Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/165 E. 2020/161 K. 02.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/165 Esas
KARAR NO : 2020/161
DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 11/10/2019
KARAR TARİHİ : 02/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı bir şirket tarafından şirkete kesilen 3 ayrı çek için zayi davası … ATM’de ikame edilmiş ve tebir kararı alınmış fakat zikredilen çekleri ihtiyatı haciz kararı ile toplam 129.065,00-TL icra baskısı altında ödenmiş, icra tehdidi altında ve işletmeninin otel olması hasebi ile ayrıca bankadan her zaman kredi işlemleri yapıldığı için banka hesabına konulan blokeden dolayı 3 ayrı icra müdürlüğünün esas sayılı icra dosyaları kapsamında ödenen toplam 129.065,00-TL’nin ödeme gününden itibaren en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; İİK’nın 72. maddesine dayalı istirdat istemine ilişkindir.
Dosyanın …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edildiği görülmüştür.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre; ” MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3. maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile; “Dava şartı olarak arabuluculuk” ”MADDE 18/A- (1) İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükümlerinin cari olduğu tespit edilmiştir.
Bu noktada emsal alınan … Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … esas, … karar sayılı 31/12/2019 tarihli kararında da belirtildiği üzere; “Dava konusu bir miktar para alacağı” olan tüm talepler hakkında, alacaklı ve borçlu açısından bir ayırım yapılmadan ve bir sınırlama getirilmeden dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı olarak düzenlenmiştir. Elbetteki “menfi tespit” talebi ile “alacak” talebi hukuken aynı kavramlar değildir ve bu davalar sonucunda netice-i talepler ile kurulacak hükümler de farklıdır. İster alacak, ister menfi tespit, ister istirdat, ister itirazın iptali, ister tazminat talebi olsun bu davaların ortak noktası “dava konusunun bir miktar para alacağı” olduğudur. Sınırlayıcı bir yorum yaparak maddenin sadece “alacak” veya “tazminat” davalarıyla sınırlı olduğu kabülünün kanun koyucunun iradesine aykırı olacağı muhakkaktır.”
Anılı yasal değişiklikler ve istinaf kararı ışığında dava dilekçesi ile dosyanın tetkiki neticesinde; dava konusunun İİK’nın 72. maddesine dayalı olarak istirdat istemine yönelik, konusu bakımından bir miktar paranın ödenmesine ve para alacağına ilişkin olup bu bakımından zorunlu arabuluculuk dava şartı mevcut olmakla birlikte davacı yanın davadan önce arabuluculuk yoluna başvurmadığı tespit edilmekle davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-TTK’nın 5/a, 6325 sayılı Kanun’un 18/a-2, HMK’nın 114/2, 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40-TL red harcından peşin alınan 2.213,68-TL harcın mahsubu ile artan 2.159,28-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT 7/2. maddesi gereğince davalı … yararına 3.400-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’a ödenmesine,
Dair; HMK’nın 320. maddesi uyarınca dosya üzerinden, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.02/03/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır