Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/197 E. 2020/201 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/197 Esas
KARAR NO : 2020/201

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 11/03/2020
KARAR TARİHİ : 12/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline ait …plaka sayılı … marka aracı 17/11/2018-17/11/2019 tarihleri arasında kasko sigorta güvencesi altında aldığını, müvekkilinin aracının 27/01/2019 tarihinde kontrolden çıkarak tek taraflı kazaya karıştığını, aracın kullanılmayacak hale geldiğini, davalıya ihbarda bulunulduğunu, ancak taleplerin reddedildiğini, müvekkilinin aracını 20.000 TL bedelli hasarlı olarak sattığını, müvekkilinin tüm primleri zamanında yatırmasına rağmen davalının poliçe yükümlülüklerini yerine getirmediğini beyanla hasar bedelinin tespiti ile davalıdan tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
“28.11.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı; “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır.Anılan Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise, tüketici işlemi; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Taraflar arasında akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacıyla yaptığı kasko sigorta sözleşmesine aykırılıktır.” (Yargıtay 17. HD. 2016/15814 E. 2019/7074 K.)
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır.
Davalı şirket ile davacı arasındaki ilişki, 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmakta ve dava tarihi 6502 sayılı TKHK’nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra olup, davacının tacir/ticari işletme sahibi olmadığı da gözetildiğinde, açılan tazminat davasında Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-c maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki hükmü kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK nın 331. Maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/03/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza