Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/78 E. 2023/157 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/78 Esas
KARAR NO : 2023/157
DAVA : İflas (İflasın Açılması)
DAVA TARİHİ : 03/05/2017
KARAR TARİHİ : 06/04/2023
YAZIM TARİHİ : 19/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Açılması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ticari ilişki neticesinde davalının bonolarını aldığını, bonoların vadelerinde ödenmediğini, borcun tahsili amacıyla davalı borçluya kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile ….İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı dosyasıyla takibe geçildiğini, icra dosyasında ödeme emrinin tebliğ edildiğini, ödeme emrine karşı itirazda bulunulmadığı ve borcun da ödenemediğini, yapılan araştırmalar neticesinde davalı borçlunun ekonomik durumunun iyi olmadığını beyanla; müvekkilinin davalıdan alacağı miktar için davalı borçlu şirketin iflasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Feri müdahil … vekili müdahale talepli dilekçesinde özetle; müvekkilinin, hakkında iflas talep edilen davalı şirketten 49.404.41 USD işçi alacağının mevcut olduğunu, İş Kanunundan doğan işçilik haklarının tahsili için … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E. sayısı dosyası ile icra takibi yapıldığını,davalı borçlunun itirazı üzerine itirazın iptali ve takibin devamı için … İş Mahkemesinin 2016/… E.sayılı dosyası ile dava açıldığını, ancak iş bu dava davalı borçlunun şirket merkezi İstanbul’da olduğu için görevsizlikle … ş Mahkemesine gönderilmiş olup, 2017/… E.sayı ile halen derdest bulunduğunu, davalı şirketin tüm malvarlığı değerlerini yurt dışına kaçırma vs. hazırlığı içinde olduğunun düşünüldüğünü, İİK.m:196 ya göre,şirketin iflasına karar verilmesi halinde, açmış olduğumuz davanın durmasına karar verileceği için, müvekkilin alacağının tahsili yönünden iflas masasına alacak kaydının sağlanması ve şirketin tüm malvarlığı değerlerinin tespiti açısından iş bu davaya müdahil olarak katılma taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış, ancak davaya karşı cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizde açılan işbu dava; kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla yapılan takibe itiraz edilmediğinden bahisle iflas isteminden ibarettir.
Mahkememizin 2017/… Esas 2017/… Karar sayılı 28/12/2017 tarihli kararı ile ; “1-Davanın kabulü ile; …na bağlı … sicil numaralı … Anonim Şirketi’nin İFLASINA, İflasın 28/12/2017 tarih ve 15.15 saati itibariyle açılmasına, İflasın İstanbul İflas Müdürlüğüne derhal bildirilmesine ” dair verilen kararın, davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmiş,
… Hukuk Dairesi’nin 2018/… Esas 2019/… Karar sayılı 10/01/2019 tarihli ilamı ile;”..Davacı tarafça, davalı aleyhine, …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takip başlatıldığı, davalıya usulünce yapılan tebliğat yapılmasına rağmen davalının takibe itiraz etmediği ve takibin kesinleştiği, dava dilekçesinin, icra dosyasındaki adrese çıkarıldığı, fakat adresten taşındığından bahisle tebligatın yapılamadığı, daha sonra farklı bir adrese dava dilekçesinin, daha sonrada depo kararının TK.35 maddesine göre tebliğ edildiği, davalı vekilinin yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, duruşma gününden ve davadan tesadüf eseri haberdar olduklarını ileri sürdüğü, mahkemece tebligatların usulüne uygun görülerek süresinde depo emri yerine getirilmediğinden davanın kabulüne karar verildiği görülmektedir.
Mahkemece verilen karardan sonra, davalı vekili ilk defa istinaf dilekçesinde, kendilerinin açmış oldukları bir iflas erteleme davasından bahsetmiş ve iflas erteleme davasında iflas kararı verildiğini, fakat kararın kesinleşmediğini, iflas erteleme davasının, daha eski tarihli olduğundan bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürmüştür.
Davacı vekili, davalının istinaf başvurusunun 10 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılmadığını iddia etmiş isede, mahkeme kararın da istinaf başvurusunun 2 haftalık kesin süre içinde yapılması gerektiği belirtildiği ve başvurunun bu sürede yapıldığı anlaşıldığından bu iddia yerinde görülmemiştir.
Öte yandan Yargıtay uygulamasına göre, “….iflası istenen bir şirket, iflas davası sırasında borca batıklık bildiriminde bulunarak, iflasın ertelenmesini savunma olarak ileri sürülebilir. Bu takdirde de öncelikle iflasın ertelenmesi talebinin incelenmesi, iflasın bu incelemenin sonucunu beklemesi gerekir. (19. HD’nin 08.11.2007 tarih ve 3853 E, 9760 K; 16.03.2006 tarih ve 1525 E, 2644 K. sayılı ilamları bu yöndedir.) Öte yandan, iflas davası sırasında, iflasın ertelenmesine ilişkin derdest bir dava var ise, o davanın sonucu beklenilmelidir. (Dairemizin 29.09.2011 tarih, 814 E, 708 K ile 22.11.2012 tarih ve 4547 E, 6869 K sayılı ilamları da bu yöndedir.)…” .(Yargıtay 23. H.D 2013/6059 E. 2013/7619 K. 02.12.2013 t.)
Somut olayda, davalı şirketin talebi üzerine …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyasında iflasın ertelenmesi istemli davanın yargılamasının devam ettiğinin ileri sürülmüş olmasına göre, öncelikle bu dosyanın getirtilerek incelenmesi, inceleme sonucunda davanın halen derdest olduğunun anlaşılması halinde, açıklanan ilkelere uygun olarak HMK’nın 165/1. maddesi uyarınca anılan davada verilecek kararın bekletici mesele yapılması gerekmektedir.
Kabule göre de, tebligat Kanunu’nun 35. ve Yönetmeliğin 57. madde lerine göre tebligat yapılabilmesi için, gerçek kişi muhatabın kendisine veya adresine kanunun ve yönetmeliğin gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olması, muhatabın adresini değiştirmiş ve yeni adresini bildirmemiş olması, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin de tespit edilememiş olması ayrıca tüzel kişiler bakımından da madde de belirtilen resmî kayıtlardaki adreslerin esas alınması gerekir. Bu koşullardan biri eksikse sözü edilen maddelere göre tebligat yapılamaz. (15. H. D. 2018/3032 Esas, 2018/4967 Karar, 11.12.2018 t.)
Oysa yukarıda da açıklandığı üzere, davalıya dava dilekçesi ve depo emri tebligatının ticaret sicilinden tespit edilen adrese, TK 21.maddeye göre tebligat yoluna başvurulmadan doğrudan doğruya TK 35.maddeye göre yapıldığı, bu durumda davalıya yapılan tebligatların Tebligat Yasası hükümlerine uygun olduğunun kabul edilemeyeceği, aksinin davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlali anlamına geleceği açıktır.
Sonuç olarak, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, öncelikle davalıya dava dilekçesi ile depo emrinin Tebligat Kanunu’nun 10, 20, 21 ve 35 maddelerine uygun şekilde yapılması ve … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyasında iflasın ertelenmesi istemli dava dosyasının getirtilerek, bu dosyada yapılacak inceleme sonucuna göre dosyanın bekletici yapılıp yapılmayacağının değerlendirilmesi ve ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu nedenlerle kabulü ile, ilk derece mahkmesi kararının kaldırılmasına, yukarıdaki eksikliklerin giderilerek, sonucuna uygun karar verilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir. ” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılarak dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nın 320/4 maddesi ; “..Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.” hükmü açık olup,
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın daha önce 16/12/2021 tarihinde işlemden kaldırıldığı, ancak davacının süresinde vermiş olduğu 24/12/2021 tarihli dilekçesi ile yenilendiği, dosyanın 06/04/2023 tarihli duruşmasında davacı tarafın duruşmaya katılmaması, davacı vekili olarak mazeret bildiren vekilin vekalet görevinin sona ermiş olması, feri müdahil vekilinin mazeret dilekçesi bildirdiği ancak feri müdahilin ancak davayı asille birlikte takip edebileceği göz önünde bulundurularak mazeret bildiren davacı vekili ile feri müdahil vekillerinin mazeret istemlerinin mahkememizce reddine karar vermek gerekmiş, bu nedenlerle basit yargılamaya tabi olan iş bu dosyanın ikinci kez takipsiz bırakıldığı anlaşıldığından HMK 320/4 ve HMK 150-6 gereğince davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın iflas talebini içeren basit yargılama usulüne tabi 6100 sayılı HMK’nın 316 ve devamı maddesinde düzenlenen basit yargılama kurallarına göre yargılamasının yapıldığı ve davanın iki kez takipsiz bırakılmış olması nedeniyle işlemden kaldırıldığı anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK’nın 320/4 maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu sonucu bakiye 148,50 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı ve feri müdahil tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle … merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, taraf vekilleri ve temsilcilerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde … Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 06/04/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır