut olmadığını, …’ün davacı tarafından talep edilen meblağdan sorumlu tutulamayacağına dair tespitin mahkeme takdirinde olduğunu, TFF tarafından gönderilen ve 2013 yılı Ağustos, Eylül ve Ekim ayları ile 2013-2014 sezzonunda … ‘nun men cezası nedeni ile yapılamayan yahut seyircisiz veya saha kapama şeklinde cezalar UEFA tarafından verilmekte olduğunu, sözleşmelerin geçerli olduğu dönemde … nün UEFA’dan ceza alıp almadığına ilişkin bir belge veya bilgi dosyada mevcut olmadığını, bu sebeple herhangi bir mahsup işlemi yapılmadığını, davacının sözleşme dışı süre için takip tarihi olan 08/01/2014 tarihi itibariyle alacak miktarının 106.250,00-TL olacağını, tespit edilen alacak bedelinin kısmen veya tamamen ödendiğine ilişkin dosyada herhangi bir makbuz veya belge bulunmadığından, takip tarihi itibariyle davacı …nin toplam alacak miktarının 106.2500,00-TL olduğunu, garanti sözleşmesini imzalayan davalı …’ün davada talep edilen sözleşme dışı miktar ile sorumlu olup olmadığına ilişkin takdirin mahkemede olduğunu, takip sonrası faizin yasal ticari temerrüt faizi olabileceği ve takip tarihi itibariyle bu oranın yıllık %11,75 olacağını…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada (işletme sözleşmesine dayalı olarak) süresi sona eren sözleşme sonrası 3 aylık işletilen bedele dayalı işletme hakkı kira ücretinin davalı şirket ile garantör sıfatı ile davalı şahıstan tahsili istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali isteminin ileri sürüldüğü görülmüş olup dosya davacısı olarak görünen …nin, birleşmeden önceki ünvanı … Tic. A.Ş olup anılı şirket ile davalı şirket arasında ihtilafa uğramayan 21/06/2010 tarihli işletme sözleşmesinin akdedildiği, anılı sözleşme ile davalının … stadında yer alan büfelerin işletilmesini hakkını kazandığı, sözleşmenin 15/07/2010- 15/07/2013 arası olmak üzere 3 yıllık süre için geçerli olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca aynı taraflar ile birlikte davalı şahsın da yer aldığı 29/06/2010 tarihli garanti sözleşmesinin akdedildiği, 2010-2011 ve 2011-2012, 2012-2013 futbol sezonuna ilişkin işletme bedeline ilişkin ödeme planının yazılı olduğu görülmüştür. Davacı yanın anılı işletme sözleşmesinin sona ermesine rağmen davalının 2013 yılı Ağustos, Eylül ve Ekim ayı olmak üzere toplam 3 aylık süre ile işletme faaliyetine devam ettiğini ve 3 aylık işletme kira bedellerini ödemediğini belirterek huzurdaki itirazın iptali davasını ikame ettiği, davalı şirketin de sözleşmenin sona ermesine rağmen 2013-2014 sezonu için tarafların sözlü olarak 2013 yılı Temmuz ayında işletmenin devamı yönünde anlaştıklarını ve sözleşme sona erdikten sonra 7 maç için daha tesisi işlettiğini kabul ettiği görülmüştür. Bununla birlikte davalı itirazının davalı şahıs yönünden husumet noktasında, davalı şirket açısından ise davacının süresi sona eren işletme sözleşmesine dayalı olarak bedel talep etmesinin fahiş olup yeni yapılan sözlü anlaşmaya göre işletme bedelinin değerlendirilmesi savunması üzerinde toplandığı anlaşılmıştır. Ancak davalı tarafça süresi sona eren sözleşmeden sonra sözlü anlaşma tesis edildiği ve bu anlaşmaya göre işletme bedelinin hesaplanması gerektiği savunulmuş ise de savunmada bahsi geçen sözlü anlaşmanın bedel şartlarının dosya kapsamında ispata muhtaç kaldığı anlaşılmıştır. Bu noktada 21/06/2010 tarihli işletme sözleşmesi ile her sezon döneminin 10 ay esas alınarak 425.000-TL bedel ile 15/07/2013 tarihine kadar yanlar arasında ihtilafsız uygulandığı, sözleşmenin sona ermesine rağmen davalı yanın 2013 yılı Ağustos, Eylül, Ekim ayına kadar işletme faaliyetine devam ettiği ve anılı döneme ilişkin işletme bedelinin davacı yana ödendiğini gösterir herhangi bir delil /ticari defter ibraz edilmediği saptanmıştır. Ayrıca ihtilafsız uygulanan işletme sözleşmesindeki ağırlıklı edim hizmet sözleşmesi olmakla birlikte işletme bedelinin ödenmesine yönelik edim kapsamında sözleşmenin kira sözleşmesi niteliğini de bünyesinde barındırdığı anlaşılmakla kıyasen kira sözleşmesine ilişkin Borçlar Kanununun 287. maddesi ve TBK’nın 367. maddesinin uygulama alanı bulacağı kanaatine varılmış olup sözleşmenin 1 yıl uzamış sayılacağı hükümlerine göre değerlendirme yapmak gerekmiştir. Anılı yasal düzenlemeler gereğince 1 yıl uzayan sözleşme ilişkisi kapsamında yanlar arasında her sezonun 10 ay olarak esas alınmasına yönelik önceki anlaşmaları kapsamında 425.000-TL işletme bedelinin 10 aya (1 yıllık futbol sezonu) bölünmesi ve üç aylık döneme tekabül eden bedelin hesaplanması sureti ile 127.500-TL yönünden davacının işletme bedelini talep hakkını haiz olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca anılı döneme ilişkin TFF kayıtlarında cezalı/seyircisiz oynanan herhangi bir maçın bulunmadığı saptanmakla mahsubu gereken bir durumun mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Yanlar arasında ihtilafsız uygulanan garanti ve işletme sözleşmesinin 1 yıllık futbol sezonunda 10 ay esas alınarak düzenlenmesi nedeni ile 12 ay esas alınarak yapılan son tarihli bilirkişi raporu ile önceki bilirkişi raporundaki hesaplamalara itibar edilmemiştir. Bu gerekçeler ışığında; davacı yanın takip tarihi itibari ile davalı şirketten 127.500-TL (asıl alacak) alacak yönünden icra takibi başlatmakta haklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusu şirketin vaki itirazının haksız olduğu, alacağın faturaya dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın davalı şirket yönünden kabulüne, davacı lehine icra inkar tazminatına dair karar vermek gerekmiştir.
Davalı … yönünden husumet noktasında yapılan inceleme neticesinde; davalının 29/06/2010 tarihli garanti sözleşmesi kapsamında garantör sıfatı ile taahhüdü mevcut olup anılı sözleşme kapsamında 2013 yılı futbol sezonu Haziran ayı dahil olmak üzere işletme bedellerinden garantör sıfatı ile sorumlu olduğu görülmüştür. Bununla birlikte huzurdaki davadaki alacak istemine dayanak olarak 2013 yılı Ağustos, Eylül, Ekim ayına ilişkin işletme bedelleri konu edilmiş olup anılı döneme ilişkin ayrıca davalının garantör sıfatının mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Nitekim BK’nın 110. ve TBK’nın 128. maddelerinde “üçüncü kişinin fiilini üstlenme” başlığı altında düzenlenmiş olan garanti sözleşmelerinin herhangi bir şekle tabi tutulmadığı, verilen garantinin belli bir limite bağlanmış olmasının öngörülmediği anlaşılmakla birlikte garantörün 2013 yılının temmuz ayı ve ilerleyen aylarına yönelik olarak da ayrıca garantör sıfatının devam edeceğine dair sözleşmede herhangi bir hükmün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Garantör sözleşmesine konu dönem ile ilgili ödemeler ise dava ve uyuşmazlık konusu değildir. Dolayısıyla garantörün hangi fiili üstlenmiş ise onunla sorumlu olmasının gerekeceği anlaşılmakla; davalı … yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
A-Davalı … yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine,
B-Davalı Şirket yönünden davanın KABULÜ ile,
Davalı şirketin …. İcra Müdürlüğü’nün 2014/… E. Sayılı takip dosyasında vaki itirazın iptali ile takibin aynı kayıt ve şartlarla davalı şirket yönünden devamına,
2-Takibe konu alacak olan 127.500,00-TL üzerinden davalı şirketin %20 oranına tekabül eden 25.500,00-TL icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 8.709,53-TL ilam harcından peşin alınan 1.539,90-TL’nin mahsubu ile bakiye 7.169,63-TL ilam harcının davalı şirketten tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.539,90-TL peşin harç ve 25,20-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.565,10-TL davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 16.062,50-TL vekalet ücretinin davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı şahıs kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 7/2 maddesine göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’e verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır