Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/105 E. 2022/410 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/105 Esas
KARAR NO : 2022/410

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)- İstirdat
DAVA TARİHİ : 07/02/2020
KARAR TARİHİ : 07/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait olan ve davacı sıfatına haiz … ile davalı arasında faktoring sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği müvekkilinin …Kaman Şubesinin … seri numaralı 31.10.2018 keşide tarihli Keşidecesi … İnş. Malz. …. Şirketi 33.181,00 TL tutarlı çeki iş karşılığında aldığını ve çeki faktoring yapmak üzere tahsil ettiğini, müvekkilinden ayrıca sözleşme gereği 1.000.000,00 TL senet alındığını, faktoring yapılan çekin 01.11.2018 tarihinde hesaba gönderildiğini, müvekkilinin sözleşme gereğince çek bedelini ödenmiş olduğundan güvence için verilen senedin boşa çıktığını, davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nden icra takibi başlatıldığını, icra takibinin çeke ilişkin güvence için verilen senedin iadesi ve başlatılan icra takibinin kaldırılması gerekirken davalı vekilince kalan vekalet ücreti ve ferileri için icra işlemlerini devam ettirdiğini, müvekkilinin şirket adresine talimat dosyası ile hacze gelindiğini, haciz edilen eşyaların muhafaza altına alındığını, davalının ödemeye rağmen çeki takibe koyması hususunda kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin mağdur olduğunu beyanla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasında takibe konu güvence olarak verilen senedin faktoring ödenen …Kaman Şubesi bankasının… seri numaralı 31.10.2018 keşide tarihli 33.181,00 TL tutarlı çeke karşılık verildiği ve bu çekin ödenmesi ile bu icra dosyasının alacak ve ferileri yönünden 11.150,00 TL borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötüniyetli icra takibi yapan ve takibe devam eden davalıdan tahsil edilmek üzere %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 06/09/2021 tarihli beyan dilekçesi ile: davanın istirdat davası olarak devamına, müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalınan toplamda 17.855,60 TL nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile tahsiline, haksız ve kötüniyetli başlatılan icra takibine konu alacağın %20 aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ,yargılama gideri ve vekalet ücreti ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Vekili cevap dilekçesinde özetle; borcun faktoring sözleşmesinin imzalanması ile birlikte doğduğunu, müvekkilinin sözleşmeden doğan fesih yetkisini kullandığını, dava konusu bononun hukuken teminat senedi olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını, Borçlar Yasasından kaynaklı olarak devir anında alacağın varlığı ve temlik borçlusunun ödeme gücü garanti edildiğini ve ayrıca faktoring sözleşmesi ile de temlik borçlusunun ödeme günündeki ödeme gücünün varlığını garanti ettiğini , müşterisinin veya kendisinin kredibilitesinde oluşacak herhangi bir olumsuzluk halinde müvekkilinin kullandırdığı krediyi geri çağırma hakkını kabul ve taahhüt ettiğini, icra takiplerinde icranın yerine getirilmesi ile birlikte harcın doğduğunu, tahsil harcının yükümlüsünün borçlu olduğunu, Borçlar Kanunu 100.maddesi uyarınca yapılan ödemelerin öncelikle alacağın ferilerine sayılacağından takipte faizin işlediğini, komisyon ve masraf alacağının doğduğunu, takipte yapılan icrai işlemler nedeniyle yapılan masrafların davacı borçlu tarafından ödenmesi gerektiğini, davacı … Demirin bononun avali olduğunu, avalin bağımsız bir kambiyo taahhüdü olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER, TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava; takibe konu senet nedeniyle kısmen borçlu olunmadığının tespiti ve icra dosyasına ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce dosya arasına alınan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında;… AŞ tarafından… Madencilik .. Şirketi ile … aleyhine icra takibi başlatıldığı, 1.000.000 TL senet dayanak gösterilerek 33.181,00 TL senet alacağı, 89,87 TL faiz, 99,54 TL komisyon bedeli ve 205,00 TL protesto olmak üzere 33.575,41 TL’nin tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 23.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“..
Davalı … AŞ resmi defter kayıtlarında davacı …Ltd. Şti. Cari hesabında faktoring konusu 31.10.2018 vadeli 33.181,00 TLlik çeki 01.11.2018 tarihinde tahsil ettiği ve 01.11.2018 tarihi itibariyle 175,29 TL borçlu olduğu,
23.10.2018 tarihinde 33.181,00 TLlik kısmı icra takibine konu edilen 18.10.2018 vadeli 1.000.000 TLlik senedin teminat senedi olarak alınmış olduğu ve davalının kanuni defterlerine teminat senedi açıklaması ile muhasebeleştirildiği,
Davalının tahsil ettiği çek bedelini takibin yapıldığı İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı dosyasına bildirmediği ve takibe devam ettiği,
Dosyaya 31.10.2018 vadeli çek yönünden bakıldığında davacının dava konusu çeke ait borcunun bulunmadığı ve davalının 1 günlük temerrüd faizi talep edebileceği, temerrüd durumunun oluşup oluşmadığı konusunun hukuken değerlendirilmesi gerektiği,
Davalı tarafın takibe konu senedin teminat sayılamayacağı yönündeki hukuki içerikli beyanlarının değerlendirilmesi gerektiği” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.

Mahkememizce dosya kapsamına alınan 26.11.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
“..
Davalı … AŞ tarafından faktoring işlemine tabi tutulan 31.10.2018 vadeli 5246 nolu 33.181,00 TLlik çekin 01.11.2018 tarihinde davalının banka hesabına ödendiği ve ilgili çekten dolayı davacının borcu bulunmadığı,
Davacı … Ltd. Şti. Tarafından menfi tespit davasının açıldığı 07.02.2020 tarihinden sonra 11.09.2020 tarihinde davalı vekiline ödenen 15.528,00 TL ile 29.09.2020 tarihinde Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … talimat sayılı dosyası için ödenen (2.200,00 TL + 127,60 TL ) 2.327,60 TL toplamda 17.855,60 TL’nin davacıya iadesinin gerektiği” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Davacı şirket ile davalı arasında 06/01/2017 tarihinde faktoring sözleşmesi imzalandığı, 1.000.000 TL bedelli senedin teminat senedi olarak davalıya verildiği, davalı taraf bu hususu inkar etmiş ise de kendi kayıtlarında anılan senedin ”teminat alımı”olarak işlendiği, Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/2 maddesinde yer alan ” Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz.” düzenlemesi gereğince faktoring şirketlerinin fatura ile desteklenmeyen kambiyo senetlerinden doğan alacağı temlik alamayacakları, dolayısıyla dava ve takip konusu edilen senedin bu anlamda alınmadığı ve ek teminat olarak alındığı, Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin “Müşterilerden ek teminat mahiyetinde olmak üzere devralınan ve fatura veya fatura yerine geçen belgeler ile ilişkili olmayan kambiyo senedi veya diğer senetlerin tahsil edilebilmesi için; alacağın vadesinde ödenmeyip sorunlu hale gelmiş olması, alınan kambiyo senedi veya diğer senet karşılığında hiçbir şekilde kambiyo senedi veya diğer senedin ilgililerine finansman sağlanmaması, Kuruluşun işlem ve muhasebe kayıtlarında ek teminat mahiyetinde alınan kambiyo senedi veya diğer senedin ilgili borcun teminatı karşılığında alındığına dair kayıt düşülmesi gerekir” düzenlemesini içerir 8/2. maddesi uyarınca öncelikle ek teminat olarak alınan kambiyo senetlerinin tahsil edilebilmesi için faktoring şirketinin temlik aldığı alacağın vadesinde ödenmeyerek sorunlu hale gelmiş olması gerektiği, davalı tarafından ise asıl borca ilişkin senedin vadesinden önce, henüz alacağın tahsil edilmesinin sorunlu hale gelip gelmediği belirlenmeden teminat senedine dayalı icra takibinin başlatıldığı, faktoringe ve asıl borca konu , faturaya bağlı olarak tanzim edilen senedin 31/10/2018 vade tarihli ve 33.181 TL lik senet olduğu, anılan çekin 01/11/2018 tarihinde ödendiği, davalının bu tahsilatı icra dosyasına bildirmediği, asıl borca konu 33.181 TL bedelli senedin karşılıksız olduğunun 31/10/2018 de yazdırıldığı ancak henüz bu şerh yazılmadan yani risk gerçekleşmeden önce davalı tarafça teminat senedine dayalı alarak eldeki davaya konu olan takibin 24/10/2018 de açıldığı, yani asıl borca ait senedin vadesi gelmeden teminat senedinin takibe konulduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, davacıların takibe konan teminat senedi nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine ve davacı şirketçe ödenen icra dosyasına ödenen bedelin iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davacıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasında takiben konan senet nedeniyle davalıya 11.150-TL borçlu olmadıklarının tespitine,
Davacı şirket tarafından takip dosyasına ödenen 15.528 TL nin ödeme tarihi olan 11.09.2020 tarihinden, 2.327,10 TL nin ödeme tarihi olan 29.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı şirkete verilmesine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 1.219,72 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan (190,42 TL peşin harç + 116,00 TL tamamlama harcı olmak üzere ) 306,42 TL harcın mahsubu ile bakiye 913,30 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan 1.580,00 TL yargılama giderinin, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4- Davanın tam kabul ile sonuçlanması nedeni ile davalı tarafından yapılan 205,00 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6- Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine YEROLMADIĞINA,
7- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
8-Devletçe karşılanan 1.320 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
9- Davacı tarafça yatırılan 190,42 TL peşin harç, 116,00 TL tamamlama harcı ve 54,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 360,82 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/06/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır