Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/184 E. 2021/711 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/184 Esas
KARAR NO : 2021/711

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/03/2020
KARAR TARİHİ : 26/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/02/2019 tarihinde davacı … adına kayıtlı bulunan ve … yönetimindeki … plakalı araç ile davalı … adına kayıtlı … plakalı araç ile davalı … yönetimindeki aracın çarpışması sonucu gerçekleşen trafik kazası neticesinde yolcu olarak bulunan davacı …’un vefat ettiğini, ölüm nedeniyle davacıların desteğinden yoksun kaldıklarını beyanla davacı anne … ve baba … için ayrı ayrı şimdilik 10.000 TL, davacı … için 2.000 TL olmak üzere toplam 22.000 TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen ve davacı anne … ve baba … için ayrı ayrı 75.000 TL ve davacı … için 10.000 TL olmak üzere toplam 160.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte sigorta şirketleri dışındaki diğer davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle müvekkili şirkete kaza nedeniyle yasal süresi içinde müracaat edilmediğini, sigorta şirketlerinin araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olacağını, bu nedenle kusur tespitinin ve tazminat hesabının yapılması gerektiğini, davacının faiz talebinin hatalı olduğunu, faiz talebinin reddinin gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş.(… A.Ş.) vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur oranının ve tazminat miktarının tespitinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilinin tazminattan dava tarihi itibari ile sorumlu olduğunu, müteveffanın emniyet kemerini takıp takmadığının ve kusuru olup olmadığının araştırılması gerektiğini, hatır taşıma nedeniyle zarar miktarında indirim yapılması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın araç maliki, diğer davalı …’nin ise araç sürücüsü olduğunu, kazanın davacı …’un “Kavşaklarda Geçiş Önceliğine Uymamak” kuralına aykırı davranarak kazaya neden olduğunun tutanak altına alındığını, davacı …’ın kimseden davacı ve şikayetçi değilim benim de kusurum vardır diyerek beyanda bulunduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davacı vekili davalı sigorta şirketlerinin cevap dilekçesine karşı cevabında özetle; sigorta şirketine başvurunun eksik yapılmadığını, eksik olduğuna dair taraflarına bildirimde de bulunulmadığını, üniversite son sınıf öğrencisi olup belli bir eğitim durumu bulunan müteveffa için asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmasının hakkaniyete aykırı olacağını beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili davalı şahısların cevap dilekçesine karşı cevabında özetle; kaza tutanağı incelendiğinde tutanakta her iki tarafa yönelik bir kural ihlali tespit edildiğini, davalıların kusurlu olduğunun açık olduğunu, ceza dosyasının neticesini beklemenin süreci uzatacak olduğunu ve zararı arttıracak olduğunu, emsal ücret araştırması ve öğrenim durumu ile ilgili araştırma yapılması gerektiğini beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. (… A.Ş.) vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; müteveffanın gelirinin hesaplanırken SGK kayıtlarının esas alınması gerektiğini, SGK hizmet dökümü yok ise yerine asgari ücretin baz alınması gerektiğini, talep edilebilecek faizin dava tarihi itibariyle yasal faiz olması gerektiğini, davacı yanın kardeşlerinin de destekten yoksun kalma tazminatı hak ettiğine dair beyanın hukuka aykırı olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davacı vekili bila tarihli talep artırım dilekçesi ile; davacı … yönünden talep edilen 10.000 TL’yi 215.199,55 TL ve davacı … yönünden talep edilen 10.000 TL’yi 36.121,34 TL’ye yükseltmiş ve her iki davacı açısından toplam talebini 251.320,89 TL olarak artırmıştır.
TAHKİKAT , DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce delillerin ibrazına müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememiz dosyasının delillerini, nüfus kayıtları, sosyal ekonomik durum araştırmaları, ceza dosyası, Trafik Tescil kayıtları, … Üniversitesi yazı cevabı, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu tazminat hesap uzmanı …, kusur uzmanı …’dan alınan bilirkişi raporu, tüm cevabi yazılar oluşturmaktadır.
Mahkememizce taraf talepleri ve dosya kapsamı çerçevesinde, tüm kayıtlar incelenmek suretiyle ayrıntılı ve denetime elverişli rapor aldırılmak üzere dosyada kusur uzmanı bilirkişi … ve aktüerya bilirkişisi … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 22/06/2021 tarihli kök raporu teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı kök raporunda özetle;
“Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere;
03.02.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında;
1-Sürücü …’un %75 (yüzde yetmişbeş) oranında asli kusurlu,
2-Davalı sürücü …’nin %25 (yüzde yirmibeş) oranında tali kusurlu olduğu,
3-Bu olay nedeniyle 05.02.2019 tarihinde …’un vefatı nedeniyle;
1.Seçenekte; Progresif Rant Yöntemine(%10 artış ve %10 iskonto) göre davacıların maddi zararı aşağıdaki gibidir;
A-Hak sahiplerinin davalı … Sigortanın %75 kusuruna isabet eden maddi zararlarının aşağıdaki gibi olduğu;
a)Davacı Anne …’un destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararı 168.899,66 TL.
b)Davacı Baba …’nın yoksun kalma sebebiyle maddi zararı 139,953,80 TL.
Zorunlu trafik sigorta poliçesinin 3.kişilerin uğradığı zararları kapsıyor olması, davacı …’nın olayda sürücüsü %75 kusurlu bulunan … plakalı aracın maliki ve sigorta ettiren olması ve buna göre de sigorta şirketine karşı 3.kişi konumunda bulunmaması nedeniyle, nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere;
Davacı Baba …’nın maddi zararından … Sigortanın sorumluluğunun söz konusu olmayacağı,
d)Tüm hak sahiplerinin maddi zarar toplamı poliçe limiti içinde kalmakta olup, manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamına girmediği,
e)Davalı … Sigorta bakımından KYTK’nun 99.maddesine göre en erken temerrüt tarihinin 06.03.2020 dava tarihi olarak belirlendiği,
B- Hak sahiplerinin davalı … Sigorta, … ile …’nin %25 kusuruna isabet eden maddi zararlarının aşağıdaki gibi olduğu;
a)Davacı Anne …’un destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 56.299,89 TL.
b)Davacı Baba …’nın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 46.121,34 TL. olduğu,
c)Tüm hak sahiplerinin maddi zarar toplamı poliçe limiti içinde kalmakta olup, manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamına girmediği,
d)Davalı … Sigorta bakımından KYTK’nun 99.maddesine göre en erken temerrüt tarihinin 06.03.2020 dava tarihi olarak belirlendiği,
Araç sürücüsü … ile işleten … bakımından herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın temerrüdün 05.02.2019 vefat tarihinde gerçekleşmiş olacağı,
e)Davalı … ile …’un %25 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre Sayın Mahkemece takdir edilecek manevi tazminat tutarlarından sadece anılan davalıların sorumlu olacağı,
2.Seçenekte; Aktüeryal yönteme göre davacıların maddi zararı aşağıdaki gibidir;
A-Hak sahiplerinin davalı … Sigortanın %75 kusuruna isabet eden maddi zararlarının aşağıdaki gibi olduğu;
a)Davacı Anne …’un destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararı 112.277,04 TL.
b)Davacı Baba …’nın yoksun kalma sebebiyle maddi zararı 104.646,20 TL.
c)Zorunlu trafik sigorta poliçesinin 3.kişilerin uğradığı zararları kapsıyor olması, davacı …’nın olayda sürücüsü %75 kusurlu bulunan … plakalı aracın maliki ve sigorta ettirene olması ve buna göre de sigorta şirketine karşı 3.kişi konumunda bulunmaması nedeniyle, nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere;
Davacı Baba …’nın maddi zararından … Sigortanın sorumluluğunun söz konusu olmayacağı,
d)Tüm hak sahiplerinin maddi zarar toplamı poliçe limiti içinde kalmakta olup, manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamına girmediği,
e)Davalı … Sigorta bakımından KYTK’nun 99.maddesine göre en erken temerrüt tarihinin 06.03.2020 dava tarihi olarak belirlendiği,
B- Hak sahiplerinin davalı … Sigorta, … ile …’nin %25 kusuruna isabet eden maddi zararlarının aşağıdaki gibi olduğu;
a)Davacı Anne …’un destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 37.425,68 TL.
b)Davacı Baba …’nın yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 34.352,14 TL. olduğu,
c)Tüm hak sahiplerinin maddi zarar toplamı poliçe limiti içinde kalmakta olup, manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamına girmediği,
d)Davalı … Sigorta bakımından KYTK’nun 99.maddesine göre en erken temerrüt tarihinin 06.03.2020 dava tarihi olarak belirlendiği,
Araç sürücüsü … ile işleten … bakımından herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın temerrüdün 05.02.2019 vefat tarihinde gerçekleşmiş olacağı,
e)Davalı … ile …’un %25 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre Sayın Mahkemece takdir edilecek manevi tazminat tutarlarından sadece anılan davalıların sorumlu olacağı,
4-Dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulduğu,
5-Bu konudaki Yargıtay kararlarına göre davacı kardeş …’un destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat talep koşullarının bulunmaması nedeniyle anılan davacı bakımından maddi zarar hesabı yapılmasının mümkün olmadığı ” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce tarafların/vekillerinin itirazları doğrultusunda ek rapor alınması maksadıyla dosya bilirkişilere tevdi edilmiş ve konuya ilişkin 28/09/2021 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmış olup, tarafların itirazı doğrultusunda değişiklik gerektirecek bir hususun bulunmadığı ek raporda mütalaa edilmiştir.
Dava; 03/02/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle desteklerini kaybeden davacıların destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat ve manevi tazminat talepleri ile açılmıştır.
Davadan önce davalı sigorta şirketlerine başvuru yapıldığı anlaşılmakla, davacı taraflarca KTK’nun 97. maddesinde düzenlenen özel dava şartının yerine getirildiği görülmüştür.
Dosya kapsamında; 03/02/2019 günü meydana gelen trafik kazasında … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’un araç ile kavşak ortasındaki göbekten sola dönüşü sırasında ana yolda seyreden trafiği kontrol etmesi, bu trafiğe geçiş önceliği vermesi ve ancak anayoldaki trafik boşaldığında yoluna devam etmesi gerekirken, kavşaklardaki geçiş önceliklerine aykırı olarak dikkatsiz ve özensiz şekilde trafiği tehlikeye atmış olması ile KTK’nun 57/a ve 84/f maddelerini ihlal ederek kazada %75 oranında asli kusurlu olduğu, … plakalı aracın davalı sürücüsü …’nin ise kavşağa yaklaşırken hızını düşürmemiş ve yeterince tedbirli ve dikkatli araç kullanmayarak kavşakta kazayı önlemek üzere gereken fren ve direksiyon tedbirlerini almamış olması ile KTK’nun 52/1-a maddesini ihlal ederek %25 oranında tali kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Davalılar … ve … Sigorta müterafik kusur indirimi talep etmiş olup, dosya kapsamında davacılar desteğinin emniyet kemeri takıp takmadığına dair delil bulunmamakla birlikte söz konusu davalıların dilekçelerinde tanık deliline de dayanmadıkları ve bu suretle savunmalarını ispatlayamadıkları anlaşıldığından tazminatın müterafik kusur indirimi yapılmaksızın hesaplanması gerektiği anlaşılmıştır.
Davalı … hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini ileri sürmüş ise de, davacılar desteğinin, dava dışı kardeşi …’ın kullandığı ve davacı babası …’ya ait araçta bulunduğu sırada meydana gelen kazada vefat ettiği anlaşıldığından, taşımanın yakın akrabalar arasında olduğu ve bu nedenle hatır taşıması koşullarının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacılar desteği … vefat ettiği tarih itibarıyla üniversite öğrencisi olduğundan, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/6636 Esas 2020/3039 Karar sayılı “Mahkemece davacılar vekilinice iddia edildiği üzere kaza tarihinde desteğin üniversite öğrencisi olup olmadığı araştırılarak üniversite öğrencisi olması halinde, mezun olacağı tarihin ilgili öğrenim kurumundan sorulması; ilgili meslek odaları ve meslek kuruluşlarından mezuniyetinden itibaren ne kadar sürede iş bulabileceği, emsal gelirinin ne kadar olacağı gibi hususların sorulması; bu tespitlerden sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek tazminat hesabının yapılması için, bilirkişiden rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm tesisi doğru görülmemiştir.” şeklindeki ilamı nazara alınarak mahkememizce gerekli araştırmalar yapılmak suretiyle tazminat tutarının hesaplanması yoluna gidilmiştir.
Kazada tespit edilen kusur durumları gereğince davacıların talep edebileceği maddi tazminat miktarı hususunda dosya aktüer bilirkişiye tevdii edilmiş olup, söz konusu raporda güncel içtihatlara uygun olarak davacılar desteği ile davacıların muhtemel yaşam sürelerinin TRH 2010 tablosuna göre ve bilinmeyen dönem kazancın %10 artış ve %10 iskonto yöntemine göre belirlendiği, bu itibarla davacı …’nın davalı …’dan talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 168.899,66 TL, … Sigorta’dan talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 56.299,89 TL olduğu, davacı …’un davalı … nezdinde plakalı … plakalı aracın maliki olması nedeniyle sigortalı sıfatıyla davalı …’ya karşı üçüncü kişi konumunda olmadığından ve Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, üçüncü kişilerin uğradığı zararları kapsadığından bu davacının ilgili davalıya karşı ileri sürdüğü destekten yoksun kalma tazminatı talebinin yerinde olmadığı ancak … Sigorta’dan talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 46.121,34 TL olduğu, davacı …’un müteveffanın kardeşi olması sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı talep koşullarının bulunmadığı anlaşılmakla, hesaplanan maddi tazminatın davalı sigorta şirketlerinin teminat limitini aşmadığı, diğer davalıların da aracın sürücüsü ve maliki sıfatlarıyla KTK ve TBK hükümleri kapsamında sorumlu oldukları görülmüş olup, davalıların maddi tazminattan sorumlu oldukları kabul edilmiştir.
Davalı sigorta şirketleri yönünden, temerrüdün KTK’nun 99. maddesine göre belirlenmesi gerekmekte ise de, davacıların sigorta şirketlerine başvuru tarihleri dosya kapsamında tespit edilemediğinden, temerrüdün en erken 06/03/2020 dava tarihi itibarıyla gerçekleştiği, diğer davalıların ise davacılar desteğinin vefat ettiği 05/02/2019 tarihi itibarıyla temerrüde düştüğü anlaşıldığından, temerrüt hususunda maddi tazminata ilişkin hüküm fıkrasında kabul kararı verilen taraflar yönünden ayrıma gidilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, somut olayda yalnızca sigorta şirketleri yönünden açılan davanın ticari dava olması, diğer davalı gerçek kişilerin ihtiyari dava arkadaşı sıfatıyla sigorta şirketi davalılar yanında bulunmaları nedeniyle yalnızca davalı sigorta şirketleri yönünden arabuluculuğun dava şartı olduğu kabul edilerek ve bu kapsamda yapılan giderlerin yalnızca davalı sigorta şirketierinden tahsiline dair ilgili hüküm fıkrası ihdas edilmiştir.
Davacı vekilinin 09/07/2021 tarihli talep artırım ve dava dilekçesinin açıklanmasına ilişkin dilekçede, dava dilekçesinde davacı …’ın …’dan 5.000 TL ve diğer davalılardan 5.000 TL olmak üzere toplam 10.000 TL üzerinden talepte bulunduğu, ancak davacı …’nın davalı …’ya yönelik talebinin bulunmayıp, davalı … dışındaki davalılardan toplam 10.000 TL talep ettiğine dair tablo hazırlanmış ise de, dava dilekçesinde davacılar … ve …’nın her biri yönünden 10.000’er TL’nin tüm davalılardan tahsili talep edilmiş olup, bilirkişi raporunda davalı … yönünden …’nın talebinin yerinde olmadığı tespiti üzerine dava dilekçesindeki talebi değiştirir şekilde ıslah yapılmaksızın açıklama dilekçesi adı altında yapılan değişiklik mahkememizce TMK’nun 2. maddesine uygun bulunmamış olup, bu kapsamda diğer davacı hakkında yapılan 5.000 TL’nin davalı …’dan talep edildiğine dair açıklamanın davacı … hakkında da geçerli olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur.
Davacı yanlar TBK’nun 56/2. maddesi uyarınca manevi tazminat isteminde bulunmakla, ülkenin ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikler göz önünde tutularak, olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde, manevi tazminat isteyen davacıların sosyal ve ekonomik durumu ile davalı gerçek kişilerin sosyal ve ekonomik durumu, olayın meydana gelişindeki kusur durumları ve destek ile davacılar arasındaki yakınlık durumuna göre davacıların duyduğu acı ve elemin yoğunluğu nazara alınarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, davalı … 5.000 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla davacı … yararına 20.000 TL, yine davalı … 5.000 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla davacı … yararına 20.000 TL ve davacı … yararına 2.500 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan 05/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara ayrı ayrı verilmesine, dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
A)Maddi tazminat yönünden;
1-… tarafından açılan davanın KABULÜ İLE,
168.899,66 TL maddi tazminatın davalı … A.Ş.’den 06/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 56.299,89 TL maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş.’den 06/03/2020 tarihinden itibaren, davalılar … ve …’tan 05/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile bu davacıya verilmesine,
2-… tarafından açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Davalı … A.Ş. aleyhine açılan maddi tazminat davasının REDDİNE,
46.121,34 TL maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş.’den 06/03/2020 tarihinden itibaren, davalılar … ve …’tan 05/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile bu davacıya verilmesine,
3-… tarafından açılan davanın tüm davalılar yönünden REDDİNE,
4-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli toplam 18.533,93 TL (davalı … yönünden 11.537,53 TL ve davalı … Sigorta ile gerçek kişi davalılar yönünden 6.996,39 TL olmak üzere) karar harcından 75,14 TL peşin harç ve 4.292,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.367,14 TL’nin davalılar arasında oranlanarak mahsubu ile 8.786,23 TL’nin davalı …’dan tahsili ve 5.380,55 TL’nin davalı … Sigorta ile gerçek kişi davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Maddi tazminat yönünden yatırılan 75,14 TL peşin harç, 4.292,00 TL ıslah harcı ve 27,20 TL başvurma harcının yarısı olmak üzere toplam 4.394,34 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
6-Davacı …. kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 19.995,47 TL (davalı … Sigorta ile gerçek kişi davalılar 8.118,99 TL ile sorumlu olmak kaydıyla) vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine,
7-Davacı … kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 6.795,73 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta ile gerçek kişi davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine,
8-Davalı … kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
9-Tüm davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 2.000 TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile tüm davalılara verilmesine,
10-Maddi tazminat yönünden davacı tarafından yapılan 1.943 TL (bilirkişi ücreti, tebligat v.s.) yargılama giderinin yarısı olan 971,50 TL’nin ret ve kabul oranına göre hesap edilen 942,35 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
11-Maddi tazminat yönünden davalı gerçek kişiler tarafından yapılan 13 TL yargılama giderinin yarısı olan 6,5 TL’nin ret ve kabul oranına göre hesap edilen 0,19 TL’sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile gerçek kişi davalılara verilmesine,
12-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin 1.280,40 TL’sinin davalı … ve … Sigorta’dan, 39,60 TL’sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
B)Manevi tazminat yönünden;
1-… tarafından açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Davalı … 5.000 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla 20.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan 05/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine,
2-… tarafından açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Davalı … 5.000 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla 20.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan 05/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine,
3-… tarafından açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2.500 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan 05/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine,
4-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 2.903,17 TL karar harcından yatırılan 546,09 TL peşin harcın mahsubu ile 2.357,08 TL’nin (davalı … 853,87 TL ile sorumlu olmak kaydıyla) gerçek kişi davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
5-Manevi tazminat yönünden yatırılan 546,09 TL peşin harç ve 27,20 TL başvurma harcının yarısı olmak üzere toplam 573,29 TL’nin gerçek kişi davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
6-Davacı … kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080 TL vekalet ücretinin gerçek kişi davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine,
7-Gerçek kişi davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile gerçek kişi davalılara verilmesine,
8-Davacı … kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080 TL vekalet ücretinin gerçek kişi davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine,
9-Gerçek kişi davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile gerçek kişi davalılara verilmesine,
10-Davacı … kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 2.500 TL vekalet ücretinin gerçek kişi davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine,
11-Gerçek kişi davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 2.500 TL vekalet ücretinin davacı…’den tahsili ile gerçek kişi davalılara verilmesine,
12-Manevi tazminat yönünden davacı tarafından yapılan 1.943 TL (bilirkişi ücreti, tebligat v.s.) yargılama giderinin yarısı olan 971,50 TL’nin ret ve kabul oranına göre hesap edilen 252,59 TL’sinin gerçek kişi davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
13-Manevi tazminat yönünden davalı gerçek kişiler tarafından yapılan 13 TL yargılama giderinin yarısı olan 6,5 TL’nin ret ve kabul oranına göre hesap edilen 4,81 TL’sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile gerçek kişi davalılara verilmesine,
14-Genel olarak taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2021

Katip
e-imza

Hakim
e-imza