Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/708 E. 2020/382 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/708
KARAR NO : 2020/382
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 19/12/2019
KARAR TARİHİ : 17/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının son genel kurulda yönetim kurulu başkanı olduğu şirketi, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … numarası ile … Turistik Tesisleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ünvanı ile kayıtlı bir anonim şirket olduğunu, şirket en son olarak 21.09.2001 tarihinde Olağan Genel Kurulu toplantısı ile işlem yaptığını ve bahse konu toplantıda Yönetim Kurulu Seçimi ile Temsil ve İlzam Yetkilisi seçildiğini, bu toplantı ise 22.07.2002 tarihinde tescil edilmiş ve devamla 25.07.2002 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinin 5599 sayılı nüshasının 503. sayfasında yayınlandığını, ilgili müdürlükçe 31.07.2013 tescil tarihli kararı ile ticaret sicili müdürlüğünde tasfiyeye girmiş ve tasfiye işlemleri sonucunda resen terkin işlemi ile bu husus resen tescil edildiğini, gerekli süre geçtikten sonra şirketin kaydı silindiğini ve kaydı kapalı göründüğünü, ancak daha sonra tespit edilen harici bulgulara göre şirket adına kayıtlı olduğunu öğrendiği İstanbul Trafik Tescil Müdürlüğüne kayıtlı … şasi nolu … motor numaralı, … PLAKA nolu bir adet … marka MİNİBÜS araç olduğunu öğrendiğini, söz konusu aracın üzerinde de çok eski tarihli olmak üzere İ.İ.K kapsamında kendiliğinden düşmüş ve sebebi kalmayan icra dosyaları bulunmadığını, ancak hacizler düşürülmediğini ve fek edilmediği için bu dosyalar nedeni ile satış ve devir işlemlerini yapmak üzere şirketin tasfiye haline dönüşmesi ve tüzel kişiliğinin TTK’nın 224 ve 445. maddeleri anlamında ihyası gerektiğini, … Sicili Müdürlüğünün … sicilinde kayıtlı … Ticaret Anonim Şirketi ünvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicil Müdürlüğü TTK’nın 32.maddesi ve ticaret sicili yönetmeliğinin 34.maddesi hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, davalı … Müdürlüğünün resen terkin işlemi, 6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi ve 30.12.2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ” kapsamında olduğunu, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, davalı … Müdürlüğünün, mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi/kooperatifi tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmadığını, davalı davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, davanın açılmasına sebebiyet vermeyip de davanın niteliği gereği ”Yasal hasım” konumunda bulunan müvekkil aleyhine yargılama giderlerine ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini, nitekim, Yüksek Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 09.02.2015 tarih, 2014/16398 E. ve 2015/1464 K., 29.01.2007 tarih, 2005/14259 E. ve 2007/927 K. gibi çok sayıda ilamı ve yerleşik uygulama da bu yönde olduğunu, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince sicilden re’sen terkin edilen … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasına kayıtlı … Ticaret Anonim Şirketi’nin …Tescil Müdürlüğü’ne kayıtlı … şasi nolu, … motor numaralı, … PLAKA nolu bir adet … marka MİNİBÜS aracın tasfiyesine hasren tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesi talebinden ibarettir.
Dosya arasına celbedilen ticaret sicil kaydının incelenmesinde; Dava konusu şirketin 31/07/2013 tarihinde 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi kapsamında sicil kaydının re’sen terkin edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Her ne kadar davaya konu şirket tasfiyeye tabi tutulmaksızın 6102 sayılı Yasa’nın geçici 7. maddesine göre sicilden 31.07.2013 tarihinde re’sen terkin edilmiş ve 6102 sayılı yasanın geçici 7.maddesinin 15.bendi gereğince ihya için 5 yıllık hak düşürücü süre öngörülmüş olup ve bu süre dolmuş ise de; TTK’nın 547. maddesi kapsamında talep Anayasal koruma altında olan mülkiyet hakkı ve hak arama hürriyeti de nazara alındığında ek tasfiye kapsamında değerlendirilmiş olup; süreye tabi olmaksızın her zaman ihyanın belirli bir işleme hasren talep edebileceği kanaatiyle davanın kabulü ile … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında sicile kayıtlı iken 6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesiyle sicilden re’sen terkin edilen … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin … Müdürlüğü’ne kayıtlı … şasi nolu … motor numaralı, … PLAKA nolu bir adet … marka MİNİBÜS aracın tasfiyesine hasrenihyasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; İstanbul Sicil Memurluğu’nun … numarasında sicile kayıtlı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin “… Trafik Tescil Müdürlüğüne kayıtlı … şasi nolu … motor numaralı, … PLAKA nolu bir adet … marka MİNİBÜS aracın tasfiyesine” hasren İHYASINA,
2-Alınması gerekli harç peşin alınmakla yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı … yasal hasım olduğundan davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
5-Hükümden sonra, gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliğine, masrafın talep eden tarafça karşılanmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep halinde hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzereoy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/09/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …