Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/144 E. 2020/123 K. 21.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/144 Esas
KARAR NO : 2020/123
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/03/2019
KARAR TARİHİ : 21/02/2020

….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı, 20/12/2019 tarihli birleştirme kararı gereğince dosyanın, mahkememizin … esas sayılı dava dosyası ile birleştirildiği ve mahkememizin … esas sayılı dava dosyasının 20/02/2020 tarihli celsesinde verilen tefrik kararı gereğince birleşen dosyanın tefrik edildiği ve mahkememizin yukarıdaki esasına kaydının yapıldığı görüldü.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin verdiği dava dilekçesinde özetle; davalının ortak şirketleri zarara uğrattığını, davalının ödemeleri yapmadığı bu nedenle şubelerin kapanmasına sebebiyet verdiğini, davalının, müvekkilini şirket dışında tuttuğunu, davalının tek imza yetkilisi olduğu dönemde şirket hesaplarını dilediği gibi yönettiği ve kullandığı iddiası, davalının çalışanları kışkırtarak müvekkiline karşı şikayette bulundurduğu, davalının şirkete ait araçların özel işlerde kullandığını, davalının kayyıma saldırdığını, davalının davalardan feragat etmediğini ve paylaşıma ilişkin son imzayı atmadığını, davalının müvekkiline kalacak şubelerin kapanmasına sebep olduğunu, davalının kurduğu diğer şirketlere, ortak şirket mallarını kullandırdığı ve ortak şirketi boşalttığını, vergi ve sgk borcu ile ortak şirketin mali durumunun kötüleştiğini, tasfiye sürecine giren şirketleri ve dolayısıyla şirketlerin %50 ortağı olan müvekkilini planlı ve sürekli bir şekilde zarara uğratan şirket ortağı davalının şirketleri uğrattığı zararların tespiti ile bu zararı tanzim ederek ticari avans faiziyle birlikte şirketlere ödemesi ve taraflar arasında akdedilen 28/02/2014 tarihli paylaşım sözleşmesi ile müvekkiline verilmesi kararlaştırılan şirket bünyesindeki yerlerin maddi değeri kalmadığından, bu yerlerin değerine karşılık olarak şirketlere ödenecek tazminatın işbu paylaşım sözleşmesi uyarınca müvekkilinin hisse olan %50 oranında müvekkiline verilmesini, davanın kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesi ne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; ortalık sürecinin sulh yoluyla sona erememesinde ve bu sürecin sonlandırılamaması sebebiyle ortak şirketleri çalışamaz hale getirerek zarara uğramasına sebep olanın davacı olduğu, müvekkilinin, ortak şirket adına kayıtlı markaları kendi üzerine tescil ettirmiş ise de hiçbir zaman bu markaları başka kişilere satmadığını veya kullanma hakkı vermediğini, müvekkilinin davacıyı şirkete sokmadığı iddiasının yalan olduğunu, müvekkilinin ve eşi adına kuralan … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin sonradan ortak şirket adresine taşınmamış, doğrudan ortak şirket adresinde kurulduğunu, paylaşım işlemlerinin tamamlanması beklenirken müvekkili ve eşi adına kurulan şirketin herhangi bir faaliyette bulunmadığını, şirketin yapması gereken maaş ödemeleri veya kira ödemeleri ortak şirketlerin sorumluluğundadır ve şirketler müşterek imza ile temsil edildiğinden bu ödemelerin yapılmamasından tek başına sorumlu olmadığını, şirketin kar ettiği dönemlerde, çalışanların bazılarına ortak karar uyarınca bir miktar prim ödemesi yapıldığını, bundan davacının bilgisinin bulunduğu, tüm prim ödemelerin de davacının haberinin olduğunu, müvekkilinin şirketi zarara uğratmadığını, müvekkilinin hiçbir zaman çalışanları davacıya karşı kışkırtmadığını veya zor kullanarak çalışanların davacı hakkında şikayette bulunmasına sebebiyet vermediğini, davacının şirkete alınmadığı iddiasına dayanak olarak müvekkilinin bu davadan beraat ettiğini, paylaşım sözleşmeleri ile şirket mal varlığı içinde kabul edilen ancak davacı üzerinde kayıtlı taşınmazların davacı tarafından kaçırıldığını, müvekkilinin bilgisi olmadan ve ortaklar kurulunda pay devrine ilişkin bir karar alınmadan her iki ortak şirketteki hisselerin … isimli kişiye devredildiğini, müvekkili hakkında talep edilen ihtiyati tedbir kararının reddine karar verilmesini talep ettiğini, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davayı açmakta haksız olan davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesince, mahkememizin … esas sayılı dosyası ile ”mahkememizde açılan dava ile İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasındaki tarafların ayrı olduğu, iş bu davada zararın tespiti ile 28.02.2014 tarihli sulh protokolünde belirtilen yerlerin maddi değeri kalmadığından tazminatın davacıya verilmesinin talep edildiği, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında yargıtay bozma ilamında da 28.02.2014 tarihli sulh sözleşmesinin koşullarının yerine getirilip getirilmediği hususunun irdelenerek kararın bozulmuş olduğu, her iki davada da sulh protokolunun şartlarının oluşup oluşmadığı ve yerine getirilip getirilmediği hususunda yargılama yapılması gerektiği, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının ayrıca şirket tasfiye istemini içermekte olup iş bu davadaki tasfiye sürecindeki şirketlerin zarara uğraması iddiasının da tasfiye içinde değerlendirilmesi gerektiği, her iki dava arasındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle yargılamanın daha sağlıklı bir şekilde yapılması ve usul ekonomisi açısından dosyamızın … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinde birleştirilmesi” şeklinde gerekçe üzerine birleştirilmesine karar verilerek mahkememize gönderilmiş ise de;
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı, 20/12/2019 tarihli birleştirme kararı ile dosyanın, mahkememizin … esas sayılı dosyası ile birleştirildiği, birleşen davanın konusunun mahkememizin … esas sayılı dosyası ile birleşen davalardan farklı olarak taraflar arasında sulh sözleşmesi imzalandıktan sonraki dönemde gelişen olaylarla şirketin içinin boşaltılması ve kamu borçları dahil şirketin borçlandırıldığı iddiasına istinaden davalı … aleyhine açılan sorumluluktan kaynaklı tazminat davası olduğu ve bu nedenle davaların konularının birbirinden farklı olduğu gibi tartışılacak delillerin farklı olduğu, mahkememizdeki davanın ortaklıktan çıkarılmas davasına dönüştüğü ve birleşen dava bu anlamda şirket malvarlığına yönelik olmakla; mahkememiz davasının neticesini etkileme ihtimalinin bulunduğu, yargılamaların ayrı ayrı yürütülmesinin zorunlu olduğu HMK 166.maddesindeki dosyaların birleştirilmesi şartlarının somut olayda bulunması halinde dosyanın birleştiği mahkeme yönünden bağlayıcı olabileceği görülmekle …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı dosyasının mahkemesine iadesine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Dava dosyasının …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, esasın bu şekilde kapatılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.20/02/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …