Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/739 E. 2021/999 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/759 Esas
KARAR NO : 2021/937
DAVA : Çek İstirdat
DAVA TARİHİ : 02/07/2016
KARAR TARİHİ : 22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Çek İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; T.C … Bankası … Şubesinin 19/03/2016 keşide tarihli, 21.500,00TL Bedelli, … numaralı çekin Keşidecisi … Tic.Ltd. Şirketine ait çekin müvekkili tarafından kaybedildiğini, çeklerin müvekkilinin rızası dışında elinden çıkması sebebiyle ödeme yasağı talepli olarak …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… E.sayılı dosyası ile çek iptali davası açıldığını, ödeme yasağı kararı verildiğini , davalıların birlikte hareket ederek iyi niyetli üçüncü şahıs konumundan yararlanmak suretiyle Keşideci, Lehtar ve ciranta aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E. Sayılı dosyası ile … Bankası A.Ş tarafından icra takibinde bulunduğunu, müvekkili ile lehtar, hamil ve ciranta arasında hiçbir ticari ilişkisi bulunmadığı gibi davalılar arasında da hiçbir ticari ilişki bulunmadığını, şirketin müdürlerinin … ve Adnan Tok olduğunu, şirket müdürlerin atacakları müşterek imza ile iş şirketi borç altına sokabileceklerini 21 Ekim 2015 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan ettirdiklerini, çekdeki imzanın … Tic. Ltd. Şirketi yetkililerine ait olması için kaşe üzerinde çift imzanın olması gerektiğini, davalı bankanın yetkili hamil olması için, davaya konu çekin ciro silsilesinin düzenli olması gerektiğini,çekin … Bankası A.Ş. Keresteciler sitesi şubesi tarafından ibraz edildikten sonra veya kötüniyetli olarak tekrar … Solak’a ciro edildiğini, … ‘ın da tekrardan … Bankası A.Ş. … şubesine kötüniyetli olarak ciro ettiğini, yapılan cironun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, söz konusu çeklerin müvekkilin rızası hilafına elinden çıkması ve çeki elinde bulunduran şahısların haklı hamil olmaması sebebiyle çeklerin istirdadına ve icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın diğer davalı … ile aralarında 06.06.2014 tarih ve … numaralı Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, davalıya kredi kullandırdığını, Davalı … Solak’ın kredi borcundan mahsup edilmek üzere, dava konusu 19.03.2016 keşide tarihli … nolu 21.500,00 TL bedelli çeki tahsil cirosu ile müvekkili bankaya devrettiğini, bu çekle ilgili olarak taraflarınca; çeki keşide eden … Ltd. Şti., lehtar … San. Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili banka borçlusu … hakkında, …. İcra Müdürlüğü 2016/… E. numaralı dosya ile kambiyo senedine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığını, davacının müvekkili bankanın kötü niyetli olduğunu iddia ettiğini ancak iddiasını destekler nitelikte davalının çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu ispata yönelik herhangi bir somut kanıt ortaya koyamadığını, müşterek imza yokluğunun çekteki ciro silsilesini etkilemeyeceğinden müvekkili bankanın yetkili hamil olmağı yönündeki iddianın yersiz olduğunu, davacı tarafın müvekkili bankanın çekte iptal edilmiş bir cirosunun olması sebebiyle kötü niyetli olduğunu, çekin müvekkili bankaya ibrazından sonra … ’a ciro edilmesi nedeniyle alacağın temliki hükümlerinin doğduğunu iddia ettiğini, dava konusu çekin, … tarafından müvekkili bankaya tahsil cirosu ile devredildiğini, bu devir işlemi sırasında öncelikle … ’ın imzası ardından bankanın kaşe ve imzası atılması gerekirken sehven önce banka yetkilisi, ardından … Solak’ın çeki imzaladığını, bu usuli hatanın farkına varılınca bankanın cirosunun iptal edilmiş çek üzerinde öncelikle … ‘ın ciro işlemini gerçekleştirdikten sonra, müvekkili bankanın ciro işlemini gerçekleştirdiğini, bu sebeple müvekkili bankanın kötü niyeti veyahut ağır kusurunun kesinlikle söz konusu olmadığını, müvekkili banka tarafından iptal edilen cironun yazılmamış sayılacağından, lehtarın, … ’a yaptığı cironun ardından bankanın borçlusu … k’ın tahsil cirosu ile senedi müvekkili bankaya devretmesinin ilgili kanun hükümlerine ve hayatın olağan akışına uygun olup alacağın temliki hükümlerinin doğmadığını, … ’ın hak sahibi olmadığını, senedin kaybolduğu ve bu kişi tarafından bulunup müvekkili bankaya ciro edildiği varsayılsa bile; kanun hükümleri gereği, iyiniyetli 3. kişi konumundaki müvekkili bankanın mülkiyeti iktisap ettiğini ve çekin bedelini tahsil hususunda hak sahibi olduğunun kabulü gerektiğini beyanla müvekkilinin alacağının tahsiline engel ve haksızlık teşkil eden ödeme yasağının kaldırılarak işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar … ile … Tic. Ltd. Şti.’ne tebligat (davalı asil yönünden yurt dışı ve ilanen tebligat marifeti ile) yapıldığı ancak davaya karşı cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; TTK’nın 792. maddesine dayalı çekin istirdadı istemine ilişkindir.
…. İcra Dairesinin 2016/… esas sayılı dosyası celp ve tetkik edilmiştir. Dosya kapsamında davalı … tarafından, davacı ve davalılar aleyhine davaya konu çek dayanak yapılmak sureti ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinin başlatıldığı görülmüştür.
Banka cevabi yazıları tetkik edilmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunda özetle;
“… Davacı … .d.Şti. ile lehtar … Ltd.Şti. arasında 2015 yılından ve öncesinde ticari ilişki bulunduğu, … Kablo’nun tedarikçisi …’ya ödemelerini banka havalesi ve ileri tarihli çek keşidesi şeklinde gerçekleştirdiği, …’nun bilirkişi incelemesine sunduğu kayıtlardan tespit edilmiştir.
– Dava dosyasında bulunan 21 Ekim 2015 tarih, … sayılı Ticaret Sicil Gazatesinde … Ltd.Şti. firmasının temsil ve ilzamı için müşterek imza atılması gerektiği görülmektedir.
– Banka tarafından dava dosyasına arzolunan … müşteri numaralı davalı … ‘ın imzaladığı 06.06.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ve eki dökümlerden, … ‘ın 11.06.2014 tarihinde 15.000 TL İhtiyaç Kredisi kullandığı, 1.371,73 TL’den 12 taksit halinde 16.460,81 TL geri ödeyeceği ve en son taksidin 11.06.2015 olduğu, yine 10.02.2015 tarihli İşletme Kart Kredi Ödeme Tablosu’na göre, 20.000 TL kredi kullanıldığı, 1.817,02 TL’den 12 taksit halinde 21.804.27 TI. geri ödeneceği ve en son taksidin 10.02.2016 olduğu, 10.10.2014 tarihinde 14.650 TL İhtiyaç Kredisi kullandığı, 1.327,47 TL’den 12 taksit halinde 15.929,70 TL geri ödeyeceği ve en son taksidin 12.10.2015 olduğu ve çekin bankaya verildiği 22.09.2015 tarihli çek/senci tevdi bordrosunda çek numarası, borçlu ve hesap no alanları girilmemiş halde olduğu görülmektedir. Çekin tevdi edildiği 22.09.2015 günü … nolu kredi hesabından 16.500 TL lık kredi kullanıldığı, takip eden dönemlerde yukarıdaki kredilerin taksitlerinin bu hesaba borç kaydedilmek suretiyle tahsil edildiği, yine bu hesaptan muhtelif nakit çekimler yapıldığı banka hesap dökümlerinden görülmektedir. Bankanın, 14.03.2016 tarihinde … Noterliği vasıtasıyla … ‘a gönderdiği ihtarname’de borçlunun 11.03.2016 tarihi itibariyle 56.905,28 TL. Borçlu olduğu ve ödemesi gerektiği ihtar edilmiştir.
– 24.08.2017 tarihli … Bankası … Şubesinden geler cevabi yazının ekinde … tarafından 21.03.2016 tarihinde takasa sokulan ve 97-Mahkeme Kararı olan çek koduyla ödenmeyen çekin arka sayfasında … Ltd.Şti. Tarafından yapılan ciro haricinde …’ın ve … Solak’ın cirolarının olmadığı görülmektedir
5.Gerekçeli Sonuç :
– Ciranta davalı … … ile davalı … arasında kredi ilişkisi olduğu, çekin borca mahsuben bankaya tahsile verildiği, banka tarafından dosyaya sunulan evraklardan anlaşılmaktadır.
– Her ne kadar, … Ltd.Şti. çift imza ile temsil ve ilzam edilse bile, TTK’nın Ciroların İncelenmesi başlıklı 801 inci maddesinin, Cirosu kabil bir çeki ödeyecek muhatap, cirolar arasında düzenli bir teselsülün var olup olmadığını incelemekle yükümlü ise de cirantaların imzalarının geçerliliğini araştırmak zorunda değildir hükmü, yine Hak sahipliğini ispat görevi başlıklı 790 inci maddesinin, cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir hükümleri gereğince, …’ın lehtar/ciranta … Ltd.Şti.’nin imzasının geçerliliğini araştırma görevi olmaması, sehven yazıldığını iddia edilen cironun çizilmesi nedeniyle, yazılmamış hükmünde olduğundan, …’ın yetkili hamil sayılması gerekir…” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Huzurdaki davada istemin çek istirdadına dayalı olup davalı hamil banka tarafından … İcra Dairesinin 2016/… esas sayılı dosyası ile dava konusu çekin takibe konu edildiği, çekin tetkikinde; davacının keşideci, davalı şirketin lehtar, davalı asilin ciranta olduğu görülmüştür. Davaya konu istem bakımından uygulanması gereken 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun TTK’nın 792. maddesi uyarınca; “Çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa ister hamile yazılı ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek sözkonusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” TTK’nın 790. maddesinde ise; ” Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır.” hükmü düzenlenmiş olup anılı kanuni düzenlemeler ışığında değerlendirme yapılması gerekmiştir.
Çekin istirdadı talebiyle açılan işbu davada ispat yükü anılı kanuni düzenlemeler gereğince davacı taraf üzerinde olup, davacının çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran davalı hamilin kötüniyetli veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekmektedir. Bu itibarla, anılan yasal düzenlemeler karşısında ispat yükü üzerinde bulunan davacının, senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran davalı hamilin (bankanın) kötüniyetli veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekmekte olup somut uyuşmazlık yönünden senede karşı senetle ispat kuralı gereğince yazılı deliller ile ispat yükü altında olan davacı tarafça anılan hususların tüm dosya kapsamında ispatlanamadığı, davacı tarafça yemin deliline de dayanılmadığı, bu hali ile TTK’nın 792. maddesi yasal koşullarının oluşmadığı kanaatine varılması gerekmiştir. Her ne kadar davacı tarafça, davalı lehtar şirketin müşterek temsil edilmesi nedeni ile çek üzerinde müşterek imzanın bulunmaması kapsamında ciro silsilesinin koptuğu ileri sürülmüş ise de çek üzerindeki ciro silsilesinin şeklen düzgün şekilde birbirini takip ettiği görülmekle birlikte ayrıca TTK’nın 801. maddesi; ”Cirosu kabil bir çeki ödeyecek muhatap cirolar arasında düzenli bir teselsülün var olup olmadığını incelemekle yükümlü ise de cirantaların imzalarının geçerliliğini araştırmak zorunda değildir.” şeklinde düzenlenmiş olup temsil eksikliği kambiyo senedinin şekli geçerlilik şartlarından olmadığından bu yöndeki def’inin ancak iç ilişkide sözleşmenin tarafları arasında ileri sürülebileceği dikkate alınarak, belirtilen nedenlerle davacı iddiasına itibar edilmesi mümkün olmamıştır. (Emsal ilam: Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14/12/2011 tarihli, 2011/12-845 esas, 2011/781 karar sayılı kararı) Tüm bu gerekçeler ışığında; sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Alınması gereken 59,30 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 30,10 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … AŞ kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı … AŞ’ye ödenmesine,
5- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle … merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır