Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/216 E. 2021/221 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/216 Esas
KARAR NO : 2021/221

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2020
KARAR TARİHİ : 13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki “Yazılım Bakım ve Destek” sözleşmesinden kaynaklanan müvekkilin alacağının tahsili, için takibe vaki davalının haksız itirazını iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin davacı şirketten yazar kasa ve yazılım hizmeti aldığını, yazar kasanın arıza çıkardığını, davacı şirkete bilgi verildiğini ancak arızalara çözüm getirilmediğini, müvekkilinin başka bir yazılım firmasından hizmet almak durumunda kaldığını, davacının sözleşme edimlerini yerine getirmemesinin müvekkilinin zarara uğrattığını, davacının iddialarında haksız ve könütiyetli olduğunu beyanla davanın reddini ve davacının % 20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmasını talep etmiştir.

TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine fatura alacağına istinaden faizler dahil toplam 10.955,20 TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir …, bilgisayar mühendisi …ve hukukçu … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 22/02/2021 tarihli bilirkişi kök raporu teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler anılı raporunda özetle;
“Dava dosyası kapsamında yapılan mali ve teknik inceleme ve değerlendirmeler aşağıya çıkartılmıştır.
4.1- Taraflar arasında akdedilen Sözleşmeler
Taraflar arasında;
…-…-F0F5
…-…-…
…-…-…
…-…-…numaralı sözleşmeler akdedildiği, ayrıca taraflar arasında söz konusu sözleşmeleri eki olarak Teklif Mektuplarının imzalandığı anlaşılmış olup sözleşmenin dava konusu olaylar yönünden ilgili maddeleri aşağıya çıkartılmıştır.
PROTELİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
PROTEL. 365 gün * 14 saat (10:00 – 23:58) prensibi ile telefon desteği verir. EK-1’de Üstelenen yazılımlar için, destele verilen saatlerde acil bir servis çağrısını aldığında en geç 2 saat içinde yetkili bir uzman ile çağrıya telefonla ve/veya uzaktan bağlantı ile müdahale eder. Telefon ve /veya uzaktan erişimle verilen destek çerçevesinde PROTEL destek uzmanı soruna yerinde müdahale edilmesi gereğini tespit ederse; PROTEL genel ulaşım olanaklarına göre en çabuk ulaşım yöntemini seçerek soruna müdahale eder.
SÖZLEŞME SÜRESİ VE SONA ERDİRME
8.1.Sözleşmenin Süresi
İş bu sözleşme 01.01.2018 tarihinde başlar. Sözleşme bu tarihten itibaren 1 (bir) yıl yürürlükte kalır. Taraftardan herhangi biri sözleşmenin bitim tarihinden 45 (kırkbeş) gün önce yazılı fesih ihbarında bulunmadığı takdirde sözleşme otomatik olarak bitim tarihinden itibaren birer yıllık sürelerle ve indirimsiz olarak her yıl %5 den fazla olmamak kaydıyla artarak devam eder.
Müşteri sözleşmenin uzama dönemleri de dâhil olmak üzere sözleşmenin yürürlükte kaldığı tarih sona ermeden sözleşmeyi feshederse ya da sözleşmeden dönerse, sözleşme dönemi sonunda kadar olan aylık bedelleri cezai şart bedeli olarak ve peşin şekilde ödemek zorundadır. İş bu bedel cezai şart bedel olup, müşteri hizmet verilmediği gerekçesi ile bu bedeli ödemekten kaçınamaz. Taraflar iş bu cezai şart bedelini karşılıklı olarak müzakere ederek belirlemiş olup, müşteri iş bu bedelin fahiş olmadığını kabul ve bayan eder.
8.3.Müşteri’nin Tek Taraflı Fesih Hakkı
Müşteri, aşağıdaki hallerde sözleşmeyi tek taraflı olarak ve haklı nedenle fesh etme hakkına sahiptir.
-Protelin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerine uymaması ve Müşteri’nin yapacağı yazılı uyarıya rağmen 15 gün içinde yapacağı yazılı uyarıya rağmen 15 gün içinde aykırılıkların Protel tarafından giderilmemiş olması durumunda,
-Müşterinin destek verilen yazılımı kullandığı iş yerini kapatması halinde Müşteri’nin bu hususu belgeler ile Protele bildirmesi şartı ile bildirim tarihinden itibaren (sadece kapattığı işyeri ile ilgili destek bakımı kapsamak üzere) sözleşmeyi derhal fesih hakkı vardır. Söz konusu hüküm, şubenin kapatılması halinde uygulama alanı bulmayacaktır.
4.2- İcra Dosyası
Davacı taraf davalı aleyhine 08.01.2020 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile;
10.955,20 TL Cari Hesap Alacağı
10.955,20 TL tutarındaki alacağın icra giderleri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek (YILLIK %19,50 avans faizi ile birlikte B.K. 100 uyarınca öncelikle faize ve masraflara mahsup edilmesi istemiyle icra takibinde bulunmuştur.
Davalı tarafça icra takibine sunulan 17.01.2020 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; firmalarının alacaklı olduğunu iddia eden firmaya herhangi bir borcunun bulunmadığını, firmalarının fatura tarihlerinde alacaklı görünen firmadan herhangi bir hizmet almadıklarını bu hususun kendilerine defaetle iletildiğini belirterek; borca, ödeme emrine, faize , faiz oranına ve takibe itiraz edilmiştir.
4.3- Tarafların Yasal Defter Kayıtları Üzerinde Yapılan İncelemeler
Taraflarca incelemeye ibraz edilen yasal defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme ve tespitler aşağıya çıkartılmıştır:
4.3.1- Davacı … Şirketine Ait Ticari Defterler İle İlgili Tespitler
Davacı tarafça incelemeye ibraz edilen;, 2018 ve 2019 yılları yasal defterlerinin E-Deftere tabi olduğu,. E-Deftere tabi olan 2015 ve 2016 yılları envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, E-Defter beratlarının ise yasal süresinde verildiği tespit edilmiştir.
Davacı yasal defter kayıtları incelendiğinde davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 10.955,20 alacaklı göründüğü yönde bakiyesinin bulunduğu tespit edilmiştir.
4.3.2- Davalı … Şirketine Ait Ticari Defterler İle İlgili Tespitler
Davalı tarafça incelemeye ibraz edilen; 2018 ve 2019 yılları yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı tespit edilmiştir.
Davalı yasal defter kayıtları incelendiğinde davalının 2018 yılında davacı tarafça kesilen faturaları nakit olarak kapattığı herhangi bir cari hesap oluşturmadığı 2019 yılında davacıya 31.12.2019 tarihi itibariyle 2.704,22 TL borçlu göründüğü yönde bakiyesinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Değerlendirmeler
Taraflar arasında akdedilen sözleşme ve ticari ilişki her iki tarafında kabulündedir.
Davacı taraf, davalı aleyhine 08.01.2020 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile; 10.955,20 TL CARİ HESAP ALACAĞI (Cari İşlem Akışı Kaydı) üzerinden icra takibi başlatmıştır.
Tarafların yasal defter kayıtları (…yukarıda tafsilen anlatımı yapıldığına nazaran, mezkur kapsamda kalarak…) örtüşmemektedir. Gerekçe yönünden bakıldıkta: Davacı yasal defter kayıtları incelendiğinde muhasebesel perspektifle davacının davalıdan 10.955,20 TL alacaklı olarak göründüğü, buna karşılık davalı yasal defter kayıtlarında ise davalının davacıya 2.704,22 TL borçlu olarak göründüğü tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki örtüşmeme sebepleri/farkları incelendiğinde; muhasebesel olarak, taraflar arasındaki ihtilafın davalı tarafça davacı adına düzenlenen 31.12.2019 tarih ve 10.703,87 TL tutarındaki iade faturasından ve davacı tarafça davalı namına fazladan kayıtlanan 2.452,89 TL tutarındaki ödeme kaydından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafça fazladan kayıtlanan ödeme icra takibine konu edilmediğinden bu ödeme yönünden bir değerlendirme yapılmamıştır.
Davacı tarafça davalı adına düzenlenen yukarıdaki dava konusu faturaların tamamı davalının yasal defterlerinde kayıtlı olup davalının söz konusu faturaları yasal sürelerinde itiraz ederek hizmet almadığı gerekçesiyle davacıya onları (TTK md. 21/2) iade etmediği, ama, 31.12.2019 tarihinde düzenlenen iade faturası ile işlem yaptığı tespit edilmiştir.
Davalı taraf, davacı tarafça 2019 yılında kendisine herhangi bir hizmet verilmemesine rağmen her ay düzenli olarak fatura düzenleyerek gönderildiğini beyan etmiş olup taraflar arasındaki sözleşmenin iptal edildiği hususunu da aşağıda yer alan e-maile dayandırmıştır.
Davalı yetkilisi/çalışanı … (…com.tr) e-mail adresinden davacı çalışanı/yetkilisi … (…tr ) e-mail adresine 15.01.2019 tarih ve saat 3:06 PM da gönderilen “…Dilekçeleri” konulu e-mail de;
“…. ve … mağazalarımız için iptal dilekçeleri ekteki gibidir. İptal sonrası … mağazamızdaki ingenico yazarkasasının manuel kullanıma açılmasını da sağlayabilirseniz seviniriz” hususları yer almaktadır.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 8.3.Müşteri’nin Tek Taraflı Fesih Hakkı maddesinde;
“Müşteri aşağıdaki hallerde sözleşmeyi tek taraflı olarak ve haklı nedenle fesh etme hakkına sahiptir.
-Protelin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerine uymaması ve Müşteri’nin yapacağı yazılı uyarıya rağmen 15 gün içinde yapacağı yazılı uyarıya rağmen 15 gün içinde aykırılıkların Protel tarafından giderilmemiş olması durumunda,….”
…Belirtildiği görülmektedir.
Söz konusu sözleşme maddesi kapsamında davalı tarafça davacıya gönderilen az yukarıdaki e-mail incelendiğinde; davalı tarafça davacıya herhangi bir sürenin verilmediği, sözleşme iptalinin gerekçesinin belirtilmediği görülmektedir. Diğer yandan davacı tarafça söz konusu e-maile cevap verildiğine dair de dosyada herhangi bir cevabi e-maile veya yazışmaya rastlanılmamış olup bu hususta takdir yüce Mahkemeye aittir. Feshin muhik olup olmadığı, mevzuatta yer alan usulüne (bkz: TTK md. 18/3) ve sözleşme içeriğine uygun yapılıp yapılmadığı sayın Mahkemenin hukuki nitelemesi ve takdiri içindedir.
Davalı tarafça davacı adına düzenlenen 31.12.2019 tarih ve … ve … nolu toplam 10.703,87 TL tutarındaki iade faturaları muhteviyatı incelendiğinde davacı tarafça davalı adına düzenlenen 2019 Nisan-Ekim aralığındaki tüm faturaların davalı tarafça 31.12.2019 tarihinde hizmet alınmadığı gerekçesiyle iade faturası kesmek suretiyle yasal defter kayıtlarında davacının alacağından tenzil ettiği görülmektedir.
Davalı taraf söz konusu iade faturasını davacıya aşağıdaki e-mail ile bildirdiğini belirterek dosyaya aşağıdaki e-mail yazışmasını ibraz etmiştir.
Davalı yetkilisi/çalışanı … (…com) e-mail adresinden davacı çalışanı/yetkilisi … (…tr ) e-mail adresine 21.01.2020 tarih ve saat 16:29 da gönderilen “Faturalara İtiraz Bildirimi ile Firmamıza ait İade faturalarının gönderimi” konulu e-mail de;
“Tarafıma 21.01.2020 tarihli mail ile…,…, …Fatura numaralı faturaları göndermiş bulunmaktasınız. Tarafınıza daha önce de ilettiğim üzere sizlerden herhangi bir hizmet almamaktayım. Hizmet almama rağmen, tarafıma göndermiş olduğunuz işbu faturaları kabul etmediğimi ve bu faturalara haklı olarak itiraz ettiğimi bildirir, sizlerden güncel tarihte herhangi bir hizmet almadığımdan dolayı verilmeyen hizmetlere ait haksız şekilde tarafıma fatura gönderilmemesini talep etmekle birlikte, bu faturaları da hiçbir şekilde kabul etmeyeceğimi tarafınıza peşinen bildiririm.
Bununla birlikte, yine tarafınızca verilmiş bir hizmet olmadığından mail ekinde yer alan 31.12.2019 tarihli … ve … no lu iade faturalarının kayıtlarınıza kaydedilmesi hususunu da ayrıca bildirim” hususların yer aldığı görülmüştür.
Ancak az yukarıda da belirtildiği üzere davalı tarafça davacı adına düzenlenen iade faturasının yasal süresi içerisinde düzenlenmediği 2019/OCAK-EKİM aralığında düzenlenen faturalara 31.12.2019 tarihinde iade faturası kesildiği muhasebesel perspektifle görülmektedir.
Yine davalı taraf davacıdan alınamayan hizmetin başka bir firmadan alındığına dair incelemeye kendi personellerine gönderildiği anlaşılan e-mail yazışmasını sunarak (EK:1) davacıdan alınması gereken hizmeti başka firmadan alındığını beyan etmiştir. Ancak davalı taraf her ne kadar söz konusu e-mail yazışmasını incelemeye ibraz etmiş ise de davacı tarafça alacak dayanağı yapılan fatura tarihlerinde başka firma ile yapılan herhangi bir sözleşme ve hizmet alındığına dair herhangi bir fatura incelemeye ibraz edilmemiştir.
Teknik Değerlendirme:
Taraflar arasında akdedilmiş olan 01.01.2018 tarihinde bir yıllık olarak imzalanan sözleşmenin otomatik olarak yenilenmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça 06.08.2020 tarihinde sayın Mahkemenize sunulmuş olan dilekçe içeriğinde yer alan çağrı kayıtları incelenmiş ve ana çizgileri ile şu şekilde özetlenmiştir:
YIL Çağrı Sayısı
2015 24 Çağrı
2016 14 Çağrı
2017 18 Çağrı
2018 23 Çağrı
2019 5 Çağrı
Toplam 84 Çağrı
Davacının beyanına istinaden davalı tarafça açılmış olan …Destek Kayıtlarının sözleşmenin imzalanmış olduğu 01.01.2018 tarihinden sonraki zamanlara dikkat edilerek incelendiğinde; 2018 yılında 23 çağrı destek kaydı oluşturulmuş olduğu ve davalının şu sayısı ve kapasitesi göz önüne alındığında verim alınamadığı ve ayıplı olduğu iddia edilen yazarkasa yazılımının kullanımı esnasında açılmış olan çağrı kayıt sayısının oldukça az olduğu görülmüştür.
Davacı tarafça hizmetin gereği gibi ifa edilmediğini bu bağlamda söylemek mümkün değildir, ticari faaliyet gösteren bir işyerinde özellikle yazarkasa gibi kilit görev içeren bir yazılımın bir yıllık süre zarfında kullanımı esnasında sıklıkla sorun yaşandığı iddia edilse de davacının ibraz ettiği 2018 yılına ait 23 çağrı kaydı olması oldukça düşündürücüdür. Çalışmadığı ve sürekli sorun yaşanan bir yazılım için 365 günlük sürede birden fazla şubede kullanıldığı düşünüldüğünde çok daha fazla çağrı kaydı açılmış olması gerektiği teknik kanaati, tatbikatın ve somut işleyişin teknik değerlendirmesine bağlı olarak meseleye bakıldıkta, oluşmuştur.
Davalının dosyaya ibraz ettiği belgelerden davacı taraftan alımını yaptıkları yazarkasa yazılımı ile yaşandığı savlanan sıkıntılar tam olarak anlaşılamamaktadır.
Yazarkasa yazılımından verim alamadıkları için kullanmaktan vazgeçerek yeni bir yazarkasa yazılımı aldıkları anlaşılan davalı taraf yetkilisinin 02.01.2019 tarihinde …com.tr adresli e-posta hesabından çalışma arkadaşlarına ve iş ortaklarında göndermiş olduğu elektronik posta ile kullanmakta oldukları yazarkasa programına alternatif aradıklarını ve arayış neticesinde Ankara merkezli bir yazılım firmasının ürünü olarak ifade edilen ERP12 yazılımına geçiş yapılacağının ifade edildiği tespit edilmiştir.
Davalı tarafın alımını yaptığı yeni yazarkasa yazılımının 02.01.2019 tarihinde iş ortaklarına duyurulduğu esnada davacı taraf ile akdedilmiş olan 01.01.2018 tarihli sözleşme henüz aktif olduğu ve 01.01.2019 tarihinde otomatik olarak yenilenmiş olduğundan dolayı sözleşme uyarınca 2019 yılında da davalı tarafından kullanılmamış olsa da sözleşme uyarınca sözleşme bedelinin fatura edilebileceği kanaati oluşmuştur. Bu noktada, tenkis veya müterafik kusur meselelerinin (TBK md. 114/II’nin yollaması ile TBK md. 51/I ve 52 hükümleri bilhassa gözetilerek…) irdelenmesi ve tatbik koşullarının olup olmadığının takdiri sayın Mahkemeye ait bir yöndür.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 8.3.Müşteri’nin Tek Taraflı Fesih Hakkı maddesi:
-Protelin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerine uymaması ve Müşteri’nin yapacağı yazılı uyarıya rağmen 15 gün içinde yapacağı yazılı uyarıya rağmen 15 gün içinde aykırılıkların Protel tarafından giderilmemiş olması durumunda,
-Müşterinin destek verilen yazılımı kullandığı iş yerini kapatması halinde Müşteri’nin bu hususu belgeler ile Protele bildirmesi şartı ile bildirim tarihinden itibaren (sadece kapattığı işyeri ile ilgili destek bakımı kapsamak üzere) sözleşmeyi derhal fesih hakkı vardır. Söz konusu hüküm, şubenin kapatılması halinde uygulama alanı bulmayacaktır.
…Olarak belirlenmiş iken; davalının açılmış olan çağrı kayıtları ve ibraz edilen birkaç e-posta dışında ayıplı hizmet aldığını ifade eden başka bir kaydı olmadığı görülmüştür. Kaldı ki, bu durumun sözleşme konusu işlemin/faaliyetin/ürün oluşturmanın” ayıp” olarak tavsifine imkân verdiğinin çıkarımı da, somut dosya koşullarından çıkarımı yapılacak nitelikte değildir. Bu durumda, hukuki yorum yüce Mahkemeye ait kalarak, teknik perspektifle konu irdelendikte, sözleşmede belirlendiği üzere davalının davacının sözleşmede belirlenmiş yükümlülüklere uymadığını açıklayan yazılı uyarı yapmış olması gerektiği ancak yapılmış ise, de bu belgenin dava dosyası içeriğinde yer almadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yer bulan teknik çıkarımlar saklı kalarak; salt dosya içeriğinde yer alan deliller ile davalı tarafa satışı yapılan yazarkasa yazılımının ayıplı olduğunu ya da olmadığını, eğer ayıplı ise de kusur oranını belirleyebilmek mümkün değildir.
Sonuç olarak:
Rapor içeriğinde de belirtildiği üzere;
a)Davacı tarafça incelemeye ibraz edilen;, 2018 ve 2019 yılları yasal defterlerinin E-Deftere tabi olduğu,. E-Deftere tabi olan 2015 ve 2016 yılları envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, E-Defter beratlarının ise yasal süresinde verildiği,
b)Davalı tarafça incelemeye ibraz edilen; 2018 ve 2019 yılları yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı,
c)Davalının fesih işlemi olarak tavsif edilen işleminin TTK md. 18/3 hükmünde belirlenen şekle uygun olduğunun belirlenemediği;
d)Teknik açıdan yapılan değerlendirmelerde, davalının TBK md. 474 hükmünde yer alan şekilde yaptırdığı ve dosyaya sunduğu bir delil tespitine rastlanmadığı; öte yandan somut durumda dosya içeriğinden çıkarımı yapılabilen teknik verilerin mufassal surette Rapor içinde değerlendirilmiş olduğu ve bu verilerin davalının savunması yönünde çıkarımda bulunmaya elverdiğinin söylenemeyeceği gözetilmekle,
e)Davacın üstlendiği edimlerin atipik karakterli olmasına karşın, nihayetinde üstlenilen “servis sunma işinin“ galebe çalan karakterinin “eser sözleşmesi” ile yakınlık gösterdiğinin düşünüldüğü de bilvesile ifade edilerek; bu çerçevede, davacının savlarının muhterem Mahkemece yerinde bulunması durumunda, davacının takibe giriştiği 10.955,20 TL tutarındaki meblağı talep etmesinin muhik olduğunun değerlendirilebileceği; sürecin yüce Mahkemece yapılacak hukuki nitelemesine bağlı olarak TBK md. 114/II uygulaması ile ulaşılan TBK md. 51/II ve md. 52 hükümlerinin somut olay yönünden tatbik şartlarının olup olmadığının sayın Mahkemenin münhasır yetkisi içinde kaldığı…
f)Davacı tarafça icra takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edilmediğinden icra takip tarihine kadar işlemiş faiz hesaplanmadığı” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Dava; taraflar arasındaki “Yazılım Bakım ve Destek” sözleşmesi uyarınca düzenlenen faturalara istinaden başlatılan takibe davalının vaki itirazının iptali isteminden ibarettir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince, davacı tarafın faturaya dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmakla, takibe konu faturaların ait olduğu dönem itibari ile tarafların 2018 ve 2019 yılına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ibraz edilen ticari defterlerin delil vasfını haiz olduğu saptanmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda; taraflar arasındaki uyuşmazlığın aradaki sözleşme ilişkisinin devam edip etmediği, davacı yanca faturalara konu hizmetin verilip verilmediği ve davacı yanın faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı hususlarında toplandığı, tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesinde davalı yanın davacı tarafından 17/01/2019 tarihinden 03/10/2019 tarihine kadar keşide edilen 15 fatura sonucu oluşan hesap bakiyesini kapatmak için 31/12/2019 tarihi itibarıyla 10.703,87 TL bedelli iade faturası kestiği, davacı yanca düzenlenen faturaların tamamının davalı yanın ticari defterlerine kaydedildiği ancak 8 günlük yasal süresi geçtikten sonra iade faturası ile işlem yapıldığı görülmekle, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere “faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği,” yine “şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nun 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığı”nın kabul edileceği, nitekim davalı yanın 2019 yılı Nisan ve Eylül ayları içinde davacıya yapılmış kısmi ödemelerinin bulunduğu, bu ödemelerin ihtirazi kayıtla yapıldığına dair delil sunulmadığı, tüm bu hususlar ile birlikte dosya kapsamına ibraz olunan çağrı merkezi kayıtlarının da davacı yanca davalı yana hizmet verildiğini gösterdiği, davalı yan verilen hizmetin ayıplı olduğu savunmasında bulunmuş ise de, ayıp ihbarının yapıldığı sabit olmadığı gibi çağrı merkezi kayıtlarının hizmetin ayıplı olduğunu gösterecek düzeyde olmadığı, farklı yazılım firmasından hizmet alındığı beyan edilmişse de bu hususu ispatlar delil sunulamamakla birlikte farklı yazılım firmasından hizmet alınmasının davacının edimini ifa etmediği ve ediminin ayıplı olduğuna delil olarak gösterilemeyeceği, bu sebeplerle davalı yanın hizmetin ayıplı olduğunu ispatlayamadığı, nitekim fesih beyanında ayıptan bahsedilmediği, davalı yanca yapılan feshin TTK’nun 18/3. maddesi uyarınca tacirler arasındaki sözleşmeyi feshe ilişkin ihbarlar veya ihtarların noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılacağına ilişkin kurala uygun olmadığı, zira taraflar arasındaki sözleşmenin 8.3. maddesi uyarınca davacıya yükümlülüklerini yerine getirmesi hususunda yapılacak uyarıya rağmen 15 gün içinde aykırılıkların giderilmemesi halinde sözleşmenin feshedilebileceği düzenlendiğinden sözleşmeyi usulüne uygun olarak feshetmeyen davalı yanın sözleşme gereğince verilen hizmet bedellerini ödemekle mükellef olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulü ile itirazın iptaline, takip faturaya dayanmakla likit olan alacağa istinaden başlatılan takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE,
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 10.955,20 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
Alacağın % 20’si oranındaki 2.191,04 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 748,34 TL karar harcından 164,19 TL peşin harcın mahsubu ile 584,15 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 164,19 TL peşin harç ve 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 218,59 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2,342,50 TL (bilirkişi ücreti, tebligat v.s posta masrafları) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza