Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/167 E. 2021/727 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/167 Esas
KARAR NO : 2021/727

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2020
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında yakıt alımı için 29.04.2016 tarihli “Taşıt Tanıma Sistemi Sözleşmesi” akdedildiği, davalıca yapılan alımlar neticesinde faturalar keşide edildiği, davalının iş bu borcu ödememesi sebebi ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E sayılı dosyası ile takibe başlandığı ve yapılan itirazla takibin durduğu belirtilerek; izah edilen sebeplerle dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla icra takibinin devamına, davalının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davaya karşı cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLER, TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı alacak istemi ile başlatılan takibe davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce dosya arasına alınan … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında özetle; … &… ANONİM ŞİRKETİ tarafından …ANONİM ŞİRKETİ aleyhine takip başlatıldığını, 8.706,58 TL tutarlı 15.01.2019 tarihli fatura, 2.931,14 TL tutarlı 15.01.2019 tarihli fatura faizi, 9.125,80 TL tutarlı 31.01.2019 tarihli fatura, 2.880,25 TL tutarlı 31.01.2019 tarihli fatura faizi, 7.735,68 TL 15.02.2019 tarihli fatura ve 2.288,91 TL tutarlı 15.02.2019 tarihli fatura faizi olmak üzere toplam 33.668,36 TL alacağın takip tarihinden itibaren, icra giderleri, vekalet ücreti ve asıl alacak için % 48 işleyecek faizi ile birlikte BK m.100 e göre tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış ve alacağın olup olmadığı, varsa miktarı hususlarında takip dosyası ile bağlantı kurulmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 27.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“…
Davacı yan yasal defterlerinden alınan muavin ekstreye göre davalının dip toplamda 25.568,06,-TL borçlu olduğu, işlemin nedeni sorulduğunda ise davacının her müşteriye tanınan DBS bakiyesi olduğu, bu kapsamda davalıdan sistemin belirli aralıklarla tahsilat yapmaya çalıştığı,
a-Taraflar arasında 29.04.2016 tarihli “Taşıt Tanıma Sistemi Sözleşmesi” akdedildiği, davalıca yapılan alımlar neticesinde faturalar keşide edildiği, davalı yanca söz konusu borcun ödenmemesi sebebi ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile takibe girişildiği ve yapılan itirazla takibin durduğu,
b- Davacı şirket tarafından 2019 yılına ait yasal defterlerin incelenmesi üzere ibraz edildiği, bu dönemlerde davacının e-defter mükellefi olduğu, sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu,
c- Davacı yan yasal defterlerinden alınan muavin ekstreye göre davalının dip toplamda 25.568,06,-TL borçlu olduğu, ancak dönem içerisindeki işlemlerde “ödeme kaydı” açıklamalı hareketler bulunduğu,
ç- Öte yandan her iki tarafın e-defter mükellefi olduğu ve davacı tarafından keşide edilen faturaların gib portal aracılığı ile davalıya iletilmiş olmasına rağmen davalının yasal süresinde ya da sonrasında bu faturalara itiraz etmediği ya da iade faturası düzenlemediği, davacı tarafından yapılan icra takibine borcu olmadığını belirtmiş olmasına rağmen buna ilişkin ödeme dekontlarını ibraz etmediği, davacının iddialarına yanıt vermediği ve yasal defterlerini ibraz etmediği,
d- Tüm bu anlatılanlar ışığında davacının iddialarında haklı olduğu kanaatine varılırsa davalıdan olan alacak bakiyesi 25.568,06.-TL için sözleşme gereği 8.417,35.-TL faiz talep edebileceği hesaplanmaktadır, Ancak taleple bağlılık ilkesi gereği bu bedelin 25.568.06,-TL bakiye alacak için 8.100,30-TL olabileceği ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 02.08.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
“..
a-Taraflar arasında 29.04.2016 tarihli “Taşıt Tanıma Sistemi Sözleşmesi” akdedildiği, davalıca yapılan alımlar neticesinde faturalar keşide edildiği, davalı yanca söz konusu borcun ödenmemesi sebebi ile İstanbul 24. İcra Müdürlüğü’nün 2019/38329 E sayılı dosyası ile takibe girişildiği ve yapılan itirazla takibin durduğu,
b- Davacı şirket tarafından 2019 yılına ait yasal defterlerin incelenmesi üzere ibraz edildiği, bu dönemlerde davacının e-defter mükellefi olduğu, sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu,
c- Davacı yan yasal defterlerinden alınan muavin ekstreye göre davalının dip toplamda 25.568,06,-TL borçlu olduğu, ancak dönem içerisindeki işlemlerde “ödeme kaydı” açıklamalı hareketler bulunduğu ve fakat bu işlemlerin borç ve alacak kaydının aynı tutarda olması sebebi ile birbirini nötrlediği ve yeni bir borç oluşturmadığı ve muhasebe uygulama tebliğine aykırılık teşkil etmediği, söz konusu bu işlemin sadece şirket politikası ile ilgili olduğu,
ç- Öte yandan her iki tarafın e-defter mükellefi olduğu ve davacı tarafından keşide edilen faturaların gib portal a/acılığı ile davalıya iletilmiş olmasına rağmen davalının yasal süresinde ya da sonrasında bu faturalara itiraz etmediği ya da iade faturası düzenlemediği, davacı tarafından yapılan icra takibine borcu olmadığını belirtmiş olmasına rağmen buna ilişkin ödeme dekontlarını ibraz etmediği, davacının iddialarına yanıt vermediği ve yasal defterlerini ibraz etmediği,
d- Tüm bu anlatılanlar ışığında davacının iddialarında haklı olduğu kanaatine varılırsa davalıdan olan alacak bakiyesi 25.568,06.-TL için sözleşme gereği 8.417,35.-TL faiz talep edebileceği hesaplanmaktadır, Ancak taleple bağlılık ilkesi gereği bu bedelin 25.568.06,-TL bakiye alacak için 8.100,30-TL olabileceği ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafın faturaya dayalı olarak icra takibi başlattığı ve alacak talebinde bulunduğu, davaya konu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, iki faturanın da BS formu ile ilgili vergi dairesine bildirildiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporu uyarınca davacının 25. 568,06 TL fatura alacağı bulunduğunun hesaplandığı, davalı tarafça davaya cevap verilmediği gibi ibrazdan kaçınmış sayılacağı ihtarına rağmen yasal defterlerinin incelemeye sunulmadığı, böylece davacının yasal defterleri ile alacaklı olduğunu ispatladığı anlaşılmakla davanın fatura alacağı yönünden ve sözleşme ile kararlaştırılan temerrüt faizi oranı üzerinden kabulüne, yine alacak likit olmakla icra inkar tazminatı talebinin kabulüne ancak davalı ihtar edilerek temerrüde düşürülmediğinden TBK 117 uyarınca işlemiş faiz talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
2-İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında, davalının itirazın kısmen iptali ile takibin, 25.568,06 TL asıl alacak üzerinden aynı kayıt ve şartlarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacağın % 20’si oranındaki 5.113,61TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 1.746,55 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 401,51 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.345,04 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafça yapılan 1.536,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul oranına bakılmaksızın 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 11. Bendine göre; tamamının arabuluculuk görüşmelerine katılmayan davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yerolmadığına,
6- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
7- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
8- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 13. Bendine göre; arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda anlaşamamaları hallerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinde ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre hazineden ödenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin yine aynı kanunun 11. Bendi uyarınca davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9- Davacı tarafça peşin yatırılan 401,51 TL harç ile 54,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 455,91 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2021

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır