Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/733 E. 2021/774 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/733 Esas
KARAR NO : 2021/774
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2019
KARAR TARİHİ : 10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ağ sürücü, veri yedekleme, yapısal kablolama, ortam izleme ve baskı çözümleri alanlarında kurumsal faaliyet gösterdiğini, ayrıca …, gibi birçok ürünün de Türkiye Distribütörlüğünü yaptığını, taraflar arasında borçlunun ihtiyaçları doğrultusunda istediği ürünler bakımından 21.05.2018 ve 09.07.2018 Teklif Formları gönderildiğini, davalının teklif formlarını kabul etmesi ile müvekkili şirketin Teklif Formlarına konu ürünlerin teslimini sağladığını, Teklif formları ile 22.05.2018, 09.07.2018 ve 16.07.2018 tarihli faturalar ve faturalara istinaden oluşan cari hesap nedeniyle müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu, taraflar arasındaki alım/satım ilişkisi nedeniyle müvekkilinden mal ve hizmet alımlarının eksiksiz olarak temin edildiğini, borçlu adına düzenlenen fatura ve sevk irsaliye belgelerinden, davalı şirkete ait BA/BS formalarının davalı şirket kayıtlarından açıkça görüleceğini, davalı şirketin teklif formları kapsamında aldığı ürünlerin bedelini kısmi olarak ödediğini, bu sebeple bakiye kalan alacağı için davalı şirket aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2019/… E Sayılı dosyasından İcra Takibi başlattığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itirazı ile takibin durduğunu, Zorunlu olarak Arabuluculu Başvurusu yapıldığı 17.07.2019 tarihinde anlaşamama ile sonuçlandığını, toplam 45.453.60 USD ‘lık fatura borcu teklif formları ekinde yer alan hükümler çerçevesinde ifa edilmediğini, davalının fatura konusu borca istinaden kısmi ödeme yapmış ise de eksik ve öedenmesi gereken vade içerisinde ödenmediğini, davalı tarafından 22.05.2018 tarihli 15.894.60 USD tutarındaki Faturaya istinaden 28.08.2018 keşide tarihli 72.398.00 TL bedelli çek ile ödeme yaptığı, bu çekin karşılığı ise 11.6784.83 USD olduğu bakiye kalan 4.219.77 USD müvekkilinin alacağı kaldığını, yine davalının 09.07.2018 ve 16.07.2018 tarihli sırasıyla 27.246.20 USD ve 2.312.80 USD bedelli faturalara istinaden 12.10.2018 keşide tarihli 68.400 TL bedelli çek ile ödeme yaptığı ve çekin karşılığı 12.761.79 USD olduğunu ve müvekkilin 5.385.99 USD alacağı kaldığını, toplamda ise 4.219.77 USD + 5.385.99 USD = 9.605.76 USD bakiye alacağı bulunduğunu, müvekkilinin davalı şirketten olan alacağı için başlatılan icra takibine davalının 17.05.2019 tarihinde itiraz ettiğini, kötü niyetli olarak takibe yapılan itirazın iptali ile 2019/… E Sayılı takibin kaldığı yerden devamına, Borçlunun asıl alacağın % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talep ettiği alacağın yasal olmadığını, taraflar arasında kur farkı ödeneceğine dair sözleşme bulunmadığını, davacı tarafından düzenlenen fatura bedelleri müvekkil tarafından ödendiği cari hesaptan her hangi bir borcu bulunmadığını, faturaya müvekkilinin her hangi bir şekilde kabulü bulunmayan not eklenerek kur farkı talep edildiğini, davacının taraflar arasında açıkça ve imzalanmış bir sözleşme olmaksızın Kur Farkı talep etmesinin yasal olmadığını, talebin sözleşmeye göre değil, kendisi tarafından düzenlenmiş tek taraflı faturaya dayandırıldığını, davacının ödemeler yapılırken her hangi bir ihtirazı kayıt ileri sürülmeksizin ödemeleri Kabul ettiğinden Kur Farkının da Kabul edilemez olduğunu, taraflar arasındaki İhtilafın Fatura içeriğinde yazılı hükmün geçerli Kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin olduğunu ve yargılamayı gerektirdiğini, Döviz kurunun dahi doğru uygulanıp uygulanmadığının Kur Farkının neye göre istendiğinin açıklık içermemesi nedeniyle likit olmadığından İnkar Tazminatının istenemeyeceğini beyanla davanın reddine, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; sözleşmeye bağlı mal satım ilişkisine dayalı faturalardan kaynaklı alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yanlar arasındaki teklif formu ve genel şartları içerir sözleşme, takibe dayanak faturaların ibraz edildiği, BA ve BS kayıtlarının dosyada mübrez olduğu görülmüştür.
İtirazın iptali istemine konu … İcra Dairesi’nin 2019/… sayılı dosyası celp ve tetkik edilmiş olup; davacı … A.Ş tarafından davalı … San ve Tic Ltd Şti aleyhine icra takibinde;
45.453.60 USD Asıl Alacak ,
421.66 USD İşlemiş Faiz,
-11.674.83 USD 28.08.2018 tarihli tahsilat
-11.411.22 USD 12.10.2018 tarihli Tahsilat
-12.761.79 USD 08.11.2018 tarihli tahsilat
10.027.42 USD (Faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki TL karşılığı ile) tutarındaki toplam alacağın İcra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren 9.605.76 USD asıl alacağa işleyecek Yıllık % 7 (TCMB Kamu Bankalarınca USD Mevduata fiilen uygulanan azami faiz oranı) faiz ile birlikte tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 18.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “..2.1.-) Davacı … A.Ş’nin ibraz edilen Ticari defter kayıtları İncelemesi:
Davacı tarafından ibraz ile incelenen ve aşağıdaki tabloda yer verilen ilgili yıllara ait ticari defterlere ilişkin tasdik bilgileri ile defterler üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmelere aşağıda yer verilmiştir.
¸
Davacı tarafından ibrazı ile incelenen ve VUK md. 182 uyarınca tutulması gereken ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri ile E.defter beratlarının süresi içinde olduğu, davacı ticari defterlerinin delil niteliği taşıdığı değerlendirlmiş olup, Mahkemeniz takdirlerindedir.
Taraflar arasındaki 2018 yılında gerçekleşen ticari ilişki japsamında 22.05.2018 tarih 15.894.60 USD, 09.07.2018 tarih 27246.20 USD ve 16.07.2018 tarih 2.312.80 USD Bedelli faturalar karşılığı malların Davalı şirkete teslim edildiği, Davalı şirket adına düzenlenen faturaların Türk Lirası karşılıkları ve davalıdan ileri tarihli çeklerle yapılan tahsilatların Davacaı ticari defterlerinde … Cari hesap üzerinden kayıt ve izlendiği,
Taraflar arasındaki Ticari ilişkiye ilişkin 3 adet Faturanın USD üzerinden Toplam Karşılığı 45.453.60 USD olduğu, İşbu faturaların Mevzuat Gereği Türk Lirası KLarşılıkları toplamının da 209.293.07 TL Lirası olduğu, Davalı tarafından Fatura bedellerinin ödenmesi için Davacı şirkete 22.05.2018 tarih … nolu Çek Tahsilat Makbuzu ile 28.08.2018 keşide tarihli 72.398.00 TL bedelli … Bankası üzerine keşideli çek, ve 31.08.2018 tarih … Çek tahsil makbuzu ile 12.10.2018 keşide tarihli … Bankası üzerine keşideli 68.400 TL bedelli çek ile 08.11.2018 keşide tarihli … Bankası üzerine keşideli 68.495.08 TL bedelli çekle tahsilat yapıldığı,
Türk Lirası üzerinden Fatura bedelleri tutarında çekle yapılan tahsilat sonucunda Borç alacak bulunmadığı, Satış Faturalarının Türk Lirası Karşılıkları toplamı tutarında İleri tarihli Çeklerle ödemenin yapıldığı Davacı kayıtlarından tespit edilmiştir.
ANCAK, Taraflar arasındaki Mals alış/satış Fatura bedellerinin USD üzerinden ödeneceği, Türk Lirası ödemelerde ise Fiili ödeme tarihindeki TCMB USD Döviz Satış Kuru Karşılığı Türk Lirası ödeneceğinin kararlaştırıldığı,
Teklif Formu ekinde Taraflarca İmzalanan GENEL ŞARTLAR başlığı altındaki 8.Maddede “Faturalama ve Ödeme” maddesinde:
“Ödeme ürünlerin firmanıza teslimi 90 gün USD çek ile yapılacaktır.. Ürün tesliminde firmanıza irsaliyeli fatura sunulacaktır. Fatura TCMB Döviz Satış kuru üzerinden düzenlenecektir.Fiyatlar ürünlerin birlikte alınması durumunda geçerli projelendirme fiyatlarıdır. Fatura gününde kur farkı mahsuplaşması yapılacaktır. Vade sonunda müşteri TL çek keşide tarihi veya nakit yapacağı ödemelerde TCMB USD Satış kuru üzerinden oluşacak farkın … seferde herhangi bir talebe gerek duymadan ödeyeceğini gayri kabii rücu beyan Kabul ve taahhüt eder.”
“Geç ödeme için Çözüm yolları “ Başlıklı 9.madde: “Firmanız vadesi geldiğinde işbu teklif kapsamında bir ödemeyi myapmaz ise, söz konusu ödenmemiş tutara, vade tarihinden ödemenin tamamen alındığı tarihe kadar geçen süre için hesaplanacak şekilde firmamızın her hangi bir diğer haklarına ve çözüm yollarına halel getirmeksizin TTK.kapsamında faiz ilave edilecektir.”
Taraflar arasınki Ticari ilişkiye konu olan 3 adet fatura ödemesinin USD üzerinden yapılacağı ve Fatura tarihi ila fiili ödeme tarihi arasında oluşacak Kur Farkının da ayrıca davalı tarafından ödeneceği Kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Bu çerçevede, Davacı tarafından davalı adına düzenlenen 3 adet faturanın Fatıra tarihinde TCMB USD Satış kuru üzerinden USD ve Türk lirası karşılığının da yer aldığı E.Fatura olarak düzenlendiği, Davalı tarafından davacıya çekle yapılan ödemelerin İleri tarihli çeklerle yapıldığı ve Çek ödeme tarihlerindeki TCMB USD satış Karşılıkları toplamının 35.847.85 USD olduğu ve dolayısıyla Fatura tarihindeki 45.453.60 USD’na karşılık Davalı tarafından TL olarak yapılan ödemelerin 35.847.85 USD olduğundan 9.605.75 USD Kur Farkı doğduğu anlaşılmıştır. Tespitlere aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.
Davacı, taraflar arasındaki ticari ilişkiye konu 3 adet fatura bedellerinin Fatura tarihinden fiili ödeme tarihi arasında oluşan 9.605.75 USD kur farkından kaynaklanan alacağın tahsili için … İcra Müdürlüğünün 14.05.2019 tarih 2019/… E Sayılı İcra dosyasından Takip başlatığı, Davalının itirazı ile de Huzurdaki İtirazın İptali davasını ikame ettiği anlaşılmıştır.
2.2.-) Davalı Yanın Ticari Defter İncelemesi:
Davalı tarafından ibraz ile incelenen ve aşağıdaki tabloda yer verilen ilgili yıllara ait ticari defterlere ilişkin tasdik bilgileri ile defterler üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmelere aşağıda yer verilmiştir.
Davacı tarafından ibrazı ile incelenen ve VUK md. 182 uyarınca tutulması gereken ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri süresi içinde olduğu, davacı ticari defterlerinin delil niteliği taşıdığı değerlendirlmiş olup, Mahkemeniz takdirlerindedir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkiye konnu 3 adet fatura karşılı mal alışının davacıdan yapıldığı ve işbu fatura bedellerinin ileri tarihli çeklerle ödendiği, Davalı şirketin incelenen 2018 yılı ticari defter kayıtlarında işbu işlemlerin, Davacının davalı nezdinde oluşturulan … nolu borçlu Cari hesap üzerinden kayıt ve izlendiği, Davacı tarafından davalı adına USD Karşılığı Türk Lirası olarak düzenlenen Faturalar ve davalının yaptığı ileri tarihli TL çek ödemeleri ile Cari hesabın sıfırlandığı,
Davalı şirket kayıtlarına göre Davacıya her hangi bir borç bulunmadığı tespiti ile işbu işllerin kayıt ve izlendiği Borçlu Cari hesap ekstresine aşağıda yer verilmiştir.
3.-) Tarafların BA/BS Formaları Üzerinde yapılan İnceleme ve Tespitler.
Davacı şirketin Bağlı olduğu … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 15.01.2020 tarihli yazıları ekinde dosyaya gönderilen, Davacı şirkete ait 2018 Yılı BS formları incelendiğinde:
•2018/5 dönem içinde 1 adet fatura karşılık KDV hariç 61.444.00 TL Mal Satışı yapıldığı,
•2018/7 dönem içinde 2 adet fatura karşılığı KDV hariç 119.922.00 TL mal satışı yapıldığının Bağlı bulunulan Vergi Dairesine bildirildiği tespit edilmiştir.
Davalı şirketin Bağlı olduğu Ankara … VERGİ DAİRESİ Müdürlüğü’nün 15.01.2020 Tarihli Yazıları Ekinde dosyaya gönderilen Davalı şirkete ait BA Formları üzerinde yapılan tespitte bde:
•2018/5 dönem içinde 1 adet fatura karşılık KDV hariç 61.444.00 TL Mal Alışı yapıldığı,
•2018/7 dönem içinde 2 adet fatura karşılığı KDV hariç 119.922.00 TL mal Alışı yapıldığının Bağlı bulunulan Vergi Dairesine bildirildiği tespit edilmiştir.
Tarafların BA/BS Formlarıında, Taraflar arasındaki 2018 yılında gerçekleşen 3 adet Faturadan kaynaklanan ALIŞ ve SATIŞ’a ilişkin Mevzuat gereğince her iki taraf da Bağlı oldukları Vergi Dairlerine bildirimi yapıldığı,
Taraflar arasındaki İhtilafın Fatura bedellerinin USD olarak Fatura tarihi ila Fiili ödeme tarihi arasında doğan Kur Farkına ilişkin olduğu hususudur.
4.-) Kur Farkına İlişkin Değerlendirme:
“Kur farkı” alacağının talep edilebilmesi için sözleşmede hüküm bulunması ya da faturaya konu malların döviz karşılığı satımının yapılmış olması gerekir.
Kur Farkı talebine ilişkin olarak emsal yargıtay kararlarıda nazara alındığında, Davacının 3 adet Fatura ödemesine ilişkin olarak Fatura düzenleme tarihindeki TCMB Döviz satış kuru ila Fiili ödeme tarihindeki TCMB Döviz Satış kuru arasında doğan 9.605.75 USD Kur Farkından Davalının davacıya karşı sorumlu olacağı ,
Fatura tarihi ila Fatura bedellerinin fiili ödeme tarihleri arasında doğan 9.605.75 USD Kur Farkının Davacı tarafından davalıdan Talep edilebileceği değerlendirilmiş olup,
Takip Tarihinden itibaren 9.605.75 USD’nın Takip 14.05.2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince % 5,55 ve değişen oranlarda Ticari temerrüt faizi talep edilebileceği,
Davacının Takip öncesi işlemiş Faiz talebi ve % 7 Ticari Temerrüt Faiz talebinin yerinde olmadığı,
Nihai Takdir Mahkemenizde olmak üzere mütalaa edilmiştir.
III.-) SONUÇ:
Nihai takdir Mahkemenizde olmak üzere;
Yukarıda yapılan açıklamalar muvacehesinde, verilen görev nedeniyle, tarafların beyan ve delilleri ışığında, takdirin tamamen Sayın Mahkemenizin görev ve yetki alanına ait olduğu işaret edilmek suretiyle;
Taraflar arasındaki ticari ilişkiye ilişkin olarak davacı tarafından davalı adına döviz üzerinden yapılan mal satışlarından kaynaklanan kur farkına ilişkin doğan 9.605.75 USD Kur Farkı bedelinin, gerek taraflar arasındaki anlaşma, gerekse düzenlenen faturalar ve emsal yargıtay Kararları gözetildiğinde, Fatura tarihindeki TCMB Döviz satış Kuru ile Fiili ödeme tarihindeki TCMB Döviz satış kuru arasında Davacı lehine oluşan 9.605.75 USD Kur Farkını Talep edebileceği,
… İcra Müdürlüğünün 14.05.2019 tarih 2019/… E Sayılı dosyasından, Kur Farkından Kaynaklanan 9.605.75 USD’nın Talebinin yerinde olduğu,
Takip 14.05.2019 Tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince % 5,55 ve değişen oranlarda Ticari Temerrüt faizi talep edilebileceği,
Takip öncesi işlemiş faiz ve %7 Temerrüt faiz talebinin yerinde olmadığı,
Tarafların diğer talepleri Mahkemeniz takdirlerinde olduğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 09.06.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;”… Davacı takipte, tarafımızdan yukarıda hesaplanan 429.29 USD ‘den daha az olmak üzere 421.66 USD işlemiş faiz talebinin taleple bağlılık gereğince yerinde olacağı değerlendirilmiştir.
Davalının, Takibe yönelik İtirazının Takibe,ödeme emrine, takibin tüm içeriğine ve takibin tamamına ve tüm ferilerine itiraz edildiği,
Bu çerçevede, davacı tarafından % 7 temerrüt faiz talebinin yerinde olmadığı,
Kök Raporda her ne kadar 9.605.75 USD Kur farkından kaynaklanan davacı alacağına 14.05.2019 takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince % 5,55 ve değişen oranlarda faiz talep edilebileceği belirtilmiş ise de, TCMB kaynaklarından 14.05.2019 tarihi itibariyle USD cinsinden BİR YILA kadar Kamu Bankalarıca Mevduata Uygulanan azami Faiz oranın % 3,90 olarak ve değişen oranlarda Temerrüt faiz talep edilebileceği,
Kök rapordaki SEHVEN % 5,55 olarak belirtilen oranın % 3,90 ve değişen oranlarda (01.06.2019 ‘dan itibaren % 3,75 – 01.08.2019 dan itibaren % 3,50…gibi ) talep edilebileceği nihai takdiri Mahkemenizde olmak üzere değerlendirilmiştir.
Davalının USD Döviz Satış Kurunun belirlenmesine ilişkin itirazının ise yerinde olmadığı, Ödeme tarihleri itibariyle belirlenen USD satış kurlarının TCMB tarafından bir önceki gün saat 15,30 ‘da Gösterge niteliğinde açıklanan SATIŞ KURLARI olduğu, Söz konusu Satış kurları TCMB kaynaklarından tespit edilmiştir.
Davalı tarafından beyan dilekçesinde 12.10.2018 tarihindeki USD satış kuru olarak belirlenen 5.9941 TL/USD kuru TCMB tarafından 11.10.2018 tarihinde saat 15,30 da belirlenen ve 12.10.2018 tarihinde uygulanacak olan gösterge niteliğindeki kur olduğu,
Davalı tarafından beyan dilekçesinde belirttiği USD satış kuru 5.9149 TL/USD kurun ise, 12.10.2018 tarih saat 15,30 ‘da belirlenen ve takip eden bir sonraki iş günündeki gösterge niteliğindeki kur olduğu, dolayısıyla Rapordaki usd salş kurlarının belirlenmesinde her hangi bir hatalı tespit yapılmamıştır.
Tarafların diğer talepleri Mahkemeniz takdirlerinde olduğu ” yönünde mütalaada bulundukları görülmüştür.
Davalı yanın takibe vaki itirazında icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği görülmüş ise de itiraza uğramayan taraflar arasındaki genel şartlar başlıklı sözleşme kapsamında yetkili mahkeme ve icra müdürlüklerinin İstanbul olarak belirlenmesi kapsamında İİK’nın 50. maddesi atfı ile tatbiki gereken HMK’nın 17. maddesi gereğince İstanbul İcra Müdürlükleri yetkili olmakla davalı takip borçlusunun icra müdürlüğünün yetkisine vaki itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Huzurdaki davanın tarafları arasında teklif formu ile genel şartlar başlıklı yazılı sözleşmenin akdedildiği, alacak istemine dayanak sözleşme kapsamındaki ticari mal satım ilişkine dayalı USD bedel üzerinden düzenlenmiş 3 adet faturanın mevcut olduğu, sözleşme ve mal teslim ilişkisi ile davalı tarafça fatura bedellerine mahsuben yapılan çek ödemelerinin tarafların kabulünde olup ihtilafsız oldukları, uyuşmazlığın; Türk parası üzerinden düzenlenen çek ile yapılan davalı ödemeleri kapsamında fatura tarihi ile fiili ödeme tarihi arasında doğan kur farkı alacağından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Kur farkı alacağının talep edilebilmesi için sözleşmede hüküm bulunması yahut faturaya konu malların döviz karşılığı satımının yapılmış olması gerekmektedir. Ayrıca çek bir ödeme vasıtası olup döviz üzerinden düzenlenmesi mümkün olduğu gibi ödemeyi Türk Lirası üzerinden çek olarak kabul eden tarafın aksi yönde bir sözleşme düzenlemesi mevcut olmadığı müddetçe kur farkı talep edemeyeceği kabul edilmektedir. (Emsal ilam: Yargıtay 19.HD 2018/1227 Esas, 2019/1611 Karar sayılı ilamı) Somut olaya bakıldığında ise fatura konusu ürünlerin USD bedel üzerinden satımının yapıldığı, ödemenin TL üzerinden düzenlenen çek marifeti ile ifa edildiği görülmekle birlikte yanlar arasındaki sözleşmenin 8. maddesi kapsamında; ”…Fatura gününde kur farkı mahsuplaşması yapılacaktır. Vade sonunda müşteri TL çek veya nakit ödemelerinde TCMB USD satış kuru üzerinden oluşacak farkın herhangi bir talebe gerek kalmadan ödeneceğini kabul ve taahhüt eder.” düzenlemesinin bağıtlandığı anlaşılmıştır. Yanlar arasında bağlayıcı olan sözleşmenin anılı maddesi gereğince değerlendirme yapılması gerekmiş olup davacı yanın kur farkından kaynaklı alacak istemine cevaz verilmesi gerekmiştir. Bu kapsamda 3 adet faturanın USD üzerinden toplam karşılığının 45.453.60 USD olduğu, faturaların mevzuat gereği Türk Lirası Karşılıkları toplamının da 209.293.07 TL olduğu, davalı tarafından fatura bedellerinin ödenmesi için davacı şirkete 22.05.2018 tarihli 303 nolu çek tahsilat makbuzu ile 28.08.2018 keşide tarihli 72.398.00 TL bedelli çek, 31.08.2018 tarih 499 çek tahsil makbuzu ile 12.10.2018 keşide tarihli 68.400 TL bedelli çek ile 08.11.2018 keşide tarihli 68.495.08 TL bedelli çekle tahsilat yapıldığı, neticeten (4.219,77 USD + 5.385,99 USD) 9.605,76-USD kur farkından kaynaklı bakiye fatura alacağının mevcut olduğu anlaşılmıştır. Tüm bu gerekçeler ışığında; davacının takip tarihi itibari ile davalıdan 9.605,76-USD alacaklı olduğu, bu noktadan sonra anılı bedelin ödendiğinin ispat yükünün davalı/alıcı üzerinde bulunduğu, davalı şirketin ise bakiye bedelini ödediğini HMK’nın 200-(1). maddesi uyarınca yazılı delille ispat edemediği anlaşılmıştır. Ayrıca TBK’nın 117. maddesi uyarınca, muaccel bir borcun borçlusunun alacaklının ihtarı ile mütemerrit olacağı geçerli olmakla birlikte somut olayda; davalının, takipten önce temerrüte düşürüldüğü ispat edilememiş olup bu nedenle işlemiş faiz isteminin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu hali ile davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 9.605,76-USD alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, alacağın faturaya dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne, davacı yararına %20 icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 9.605,76-USD alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 9.605,76-USD’ye takip tarihinden itibaren yıllık %7,00 oranını geçmemek üzere 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarınca USD cinsi mevduata uygulanan 1 yıllık en yüksek mevduat faizi uygulanmak kaydıyla takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 11.546,12-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 4.003,95 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 744,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.259,59 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafça yapılan 808,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 770,04 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yerolmadığına,
6- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 8.419,87 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
7- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.889,43 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
9- Devletçe karşılanan 1320 TL arabuluculuk ücretinin, davanın kabul oranına göre (% 95,3) hesaplanan 1257,99 TL ‘sinin davalı taraftan, bakiye 62,01 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
10- Davacı tarafça peşin yatırılan 744,36 TL harç ile 44,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 788,76 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır