Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/720 E. 2021/73 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/615 Esas
KARAR NO : 2020/652
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2015
KARAR TARİHİ : 15/12/2020

….Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/05/2015 tarih, 2015/… esas-2015/… karar sayılı dosyası görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilmekle mahkememizin 2015/615 esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizde yapılan yargılama sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından borçlu … San.ve Tic.Ltd.Şti aleyhine ….İcra Müdürlüğünün 2013/… esas sayılı dosyasından 227.766,28 TL’lik alacak talebiyle icra takibi yapıldığını, borçluya ödeme emri gönderildiğini ve takibin kesinleştiğini, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya borçlusu …San.ve Tic.Ltd.Şti.’nin davalı şirketten olan alacağının miktarının tespiti ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik alacağın 50.000,00 TL’lik kısmının 31/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte icra müdürlüğü dosyasındaki borçlu şirketten olan alacaklarına mahsuben taraflarına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 17/10/2011 tarihli mühendislik işleri sözleşmesi, 18/03/2012 tarihli ek protokol ve 28/12/2012 tarihli fesih protokolünden doğan her türlü sözleşmesel hakları ve takas-mahsup itiraz hakları saklı kalmak kaydı ile takip borçlusu …’in haciz müzekkeresinin tebliğ edildiği 25/01/2013 tarihi itibari ile … nezinden 289.638,52 TL tutarında nakit iş teminatı alacağının mevcut olduğu, ancak halihazırda nakit iş teminatının iade koşullarının oluşmadığı, nakit iş teminatının beyan dilekçesinin 5 numaralı bendinde arz edilen usul, esas ve süreler dahilinde çözülebileceği, nakit iş teminatının çözülmesi şartına bağlı olmak kaydı ile … lehine … nezdinde doğacak nakit iş teminatı tutarının icra müdürlüğüne bildirileceği yönünde beyanda bulunulduğunu, …in müvekkili şirket adına düzenlediği 28/12/2012 tarih ve … numaralı, 182.064,05 TL tutarındaki faturası, fatura aslı, şirketlerine ulaşmadan 31/12/2012 tarihinde müvekkili tarafından …e ödendiğini, fatura aslının şirketine ulaşmadığından bu ödemenin söz konusu faturaya istinaden “avans ödemesi” kapsamında değerlendirilebilmesinin de mümkün olmadığını, … numaralı fatura aslının şirketlerine 14/01/2013 tarihinde ulaştığını, ancak o tarihte muhasebe programındaki teknik bir hata neticesinde, fatura tutarı ile ödeme tutarı cari hesapta eşleştirilemediğinden …in cari hesabı, sehven 182.064,05 TL tutarında alacak bakiyesi gösterdiğini, …in 31/12/2012 tarihli 7.078,50 TL tutarındaki damga vergisi borcu sehven ödenmemiş gözüken …in 182.064,05 TL tutarındaki fatura alacağından takas-mahsup edildiğinde ise, müvekkilinin 14/01/2013 tarihinde 174.985,55 TL’yi sehven …e ödemek durumunda kaldığını, dolayısı ile 14/01/2013 tarihinde …e sehven ödenen 174.985,55 TL ile 31/12/2012 tarihli damga vergisi faturalarının bedeli olan 7.078,50 TL ‘nin toplamı olan 182.064,05 TL’nin müvekkiline ödenmesi gerektiğini, bu bağlamda …in 182.064,05 TL tutarında cari hesap borcunun oluştuğu izahten vareste olduğunu, nitekim bu konu hakkında … Noterliğinin 21/03/2013 tarih ve … yevmiye sayısı ile …e ihtarname keşide edilerek 182.064,05 TL’nin ihtar tarihinden itibaren 5 gün içinde şirketlerine iade edilmesi, aksi durumda yasal yolların işletileceğinin ihtar edildiğini, ayrıca …in 28/12/2012 tarih ve … numaralı 182.064,05 TL tutarındaki faturasının detaylarını da … ve … nın ilgili kişileri tarafından imzalanan müteahhit nihai hak ediş raporunda belirtildiğini, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Bilirkişiler …, … ve … tarafından düzenlenen 11/07/2017 tarihli bilirkişi raporunda;
“Mali, teknik değerlendirmeler ve hukuki gerekçeler ışığında, açıklanan nedenlerle her türlü hukuki tavsif ve nihai kararın takdiri yüce mahkemeye ait olmak üzere davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, dava dışı … şirketi tarafından davalının açık hesap ekstresinde görüldüğü üzere, 15 adet fatura ile davalı …’ya 6.764.969,11 TL fatura kesildiği, kesilen bu faturalara göre %10 tarafından açık hesap ekstresine göre dava dışı şirketin 646.702,57 TL teminat kesintisinin olduğu, bu tutardan davalı şirketin 600.298,57 TL olan alacağının mahsup edilmesi ile geriye 46.404,00 TL dava dışı … şirketinin alacağının kaldığı, davalının ise bu tutarı 04.04.2013 tarihinde icra dairesine ödediği, davalı ve dava dışı … arasındaki sözleşme, ek protokol ve fesih protokolü de birlikte incelendiğinde garanti süresinin bitimine dek geçecek süre içerisinde dava dışı … lehine mutlak olarak doğmuş tartışmasız ve net bir alacaktan bahsetmenin kabil olamadığı, davalının 46.404,00 TL’yi dava dışı … şirketine ödenmesi ile artık davalı nezdinde dava dışı … şirketinin herhangi bir alacağının kalmadığı, sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. ” şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Bilirkişiler …, … ve … tarafından düzenlenen 27/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda;
“Mali, teknik değerlendirmeler ve hukuki gerekçeler ışığında, açıklanan nedenlerle her türlü hukuki tavsif ve nihai kararın takdiri yüce mahkemeye ait olmak üzere kök rapordaki görüşümüz değişmemekle birlikte;
Davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil vasfını haiz olduğu,
Dava dışı … San.ve Tic.Ltd.Şti. verilen inceleme günü mahkemede bulunmamıştır, ticari defterleri de ibraz edilmemiştir, bu davranışın yasal sonuçlarını belirlemek, münhasıran sayın mahkemenizin takdirinde ve görev alanı içinde bulunduğu,
Dava dışı … şirketi tarafından davalının açık hesap ekstresinde görüldüğü üzere, 15 adet fatura ile davalı …’ya 6.764.969,11 TL fatura kesildiği, kesilen bu faturalara göre %10 teminat bedelinin 676.496,91 TL olabileceğinin hesaplandığı,
Davalı şirket tarafından açık hesap esktresine göre, dava dışı şirketin 646.702,57 TL teminat kesintisinin olduğu, bu tutardan davalı şirketin 600.298,57 TL olan alacağının mahsup edilmesi ile geriye 46.404,00 TL dava dışı … şirketinin alacağının kaldığı, davalının ise bu tutarı 04/04/2013 tarihinde icra dairesine ödediği,
Davalı ve dava dışı … arasındaki sözleşme, ek protokol ve fesih protokolü de birlikte incelendiğinde garanti süresinin bitimine dek geçecek süre içerisinde dava dışı … lehine mutlak olarak doğmuş tartışmasız ve net bir alacaktan bahsetmenin kabil olamadığı,
Davalının 46.404,00 TL’yi dava dışı … şirketine ödemesi ile artık davalı nezdinde dava dışı … şirketinin herhangi bir alacağının kalmadığı, sonuç ve kanaatine ulaşılmakla birlikte, nihai takdir tamamen delillerler doğrudan temas eden sayın mahkemeye ait olmak üzere saygı ile arz ederiz. ” şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Bilirkişiler …, … ve … tarafından düzenlenen 29/04/2019 tarihli ek rapor ve 17/06/2020 tarihli ek raporda;
“Kök ve ek rapordaki görüşümüz değişmemekle birlikte;
… şirketi tarafından her ne kadar 6.764.969,11 TL fatura kesildiği ve %10 teminat bedeli üzerinden 676.496,91 TL teminat kesintisi yapılması gerektiği heyetimizce hesaplanmakla birlikte, davalı tarafından 676.496,91 TL teminat kesintisi yapması gerekirken bu tutarın altında ve 646.702,57 TL kesinti yapıldığı, diğer bir deyişle … şirketinin davalı tarafından yapılan 646.702,57 TL kesintisinden 600.298,57 TL davalının … şirketinden olan alacağından mahsup edilmesi ile 46.404,00 TL …in alacağının kaldığının görüldüğü,
Buna göre 46.404,00 TL dava dışı … şirketinin alacağının kaldığı ve davalının ise bu tutarı 04/04/2013 tarihinde icra dairesine ödediği,
Davalı ve dava dışı … arasındaki sözleşme, ek protokol ve fesih protokolü de birlikte incelendiğinde garanti süresinin bitimine dek geçecek süre içerisinde dava dışı … lehine mutlak olarak doğmuş tartışmasız ve net bir alacaktan bahsetmenin kabil olmadığı,
Davalının 46.404,00 TL’yi dava dışı … şirketine ödemesi ile artık davalı nezdinde dava dışı … şirketinin herhangi bir alacağının kalmadığı, sonuç ve kanaatine ulaşılmakla birlikte, nihai takdir tamamen delillerle doğrudan temas eden sayın mahkemeye ait olmak üzere saygı ile arz ederiz. ” şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
GEREKÇE:
Dava; davacı şirketin …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında dava dışı … şirketi aleyhine başlattığı ve kesinleşen icra takibi nedeniyle dava dışı şirketten alacaklı olduğu iddiası ile, dava dışı … şirketinin davalı şirketten teminat alacağı bulunmasına rağmen takip dosyasında davalı şirkete çıkarılan haciz ihbarnamesine davalı yanca dava dışı şirkete borçlu olunmadığı bildiriminde bulunulduğundan bahisle icra müdürlüğünce İİK’nun 120/2. maddesi uyarınca verilen dava yetkisi kullanılmak suretiyle şimdilik 50.000 TL’nin dava dışı şirketten olan alacağa mahsuben davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davalı yanca …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına 04/04/2014 tarihinde 46.404,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmakla, davalı vekili dava dışı … şirketinin müvekkili şirket nezdinde teminat kesintisinden kaynaklı alacağının müvekkili şirketin dava dışı şirketten olan cari hesap borcundan mahsubu sonucu artan kısmın icra dairesine yatırıldığını, dava dışı şirkete başka bir borcun bulunmadığını savunmakta, davacı vekili ise icra dairesine ödenen meblağdan daha fazla dava dışı …’in davalı şirketten alacağı olduğunu iddia etmektedir.
Dosya kapsamından, dava dışı … ile davalı … arasında 17/10/2011 tarihli Müdendislik İşleri Sözleşmesi’nin akdedildiği, sözleşme uyarınca dava dışı … tarafından davalı …’ya kesilen hakediş faturalarının %10’unun teminat bedeli olarak ayrılacağı, davalı şirketin defterlerine göre toplamda 6.764.969,11 TL tutarında hakediş faturası kesilmiş olmakla, %10 teminat bedelinin 676.496,91 TL olduğu, ancak davalı şirketin muhasebe kayıtlarında dava dışı …’in 646.702,57 TL teminat kesintisinin yer aldığı, bu tutardan davalı şirketin 2014 yılı hesap ekstresine göre 600.298,57 TL’lik kendi alacağı mahsup edildiğinde geriye kalan 46.404,00 TL’nin 04/04/2014 tarihinde icra dairesine ödendiği anlaşılmıştır. Ayrıca dava dışı … ile davalı arasındaki sözleşme ile, sözleşme konusu işlerin … tarafından zamanında tamamlanamaması halinde gecikilen her gün için 10.000 TL tutarında cezai şart olmak üzere, 18/03/2012 tarihli ek protokol ile getirilen sınırlama sonucu toplamda 250.000 TL gecikme cezası ödeneceği hususunun kararlaştırıldığı görülmüştür.
Her ne kadar dosya kapsamına alınan bilirkişi raporlarında dava dışı …’in davalı nezdinde alacağının kalmadığı sonucuna erişilmiş ise de, dosya kapsamı ve mevcut delil durumu nazara alındığında hukuki nitelendirme ve değerlendirme mahkememize ait olmakla, rapor içeriği tespitler mahkememizce değerlendirilmiş olup, bilirkişilerden farklı sonuç ve kanaate varılmıştır. Bu kapsamda öncelikle davalı kayıtlarına göre dava dışı …’in 676.496,91 TL’lik teminat kesintisi olması gerekmesine rağmen davalı yanda 646.702,57 TL’nin kayıtlı olması nedeniyle ve yine davalı defterlerinde kayıtlı 600.298,57 TL alacaktan, teminat kesintisi mahsup edildiğinde 76.198,34 TL fark hesaplanacağından, icra dairesine yalnızca 46.404,00 TL yatırılması ile 29.794,34 TL’nin eksik ödendiği öncelikle tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporunda dökümü yapılan davalı şirket hesap ekstresinden tespit edildiği üzere, davalı … ticari defterlerinde 31/12/2012 tarihli 182.064,05 TL’lik akbank ödeme kaydı neticesinde 31/12/2012 tarihi itibarıyla davalının …’e 65.421,50 TL borçlu olduğu, 14/01/2013 tarihindeki 174.985,44 TL akbank ödeme kaydı ve 72.500 TL iade kaydı neticesinde 31/12/2013 tarihinde davalının …’ten 182.064,05 TL alacaklı olduğu, 24/01/2014 tarihindeki iki adet 250.000 TL iade ve 240.734,52 TL iade kaydı ile aynı tarihli 72.500 … fatura kaydı neticesinde davalının icra dosyasına 04/04/2014 tarihinde yaptığı ödeme öncesinde dava dışı …’ten 600.298,57 TL alacaklı hale geldiği hususunun kayıtlı olduğu saptanmıştır.
HMK’nun 31. maddesi gereğince mahkememizin 6 nolu celse 1 nolu ara kararı ile davalı vekiline 600.298,57 TL’lik alacağın dayanaklarını izah etmek ve dayanak belgeleri sunmak üzere süre verilmekle, davalı vekilinin 27/11/2018 tarihli dilekçesinde, 182.064,05 TL bedelli kaydın mükerrer ödemeye ilişkin olduğu ve 182.064,05 TL mükerrer ödemenin iadesinin … Noterliğinin 21/03/2013 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile dava dışı …’ten istendiği beyan edilmiş ise de, söz konusu ihtarnamede 182.064,05 TL’nin ödenmiş olmasına rağmen 7.078,50 TL’lik damga vergisinin mahsubu sonucu bakiye 174.985,55 TL’nin ikinci kez sehven ödendiği beyan edilmekle, bu hususta davalı şirketin defter kayıtlarının tetkiki gerekmekle, 28/12/2012 tarihinde … fatura açıklaması ile davalı yanın borç hanesine 182.064,05 TL kayıt yapıldığı, 31/12/2012 tarihinde iptal edilen ödeme açıklaması ile davalı yanın borç hanesine 174.985,55 TL kayıt yapıldığı, akabinde 31/12/2012 tarihinde ödeme iade bankası açıklaması ile davalı yanın alacak hanesine 174.985,55 TL kayıt yapıldığı, 31/12/2012 tarihinde iade sözleşme damga vergi açıklaması ile davalı yanın alacak hanesine 7.078,50 TL kayıt yapıldığı, 31/12/2012 tarihinde ödeme işbank açıklaması ile davalı yanın alacak hanesine 182.064,05 TL kayıt yapılması neticesinde 31/12/2012 tarihi itibarıyla davalının …’e 65.421,50 TL borçlu olduğu, ancak 14/01/2013 tarihinde ödeme akbank açıklaması ile 174.985,55 TL’nin davalı yanın alacak hanesine tekrar kaydedildiği görülmekle, 31/12/2012 tarihinde 174.985,55 TL’lik birbirini götüren iptal edilen ödeme ve ödeme açıklamalı iki adet kayıt bulunması, 182.064,05 TL’lik faturanın aynı tarihte ödeme işbank açıklaması ile ödenmiş olması ve yine aynı tarihte 7.078,50 TL’nin damga vergisi iadesi olarak davalı yanın alacak hanesine kaydedilmesine rağmen tekrardan 14/01/2013 tarihinde 174.985,55 TL’nin davalı lehine kaydedilmesinin dava dışı … aleyhine mükerrerlik teşkil ettiği, davalı yanın 182.064,05 TL’lik fatura bedelini ödeyip 7.078,50 TL damga vergisini dava dışı … borcuna kaydetmek ve mükerrer ödemeyi 31/12/2012 tarihinde bir kez sıfırladıktan sonra 174.985,55 TL’yi tekrar alacak hanesine kaydettiği, 600.298,57 TL’lik alacak bakiyesine dahil olan 174.985,55 TL’nin dava dışı … borcu olarak kayıtlı olmasının haksız olduğu mahkememizce tespit edilmiştir.
Devamla, 174.985,55 TL’nin dışında dava dışı … borcu olarak 250.000 TL ceza bedeli, 240.734,52 TL yansıtma faturası ve 72.500 TL fatura kayıtlarının da incelenmesi gerekmekle, bu iki faturanın davalı tarafından vergi dairesine BS formu dahilinde KDV hariç 454.012 TL olarak bildirildiği, ancak dava dışı …’in bu tutarı BA kayıtlarına almadığı, 240.734,52 TL bedelli faturanın … Noterliğinin 09/05/2013 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi gereğince ve ek protokolünün 8. maddesine göre düzenlendiği, söz konusu ihtarnamede yapılacak işlere ilişkin ekli liste mevcut olup, davalı tarafın …’i bu işlerin bedelsiz olarak giderilmesini, aksi takdirde kendilerince giderilecek montaj kusurlarının teminat bedelinden düşüleceği hususunda ihtar ettiği ve akabinde 24/01/2014 tarihli 240.734,52 TL bedelli yansıtma faturasını düzenlediği, ancak davalı yanın bu faturanın dayanaklarını, ekli liste uyarınca işlerin dava dışı … yerine başka firmaya yaptırdığını yahut kendileri tarafından yapıldığını, üçüncü kişilerce kesilmiş fatura, ödeme belgesi vb. yazılı delillerle ispat edemediği, bu nedenle dava dışı … hanesine borç yazılan 240.734,52 TL bedelli faturanın kaydının haksız olduğu, 250.000 TL bedelli ceza faturasına ilişkin olarak davalı ile dava dışı … arasındaki fesih protokolünde ceza bedelinin 75.000 TL’sinin son hakediş ödemesinden kesileceği ve 175.000 TL’sinin %10’luk teminat tutarından düşüleceğinin kararlaştırıldığı, fesih protokolünün III.5. nolu maddesinde 149.146,90 TL hakediş bedeli + 85.000 TL ek imalat – 75.000 TL gecikme cezası olmak üzere KDV hariç 159.146,90 TL’yi davalı …’nın dava dışı …’e ödeyeceğinin kabul edildiği, 182.064,05 TL bedelli faturanın KDV hariç bedelinin 159.146,90 TL olduğu nazara alındığında 250.000 TL’lik ceza bedelinin 75.000 TL’sinin bu fatura bedelinden düşüldüğü anlaşılmakla, davalı …’nın ek protokoldeki ceza tutarının 250.000 TL’yi aşamayacağına ilişkin düzenlemeyi ihlal edttiği, 175.000 TL’lik ceza faturası kesmesi gerekirken 250.000 TL’lik ceza faturası kestiği ve böylece 250.000 TL’lik ceza bedeli faturası ile talep edilen 75.000 TL’nin haksız olduğu tespit edilmitir. Ayrıca, 72.500 TL’lik iade kaydı ve fatura kaydının ise davalı ile dava dışı … arasındaki fesih protokolüne uygun olarak düzenlendiği anlaşılmıtır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle mahkememizce ayrıntılı olarak yapılan incelemeler neticesinde tespit edildiği üzere, davalı defterlerinde 174.985,55 TL’lik mükerrer kayıt öncesi 31/12/2012 tarihi itibarıyla 65.421,50 TL dava dışı … alacağının yer aldığı, dava dışı … aleyhine mükerrer kaydedilen 174.985,55 TL ve dayanakları ispat olunamayan 240.734,52 TL’lik yansıtma faturası bedeli ile fazladan kesilen 75.000 TL’lik ceza bedelinin toplamı 490.720,07 TL olmakla, bu meblağın davalı alacağı-dava dışı … borcu olarak kaydedilmesinin hatalı olduğu, teminat kesintisinin eksik hesaplanışı nedeniyle icra dosyasına eksik ödenen 29.794,34 TL ile davalı defterlerinde kabul edilen 646.702,57 TL nakit iş teminatı toplamı 676.496,91 TL olmakla, davalı defterlerinde kayıtlı 65.421,50 TL alacak ile birlikte dava dışı … alacağının toplam 741.918,41 TL olduğu, mahkememizce yerinde bulunan 31/12/2012 tarihinden sonraki alacak kayıtlarından ceza bedelinin 175.000 TL’lik kısmı ile icra dosyasına ödenen 46.404,00 TL toplamı olarak bulunan dava dışı … borcu 221.404,00 TL’den dava dışı … alacağı 741.918,41 TL mahsup edildiğinde 520.514,41 TL’nin takip dosyasında tahsil edilemeyen alacak limitinde davacı yana ödenmesinin gerektiği, ancak eldeki davada talebin 50.000 TL ile sınırlı olduğu, davalı yanca takip dosyasına yapılan ödeme tarihi itibarıyla temerrüdün bakiye alacaklar yönünden bu tarih itibarıyla gerçekleştiği sonuç ve kanatine varılarak taleple bağlı kalınarak 50.000 TL’nin 04/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yatırılmasına dair aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
Dava dışı takip borçlusu … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin davalı şirketten alacaklı olduğunun tespiti ile, taleple bağlı kalınarak 50.000 TL’nin 04/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yatırılmasına,
2-Alınması gerekli 3.415,50 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 853,88 TL’nin mahsubu ile 2.561,62 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 853,88 TL peşin, 27,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 881,58 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 4.150,00 TL bilirkişi ücreti, 357,00 TL tebligat vs.posta masrafı olmak üzere toplam 4.507,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır