Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/123 E. 2023/613 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/123 Esas
KARAR NO : 2023/613
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/06/2019
KARAR TARİHİ : 15/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sigortalısı dava dışı … …… ‘ ün davacı şirket nezdinde adına düzenlenmiş …-7 sayılı poliçe numaralı sertifika ” ile sigortalı olduğunu , poliçe vadesi içinde sigortalının 02.08.2018 tarihinde beyinde kitle saptanması nedeniyle ameliyat olduğunu ve 68.870,12 TL tutarlı tedavi giderinin taraflarınca ödendiğini, — sağlık sigortası genel şartları 12. Madde gereğince davalı sigorta kuruluşunun ödediği tutarın 34.435,06 TL 1ik kısmiının poliçelerdeki teminat oranlarına göre ve TTK 1466-1467 maddesi gereğince davalı yanıca karşılanması gerektiğini, davalı Sigorta Şirketi ” nin talep olunan tutardan sorumlu olduğunu belirterek T.C … Arabuluculuk Bürosu nezdinde 2019- … ve 2019- … nolu ile yapılan başvurudan olumlu netice alınmamış ve talebin sulhen çözümlenmemiş olması nedeniyle 34.435,06 TL tutarın — 29.03.2019tarihinden inden itibaren işleyecek avans faizi ve yargılama giderleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalının usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLLER:
… Sigorta A.Ş’ne müzekkere yazılmış olup, dava dışı sigortalı … … … ‘e ait sigorta sağlık poliçeleri ve belgeleri dosyamız arasına alınmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17/06/2019 tarihli, 2019/… Esas, 2019/… sayılı kararı ile mahkememize yetkisizlikle gönderildiği, mahkememizin yukarıda belirtilen esasını aldığı anlaşıldı.
Tarafların belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda sigorta uzmanı bilirkişi …tarafından hazırlanan 15/12/2021 tarihli raporda özetle; “Davacı sigorta kuruluşunun operasyon tarihinde dava dışı sigortalısının davah … Sigorta A.Ş nezdinde limitsiz muafiyetsiz sağlık teminatı havi geçerli Sigorta poliçesinin sunulması kaydı ile rücu (Halefiyet ) hakkı bulunabileceği, davalı sigorta kuruluşunun akdettiği sigorta poliçesi vadesi içinde gerçekleşen sigortalısının tedavisi nedeniyle ortaya çıkan giderler toplamının 68,870,12 TL olduğu, yapılan değerlendirme kapsamında … Hastanesi (Sağlık Kuruluşu nezdinde dava dışı sigortalı … … … ‘ için gerçekleşen tedavi hizmetinin özellik ve niteliği de dikkate alındığında operasyon tutarının kadri maruf olabileceği , … Sigorta A.Ş tarafından müşterek sigorta esaslarına göre tanzim olunduğu iddia olunan poliçe örneğinin dosyaya sunulmadığından adı geçen sigortacının talep olunan zarardan sorumlu olduğuna dair değerlendirme yapılamadığı ” yönünde mütalaada bulunduğu görülmüştür.
Bilirkişi … tarafından hazırlanan 17/11/2022 tarihli ek raporda özetle; mahkeme nezdindeki derdest davanın konusunun davacı … Sigorta A.Ş tarafından 01.01.2018- 01.01.2019 vadeli …-7 sayılı Grup Sağlık Sigorta Poliçesi ile sigortalanmış bulunan dava dışı sigortalı … … … poliçe teminatı kapsamında yapılan tedavi giderlerinin TTK’nda yer alan halefiyet ilkesi kapsamında rücuen davalı yandan tazmini talebi olduğu anlaşılmıştır. Sayın Mahkeme dosyasında mübrez 15.12.2021 tarihli Kök Bilirkişi Raporunda yer verilmiş olduğu üzere Nihai Takdir Ve Değerlendirme Sayırı Mahkeme’ye ait olmak zere davacı Sigorta şirketinin Halefiyet hakkının gerçekleşebilmesi için kendi nezdinde operasyon /riziko tarihinde geçerli bir sigorta sözleşmesinin mevcudiyeti şartı yerinde getirilmiş olsa bile rucu edilen taraf nezdinde dava dışı sigortalı için ameliyat tarihini kapsayacak geçerli bir sigorta sözleşmesinin mevcudiyetinin kanıtlanmamış sigortalısına poliçe kapsamı dahilinde bir tazminat ödemesi yapan sigortacının davalı sigortacıya dava hakkının bulunduğu koşulunun ortaya konulmamış olduğu”” yönünde mütalaada bulunduğu görülmüştür.
Bilirkişi … tarafından hazırlanan 05/10/2023 tarihli ek raporda özetle; derdest davada davacı Sigorta Şirketi tarafından dava dışı sigortalıları … … … ‘ün …-7 sayılı poliçe numaralı sertifikası vadesi 02.02.2018 tarihli beyinde kitle teşhisi kapsamında yapılmış ameliyat gideri 68.870,12TL’nın sağlık sigortası genel şartları gereği yarısı olan 34.435,06TL 1ık kısmının TTK 1466-1467 maddeleri gereği davalı sigorta kuruluşundan tahsili talep edilmiştir. Davacı sigorta kuruluşu buna göre … … … ‘ün … A.Ş personeli olarak 01.01.2018- 01.01.2019 vadeli poliçesinin davalı nezdinde ayrıca düzenlenmiş bulunduğunu iddia etmiştir. Davacı … … Sigorta A.Ş vekili bu aşamada sigortalılarının ameliyat tarihinin 02.02.2018 olmasına rağmen bilirkişi raporunda sehven 02.08.2018 olarak yazılmış olmakla hata yapıldığının ve bilirkişi raporu kapsamında iddialarının sübut bulduğunu bildirmiştir. Sayın Mahkeme dosyasına … Sigorta A.Ş nin 22.03.2022 tarihli üzerinde Sayın Mahkeme ve Uyap Alındı/Tebliğ Kaydı bulunmayan dilekçe ve ekleri kapsamında … … … için … Sigorta A.Ş tarafından düzenlenmiş … numaralı sağlık grup sigorta poliçesi iptal Zeyili ve Poliçe Özel Şartlarının Sunulmuş olduğu anlaşılmıştır. … Sigorta A.Ş tarafından 22.03.2022 tarihli yazı ekine sunulan … numaralı … Anonim Şirketi … Sigorta Poliçesi vadesinin 01.01.2018- 01.01.2019 olduğu 20.07.2018 tarihli gün esaslı çıkış Zeyilnamesinin adı geçen davalı şirketçe düzenlenmiş olduğu , dava dışı sigortalı … … … ‘ün operasyon tarihinin dosya kapsamına göre 02.02.2018 tarihi olduğu görülmüştür. Sayın Mahkeme nezdindeki derdest davanın konusunun davacı … Sigorta A.Ş tarafından 01.01.2018- 01.01.2019 vadeli … sayılı Grup Sağlık Sigorta Poliçesi ile sigortalanmış bulunan dava dışı sigortalı … … … poliçe teminatı kapsamında yapılan tedavi giderlerinin TTK’nda yer alan halefiyet ilkesi kapsamında rücuen davalı yandan tazmini talebi kapsamında Davalı sigorta kuruluşunun adı geçen dava dışı sigortalının Zeyilname (Gün Esaslı Çıkış Zeyilnamesi) öncesinde henüz çıkış işlemleri gerçekleştirilmeden … numaralı … Sigorta poliçesi kapsamında iken gerçekleşen ameliyat ve operasyonlara dayalı sağlık harcamalarının sigortacının poliçesi ile verdiği kuvertüre dahil olacağı” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Dava, müşterek sigorta kapsamında ödenen tedavi gideri bedelinin %50’lik kısmının, TTK 1466 maddesi ve Sağlık Sigortası Genel Şartları uyarınca rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı sigorta şirketi ile dava dışı … arasında grup sağlık sigorta sözleşmesi düzenlendiği ve 01.01.2018 -01/01/2019 tarihleri arasında hastalanmaları ve/veya kaza sonucunda yaralanması halinde tedavi için gerekli sağlık giderlerinin istisna edilen haller dışında teminat tablosunda belirtilen limit dahilinde sigorta teminat altına alındığı, bu sözleşme uyarınca dava dışı sigortalı dava dışı … … … ‘ün yönünden poliçe düzenlendiği, davalı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı arasında düzenlene poliçesi uyarınca tedavi giderlerinin karşılanacağının kararlaştırıldığı, dava dışı sigortalının Altunizade … Hastanesinde beyin ameliyat olduğu, yapılan tedaviye istinaden düzenlenen provizyon onay formu gereğince, …… A.Ş.’den tedavi harcamalarına ilişkin onay alındığı, bedelin davacı tarafından ödendiği, davacının davalı aleyhinde 34.435,06 TL ‘lik tedavi giderinin yarısına tekabül edilen tutarda alacak davasını açtığı görülmektedir.
TTK.nın Birden çok sigorta başlıklı 1465-. Maddesinde “(1) Aynı menfaatin, aynı rizikolara karşı, aynı süre için, birden çok sigortacıya, aynı veya farklı tarihlerde sigorta ettirilmesi hâlinde sigorta ettirene sigorta bedelinden daha fazlası ödenmez. (2) Birden çok sigortada, sigorta ettiren, sigortacılardan herbirine hem rizikonun gerçekleştiğini hem de aynı menfaat için yapılan diğer sigortaları bildirir. Bu hükme aykırılık hâlinde 1446 ncı madde hükmü uygulanır.” düzenlemesi gereğince birden çok sigorta, aynı menfaatin aynı risklere karşı, aynı süre için birden çok sigortacıya, aynı veya farklı tarihlerde sigorta ettirilebileceği düzenlenmiştir.
TTK.nın Müşterek Sigorta başlıklı 1466. Maddesinde ise “(1) Bir menfaat birden çok sigortacı tarafından aynı zamanda, aynı süreler için ve aynı rizikolara karşı sigorta edilmişse, yapılan birden çok sigorta sözleşmesinin hepsi, ancak sigorta olunan menfaatin değerine kadar geçerli sayılır. Bu takdirde sigortacılardan her biri, sigorta bedellerinin toplamına göre, sigorta ettiği bedel oranında sorumlu olur.(2) Sözleşmelere göre sigortacılar müteselsilen sorumlu oldukları takdirde, sigortalı, uğradığı zarardan fazla bir para isteyemeyeceği gibi, sigortacılardan her biri yalnız kendi sözleşmesine göre ödemekle yükümlü olduğu bedele kadar sorumlu olur. Bu hâlde ödemede bulunan sigortacının diğer sigortacılara karşı haiz olduğu rücu hakkı, sigortacıların sigortalıya sözleşme hükümlerine göre ödemek zorunda oldukları bedeller oranındadır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
TTK.nın 1473 ve devamı maddelerinde sorumluluk sigortaları düzenlenmiş olup uygulanacak hükümler başlıklı 1485. Maddesinde “ (1) Sorumluluk sigortalarına genel hükümlerle birlikte, 1454 üncü ve 1458 inci maddeler, 1466 ncı maddenin birinci fıkrası ve 1471 inci madde de uygulanır” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
… mahkemesi … Hukuk Dairesi 2020/… Esas 2023/… sayılı kararında “6102 sayılı TTK‘nin 1466. maddesinde müşterek sigorta düzenlenmiştir. Maddede, bir menfaatin birden çok sigortacı tarafından aynı zamanda aynı süreler için ve aynı rizikolara karşı sigorta edilmişse, yapılan birden çok sigorta sözleşmesinin hepsinin ancak sigorta olunan menfaatin değerine kadar geçerli sayılacağı, bu takdirde sigortacılardan herbirinin sigorta bedellerinin toplamına göre sigorta ettiği bedel oranında sorumlu olacağı, sözleşmelere göre sigortacıların müteselsilen sorumlu oldukları takdirde, sigortalının uğradığı zarardan fazla bir para isteyemeyeceği gibi, sigortacılardan her birinin yalnız kendi sözleşmesine göre ödemekle yükümlü olduğu bedele kadar sorumlu olduğu, bu halde ödemede bulunan sigortacının diğer sigortacılara karşı haiz olduğu rücu hakkının, sigortacıların sigortalıya sözleşme hükümlerine göre ödemek zorunda olduğu bedeller oranında olduğu ifade edilmiştir.
TTK’nin müşterek sigorta hükümleri incelendiğinde; sigortacıların birlikte hareket etmiş olmadığı bu gibi durumlarda da müşterek sigorta hükümlerinin uygulanacağı anlaşılmaktadır.
”… Sigortacılar birbirinden habersiz olarak aynı riziko için sigorta teminatı sağlamış ve bu teminatların toplamı ,sigorta bedelini aşıyor olabilir. Uygulamada sigortacıların ”aynı zamanda” (aynı tarihte) birbirinden habersiz sigorta teminatı sağlamaları tek karşılaşabilecek bir durum değildir.” (Samim Ünan, Türk Ticaret Kanunu şerhi, Sigorta Hukuku, s:192, cilt:II)
TTK 1466 (1) Anlamında bir müşterek sigortadan söz edebilmek için
-rizikonun ”aynı” olması,
-sürenin ”aynı” olması ve
-zamanın ”aynı” olması
Gerekir.
Sürenin aynı olmasından maksat, riziko gerçekleştiği anda, birden çok sigorta oluşturan bütün sigorta sözleşmelerinden her birinin sağladığı korumanın sürmekte oluşudur (bütün sözleşmelerde aynı uzunlukta bir sürenin mesela 1 yıl – kararlaştırılmış olması gerekli değildir). Sözleşmelerden birinde – mesela ilk prim ödenmediği için – sigortacının sorumluluğu henüz başlamamışsa, o sigorta birden fazla sigorta uygulamasında devre dışı sayılmalıdır . Diğer bir anlatışla burada sigortacının üstlenmiş olduğu maddi süre olarak adlandırılan süre esas alınmalıdır.
Zamanın aynı olması ise, sigorta sözleşmelerinin aynı zamanda yapılmış olmasına anlatıyor olsa gerektirir. TTK 1465(1) ”aynı tarihte” (veya farklı tarihlerde) yapılmış sigortalardan söz ederken, müşterek sigortaya ilişkin TTK 1465(1) ve çifte sigortaya ilişkin TTK 1467 (a)’da farklı bir sözcük kullanılmış ve (tarih yerine) zaman denmiştir. Kanımızca ”aynı zamanda” deyimini ”sigortacıların birlikte hareket ediyor olmalarını” belirten bir deyim olarak anlamakta mümkündür. (ve daha doğru olur.) (Samim Ünan, Türk Ticaret Kanunu, Sigorta Hukuku şerhi, cilt II, s:194,) ” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda yapılan anılan kanun maddeleri yargı kararı ve tüm bu açıklamalar doğrultusunda dosyadaki tüm delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesinde; davacı ve davalı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı arasında düzenlenen sağlık poliçelerinin aynı anda, aynı zamanda, kısacası aynı gün düzenlenmediği, farklı zamanlarda düzenlendiği, bu nedenle TTK 1466 madde kapsamında müşterek sigortanın mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Davacının sigortalısının, tercih hakkını kullanarak sağlık tedavi harcamalarında davacı sigorta şirketini seçtiği ve seçim yapma hakkının da bulunduğu, yukarıda belirtmiş olduğu üzere rizikonun ve sürenin aynı olmasının yanında, zamanın da aynı olması gerektiği, uyuşmazlık konusu olayda ise TTK 1466 madde kapsamında aranan şartların gerçekleşmediği ve iş bu nedenle Sağlık Sigortası Genel Şartları 12. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜ K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça peşin yatırılan 588,07TL harçtan alınması gereken 269,85TL karar-ilam harcının mahsubu ile bakiye 318,22TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Dava ret ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 17.900TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
5- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından İADESİNE,
6-Devletçe karşılanan 1.320TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan tahsili ile hazineye gelir KAYDEDİLMESİNE,
Dair, tarafların yüzüne karşı (e-duruşma), gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır