Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/134 E. 2023/463 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/134 Esas
KARAR NO : 2023/463
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2020
KARAR TARİHİ : 19/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin başta kamu bankaları olmak üzere ülkemizde faaliyet gösteren pek çok bankanın Türkiye genelinde kredi müşterilerinin teminat olarak beyan ettikleri taşınmazların değerlemesini yapan , köklü ve kurumsal gayrimenkul değerleme şirketi olduğunu, … Bankası A.Ş’nin … … Şubesi kredi müşterisi … … (…)’ın kredi teminatı olarak gösterdiği Zonguldak İli, … İlçesi, … İçi Mahallesi, … Pafta , … Parsel’de kayıtlı taşınmazın zemin kat 1 no.lu bağımsız bölümünün ve 2.kat 5 no.lu bağımsız bölümün değerleme hizmetini üstlendiğini, davalı … … … ile müvekkil arasında çözüm ortaklığı sözleşmesi bulunduğunu, davalı … … de diğer davalının sigortalı çalışanı olarak hizmet verdiğini, davalılar , müvekkil ile aralarında çözüm ortaklığı sözleşmesi doğrultusunda 27/02/2014 tarihli değerleme raporu düzenlendiğini, … … tarafından düzenlenen değerleme raporunda … Bankası kredi borçlusunun teminat olarak gösterdiği iki adet taşınmazlardan 1 no.lu bağımsız bölüme 65.000-TL , 5 no.lu bağımsız bölüme 120.000-TL olmak üzere toplamda 185.000-TL değer biçildiğini, … Bankası, belirlenen bu rakam esas alınarak kredi müşterisi … … (…)’e kredi kullandırdığını, kredi borçlusunun borcu ödememesi üzerine, banka tarafından … 5.İcra Müdürlüğü’nün 2015/… takip sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından değerlemesi yapılan yazılı taşınmazlar, … İcra Müdürlüğü’nün 2015/… Talimat sayılı dosyasında alınan 27/05/2015 tarihli Kıymet Takdir Raporu ile toplam 43.000-TL olarak değerlendiğini, satışa çıkartılan taşınmaz 48.110,00-TL’ye 3.kişiye ihale edildiğini, bunun üzerine … Bankası düzenlenen ekspertiz tutarı ile kıymet takdiri raporu arasında fahiş fark olduğunu bildirdiğini, müvekkili şirket … Bankası’nın rücu ettiği toplam 138.500-TL zararı bankaya ödediğini belirterek arz edilen hususlar ile ….İcra Müdürlüğü’nün 2018/… takip sayılı dosyasına yapılan haksız ve itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılarca karşılanmasını arz ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili … … arasında akdedilen 28.10.2013 tarihli sözleşmenin Düzce ili ve ilçelerini kapsadığını, bu nedenle huzurdaki uyuşmazlık alanı için uygulama alanı olmadığını, Mahkeme tarafından … Bankasının alacağının ne kadarını tahsil edemediği, bankanın davacıya rehin açığı belgesi sunup sunmadığı, davacının hangi hukuki sebebe dayanarak banka tarafından doğduğu iddia edilen zarara ilişkin ödeme yaptığı hususunun araştırılması gerektiği, Yüksek Mahkeme kararlarına göre bankanın ipotek takibi neticesinde rehin açığı belgesi almış olması ve ipoteğe konu borcun tahsil edilmemesinin gerektiği, … Bankası tarafından başka şirketlere yapılan değerleme raporlarında gayrimenkullerin değerinin 18.11.2015 tarihli raporda 90.00TL, 01.12.2015 tarihli raporda 80.000TL belirlendiğinden hatalı değerlemenin asıl muhatabının … İcra Müdürlüğü olduğunu, … Bankasının İcra Müdürlüğü dosyasında hazırlanan kıymet takdiri raporuna itiraz etmemesi nedeni ile zararın oluşmasına sebebiyet verdiğini, davacının ise yeterli araştırmayı yapmaksızın bankanın talep etmiş olduğu meblağı ödediğinin anlaşıldığı, banka ve davacı şirketin müterafik kusurları bulunduğu, TBK.52. Md.’de zararı doğruranın, zararın doğmasına etkili olması ihtimalinde Hakim’in tazminatı indirebileceği veya kaldırabileceğinin düzenlendiği, Yüksek Mahkemenin müterafik kusur değerlendirmesinde, objektifleştirilmiş kusur kavramını ele aldığı, nitekim zarar görenin kusurlu eylemleri zararın doğmasına sebebiyet verecek ise illiyet bağının kesileceği ve zarar verenin tazminat yükümlüsü olmayacağı, somut olayda … Bankasının kıymet takdirine itiraz etmediği, bu olayın TBK.52. Md. uyarınca zararın doğrudan oluşumuna sebebiyet verdiği ve illiyet bağını koparan sebeplerden olduğu, davacı şirketin ise bankanın ihale prosedürüne bağlı kusurunu, rehin açığı belgesi gibi tazminatın doğmasına sebebiyet verecek olan hususlar araştırılmadan dava dışı bankaya ödeme yapıldığı, davacının iş bu haksız eyleminin de bankanın kıymet takdirine itiraz etmemesi gibi zararın doğmasına sebebiyet veren eylemlerden bir tanesi olduğu, böylece davacının davasına dayanak yaptığı ödeme sebebiyle oluştuğu iddia edilen illiyet bağının , müterafik kusur sebebiyle kopmuş bulunduğu, bankanın taşınmazlara 400.000TL ipotek tesis ederek zararın oluşmasına sebebiyet verdiği, yerleşik Yargıtay kararları uyarınca davaya konu taşınmazların Mahkeme eli ile tekrar değerlemesinin yapılması gerektiği, müvekkillerinin hazırladığı rapora davacı şirketin yönetim kurulu üyesi olan … ile şirket çalışanı … ‘un da kontrol ederek rapora onay verdiklerinden sadece müvekkillerinin sorumlu olmayacağını, davacının mesleki sorumluluk sigortası yaptırmayarak rizikoyu üstlendiğini ifade ederek davanın reddini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, dava dışı bankanın davacıdan tahsil ettiği bedelden davalıların sorumlu olduğundan bahisle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen ….İcra Müdürlüğü’nün 2018/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine fatura alacağına istinaden toplam 138.500-TL alacağın ticari faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalı şirketin yetkilisi marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişiler tarafından düzenlenen 26/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Dava dışı bankanın yapacağı tüm icra takip işlemleri sonrası alacağına kavuşamaması halinde davacının ödeme sorumluluğu doğduğundan, henüz icra takip işlemleri sonuçlanmadan davacı tarafından bankaya yapılan ödemenin davalıdan talep edilip edilemeyeceği hakkında takdirin Sayın mahkemenize ait olduğu,
-Dava dosyasına talimat yolu ile … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/… . sayılı sosyasına sunulan 05.12.2020 tarihli rapor, bilirkişi heyetimiz tarafından benimsendiğinden, dava konusu taşınmazların değerleme tarihi olan 26.02.2014 tarihi itibari ile toplam değerinin 96.900,00TL. olduğu, hatalı rapor sebebiyle oluşan riskin 88.100,00TL. olduğu,
-Dava konusu olayda, davalıların özensiz ve hatalı değerleme raporu hazırlamaları nedeni ile kusurlu oldukları, dava dışı … Bankası’nın kıymet takdiri raporuna itirazda bulunmaması, ayrıca raporun denetlenmemesi nedeniyle ile davacı ve dava dışı … Bankası’nın müterafik kusurlarının bulunduğu, davalılar (%50) ile davacı ve dava dışı … Bankasının (%50) kusur oranları bulunduğu, buna göre davacının davalılardan 88.100,00TL./2 =44.050,00TL. Talep edebileceği kanaatine varılmakla birlikte nihai değerlendirme ve takdirin tamamen Mahkemenize ait olduğu sonucuna varılmıştır.”şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Davacının, dava dışı … Bankası A.Ş’nin kredi müşterisi … …’in kredi teminatı olarak gösterdiği … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Pafta , … Parsel’de kayıtlı taşınmazın zemin kat 1 no.lu bağımsız bölümünün ve 2.kat 5 no.lu bağımsız bölümünün değerleme hizmetini üstlendiği, davalı … … … ile davacı arasında çözüm ortaklığı sözleşmesi bulunduğu, davalı … …’in de diğer davalının sigortalı çalışanı olarak hizmet verdiği, davalıların 27/02/2014 tarihli değerleme raporu düzenlendiği, 1 no.lu bağımsız bölüme 65.000-TL , 5 no.lu bağımsız bölüme 120.000-TL olmak üzere toplamda 185.000-TL değer biçildiği, dava dışı … Bankası’nın, belirlenen bu rakam esas alınarak kredi müşterisi … …’e kredi kullandırdığı, kredi borçlusunun borcu ödememesi üzerine, dava dışı banka tarafından … İcra Müdürlüğü’nün 2015/… takip sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığı, davalılar tarafından değerlemesi yapılan taşınmazların, … İcra Müdürlüğü’nün 2015/… Talimat sayılı dosyasında alınan 27/05/2015 tarihli Kıymet Takdir Raporu ile toplam 43.000-TL olarak değerlendirildiği, bunun üzerine dava dışı … Bankasının düzenlenen ekspertiz raporunda belirlenen tutar ile kıymet takdiri raporu arasında fahiş fark olduğunu bildirerek davacı hesaplarından 138.500 TL tahsil ettiği, davacının da bu tutarı takibe konu ederek davalılardan talepte bulunduğu, davalıların itirazı üzerine işbu davanın ikame edildiği,
… Bankası … Şubesi’nin 28.06.2022 tarihli cevabi müzekkeresinde … İcra Müdürlüğü tarafından yaptırılmış olan Bilirkişi Raporuna ve Kıymet Takdir Raporuna
itiraz edilmediği, söz konusu taşınmazlar için taraflarınca Bağımsız Değerleme
Firmasına (… A.Ş.) yeniden Ekspertiz yaptırıldığı, kredi alacakları ile ilgili yasal takip sürecin devam
ettiği, henüz aciz vesikası veya rehin açığı belgesi alınmadığı hususlarının bildirildiği, o halde davaya konu uyuşmazlığın temelindeki taşınmazların henüz satılmadığı ve bu nedenle borca yetip yetmeyeceğinin belirsiz olduğu, , henüz bir aciz vesikası veya rehin açığı belgesi de bulunmadığı, satış sonrasında belki de dava dışı bankanın tüm alacağını tahsil edebileceği, anılan ihtimalde bu sefer davacının dava dışı bankadan ödemiş olduğu 138.500 TL yi iade talebinin gündeme gelebileceği, bu durumda davalıların sorumluluğunun değerlendirilmesi için erken olduğu, öncelikle dava dışı bankanın alacağını tamamen tahsil edip edemediği hususu netleştikten sonra kıymet takdir raporlarına dava dışı bankaca itiraz edilmediği hususu da gözetilerek dava dışı bankanın, davacının ve davalıların kusurlarının değerlendirilmesine geçilebileceği anlaşılmakla erken açılan işbu davanın reddine, davacının takipte kötüniyetli olduğu sabit olmadığından kötü niyet tazminatı talebinin de reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Erken açılan davanın REDDİNE,
Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 1.672,74-TL peşin harçtan alınması gereken 269,85 TL harcın mahsubu ile fazla yatan 1.402,89-TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 22.160,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-Yargılama giderlerinden sayılan 1.320 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/09/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır