Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/183 E. 2021/674 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/183 Esas
KARAR NO : 2021/674

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2020
KARAR TARİHİ : 12/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kuruluşun, 4734
sayılı Kamu İhlale Kanunu ve 4734 sayılı Kamu İhlale Kanunu ile Hizmet İşleri Genel Şartnamesi ve
diğer İhale Dokümanları çerçevesinde ihaleye çıkıldığını, iş bu ihaleler çerçevesinde davalılar ile
müvekkili kuruluş arasında Silahlı Özel Güvenlik alımına ilişkin;
23.04.2013 – 31.12.2013 tarihleri için …Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Ltd. Şti.,
01.01.2014 – 22.01.2014 tarihleri için… Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.,
23.01.2014 – 14.02.2014 tarihleri için … Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Ltd. Şti.,
15.02.2014 – 09.03.2014 tarihleri için … Güv. Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.,
10.03.2014 – 31.03.2014 tarihleri için … Güv. Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.,
01.04.2014 – 31.12.2014 tarihleri için … Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Ltd. Şti.
ile hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, … Liman İşletmeleri Müdürlüğünde Özel Güvenlik olarak çalışmakta olan … tarafından … İş Mahkemesinde dava açıldığını, müvekkili kuruluş aleyhine … İş Mahkemesi’nin … E.-…K. sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, yerel mahkeme kararına karşı istinaf yoluna başvurduklarını, İstanbul BAM 29.H.D.’nin 2017/180 E.-
2018/192 K. sayılı kararıyla, istinaf taleplerinin kısmen kabul edilerek karar oluşturulduğunu, yerel mahkeme ilamının davacı tarafından Tekirdağ .. İcra Müdürlüğünün İcra Müdürlüğü’nün
… E. sayılı dosyası üzerinden icra takibine konulduğunu, icra dosyasına müvekkili kuruluşça
30.03.2018 tarihinde 14.745,68 TL ödeme yapıldığını, taraflar arasında akdedilen Hizmet Alım Sözleşmesinin 22. Ve 38/7 madde hükümleri
gereğince dava dışı işçiye yapılan ödemelerin tamamından sorumlu olduğunu beyanla, 14.745,68
TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen
tahsilini dava ve talep etmiştir.
Davalı … Özel Güvenlik vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, farklı tarihlerde belirli süreli hizmet sözleşmesi ile davacı kuruma alt yüklenicisi
olarak hizmet vermiş olup, çalıştığı bu dönemlerde tüm işçilik ücret hak ediş ve alacaklarını eksiksiz
tam bir şekilde personellerine ödediğini, davaya ve icra takibine konu söz konusu personellerin
müvekkili şirkette çalıştığı dönemlerde Kıdem ve İhbar Tazminatları ile ilgili alacağı bulunmamakla
birlikte bu tazminat bedellerinin ödenmesinden davacı kurumun sorumlu olduğunu,
davacı tarafın, farklı farklı tarihlerde belirli süreliğine ihaleye çıkmış, bu ihale süresince farklı firma ve şirketlerle çalışmış, işçilere ödenecek olan Tazminat bedellerinde sorumluluğu kendisinin
üstlendiğini, Kaldı ki, huzurunuzda açılan davanın konusu da işçilere ödenen bu tazminat bedellerinin
rücuen tazmini değil, işçilere ödenen ücret alacaklarının rücuen tazminine ilişkin olduğunu, söz konusu
personellerin işçilik ücret ve alacaklarından müvekkili şirketin 5 yıl sorumluluğu olmakla birlikte,
zamanaşımı itirazında bulunduklarını,
davacı tarafça imzalanan hizmet işleri genel şartnamesinin altıncı bölümünde dava konusu ücret
alacaklarına ilişkin şartlar belirlendiğini, söz konusu şartnameye göre, yüklenici personellerine ödenen
ücret ve diğer haklara ilişkin kontrollerin, davacı tarafından kurulacak kontrol teşkilatı tarafından
yapılacağı, davacı idare tarafından müvekkili şirketin hizmet verdiği döneme ilişkin olarak söz konusu
kontrol teşkilatı tarafından müvekkilinin hakedişinden hiçbir ücret kesintisi yapılmadığını, çalışılmış olan dönemde ücret
alacaklarının kesinti olmaksızın tam ve eksiksiz olarak davacı kurumca yatırıldığını, beyanla haksız
davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … Güvenlik vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle, davacı tarafın, rücu etmek üzere bahsettiği dava dosyalarından doğan alacakların,
müvekkili yönünden zamanaşımına uğradığını, davanın usulden reddedilmesi gerektiğini,
davacının, dava dilekçesinde bahsetmiş olduğu çalışma dönemlerine bakıldığında, müvekkiline tekabül eden süre takribi olarak toplamda 65-70 güne tekabül ettiğini, bu süreçte müvekkilinin bahsini
ettiği işçilerin geçici olarak yasalara uygun şekilde sigortaları yapılarak, yalnızca kendi çalışma dönemi
ile sınırlı olmak üzere müvekkilce çalıştırıldıklarını, kalan dönemlerde de bahsi geçen işçilerin,
davacıya ait projede sigortaları o dönemde, farklı firmalarca verilen güvenlik hizmetlerine göre
dönemsel olarak çalıştıklarını, bahsi geçen işçilerin sürekli olarak çalıştığı yerin davacı yanı olduğunu,
dolayısıyla işçilik alacaklarının asıl sorumlusunun davacı yan olduğunu,
asla davayı kabul anlamına gelmemekle, bir an için müvekkil ile diğer davalının da bu
alacaklardan sorumlu olduğu varsayımında dahi, her işveren yalnızca kendi döneminden sorumlu
olacak olup, müvekkilinin sorumluluğu yalnızca 65-70 gün arasında hizmet verdiği dönemle sınırlı
olduğunu, davacının işbu davayı açmasının son derece kötü niyetli olup, bu hususun da hüküm
kurulurken gözetilmesini talep ettiklerini beyanla, haksız davanın reddi gerektiğini
savunmuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda;
1. Seçenekte: Davacı asıl işverenin rücu alacağının 14.745,68 TL olduğu, anılan tutarın 13.518,50 TL’sinden davalı … Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğu ve ödeme tarihi olan 30.03.2018 tarihinden itibaren Avans faiz oranından işleyecek faiziyle birlikte tahsili gerektiği, 1.227,18 TL’sinden davalı … Güv. Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.’nin sorumlu olduğu ve ödeme tarihi olan 30.03.2018 tarihinden itibaren Avans faiz oranından işleyecek faiziyle birlikte tahsili gerektiği,
2. Seçenekte: Davacı asıl işverenin rücu alacağının 8.878,23 TL olduğu, anılan tutarın 8.264,63 TL’sinden davalı … Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğu ve ödeme tarihi olan 30.03.2018 tarihinden itibaren Avans faiz oranından işleyecek faiziyle birlikte tahsili gerektiği, 613,59 TL’sinden davalı … Güv. Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.’nin sorumlu olduğu ve ödeme tarihi olan 30.03.2018 tarihinden itibaren Avans faiz oranından işleyecek faiziyle birlikte tahsili gerektiği” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi uyarınca dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkindir.
İşçi karşısında müteselsil sorumlu bulunan taraflar hakkında davacının rücu talebiyle açtığı davada zamanaşımı süresi; taraflar arasındaki sözleşme hükümleri kapsamında belirlenecek olup, bu süre işçiye ödeme yapılan tarihten itibaren başlayacağından, davalı yanların davacı talebinin işçinin alacağı hakediş tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımına uğradığına dair definin dava dışı işçiye karşı yöneltilebilecek nitelikte bir defi olduğu ve davacı yanın davasının taraflar arasındaki sözleşmeler kapsamında zamanaşımına uğramadığı anlaşıldığından, davalı tarafların yerinde görülmeyen zamanaşımı defilerinin reddine karar vermek gerekmiştir. (Emsal Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2016/8129 Esas, 2017/479 Karar sayılı ilamı)
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda; dava dışı işçi …’ın davacı şirketten ihale ile alınan hizmet alım sözleşmesi kapsamında, davalı şirketlerin işçisi olarak çalıştırıldığı, anılan işçinin çalışmalarına ara vermeden devam ettiği, bu bağlamda davacı şirketin asıl işveren, davalı ve dava dışı şirketlerin alt işveren oldukları, asıl işveren ve alt işverenlerin dava dışı işçinin alacaklarından işçiye karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, iç ilişkiyi düzenleyen TBK’nun 167/1. maddesi uyarınca, asıl işveren ile alt işverenin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı eşit paylarda sorumlu oldukları, aynı yasanın 167/2. ve 3. maddelerinde; kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun payı oranında diğer borçlulara rücu edeceği ve borçluların birinden alınamayan miktarın, diğer borçluların eşit olarak üstlenmekle yükümlü olduğu düzenlenmekle, iç ilişkide rücuda teselsülün olmadığı, işçilik alacaklarından her bir alt işverenin kendi dönemi ile sınırlı olarak sorumlu olduğu, bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatından her bir alt işverenin sorumlu olacağı bölümünün, davalı şirketlerin kendi dönemlerine isabet eden hizmet süresinin kıdem tazminatına esas alınan toplam hizmet süresi ile oranlanarak tespit edileceği, bu itibarla dava dışı işçinin davalı … şirketinde çalıştığı dönemin toplam çalışma süresine oranlanmasında 0,895424837 oranına ulaşıldığı, … şirketinde çalıştığı dönemin toplam çalışma süresine oranlanmasında ise 0,104575163 oranının bulunduğu, davacı şirket ile davalı şirketler arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin 22. maddesinde genel şartnamenin 6. bölümüne atıf yapıldığı, hizmet işleri genel şartnamesinin 6. bölümünün 38. maddesinin 7. paragrafında ise, yüklenicinin iş verdiği alt yüklenicilerin çalıştırdığı işçilerin tamamının yüklenicinin elemanı hükmünde olduğu ve bunların ücretinin ödenmesinden de doğrudan doğruya yüklenicinin sorumlu olduğunun kararlaştırıldığı, işçinin kıdem tazminatı ve diğer alacaklarından davalı şirketlerin tespit edilen oranlarda sorumlu olacağı ancak ihbar tazminatının yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca işçiye ihbar öneli kullandırmayan son işveren olan davalı … şirketi tarafından karşılanmasının gerektiği, bu kapsamda dava dışı işçinin ihbar tazminatı 3.010,77 TL olarak hesaplanmakla, ihbar tazminatı dışında davacı şirketçe ödenen tutar olan 11.734,91 TL’den davalı şirketlerin belirlenen rücu oranlarına göre davalı …’nın 10.507,73 TL, davalı …’nın 1.227,18 TL tutarında sorumlu olduğu tespit edilmekle, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmeleri ve hizmet işleri genel şartnamesine göre davalı şirketler dava dışı işçinin alacaklarından sorumlu olduğundan bilirkişi raporundaki 1. seçenek benimsenmek suretiyle, açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne dair mahkememizce aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
13.518,50 TL alacağın 30/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Ltd. Şti.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
1.227,18 alacağın 30/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Güvenlik Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.007,28 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 247,21 TL’nin mahsubu ile bakiye 760,07 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 247,21 TL peşin, 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 301,61 TL harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin (davalı … Güvenlik Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. 1.227,18 TL ile sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 750,00 TL bilirkişi ücreti, 250,00 TL tebligat vs.posta masrafı olmak üzere toplam 1.000,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
12/10/2021

Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

TASHİH ŞERHİ

Mahkememizin 12/10/2021 tarihli celsesinin kısa kararında hükmedilen “1.227,18” şeklindeki meblağa TL ibaresinin maddi hata sonucu sehven yazılmadığı görülmekle, tutanağa geçen “1.227,18 alacağın 30/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Güvenlik Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’den tahsili ile davacıya verilmesine,” şeklindeki ifadenin “1.227,18 TL alacağın 30/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Güvenlik Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’den tahsili ile davacıya verilmesine,” şeklinde tashihen düzeltilmesine dair karar verildi. 12/11/2021

Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır