Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/90 E. 2019/1121 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/90 Esas
KARAR NO : 2019/1121
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2018
KARAR TARİHİ : 11/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 05.12.2014 tarihinde kırmızı biber çeşnili zeytinyağı satışına istinaden e-fatura tanzim edildiğini, söz konusu faturanın tutarı 4.050,00TL olduğunu, davalı şirket bu tutarın 1.833,87TL’lik kısmını 07.04.2017 tarihinde ödediğini, müvekkil şirket’in, davalı şirketten 2.216,12TL tutarında bakiye alacağı olduğunu, satışa konu ürünler davalı şirket’e … sayılı sevk irsaliyesinden de anlaşılacağı üzere 05.12.2016 tarihinde teslim edildiğini, müvekkil şirket’in tüm iyiniyetli girişimlerine rağmen davalı şirket faturaya konu borcu ödememesi üzerine davalı şirket aleyhinde 04.05.2018 tarihinde …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ancak davalı taraf itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu belirterek; haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve kötü niyetli itiraz nedeniyle % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın sunmuş olduğu dava dilekçesinde, iddia etmiş olduğu hususlar, yasal dayanaktan yoksun, somut bir delile dayanmayan ve tamamen soyut iddialardan ibaret olup, bu beyanlara itibar edilmesi hukuken mümkün olmadığını, davacı taraf, iddia etmiş olduğu hususları ispat yükü altında olup, dava dilekçesinde delil olarak sunulan bilgi ve belgelerin hiçbiri, usul kuralları çerçevesinde, iddia edilen vakıayı ispata elverişli araçlar olmadığını, davacı ile müvekkili arasında, dava dilekçesinde iddia edilen hususlar, hiç bir zaman gerçekleşmemiş olup, davacının talepleri, tamamen karşılıksız maddi menfaat temin etmek üzere dile getirildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; ticari satımdan kaynaklı faturaya dayalı bakiye alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış ve tarafların delilleri toplanmış olup davaya konu … İcra Dairesinin … esas sayılı icra dosyası celp edilmiş ve icra dosyasının tetkikinde; “…Davacı tarafından 2.216,12 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının takibe ve borca itiraz ederek takibin durdurulduğu…”görülmüştür.
Mahkememizce 29/07/2019 tarihinde alanında uzman mali müşavir bilirkişi …’den alınan raporda özetle; “…Tarafların ticari defterinin mahkemenin ihtarına rağmen incelenmek üzere ibraz edilmediği, taraflar arasındaki ticari ilişkinin davacının davalı ile ilgili düzenlendiği cari hesap ekstresine göre; 21.06.2016 tarihinde başladığı, davacının davalıya önce mal/hizmet vererek fatura düzenlediği, daha sonra davalının ödeme yaptığı bu şekilde cari hesap ilişkisinin 07.04.2017 tarihine kadar devam ettiği, ödeme emrine konu e-faturanın davalı şirkete ait …(a),…com e-mail uzantısına e-tebliğ edildiği ve fatura içeriği mal/hizmetin 05.12.2016 tarih, Seri B, … sıra numaralı sevk irsaliyesi ile, davalı adına … isimli kişiye teslim edildiği, Ayrıca yüce mahkemeniz tarafından “HMK 169 vd. maddelerine göre sevk irsaliyesinde bulunan imza konusunda isticvap olunduğu, ve imza sirküleri ile hazır olunmadığı takdirde sevk irsaliyesini kabul etmiş sayılacaklarının tebliğ ve ihtar olunduğu ” bu sevk irsaliyesine göre düzenlenen e-Fatura bedelinin 4.050,00.-TL olduğu, bu faturaya ilişkin davalı tarafından 07.04.2017 tarihinde davacıya, 1.833,87.-TL ödeme yapıldığı, 07.04.2017 tarihi itibariyle davacı şirketin davalıdan 2.216,12.-TL daha alacağının kaldığı, dava dosyası ve inceleme günü davacı tarafından sunulan; cari hesap ekstresi üzerinde yapılan inceleme neticesinde: taraf ticari defter ve belgelerinin; Yüce Mahkemenizin ihtarına rağmen incelemeye ibraz edilmediği, taraflar arasındaki ticari ilişkinin davacının davalı ile ilgili düzenlendiği cari hesap ekstresine göre; 21.06.2016 tarihinde başladığı, davacının davalıya önce mal/hizmet vererek fatura düzenlediği, daha sonra davalının ödeme yaptığı bu şekilde cari hesap ilişkisinin 07.04.2017 tarihine kadar devam ettiği, ödeme emrine konu e-faturamn davalı şirkete ait …@…com e-mail uzantısına e-tebliğ edildiği ve fatura içeriği mal/hizmetin 05.12.2016 tarih, Seri B, … sıra numaralı sevk irsaliyesi ile, davalı adına … isimli kişiye teslim edildiği, Fatura bedelinin 4.050,00.-TL olduğu, ayrıca yüce mahkemeniz tarafından “HMK 169 vd. maddelerine göre sevk irsaliyesinde bulunan imza konusunda isticvap olunduğu, ” imza sirküleri ile hazır olunmadığı takdirde sevk irsaliyesini kabul etmiş sayılacaklarının tebliğ ve ihtar olunduğu” bu faturaya ilişkin davalı tarafından 07.04.2017 tarihinde davacıya 1.833,87.-TL ödeme yapıldığı, 07.04.2017 tarihi itibariyle davacı şirketin davalıdan 2.216,12.-TL daha alacağının kaldığı, davalı tarafından … İcra Dairesi … Esas sayılı ödeme emrine edilen itirazın 2.216,12.-TL üzerinden kaldırılması ile icra inkar tazminatı hükmünün yüce mahkemenizin takdirinde olduğu sonucuna ulaşıldığının…” mütalaa edildiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; davacının mal satım ilişkisinden kaynaklı irsaliyeli e-faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının mevcut olup olmadığı, davacının davasını asıl alacak üzerinden ikame ettiği anlaşılmakla takiple talep ettiği asıl alacak miktarının yerinde olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Mahkememiz ara kararı gereğince takibe konu alacak istemine dayanak 1 adet ( 05/12/2016 tarihli, 4.050-TL bedelli ) e-faturanın ve imzalı sevk irsaliyesinin davalı şirkete isticvap mahiyetinde tebliğe çıkarılmasına karar verilmiş olup anılı faturanın/irsaliyenin davalı şirkete isticvap mahiyetinde tebliğ edildiği ancak; davalı tarafın isticvap edileceği duruşmada hazır bulunmaması nedeni ile HMK’nın 171/2 maddesi gereğince irsaliyeli fatura ve içerikleri bu nedenle davalı tarafça kabul edilmiş sayılmıştır.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın irsaliyeli e-faturaya dayalı bakiye cari hesap alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin, davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davalı tarafın ihtar edilmesine rağmen ticari defterlerini ve sair delillerini ibraz etmediği, bu nedenle yalnızca davacı ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifeti ile inceleme yapılabildiği, ayrıntılı, dosya kapsamına uygun ve gerekçeli olmakla raporun itibar edilir bulunduğu, davacı yanın davalı şirket ile olan ticari münasebetini defterleri kapsamında takip ettiği, davalı adına tanzim edilen faturaların bu hesabın borcuna kaydedilmiş olduğu, faturalara karşılık yapılan ödemelerin de yine bu hesabın alacağına kaydedilmiş olduğu, davacı ticari defterleri kapsamında davalıya ait cari hesabın takip tarihi itibariyle 2.216,12-TL borç bakiyesi verdiği, alacak talebine dayanak irsaliyeli faturanın davalı şirkete isticvap mahiyetinde tebliğ edildiği ancak; davalı tarafın isticvap edileceği duruşmada hazır bulunmadığı, bu nedenle HMK’nın 171/2 maddesi gereğince irsaliyeli fatura ve içeriklerinin davalı tarafça kabul edilmiş sayılmasının gerektiği, davacı yanın e- fatura, sevk irsaliyesi ve ticari defterleri kapsamında davalı taraftan takip tarihi itibariyle 2.216,12-TL (asıl alacak) alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, alacağın faturaya dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne, davacı lehine icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 2.216,12-TLalacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 2.216,12-TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 443,22 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 151,38 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 37,85 TL harcın mahsubuyla eksik kalan 113,53 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,9 TL başvurma harcı, 37,85 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 550 TL bilirkişi ücreti, 58,2 TL tebligat giderleri olmak üzere toplam 608,2 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.216,12 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, dava miktarı itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır