Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/731 E. 2022/55 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/731 Esas
KARAR NO : 2022/55
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2019
KARAR TARİHİ : 01/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yanın Beykoz’da bulunan işletmesinde satmak için müvekkilinden şarap aldığını ama ödeme yapmadığını, bu nedenle davalı aleyhine …. İcra Dairesi 2019/… E sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını ancak davalının takibe itiraz ederek durdurduğunu, icra takibinin dayanağını teşkil eden faturalar itibariyle alacaklarının sabit olduğunu, sonuç olarak huzurdaki davanın açıldığını beyanla, …. İcra Dairesi 2019/… E sayılı icra dosyasına yapılan haksız itirazın kaldırılmasını, davalının kötü niyetli olarak icra takibine itirazı nedeniyle, en az %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından, mahkemenize verilen cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, borcu kabul anlamına gelmemek kaydıyla kendilerine herhangi bir ihtamamenin gönderilmediğini, iddia edilen faturaların tebliğinin olmadığını, temerrüt koşullarının oluşmadığını beyanla, haksız davanın reddine, davacı aleyhine alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine fatura alacağına istinaden faizler dahil toplam 13.008,44 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 27/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda;
“Dava dosyası ve inceleme günü davacı şirketin sunduğu; ticari defter, belgeleri ile muhasebe hesap ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde:
Dava konusu ödeme emrinde talep edilen cari hesap alacağına konu irsaliyeli fatura içeriği 17.970,81.-TL mal/ürünün davalı adına … ve …. isimli kişilerin imzasına teslim edildiği, yine irsaliyeli faturaların aynı imzalara tebliğ edildiği, davacı ticari defterlerine ait e-beratların zamanında alındığı, envanter defterinin zamanında tasdik ettirildiği, defterlerin usulüne uygun tutulduğu birbiri ile uyumlu olduğu ve doğruladığı, davacı şirketin 2018-2019 takvim yılına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği, davacı ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; ödeme emri tarihinde, davacının davalıdan 12.326,36.-TL alacağının olduğu, ancak davacının ödeme emrinde davalıdan 12.323,71.-TL asıl alacak talebinin olduğu, 03.07.2020 tarihli ön inceleme duruşma tutanağının, 5. bendinde davalı tarafa ticari defter ve belgelerini inceleme günü ve saatinde hazır etmeleri yada talepleri halinde yerinde inceleme hakkı tanınacağının, aksi halde bu delile dayanmak hakkından vazgeçileceğinin ihtarının yapıldığı, davalı vekilinin duruşmada hazır olduğu, ancak davalı taraf, kanuni defter ve belgelerini incelemeye getirmediği dosyada yerinde inceleme talebinin de olmadığı, dosyada davalı tarafından davacıya keşide edilen herhangi bir ihtarın olmadığı, tarafların aralarında akdettikleri yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, borcun ifa edileceği günün taraflarca belirlenmediği, yani belirli bir vadenin söz konusu olmadığı; bu nedenlerle ödeme emrinde davalının davacıdan talep ettiği faizin yersiz olduğu, … İcra Müdürlüğünün, 2019/… Esas Sayılı icra takibine davalı tarafından edilen itirazın, (… … ve …. isimli kişilerin davalı adına hareket ettiğinin tespit edilmesi halinde) 12.323,71.-TL asıl alacak üzerinden iptal edilmesi gerektiği, sonucuna ulaşılmıştır.” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında: “Ben yaklaşık 5 yıl kadar davalı … ‘nin şirketin işletme müdürlüğünü yaptım, 2018 yılının Ocak ayının 15’inde işten ayrıldım, ben genel olarak taraflar arasındaki alacak verecek meselesi olduğunu biliyorum, davalıyı bir çok kişi elemanları da dahil borçları sebebiyle aramaktadır, ancak bizzat hangi faturanın ödenip ödenmediğine şahit olmadım, faturalarda imzası olan … … benim abim olur, kendisi gemide çalıştığından ve yurt dışında bulunduğundan tanıklık için gelememiştir, öz önce ifade ettiğim 2018 Ocak ayında işten çıktığıma dair husus hatalı olmuştur, ben 2019 yılı Ocak ayında davalı yanından işten ayrıldım, çünkü kendi … isimli firmamı 2019 yılı 4. Ayında açtım, bana sorulan 12/12/2018 ve 28/12/2018 tarihli fatura döneminde davalının yanında çalışmaktaydım, meblağ olarak ne aldığımızı hatırlamıyorum ama yılbaşı organizasyonu için 8 ve 6 kolilik mal almıştık, aynı zamanda davalının yanında çalışmakta olan … … bu faturalara konu malları teslim almıştır, bizzat şahit oldum, malları 2. Kattaki ofise ben dizdirdim, 2019 yılı Şubat ayına ilişkin faturaya yönelik bilgim yoktur, bana sormuş olduğunuz … isimli kişi de davalının yanında çalışıyordu ancak kendisi ile ilgili sıkıntısı olduğundan maaşı babasının hesabına yatırıyordu, … isimli kişinin soyismi … ya da … gibi hatırlıyorum, başka şirketlerin açtıkları davalarda da tanıklık edeceğim, çoğunda faturaları teslim alan kişiler benim bahsetmiş olduğum aynı kişilerdir, tanıklık ücreti talep etmiyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dava; açık hesaba/faturaya dayalı icra takibine davalı yanın itirazının iptali isteminden ibarettir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince, davacı tarafın açık hesaba/faturaya dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin davalının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmasına karar verilmekle, davacı tarafın alacak talebine konu faturaların ait olduğu dönem itibari ile 2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, davalı vekilinin mahkememizin ticari defterlerin ibrazının istendiği 03/07/2020 tarihli duruşmasında hazır bulunmasına ve mahkememizin 12/10/2021 tarihli celse ara kararı uyarınca çıkarılan meşruhatlı davetiyenin tebliğine rağmen davalı yanın ticari defterlerini ve sair herhangi bir delili ibraz etmediği bu nedenle davacı tarafça ibraz edilen usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerin HMK’nun 222/3. maddesi uyarınca delil vasfını haiz olduğu, davacı defterlerine göre davalıdan 12.326,36 TL alacağının olduğu, davalı vekili her ne kadar davalının defter tutma yükümlülüğünün bulunmadığını beyan etmiş ise de, vergi dairesinden gelen yazı cevabında, davalının bilanço esasına göre defter tuttuğunun bildirildiği ve davalı hakkında resen yapılan mersis sorgusunda ticari işletmelerinin mevcut olduğu tespit edildiğinden HMK’nun 222/3. maddesinin somut olayda uygulanacağı, dava konusu faturalara ilişkin imzalı sevk irsaliyelerinin mevcut olduğu, her ne kadar teslim alan imzası davalı adına atılmamış ise de, mahkememizde dinlenilen tanığın teslim alan imzası atan şahısların davalı yanında çalıştığını beyan etmesi nedeniyle davacı yanın ticari defterlerindeki kayıtları destekleyici delil olarak mahkememizce benimsendiği, takipte talep edilen işlemiş faizin davalı yanın takipten önce usulüne uygun şekilde temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle yerinde olmadığı ancak neticeten HMK’nun 222/3. maddesi uyarınca defterlerini ibraz etmeyen davalı karşısında davacı yanın usulüne uygun olarak tutulmakla delil vasfını haiz ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamındaki delillerle davalı yandan olan asıl alacağını ispatladığı kanaatine varılarak, davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline, açık hesaba/faturaya dayanmakla likit olan alacağa istinaden başlatılan takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
… İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 12.323,71 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacak 12.323,71 TL’ye takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacağın % 20’si oranındaki 2.464,74 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 841,83 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 190,80 TL’nin mahsubu ile 651,03 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 190,80 TL peşin, 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 235,20 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre davanın kabul kısmı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın ret kısmı üzerinden hesaplanan 2.656,91 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 650,00 TL bilirkişi ücreti, 125,50 TL tebligat vs.posta masrafı olmak üzere toplam 775,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesap edilen 637,96 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinden kabul/ret oranına göre hesaplanan 1.085,88 TL’sinin davalıdan, 234,12 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır