Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/721 E. 2021/388 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/721 Esas
KARAR NO : 2021/388

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 25/12/2019
KARAR TARİHİ : 09/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil firma ile dava dışı … A.Ş arasında … İnşaat işinin sigortalanması maksadıyla 25/08/2015 tanzim tarihli İnşaat / Montaj tüm riskler sigorta poliçesi düzenlendiğini, sigortalanan inşaatın güvenlik ve danışmanlık hizmetlerinin yapılması maksadıyla da …A.Ş ve davalı … Yönetim arasında 01/11/2015 tarihli danışma hizmetleri sözleşmesi düzenlendiğini, poliçe kapsamında teminat altına alınan inşaat sahasında 07/08/2018 tarihinde hırsızlık olayının meydana geldiğini, sigortalanın süresi içerisinde müvekkili sigorta şirketine başvurması üzerine 28/08/2018 tarihinde olaya ilişkin ekspertiz incelemesi yapıldığını, yapılan incelemeler neticesinde meydana gelen zararın müvekkil firma tarafından poliçe teminat kapsamında olduğunun değerlendirildiğini, müvekkil firmanın poliçedeki %65’lik payı oranında … A.Ş’ye 12/03/2019 tarihinde 15.741,17-TL’lik ödeme yaptığını, sigortalanan inşaatın güvenlik ve danışmanlığından sorumlu davalıya rücu edildiğini, davalıya 27/03/2019 tarihli ve HASR …Ref. Numaralı yazı ile bildirdiğini, müvekkilin bu talebinin davalı firmaya 03/03/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak herhangi bir cevap alınamadığını, ödeme yapmayan davalı firmaya karşı İstanbul … İcra Müdürlüğünde davaya konu … E. Sayılı dosyadan icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın bu takibe 20/08/2019 tarihli dilekçesi ile itiraz ettiğini, davalının bu itirazının haksız ve dayanaksız olmasından dolayı önce … E. Sayılı arabuluculuk başvurusunun yapıldığını, tarafların uzlaşamaması üzerinde bu davanın açıldığını, meydana gelen hırsızlık olayında davalı şirket personellerinin kusuru olduğunu, borçluların icra takibine yaptığı itirazın iptalini, takip konusu 15.741,17-TL’nin borcu işlemiş yasal faiziyle ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı şirket ile müvekkil şirket arasında imzalanan 01/11/2015 tarihli danışma hizmetleri sözleşmesi ile müvekkili şirketin, …Mah. …Bulv. Beylikdüzü/İstanbul adresin bulunan … İstanbul projesinde danışma/yönlendirme görevini ifa edeceğinin taraflarca kararlaştırıldığını, 3 vardiyalı sisteminde, her vardiyada 3 personel olmak kaydı ile 08.00 – 16.00 , 16.00 – 24.00 , 24.00 – 08.00 saatleri arasında danışma ve yönlendirme görevlisi istihdam edilmesinin kabul edildiğini, sözleşme konusunda bakıldığında müvekkilinin şirket özel güvenlik şirketi olmadığı ve 5188 sayılı özel güvenlik hizmetlerine dair kanuna göre güvenlik görevlisi çalıştırma yetkisi olmadığı için dava dışı şirket ile koruma ve güvenlik tedbirlerini içeren herhangi bir anlaşmanın taraflarca yapılmadığını, 12/06/2017 tarihli …İstanbul Projesine gönderilen mail ekinde öneri ve beklentilerin belirtildiğini, risk analizi raporunun mail yolu ile gönderildiğini, personel sayısının yetersiz olduğu ve güvenlik zafiyetine yol açtığını, fiziki engellerin aşılabilir olduğu ve hırsızlık ihtimalinin yüksek olduğunun dava dışı şirkete bildirildiğini, 05/07/2017 tarihli… İstanbul projesine gönderilen mail ekinde öneri ve beklentilerin belirtildiğini, risk analizi raporu mail yolu ile gönderildiğini, 17/07/2017 tarihli … İstanbul projesine gönderilen mail ekinde yine olası risklerin ve alınması gerkeen tedbirleri içeren risk analizi raporunun dava dışı şirkete gönderildiğini, müvekkil şirketin hizmet sözleşmesi gereği tüm sorumlulukları, dikkat ve özeni yerine getirdiğini, kötü niyetli açılan davanın reddini, müvekkili şirket aleyhine başlatılan haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeni ile müvekkil şirket lehine %20 oranında tazminata hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; davacı … tarafından dava dışı sigortalı şirkete ödenen hasar bedelinin davalı şirketten rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış ve tarafların delilleri toplanmıştır.
Poliçe ve hasar dosyası ile dava dışı sigortalı şirket ile davalı şirket arasında akdedilen danışma hizmetleri sözleşmesinin ibraz edildiği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Davalı tarafça cevap dilekçesi ile zamanaşımı savunması ileri sürülmüş ise de haksız eylem tarihi/ ödeme tarihi ve dava tarihi itibari ile TBK’nın 72 ve 73. maddeleri kapsamında zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla; yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler …, … ve … marifetiyle hazırlanan 05/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Davacının sigortalısının inşaat alanındaki emtiaların gözetilmesi, korunması, kollanması yönünde güvenlik hizmeti olduğunu, ana sözleşmenin uzatıldığının mahkemece kabul gördüğü takdirde, 07/08/2018 tarihinde meydana gelen hırsızlı olayının kendir personellerinin kusur ve ihmalleri doğrultusunda meydana geldiği kanaatine varıldığını, hırsızlık olayı öncesinde risk analizi değerlendirmelerini içeren bildirimleri yaptığını, sözleşme kapsamında oldukça geniş bir alana sahip olan şantiye alanının bir vardiyada toplamda 3 personel ile korunmasının mümkün olmadığı halde riskleri kabul ederek hizmet verdiğini, davacının sigortalısının inşaat şantiyesinde meydana gelen hırsızlık olayını önleyemediğini, danışman görevlisi…, … merkezi Amirliğinde 07/08/2018 tarihindeki bilgi alma tutanağındaki beyanında belirttiği üzere, şantiye alanına … plaka sayılı araç ile her ne kadar …Proje yelekli gelen şahısların şantiye içerisine girişlerinde, şantiye alanına malzeme getirdiklerini söylediği ancak ne tür malzeme getirdiklerini kontrol etmeden ilgili firmadan teyit almadan, araç plakası haricinde şahısların kimlik bilgilerini kayıt altına almadığını, şantiye alanına girişlerine müsaade ettiğini, şüphelenmesi üzerine depo bölgesine gittiğinde şahısları araca malzeme yükledikleri gördüğünü, bu esnada görev yerinden yani şantiye araç giriş kapısından ayrılmaması gerektiğini, şüphesini diğer görevli arkadaşına veya vardiya amiri konumundaki görevliye bildirmediğini, şüphelenmesine istinaden giriş kapısında tedbir alarak bariyeri kapatmadığını veya başkaca önlemler almadığı yönü ile meydana gelen hırsızlık olayı personellerin dikkatsizliği, duyarsızlığı, tecrübesizliği nedeniyle meydana geldiğini, davalı …Tic. Ltd. Şti’nin meydana gelen olayda, takdiri mahkemede olmak üzere %50 oranda kusurlu olduğunu, davacının sigortalısı… A.Ş’nin meydana gelen olayda, takdir mahkemede olmak üzere %50 oranında kusurlu olduğunu…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler …,… ve …marifetiyle hazırlanan 08/02/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; ”…Davalı şirketin hizmet veren olarak, davacının sigortalısı olan ve hizmet alan konumunda bulunan dava dışı… A.Ş’ye verdiği hizmetin güvenlik hizmeti olduğunu, yapılan itirazların yeni bir durum oluşturmadığını, dolayısıyla kök raporda güvenliğe ilişkin ifade edilen görüşlerini koruduklarını, meydana gelen hırsızlı olayında tazminat bedelinin 15.741,17-TL olarak hesaplandığını, davacı … payında düşen bu bedeli sigortalısında ödediğini ve bu tazminat tutarında kadri marufunda olduğunu, halefiyet kuralı gereğince davacı …, sigortalısına ödediği tazminat tutarını, kök raporda belirtilen kusur oranlarına göre, sorumlulardan rücuen talep edebileceğini…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; ”…” sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalı şirkete hırsızlık rizikosu kapsamında ödenen hasar bedelinin dava dışı sigortalı şirket ile danışmanlık hizmetleri sözleşmesi akdeden davalı şirketten rücuen tahsili isteminin yerinde olup olmadığı, hırsızlık olayının meydana geldiği inşaat alanında davalı tarafın sözleşme gereğince üstlendiği danışmanlık hizmet ifasında hırsızlık olayının meydana gelmesinde kusurunun olup olmadığı, inşaat alanında güvenlik zafiyetine neden olabilecek fiziksel eksiklik olup olmadığı, davalı tarafça dava dışı sigortalıya inşaat alanında fiziksel eksiklikler /personel istihdam gerekliliği konusunda olay öncesinde bildirim yapılıp yapılmadığı, davalıya ve dava dışı sigortalıya atfı kabil kusurun bulunup bulunmadığı, sigortalı alanda çalındığı belirtilen emtiaların / çalınan malların değerlerinin tespiti, dava dışı sigortalıya ödenen hasar miktarının kadri maruf olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlık kapsamında yapılan inceleme ve yargılama aşamasında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı … tarafından, dava dışı sigortalının şantiye alanında hırsızlık olayının meydana gelmesinde tüm kusurun davalı şirketine ait olduğu ileri sürülmüş ise de dosya arasında mevcut bilgi ve belgeler, tahkikat dosyası, bilirkişilerin tespitleri ve tüm dosya kapsamından; davalının danışma hizmetleri sözleşmesi altında verdiği hizmetin inşaat alanındaki emtiaların gözetilmesi, korunmasına yönelik güvenlik hizmeti olduğu, davalı tarafça yalnızca danışmanlık hizmeti verildiği, güvenlik hizmetinin üstlenilmediği savunulmuş ise de sözleşmenin başlığına rağmen içeriği ve uygulamasının güvenlik hizmetine yönelik olduğu saptanmıştır. Ayrıca davalının riziko öncesinde risk analizi içeren bildirimleri yaptığı, geniş bir alana sahip şantiye alanının 1 vardiyada üç personel ile güvenliğinin sağlanmasının mümkün olmadığı, bu hali ile hırsızlık olayının meydana gelmesinin personel kusur ve ihmali neticesinde önlenemediği anlaşılmıştır. Dava dışı sigortalı şirket ise kendisine yapılan risk bildirimlerine rağmen şantiye fiziki tedbirleri tesis etmediği, özel güvenlik hizmetlerinin gereklerinin yapılmamasından kaynaklanan güvenlik zafiyetleri ile hırsızlık olayı arasında illiyet bağının bulunduğu sonucuna varılmıştır. Bu nedenlerle hırsızlık olayının meydana gelmesinde dava dışı sigortalı ile davalı şirketin eşit kusurlu oldukları kanaatine varılmış olup davacının sigortalısına ödediği ve kadri maruf bulunan 15.741,17-TL’den kusur oranına denk gelen 7.870,58-TL tazminatın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesi gerektiği sonucuna varılmış olup davanın kısmen kabulü ile anılı bedel yönünden davalı yanın takibe itirazının iptaline dair hüküm kurmak gerekmiştir. Son olarak icra inkar tazminatı istemi yönünden talep tetkik edilmiş olup davacı tarafından talep edilen tazminat miktarının muayyen olmayıp, gerçek zarar miktarının tespiti ile davacının davalıya rücu etmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığının saptanması, yargılama ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirmekte olup davacı tarafın şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 7.870,58-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 7.870,58-TL takip tarihinden itibaren yıllık %9,00 oranında yasal faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2- Alacak likit olmadığından icra inkar tazminat talebinin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 537,64-TL ilam harcından peşin alınan 136,95-TL ‘ nin mahsubu ile bakiye 400,69-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 136,95-TLpeşin harç ve 44,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 181,35-TL davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılan 1.652,00-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 826,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 13. Bendine göre; arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda anlaşamamaları hallerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinde ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre hazineden ödenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin 660,00-TL’sinin davacıdan , 660,00-TL sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır