Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/148 E. 2021/433 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/148 Esas
KARAR NO : 2021/433
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2020
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 22.01.2014 tarihinde kart satış sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye binaen davalıya fatura tanzim ettiklerini ancak bir kısım alacaklarını alamadıklarını, bu alacağa istinaden davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, ancak davalının kötü niyetli bir şekilde takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, bu nedenlerle; huzurdaki davanın açıldığını, sonuç olarak …. İcra Dairesi 2019/… E sayılı icra dosyasına yapılan haksız itirazın 8.743,91,-TL asıl alacak üzerinden iptalini, davalının kötü niyetli olarak icra takibine itirazı nedeniyle, en az %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından davaya cevap verilmediği görülmüştür.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağına istinaden faizler dahil toplam 9.018,06 TL alacağın faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 04/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Taraflar arasında 22.01.2014 tarihinde Kart satış sözleşmesi akdedildiği, 2019 Yılında sözleşme içeriği. 11 adet e-faturanın, sözleşmede belirtilen davalı mail adresine bildirildiği, ancak davalı ba formunda 3 faturaya ait bildirimin olduğu,
Davacıya ait ticari defterlerin incelenmesi neticesinde davacının davalıya 11 adet e-fatura düzenlediği, davalının bu faturaların 9 tanesinin tamamını ödediği, ödeme emrine konu edilen 02.09.2019 tarihli 6.552,00.-TL bedelli faturaya 20.09.2019 tarihinde kısmi olarak 5.284,09- TL ödediği, 01.10.2019 tarihli 7.475,00.-TL bedelli faturaya ait ödeme yapmadığı, (6,552,00- 5.284,09= 1.267,91+ 7.475,00=8.742,91-TL)
Davacı şirketin. 2019 takvim yılına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği,
Davacı ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre, davacının davalıdan ödeme emri tarihinde, 8,742,91 TL alacağının olduğu,
22.01.2021 tarihli Duruşma tutanağının 4. bendinde: “Tarafların ticari defterlerini inceleme günü ibraz etmesi ticari defterlerini İbraz etmeme durumunda ibrazdan kaçınılmış sayılacağının” ihtarının yapıldığı, ancak İnceleme günü davalı şirketin ticari defter ve belgelerini mahkemeye ibraz etmediği, bu nedenle davalı ticari defterleri üzerinde bir inceleme yapılmadığı,
…. İcra Dairesi 2019/… Esas sayılı Ödeme emrinin; 8.743,91 TL asıl alacak 274,15,-TL faiz olmak üzere toplam 9.019.06.-TL üzerinden düzenlendiği, davalının itirazı ile takibin durduğu.
Davacının dava dilekçesinde faiz talebinin olmadığı, bu nedenle temerrüt faizi hesaplanmasına gerek olmadığı,
…. İcra Dairesi 2020/… Esas sayılı ödeme emrine, davalı tarafından edilen itirazın, 8,742,91.-TL asıl alacak üzerinden iptali ile icra inkar tazminatı hükmünün yüce mahkemenizin takdirinde olduğu” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Dava; cari (açık) hesaba dayalı icra takibine davalı yanca yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince, davacı tarafın cari (açık) hesaba dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davacı yanın ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmakla, davacı tarafın alacak talebine konu faturaların ait olduğu dönem itibari ile 2019 yılına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, davalı şirketin mahkememizce çıkarılan meşruhatlı davetiyenin tebliğine rağmen ticari defterlerini ve sair herhangi bir delili ibraz etmediği, bu nedenle davacı tarafça ibraz edilen usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerin HMK’nun 222/3. maddesi uyarınca delil vasfını haiz olduğu, dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere; davalı yanın cari (açık) hesap ilişkisi kapsamında kesilen faturalar karşılığı ödemelerinin bulunduğu, talebe konu bakiyeyi oluşturan faturaların 6.552,00 TL bedelli faturanın 1.267,91 TL’lik kısmı ile 7.475,00 TL bedelli faturalar oldukları, söz konusu faturalar e-fatura niteliğinde olmakla, davalı yana GİB portalı üzerinden tebliğ edildiği, davalı yanın faturalara 8 günlük süre içinde itiraz ve iade ettiğine dair savunma ve delil ibraz etmediği, talebe konu faturaların taraflar arasındaki sözleşme kapsamında kesilmesi nedeniyle mahkememizce sözleşmenin davalı şirkete isticvap mahiyetinde tebliğ edildiği ancak davalı taraf isticvap davetiyesine karşı itiraz etmediğinden sözleşme altındaki imzanın kendisinden sadır olduğunun sayıldığı, sonuç olarak HMK’nun 222/3. maddesi uyarınca defterlerini ibraz etmeyen davalı karşısında davacı yanın usulüne uygun olarak tutulmakla delil vasfını haiz ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamındaki belgelerle davalı yandan olan alacağını ispatladığı kanaatine varılarak, ticari defterlerde kayıtlı 1 TL’lik fark sebebiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline, tarafların tacir olması ve tacirler arasında faizin serbestçe belirlenebilmesi nedeniyle sözleşmenin 4. maddesine uygun olarak istendiği anlaşılan faiz oranı uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, cari (açık) hesaba dayanmakla likit olan alacağa istinaden başlatılan takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
… İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 8.742,91 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacak 8.742,91 TL’ye takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacağın % 20’si oranındaki 1.748,58 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 597,23 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 104,24 TL’nin mahsubu ile 492,99 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 104,24 TL peşin, 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 158,64 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre davanın kabul kısmı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11. maddesi gereğince mazeretsiz olarak arabuluculuk toplantısına katılmayan davalı yan yargılama giderlerinin tamamından sorumlu olduğundan, davacı tarafça yapılan 700,00 TL bilirkişi ücreti, 106,00 TL tebligat vs. posta masrafı olmak üzere toplam 806,00 TL yargılama giderinin tamamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin dava kısmen haklı çıksa dahi mazeretsiz olarak toplantıya katılmayan davalı tarafça karşılanması gerekmekle, 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin tamamının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır