Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/199 E. 2022/195 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/199 Esas
KARAR NO : 2022/195
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 12/03/2020
KARAR TARİHİ : 18/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Ticari Şubesi ile davalı kredi lehtarı … SAN. A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşmeyi davalı kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduklarını, davalıya taksitli ticari kredi kullandırıldığını, işbu kredi borcunun ödenmemesi üzerine … Noterliğinin 24.07.2019 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile hesabın kesilip 39.866,09 TL alacak üzerinden kat edildiğini, borcun verilen süre içinde ödenmemesi üzerine bu kez … lcra Md. 2019/… E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi açıldığını, davalıların asıl borca, işlemiş faize ve faiz oranına itiraz ettiği ve takibin durduğunu beyanla fazlaya ilişki haklar saklı kalmak kaydıyla 41.750,35 TL alacağın işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış, ancak davaya karşı cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket ve davalı müteselsil kefiller arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredilere ilişkin alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış ve tarafların delilleri toplanmıştır.
Dosya arasına alınan …. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı dosyasında özetle; davacı … tarafından davalılar … , … , … Sanayi Ve Dış Ticaret Anonim Şirketi Ve … aleyhine icra takibi başlatıldığı, … numaralı döviz kredisi için 17.148,67 TL asıl alacak, 801,42 TL işlemiş temerrüt faizi ve 40,07 TL BSMV olmak üzere toplam 17.990,19 TL alacak ile … numaralı Döviz kredisi için 22.345,58 TL asıl alacak, 1.347,25 TL işlemiş temerrüt faizi ve 67,36 TL BSMV olmak üzere 23.760,19 TL olmak üzere TOPLAM 41.750,35 TL alacağın 05.08.2019 tarihi itibari ile tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunda özetle; “…Genel Kredi Sözleşmesi:
Davacı banka ile davalı kredi lehtarı (asıl borçlu … SAN. A.Ş. arasında toplam 300.000,00 USD limitli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzalanmış olduğu görülmüştür. Sözleşmenin birer sureti dosya içeriğinde mevcuttur. (İLİŞİK-1)
İşbu sözleşmeleri davalı kefillerinde (yukarıdaki tablonun 1. 2. Ve 3. Sırasındaki kefiller) 300.000,00 USD kefalet limiti tahtında müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları açıkça görülmektedir.
B)Kefillerin Sorumlu Oldukları Miktar ve Yükümlülükleri :
1- Kefalet Sözleşmesi: Kefalet akdi bilindiği üzere, asıl borç akdinden ayrı ikinci derecede ve bağımsız bir sözleşme olduğu sayın mahkemenin takdirlerindedir.. Davalı/kefilinerin Genel Kredi sözleşmesinde, müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunmaktadır. (TBK 586.m / mülga:B.K 487. m.)
Bilindiği üzere, kefaletin şartları TBK 583 m. Etraflıca düzenlenmiştir.
Bir Kefaletin Geçerli Olabilmesi İçin,
1) Yazılı şekilde yapılması,
2) Kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın açıkça gösterilmesi,
3) Kefalet edilen borcun geçerli bir borç olması,
4) Kefilin medeni hakları kullanma ehliyetinin bulunması icap eder,
5) Yeni TBK’nun 583 m. göre kefalet türü, kefalet limiti, tarihi ve diğer hususlar kefillerin kendi el yazıları ile yazılmıştır. (Aksine bir durum ispata muhtaçtır)
6) TBK’nun 584 m. hükmü uyarınca eş muvafakati tesis edildiğine ilişkin bir beyannameye ya da sözleşme üzerinde bir şerhe rastlanılamamıştır.
ANCAK;
TBK’nun 584 m. eklenen ilave bir fıkra ile; Ek fıkra : 28.3.2013- 6455 S.K. / m.77) * Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.”; hükmü getirilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmeler yukarıda belirtilen yasal değişiklik tarihi 28.03.2013 ‘den SONRA 07.10.2015 tarihinde akdedilmiş olması nedeniyle, gerçek kişi davalı/kefillerin şirket ortağı ve/veya yöneticisi oldukları anlaşıldığından, eş muvafakati belgesine davacı bankaca hacet duyulmamış olduğu anlaşılmaktadır. Kaldı ki, dosya içeriğine bulunan firma sicil kaydı bilgilerine göre davalı/kefillerin (… …) şirket ortağı ve/veya yöneticisi oldukları zaten açıkça teyitte edilmektedir. Bu durumda özellikle davalı/kefillerden … ve … yönünden eş muvafakatine gerek bulunmadığı sayın mahkemenin takdirlerindedir.
Yukarıda arz edildiği üzere, Genel Kredi sözleşmesindeki kefalet akdi içeriğinin irdelenmesi sonucunda TBK.’nun 582. 583 ve 584 m. (mülga:BK 484 ve 485.m) öngörülen “ Muayyen bir limit şartının “ açıkça teşekkül ettirilmiş olduğu gibi diğer “ şekli yasal unsurlarında “ ikmal ettirilmiş olduğu her ne kadar açıkça anlaşılmakta ise de, geçerli bir kefalet akdinin teşekkül edip etmediğinin nihai takdiri sayın mahkemeye aittir.
2 – Kefilin Sorumluluğu: TBK’nun 589 ve 590. Maddesi (Mülga: BK 490. m) ; Yeni TBK göre; “ Kefil her durumda, kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumludur. / Eski BK göre; Kefil, kefil olduğu miktar ile bu miktara ilaveten kendi temerrüdünün (direniminin) kanuni sonuçlarından sorumludur.”; denildiği,
Y. 19.HD.09.1.21993 T.92/9781 Es. 93/8447s.K “……. Kefilin temerrüdü, kredi hesabını kat eden bankanın, müteselsil kefile TBK’nun 117 m /mülga B.K. 101/2. maddesi hükmünce temerrüt ihtarında bulunması ile gerçekleşir. ** Denildiği,
Görülebileceği üzere kefilin temerrüdü, cari hesabın kesilmesi ve kat edilecek ihtarnamenin kefile tebliği ile doğabileceği hem yasa ve hem de emsal Yargıtay Kararları ile sabittir. Bu husus aşağıda (IV) başlığı altında irdelenmiştir. (TBK 590 m./ mülga: B.K 491.m)
Bu durumda davalı/kefillerin, sözleşmede gösterilen azami kefalet limiti aşılmamak üzere, temerrüt tarihine kadar işlemiş olan akdi faiz ve fer’ilerinden dolayı da ayrıca sorumlu olacaklarının kabulü gerektiği ifade edilebilir.
Y.19.HD. 11.6.2001 T. 736/4536 s.K: “…Bu nedenle mahkemece, davalı bankanın defter ve belgeleri — üzerinde kredi sözleşmesi hükümleri göz önüne alınmak suretiyle inceleme yaptırılarak, hesabın kat edildiği tarihe kadar alacağın ulaştığı miktar ve bu miktara kat tarihinden temerrüt tarihine kadar ayrıca uygulanacak akdi faiz hesaplanarak temerrdit tarihi itibariyle asıl alacak saptanmalı, temerrüt tarihi ile bulunan asıl alacak kefillerin kefalet limitlerinden az ise borcun tamamından fazla ise, sorumluluğun kefalet limiti ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçları ile sınırlı bulunduğu dikkate alınıp icra takip tarihinden sorumlu oldukları miktar bulunmalı ve uygun sonuç dairesinde bir hüküm kurulmalıdır. ” denildiği,
Emsal Yargıtay Kararı: 19.HD 03.05.2002 T, 2001/9490 E ve 2002/3356 s. K. “ ….sözleşmedeki kefalet limitinin 2.500.000.000.-TL olduğu gözetilip yukarıda açıklanan kural dikkate alınarak, takip tarihine kadar sözleşme hükümlerine göre belirlenen temerrüt faizi ve faizin BSMV’si hesaplanarak, takipten sonra B.K’nun 104/son mad. uyarınca asıl alacağa temerrüt faizi ve BSMV uygulanmasına olanak sağlayacak şekilde — icradaki kabulde dikkate alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. “ denildiği
3-Kefillerin Sözleşme İle Düzenlenen Sorumluluğu:
Genel Kredi Sözleşmesinin 71. maddesinde (sayfa:31): “Bu sözleşmenin sonunda imzası bulunan kefil/kefiller, banka merkez ve şubelerinden herhangi birine müşterinin bu sözleşmeden veya başka sözleşmelerden senetlerin iskontosu ve iştirasından veya çek veya senetlerin bedellerinin müşterinin veya başka bir müşterinin teminatına alınmasından, yahut bankanın verdiği ve/veya vereceği teminat mektuplarından, kontrgarantilerden, kefaletlerden, — diğer garantilerden, kabul ve avallerden ve/veya herhangi bir sebepten ötürü gerek yalnız olarak, gerek diğer kişilerle birlikte bankaya karşı borçlardığı ve borçlanacağı tutarları bu sözleşmedeki beyanlarında belirttikleri limite kadar mütesesisil olarak yükümlenir…”; denilmiştir.
İşbu sözleşmeler yeni TBK’nu yürürlüğe girdikten sonra imzalanmıştır. Dolayısıyla kefaleten üstlenilen tüm yükümlülükler yeni TBK kapsamında düzenlenmiş olduğu anlaşılmaktadır.
C)Davalı kredi lehtarı şirkete kullandırılan Krediler:
Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere göre davalı kredi lehtarı … SAN. A.Ş.’ne takip ve dava konusu edilen 2 adet döviz kredisi kullandırılmıştır.
IV-) Hesabın Kesilmesi ve Kat Edilmesi:
1 – Kat İhtarnamesi:
Genel Kredi Sözleşmesinin 32.m. ile (TTK 96. 98. ve 100 m./mülga TTK 94, 96. 98. m.) hükmü uyarınca, …. Noterliğinin 24.07.2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile kredi cari hesabı kesilip kat edildiği, 04.07.2019 tarihi itibariyle toplam 39.866,09 TL NAKDİ ALACAĞIN (7) gün içinde ödenmesi, aksi halde yasal işlemlere başlanılacağının ihtar edildiği (İLİŞİK-2),
Kat ihtarının açılımı
2-Kat İhtarıyla İstenilen Alacağın Banka Kayıtlarıyla Teyidi
2.1) … no.lu döviz kredisi: Dosya içeriğinde bulunan kanuni takip hesabı ekstresine göre bakiye alacak tutarı 20.728,84 TL’dır.
2.2) … no.lu döviz kredisi: Dosya içeriğinde bulunan kanuni takip hesabı ekstresine göre bakiye alacak tutarı 15.639,00 TL’dır. (İLİŞİK-3)
Böylece 2 adet krediden doğan alacak tutarı 36.367,84 TL’dır. Davacı ise hesap kat ihtarıyla 39.866,09 TL talep etmiştir. Bu durumda 3.498,25 TL fazla talebin yerinde olmadığı mütalaa edilmektedir.
3- İhtarnamenin tebliği:
-Davalı-kredi lehtarı- … SAN.A.Ş. Muhataba keşide edilen hesap kat ihtarının noter tebliğ şerhli nüshası sunulmadığı gibi, tebligat parçaları da sunulmamıştır. Dolayısıyla keşide edilen hesap kat ihtarının davalı kredi lehtarı firrmaya ne zaman ve ne şekilde tebliğ edildiği belirsizdir. Mevcut delil durumuna göre bu yönde bir tespit yapılamamıştır.
-Davalı/kefil- … Tic. Ltd. Şti.:Muhataba keşide edilen hesap kat ihtarının noter tebliğ şerhli nüshası sunulmadığı gibi, tebligat parçaları da sunulmamıştır. Dolayısıyla keşide edilen hesap kat ihtarının davalı/kefile ne zaman ve ne şekilde tebliğ edildiği belirsizdir. Mevcut delil durumuna göre bu yönde bir tespit yapılamamıştır.
-Davalı/kefil-…: Muhataba keşide edilen hesap kat ihtarının noter tebliğ şerhli nüshası sunulmadığı gibi, tebligat parçaları da sunulmamıştır. Dolayısıyla keşide edilen hesap kat ihtarının davalı/kefile ne zaman ve ne şekilde tebliğ edildiği belirsizdir. Mevcut delil durumuna göre bu yönde bir tespit yapılamamıştır.
-Davalı/kefil-…: Muhataba keşide edilen hesap kat ihtarının noter tebliğ şerhli nüshası sunulmadığı gibi, — tebligat parçaları da sunulmamıştır. Dolayısıyla keşide edilen hesap kat ihtarının davalı/kefile firmaya ne zaman ve ne şekilde tebliğ edildiği belirsizdir. Mevcut delil durumuna göre bu yönde bir tespit yapılamamıştır.
4-Temerrüt: Davalı kredi lehtarı firmaya ve kefitlerine geçerli birer tebligatın yapılamamış sayıldığı nazara alınarak, davalıların yerleşik içtihatlar uyarınca TAKİP TARİHİ itibariyle temerrüde düşürülmüş sayılabilecekleri kanaati edinilmiştir.
V-) Davalının Hesap Kat İhtarına ve Hesap Özetlerine İtirazlarının Olup Olmadığı:
Davacı bankanın daha önce 3’er aylık dönem sonlarında göndermiş olduğu hesap özetlerine; İİK’nun 68/b mad. 2. fıkrasına göre yasal 1 aylık itiraz süresi içerisinde itiraz edildiğini gösteren herhangi bir belge dosya içeriğinde görülemediğinden, dava dışı kredi lehtarı şirketin hesap özetlerine itirazda bulunmamış oldukları ifade edilebilir.. Bu durumda, 3’er aylık dönemler itibariyle gönderilen hesap özetleri ile istenilen alacağın davalı kredi lehtarı şirket (asıl borçlu) bakımından kesinleşmiş sayılabileceği söylenebilinir. (İİK 68/b-Ek fıkra 17.07.2003 tarih-4949/18 m.)
Öte yandan davacı bankanın … Noterliğinin 24.07.2019 tarih ve … yevmiye no.lu hesap kat ihtarı, dosya içeriğine göre hesap kat ihtarnamesi davalılara tebliğ edilememiş sayıldığı için, haliyle itirazda bulunma olanağı da bulunmamaktadır. Bu durumda hesap kat ihtarnamesiyle talep edilen alacağın kesinleşip kesinleşmediği sayın mahkemenin takdirleri dahilinde kalmaktadır. (İİK’nun 68/b m)
VI-) Genel Kredi Sözleşmesinin İhtilafa İlişkin Bölümleri:
1- Delil Sözleşmesi: Sözleşmenin 13.maddesi; ” Müşteri ve kefiller ile Banka arasında çıkacak her türlü anlaşmazlıklarda bankanın defter, kayıt193belgeleri, bilgisayar kayıtları…v.s …. metinlerin HMK 193.maddesi gereği münhasır delil sayılacağını….. / müşteri kabul ve beyan eder.”; denildiği,
O halde, gerek sözleşme ve gerekse de yerleşik Yargıtay Kararlarına göre, davacı bankanın defter ve kayıtları esas alınarak hesap ve değerlendirme yapılmak gündeme alınabilir. (Y: 19. HD.23.02.2000 T, 1999/7576 E ve 2000/1284 s.K / 11.HD 09.12.2004 T, 2004/903 E ve 2004/12097 s. K)
(Öte yandan, 12.01.2011 tarihinde kabul edilip, 04.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren, 6100 Sayılı “Hukuk Muhakemeleri Kanunu'”nun, 193.ncü maddesi, 222.nci maddesi, 448.nci maddesi, Geçici 1.nci ve 2.nci maddesi hükümleri, Sayın mahkemenizin takdirlerindedir.)
Ancak, buna mukabil davalı yan herhangi bir ticari defter, kayıt ve ödeme belgesi sunmamışlardır. Bu hususun takdiri sayın mahkemeye aittir. Bu durumda yanlar arasında akdedilen delil anlaşması uyarınca davacı bankanın ticari defter ve kayıtları esas alınmak durumunda kalınmıştır.
2-Bankanın Hesapları Kesme ve Fesih Yetkisi: Sözleşmenin 75.maddesi; Barnkanın her zaman kredi hesaplarını kat edip kısmen veya tamamen kapatmaya ve tasfiye etmeye yetkili olduğu,
3- Bankalarda Kredi Faiz Oranlarının Tespiti: Bilindiği üzere, 01.07.1987 tarihinde yürürlüğe giren 30.6.1987 tarih ve 87/11921 sayılı Kararname ve bu Kararname’ye ilişkin 19.02.1991 tarih ve 20791 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 91/1 no.lu TCMB. Tebliğinin 2. ve 4. maddelerinde bankaların mevduat ve kredilere uygulayacakları azami faiz oranlarını vade ve türlerine göre serbestçe tespit etmeleri, bu şekilde tespit edilen mevduat ve kredi faiz oranlarını ve bunların yürürlük tarihlerini banka şubelerinde ilan etmeleri, ayrıca bu faiz oranlarını TCMB. Na bildirmeleri esası getirilmiştir.
Bu yeni düzenlemeye göre, belirli istisnalar haricinde (Kredi kartı faizleri, reeskont kredisi faizleri gibi), kredi işlemlerinde alınacak faiz oranları vade ve türlerine göre bankalarca serbestçe tespit edilmektedir.
4- Temerrüt Faizi ve Oranı: Sözleşmenin 10.5.maddesi;” ..Müşteri, borcun hangi tür krediden doğduğuna ve bu kredi vadesine bakılmaksızın alacağın muaccel hale gelmesi halinde, müşteri borcun hangi tür krediden doğduğuna ve bu kredi vadesine bakılmaksızın, alacağın muaccel hale geldiği tarihten itibaren, bankaca borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında gecikme faizi ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder. “. denilmiştir.
4.1-Döviz Kredisinin (TL Karşılığı) Tem.Faiz Oranı
Davacı banka ile davalılar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinin akdi faiz oranını düzenleyen 3.5. maddesi altında herhangi bir akdi faiz oranının açıkça yazılı olmadığı gibi, temerrüt faiz oranı da yazılı değildir. Bu durumda emsal nitelikteki cari hesaplara uygulanan faiz oranlarını gösteren somut bir delilde sunulmuş değildir.
O halde sözleşmesel bazda bir akdi ya da temerrüt faiz oranı tespit edilemediği için 3095 sayılı K’nun 2/2 m. uyarınca değişen oranlarda işleyecek ticari avans faizi uygulanmasının yerinde olacağı mütalaa edilmektedir.
Emsal Yargıtay 19.HD. 16.01.2017 tarih, 2016/6468 E. Ve 2017/134 s. K. “ Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede temerrül faiz oranı, açıkça belirtilmemiş olup, bankaca uygulanan kredi faiz oranlarına…9650 ilavesi şeklinde hüküm bulunmaktadır. Bu durumda temerrüt faizinin tespitinde, bankanın TCMB bildirdiği faiz oranları, temerrüt faiz oranlarının tespitinde esas alınmaz. O halde kullandırılan kredi çeşitlerine göre bankanın kat tarihinde FİİLEN UYGULADIĞI AKDİ FİAZ ORANI belirlendikten sonra, sözleşme hükmüne göre 450 ilavesi ile temerrüt faizinin belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve karar BOZULMUŞTUR.”; denilmiştir.
HGK. GÜNCEL 02.05.2019 T. E: 2017/19-1650, K: 507 “TBK’nın 88. ve 120. maddelerinin ticari işlerde uygulanamayacağı Yargıtaylluygulamasında bankaların Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’na bildirdikleri ancak müşterilerine uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizinin tespitinde esas alınmayacağı kabul edilmekte olup, sözleşmede ayrıca bir temerrüt faiz oranı da belirlenmemiş olması halinde, davacı bankanın kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak hesabın kapatıldığı tarih itibariyle davalının kullandığı ticari krediye uygulanan akdi faiz belirlendikten sonra, temerrüt tarihine kadar bulunan alacağa akdi faiz işletilip, temerrüt tarihinden lcra takip tarihine kadar sözleşmedeki anlaşma uyarınca akdi faizin 450 fazlası temerrüt faizi olarak uygulanıp takip tarihi itibariyle alacağın tespit edilmesi ve takipten sonra da belirlenen temerrüt falzinin asıl alacağa uygulanmasını sağlayacak şekilde takibin devamına imkân sağlanması gerektiği…”; denilmiştir.
VIl- Temerrüt Tarihi İtibariyle Asıl Alacağın Tespiti:
Tarafların sözleşmeyi özgür iradeleriyle imzaladıkları, TBK m. 28 anlamında aşırı yararlanma hali ya da TBK m. 20 anlamında sözleşme hükümleri genel işlem şartı niteliğinde olmadığı farz edilerek aşağıdaki hesaplamalar yapılmıştır. Takdir Sayın Mahkemenizindir.
Davalı kredi lehtarı firmaya ve kefillerine geçerli birer tebligatın yapılamamış sayıldığı nazara alınarak, davalıların yerleşik içtihatlar uyarınca TAKİP TARİHİ itibariyle temerrüde düşürülmüş sayılabilecekleri nazara alındığında, haliyle temerrüt günü odaklı bir faiz hesabı yapılmamıştır.
Yargıtay 19.ncu Hukuk Dairesi Başkanlığının 97/5055 Esas, 97110599 Karar sayılı emsal kararında;”…Bankanın kullandırmış olduğu krediye temerrüt tarihine kadar uygulamış olduğu akdi faiz kapital faizi olup, asıl alacak olarak kabulü gerekir. Bir başka deyişle temerrüt tarihine kadar kullandırılan kredinin aslı ile bunun akdi faizi asıl borcu oluşturur. Bunun sonucu olarak da temerrüt tarihinden itibaren bu toplam borç üzerinden temerrüt faizi uygulaması BK’nun 104/son maddesine aykırılık teşkil etmez. …….” Görüşü de nazara alınarak yukarıda ASIL ALACAK hesaplaması yapılmıştır. (TTK’nun 8. ve 96 m)
VIII-)DAVA Tarihi 12.03.2020 İtibariyle Toplam Alacağın Tespiti:
Hesap kat tarihi itibariyle asıl alacak tutarı: 36.367,84
Hesap kat tarihi……… : 04.07.2019
DAVA tarihi…… : 12.03.2020
Avans faiz oranı ……. :%19,50
Örnek: Y.19.H.D. 03.05.2012 T. 2012/5181 E. ve 2012/7420 s. K. “ Davalılar icra takibi ile temerrüde düştüğünden, davacı banka kat tarihi ile takip tarihi arasındaki sürece temerrüt faizi isteyemez ise de, kat tarihinden takip tarihine kadar AKDİ FAİZ talep edebilir. Bu yön gözden kaçırılarak kat tarihindeki asıl alacak üzerinden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ”; Denildiği,
O halde, yerleşik takip uygulamaları ile bu yönde kökleşmiş Yargıtay içtihat kararları nazara alınarak, hesap kesim tarihi (kat tarihi) ile dava tarihi arasında geçen süreye AVANS FAİZİ uygulanmasının yerinde olacağı düşünülmektedir.
¸
DAVA TARİHİ itibariyle 40.837,74 TL alacak hesaplanmıştır. Davacı banka ise davasında 41.750,35 TL alacak talebinde bulunulmuştur. Bu durumda takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere davacının talep ettiği alacağın tamamı asıl alacak mı yoksa kismen asiıl alacak ve kismen de faiz mi olduğu açıklanmaya muhtaçtır.
SONUÇ ve KANAAT:
Detayları yukarıda yapılan tespit ve değerlendirmeler sonucunda, tüm delilerin takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere;
1-Davacı banka ile davalı kredi lehtarı/borçlusu (asıl borçlu) … SAN. A.Ş. Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, anılan sözleşmeyi diğer davalı kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan, davacı bankanın davalılar aleyhinde dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği,
2- Davalı/Kefillerin Kefalet limiti ve Sorumluluğu: Davalı kefilin/lerin, sözleşmede gösterilen kefalet limitleri toplamının 300.000,00 USD olduğu, hesap kat tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak tutarının 36.367,84 TL olduğu nazara alındığında, hesaplanan asıl alacağın, kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, kefalet limitiyle sınırlı olarak (çünkü takip tarihi itibariyle temerrüde düşürülmüş olduklarından dolayı) müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebilineceği (tütfen bkz: TBK 589 m. mülga B.K 490.m’nın sayın yargı makamınca değerlendirilebilineceği)
3-DAVA TARİHİ İTİBARİYLE TESPİT EDİLEN ALACAKLAR
4-Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde; dava tarihinden itibaren 36.367,84 TL’sı asıl alacak tutarı 3095 sayılı K’nun 2/2 m. hükmü uyarınca yıllık 413,75 ve değişen oranlarda basit usulde işleyecek ticari avans faiziyle birlikte istenilebileceği…” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür. Aynı bilirkişiden ek rapor alınmış olup tebliğ edilmekle herhangi bir itirazın yöneltilmediği anlaşılmıştır.
Huzurdaki davada; davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket (… A.Ş) ile davalılar/müteselsil kefiller arasında toplam 300.000-USD limitli Genel Kredi Sözleşmesinin akdedildiği, her ne kadar davacı tarafça davalılar aleyhine, GKS’ye dayalı kullandırılan iki ayrı döviz kredisi yönünden alacak istemi ile … İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyası ile takip başlatılmış ve itiraz üzerine takibin durduğu görülmüş ise de huzurdaki davanın itirazın iptali olmayıp alacak istemli açıldığı görülmüştür. Eldeki dava kapsamında davalı taraflarca davaya cevap verilmediği gibi herhangi bir delil ibraz edilmediği tespit edilmiş olup taraflar arasında akdedilen münhasır delil anlaşmasına yönelik sözleşme maddesi uyarınca davacı bankanın ticari defter ve kayıtları esas alınarak inceleme yapılmıştır. Mahkememizce icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamından edinilen vicdani kanaat gereğince; taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi (GKS) kapsamında davacı taraf kayıt ve defterlerinin münhasır delil vasfının tanındığı, anılı raporlarla davalıların dayanak genel kredi sözleşmesine istinaden sorumluluğu bulunduğunun belirlendiği, ancak davacı vekilinin bila tarihli taleplerin somutlaştırılmasına yönelik ek rapora beyan dilekçesi ile akdi faiz isteminin mevcut olmadığı, temerrüt faizinin davaya konu edildiği saptanmakla, HMK’nın 26. maddesi kapsamında taleple bağlılık ilkesi ışığında rapordaki akdi faiz üzerinden yapılan hesaplama nazara alınmaksızın karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla; davanın kısmen kabulü ile … İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı takip dosyası yönünden tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla … nolu döviz kredisi yönünden 20.728,84-TL asıl alacak ve 1.347,25-TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 22.076,09-TL , … nolu döviz kredisi yönünden 15.639,00-TL asıl alacak 801,42-TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 16.440,42-TL olmak üzere neticeten 38.516,51-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalılardan tahsili ile davcıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
…. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı takip dosyası yönünden tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla … nolu döviz kredisi yönünden 20.728,84-TL asıl alacak ve 1.347,25-TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 22.076,09-TL , … nolu döviz kredisi yönünden 15.639,00-TL asıl alacak 801,42-TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 16.440,42-TL olmak üzere neticeten 38.516,51-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalılardan tahsili ile davcıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 1.508,02 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 713,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 795,02 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafça yapılan 2.204,02 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.165,41 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraflar yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya ödenmesine,
6- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
8- Devletçe karşılanan 1320 TL arabuluculuk ücretinin, davanın kabul oranına göre hesaplanan 697,97 TL ‘sinin davalılardan, bakiye 622,03 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
9- Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL başvuru harcı ile 713,00 TL peşin harcı olmak üzere toplam 767,40 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır