Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/136 E. 2020/270 K. 03.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/136 Esas
KARAR NO : 2020/270
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/07/2019
KARAR TARİHİ : 03/07/2020

….ATM’nin 2019/345 esas-2019/880 karar sayılı, 27/11/2019 tarihli yetkisizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen dava dosyasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile davalı borçlu arasında Almanya Hannover de düzenlenen Euro Blech 2018 faturada, bazı işlerin takibi hizmetleri, lojistik ve bedelin ödenmesi konusunda anlaşıldığını, müvekkili firma tarafından ifa edilen ve davalı borçlunun işlemleri için 8.550 Euro’nun fatura tarihindeki kur karşılığı olan 52.055,82 TL’lik 21.11.2018 tarihli elektronik fatura düzenlendiğini, düzenlenen fatura elektronik fatura olduğundan elektronik ortamda karşı tarafa tebliğ edildiğini, fatura davalı borçlu tarafından tebellüğ edilmesine rağmen yasal süresi içerisinde faturaya ve içeriğine hiçbir itirazda bulunmadığını, müvekkili firmanın 2018 yılında davalı borçlu aleyhine icra takibi başlattığını akabinde davalı borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiğini, bu itiraz sonucu takip durduğunu, ardından 2019 yılı başında değişen mevzuat gereği davalı borçlu ile daa şartı arabuluculuk görüşmesi yapıldığını bu aşamada da anlaşma sağlanamadığını, dava şartı arabuluculuk sonrası iş bu huzurdaki davayı açmak gerektiğini, söz konusu iş ve işlemlerin davalı borçlu adına ifa edildiğini, davalı tarafından yararlanıldığını, bu hizmetlerin karşılığı fatura düzenlendiğini, düzenlenen faturular hem e-fatura olarak hem de mail ortamında borçluya iletildiğini, 8 günlük yasal süre içerisinde ne faturaya ne de fatura içeriğine bir itiraz da bulunulmadığını, davanın açıldığı tarihe kadarda davalı borçlunun herhangi bir ödeme de yapmadığını, davalı borçlunun yaptığı itirazın haksız olduğunu, bu nedenle iptali gerektiğini, ayrıca davalı borcun varlığından ve tutarından haberdar olduğunu, itirazı da borcun ödenmesini geciktirmek amacıyla haksız olarak yapıldığını, davalı şirketin dava süresince menkul, gayri menkul, araç ve banka hesaplarına İcra İflas Kanunun 257 maddesi gereğince ihtiyati haciz konulmasını belirterek, davalı borçlunun … İcra Müdürlüğünün 2018/14757 esas sayılı dosyasındaki icra takibine yönelik haksız olarak yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalının yaptığı itirazı sonucu asgari %20 icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından yapılan … İcra Müdürlüğü 2018/14758 esas sayılı takibe yetki itirazında bulunmuş olduğunu, icra dairesi de gösterildiğini, ilamsız icra takibinde yetkili icra dairesi, borcunun ikametgahının bulunduğu yer icra dairesi olduğunu, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak; davacı ile müvekkili arasında akdedilen herhangi bir sözleşme mevcut olmadığını, hiçbir şekilde davacıdan hizmet alınmadığını, aralarında sözleşme olduğuna dair davacı tarafça da herhangi bir delil sunulmadığını, bahsi geçen faturada ticari defterleri mevcut olduğunu, davacı tarafından sunulan maillerin de geçerliliği bulunmadığını, maillerin … ile … Lojistik arasındaki yazışmalar sunulduğunu, mailler ile dava konusu arasında hiçbir şekilde illiyet bağı bulunmadığını, bunlardan dolayı davanın reddi ile cevap verme zarureti hasıl olduğunu belirterek öncelikle davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini ile %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatın hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; … İcra Müdürlüğünün 2018/14748 esas sayılı takip dosyasında faturaya dayalı alacak istemi ile başlatılan icra takibine davalı yanın itirazının iptali davasından ibarettir.
Dava şartları kamu düzeninden olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir.
Bu kapsamda mahkememizce yapılan inceleme neticesinde, davacı yanın yerleşim yeri tüzel kişilik merkezinin Etimesgut/Ankara olduğu, davacının adresi itibarıyla para borcuna dayanan alacak nedeniyle TBK’nun 89/1-1 maddesi gereğince sözleşmenin ifa yeri mahkemesi Ankara Batı icra müdürlüğünde yahut HMK’nun 6. maddesi gereğince davalının yerleşim yeri İstanbul icra müdürlüğünde takip başlatmasının mümkün olduğu, ancak davacı yanın yetkisiz olan Ankara icra müdürlüğünde takip başlattığı, bu nedenle yetkili icra müdürlüğü hususunda tercih hakkının davalı yana geçtiği, davalı yan tarafına tebliğ edilen ödeme emrine yasal süresinde itiraz etmekle, itirazında İstanbul icra müdürlüğünün yetkili olduğunu ileri sürdüğü, davalının adresi Eyüp/İstanbul olduğundan yetkili icra müdürlüğü doğru gösterilerek yapılan usulüne uygun yetki itirazına mahkememizce itibar edilmesinin gerektiği, her ne kadar dosyanın geldiği Ankara mahkemesince yetki itirazı mahkemenin yetkisine ilk itiraz olarak ele alınmış ise de öncesinde dava şartı olan yetkili icra müdürlüğünde takibin başlatılıp başlatılmadığı husunun incelenmesinin gerektiği, bu nedenle mahkememizce öncelikle dava şartı noktasında yapılan inceleme gereğince takibin yetkili icra müdürlüğünde yapılmadığı tespit edildiğinden dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Takibin yetkili İcra Müdürlüğünde yapılmadığı anlaşılmakla, dava şartı yokluğundan DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 620,79 TL peşin harçtan alınması gereken 54,40-TL’in mahsubu ile fazla yatan 566,39 TL’ nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. ‘nin 7/2. maddesine göre hesaplanan 3.400 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/07/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza