Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/159 E. 2021/323 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/366 Esas
KARAR NO : 2021/321
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/06/2019
KARAR TARİHİ : 25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta A.Ş.nde sigortalı … plakalı aracın 01.05.2017 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araca % 100 kusurlu olarak çarptığını ve hasarına sebebiyet vermiş olduğunu ve araçta değer kaybı oluştuğunu, araçta bağımsız eksper tarafından yaptırılan ekspertiz sonucunda araçta KDV dahil 24.659,00 TL hasar tespit edildiğini ve eksperlik hizmeti karşılığında 436,46 TL ücret ödenmiş olduğunu, davalı şirkete 25.04.2019 tarihinde ihtarname gönderilmiş olmasına rağmen, davalı tarafından ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediği gibi müvekkiline bir ödeme de yapılmamış olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, kaza sebebiyle araçta oluşan hasar onarım ve değer kaybı alacağının şimdilik 100,00 TL’nin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul edilmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, değer kaybının tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafının yargılama gideri olarak davalı tarafından müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 01.05.2017 tarihinde meydana gelen kaza ile ilgili davacının talebinin, KTK.nun 109. maddesi ve ZMS/Trafik Sigortası Genel Şartlarının C.8 maddesi gereğince 2 yıllık zamanaşımına uğramış olduğundan, davacının taleplerinin reddi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dava konusu ile ilgili olarak yapılan başvuru üzerine hasar dosyası açıldığını ve araçta ekspertiz yapılmış olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacı asil …’ın banka hesabına 08.06.2017 tarihinde 4.912,46 TL hasar tazminatının ödemesi yapılmış olduğunu ve davacının zararının karşılanması nedeniyle müvekkili şirketin başkaca bir borcunun kalmamış olduğunu, müvekkil şirketin gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğunu ve bakiye tazminata ilişkin taleplerin kabulünün mümkün olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; dava dilekçelerinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davalıdan “dava dilekçemizin sonuç kısmında hasar onarım alacağımızın şimdilik 100,00-TL’sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine” şeklinde tazminat talebinde bulunduklarını, iş bu ıslah dilekçeleri ile dava dilekçesindeki talep miktarını, dosyada toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda arttırmak suretiyle ve yine fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak; dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında talep ettikleri 100,00-TL alacak taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda, “müspet zarar kapsamında, hasar onarım bedeline ilişkin KDV dahil bakiye 8.704,72-TL’nin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, dava konusu hasar onarım bedelinin tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı olarak 436,46-TL ekspertiz ücretinin ( TTK 1448/3 maddesi gereği sigortacı hasarın tespitine ilişkin masrafları ödemekle yükümlüdür.) HMK 323/F gereğince yargılama gideri olarak davalı tarafından müvekkilime ödenmesine,” şeklinde taleplerini arttırdıklarını bildirmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Bilirkişiler … ve … tarafından düzenlenen 18/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda;
“Hukuki ve nihai karar tamamen Sayın Mahkemenize ait olmak üzere; iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde yaptığımız inceleme sonucunda, dava konusu somut olayda heyetimiz,
Davalıya sigortalı aracın sürücüsü … ‘nin %100 (yüzde yüz) kusurlu olduğu,
Davacı … ın kusurunun bulunmadığı,
Dava konusu … plakalı aracın hasar onarım tutarının KDV hariç 11.539,99 TL olduğu ve bu tutarın 4.912,46 TL kısmının davalı tarafından davacıya ödenmiş olduğu,
Dava konusu aracın onarım sonrası değer kaybına uğramayacağı,
Söz konusu 24.04.2019 tarihli talep yazısı göz önüne alındığında; yazının tebliğ tarihinden 15 gün içinde ödenmesi talep edildiğinden, davalı … Sigorta A.Ş.nin, 25.04.2019 tebliğ tarihinden itibaren verilen 15 günlük mühletin sonunda 13.05.2019 tarihinde temerrüde düşmüş olacağı,
Yukarıda izah edilen yönetmeliğin ilgili maddeleri göz önüne alındığında, davacı tarafından atanan sigorta eksperine ödenen ekspertiz ücretinin, davacının uhdesinde kalması gerektiği ve davalı … şirketinden talep etmesinin mümkün olmadığı,
Davalı … Sigorta A.Ş.; dava konusu 01.05.2017 tarihli kaza sonucunda hasar gören … plakalı aracın hasar ile ilgili olarak, 4.912,46 TL hasar tazminatını araç maliki davacı …’ın banka hesabına 08.06.2017 tarihinde ödemiş olduğundan, davalı … Sigorta A.Ş.nin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı,
Dava konusu trafik kazası 01.05.2017 tarihinde meydana gelmiş, davacı vekili her ne kadar davalı … Sigorta A.Ş.ne 25.04.2019 tarihinde yazı tebliğ etmişse de, zamanaşımı süresini kesmek için davalı aleyhine icra takibi yapmamış, ZMS/Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince 2 yıllık zamanaşımı süresinden sonra, Sayın Mahkemeniz nezdinde 09.07.2019 tarihinde davalı aleyhine işbu davayı açmış olduğu görüş ve kanaatine varmıştır. İş bu bilirkişi raporumuzu takdir ve tensiplerinize saygılarımızla arz ederiz.” şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Dava; davacıya ait … plakalı aracın davalı sigortalısı … plakalı araçla çarpışmasında hasara ve değer kaybına uğradığından bahisle davalı … tarafından ödenmeyen bakiye tazminatın tahsili istemi ile açılan kısmi davadır.
Davalı yan, cevap dilekçesinde zamanaşımı definde bulunmuş olup ıslah dilekçesine karşı bu defiyi ileri sürmemiştir. Kaza 01/05/2017 tarihinde gerçekleşmekle, Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesi uyarınca talebin 2 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, ancak davalı yanın 08/06/2017 tarihli ödemesinin TBK’nun 154/1-1. maddesi uyarınca zamanaşımını kestiği ve 2 yıllık sürenin yeniden işlemeye başladığı, harcın yatırılarak davanın açıldığı 17/06/2019 tarihinde 2 yıllık süre geçmiş görünse de, 6325 sayılı yasanın 16/2. maddesinin arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen sürenin zamanaşımının hesaplanmasında dikkate alınmayacağı hükmü karşısında; 27/05/2019 tarihinde arabuluculuk süreci başlamakla, 13/06/2019 son tutanak tarihi itibarıyla sürecin sona erdiği, arabuluculuya başvuru tarihi itibarıyla zamanaşımının gerçekleşmesine 12 gün kalmakla, arabuluculuk süreci boyunca zamanaşımının işlemediği ve 13/06/2019 tarihinden sonra yeniden işlemeye başladığı nazara alındığında son tutanak tarihinden dava tarihine kadar 12 gün geçmediğinden davanın zamanaşımına uğramadığı görülmüş olup, davalı yanın zamanaşımı definin reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda; dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, hasar bedeli yönünden yapılan incelemede; 01/05/2017 tarihli kazanın meydana gelmesinde sigortalı … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında asli kusurlu olduğu, davaya konu araçta meydana gelen hasarın onarımı için 21 kalem parçanın değişmesinin gerektiği, söz konusu parçaların aracın uğramış olduğu kaza ve hasar fotoğrafları ile uyumlu olduğu, sigorta şirketinin ekspertiz raporunda parça fiyatları KDV hariç 9.489,99 TL olmakla, piyasa fiyatlarına uygun olduğu ancak raporda %70 oranında iskonto yapılarak 2.862,43 TL hesaplanmasının yerinde olmadığı, kaporta, boya, mekanik, elektrik işçilikleri toplamının ise KDV hariç 2.050,00 TL olduğu, toplam KDV hariç iskontosuz 11.539,99 TL hasar onarım tutarının günün rayicinde ve uygun olduğu, davacı tarafça alınan ekspertiz raporundaki parça ve işçilik toplamı 24.659,00 TL olarak tespit edilmekle, bu raporda hesaplamanın kaza tarihi yerine 31/12/2018 tarihindeki fiyatlarla yapılması nedeniyle sonucun fahiş olduğu ve esas alınamayacağı, değer kaybı yönünden yapılan incelemede; aracın km’sinin yüksek olması nedeniyle değer kaybının genel şartlar ekindeki listeye göre eksi değerde çıkacağı, Yargıtay içtihatları uyarınca kaza tarihindeki hasarsız hali ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre yapılan hesaplamada aracın değerinin kasko değer listesinin altında olması ve aracın ekonomik ömrünü tamamlamış olması nedeniyle araçta değer kaybının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafın ekspertiz ücreti talebi mevcut olmakla, Sigorta Eksperleri Atama Yönetmeliği’nin 6. maddesinin “Sigorta şirketi ihbarın alınmasından itibaren en fazla 1 iş günü içinde dosyaya eksper atanıp atanmayacağını SBGM’ye iletir” şeklinde düzenlendiği, aynı yönetmeliğin 11. maddesinin 3. fıkrası gereğince, sigortalı/sigorta ettiren tarafından atanan eksperin ücretinin 6. madde uyarınca ihbarın alınmasından itibaren süresinde eksper ataması yapılmaması halinde sigorta şirketi tarafından ödeneceği, ayrıca sigortalı, sigorta ettiren veya menfaat sağlayan kişi tarafından motorlu araç sigortalarında her aşamada eksper atanabileceği ve bu suretle atanan eksper ücretinin atamayı yapan kişi tarafından ödeneceği, davalı yanca ihbar üzerine süresinde ekspertiz atamasının yapıldığı görülmekle, ilgili yönetmelik maddeleri gereğince davacı yanın bu atamaya rağmen ayrıca aldığı ekspertiz raporuna ilişkin ücrete katlanmak zorunda olduğu anlaşıldığından ekspertiz ücretine ilişkin talep mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Açıklanan gerekçelerle, hasar onarım bedeline ilişkin talebin kabulü ile, değer kaybına ve ekspertiz ücretine ilişkin taleplerin reddine, sigortalı kamyonetin kullanım amacı hususi olduğundan alacağa yasal faiz işletilmesine, faizin Karayolları Trafik Kanunu’nun 99/1. maddesi uyarınca sigorta şirketine başvuru tarihi olan 25/04/2019 tarihinden 8 iş günü sonrası 08/05/2019 temerrüt tarihinden itibaren işletilmesine dair hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
8.704,72 TL hasar tazminatının 08/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Değer kaybı tazminatı ve ekspertiz ücretine ilişkin fazla talebin reddine,
2-Alınması gerekli 594,62 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 44,40 TL’nin ve 147,00 TL ıslah harcının mahsubu ile 403,22 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin, 44,40 TL başvurma harcı ve 147,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 235,80 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre davanın kabul kısmı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın ret kısmı üzerinden hesaplanan 10 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.300,00 TL bilirkişi ücreti, 92,90 TL tebligat vs.posta masrafı olmak üzere toplam 1.392,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesap edilen 1.390,40 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 1.318,48 TL’sinin davalıdan, 1,52 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır