Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/681 E. 2022/211 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/681 Esas
KARAR NO : 2022/211

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/12/2019
KARAR TARİHİ : 23/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sigortalısı…plakalı araç tarafından 11.04.2019 tarihinde … plakalı araca çarpmak suretiyle trafik kazası meydanageldiğini, … plakalı araçta meydana gelen hasar onarım bedeli alacağının araç sahibi …tarafından müvekkili şirkete temlik edildiğini, kaza sonucu değer kaybı meydana geldiğini, eksper tarafından KDV dahil 18.187,71 TL hasar tutarı tespit edildiğini, eksperlik hizmeti için 354,00 TL ödendiğini, sigorta şirketinin kaza sebebiyle oluşan her türlü zararı karşılamakla mükellef olduğunu, oluşan hasar ve değer kaybının tazmin edilmesi gerektiğini, davalıya 10.10.2019 tarihinde ihtarname gönderilmesine rağmen 15 gün içinde herhangi bir cevap verilmediğini, ödeme yapılmadığını, ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak kabul edilmesi gerektiği diğer hususlarla birlikte belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL hasar onarım alacağının 10,00 TL değer kaybı bedelinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görmez ise
ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, 354,00 TL ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak ödenmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; temlik belgesi bildirilmediği gibi müvekkili şirketin temlik veren…’ye hasar tazminatı ödenerek borcun yerine getirildiğini, 11.04.2019 tarihli kaza sebebiyle Av. …’un sigorta Tahkim Komisyonu’na 13.05.2019 tarihinde … Esas sayılı dosya ile maddi tazminat talebinde bulunduğunu, …’nin 01.07.2019
tarihinde müvekkili şirkete başvurarak sulh olmak istediğini beyan ettiğini, tahkim başvurusundan sonra 20.05.2019 tarihinde avukatını azlettiğini söyleyerek azilnameyi sunduğunu, sulh olunarak sigorta eksperince talep edilen 3.566,22 TL tazminatın kendisine ödendiği ve ibralaşıldığını, hasar onarım tazminatı, değer kaybı, ikame araç bedeli, bilirkişi masrafları, işlemiş ve işleyecek faiz, vekâlet ücreti, yargılama giderleri taleplerinden müvekkili şirketi ibra ettiğini, tahkim komisyonundan davasını feragat sebebiyle geri çektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunu yerine getirdiğini, davacının dava hakkı bulunmadığını, tek taraflı yaptırdığı tespitin kabulünün mümkün olmadığını, kazayla ilgili olmayan parçaları gerçek dışı olarak dahil ettiğini, onarımı mümkün parçaları değişim yazdığını, amortisman bedeli düşmediğini, eşdeğer parça bedellerini dikkate almadığını, …’den önceki hasar kaydının sorulması gerektiğini, geçmiş hasar kaydı bulunan araçlarda değer kaybı oluşmayacağını, haksız fiile dayanan olayda ticari faiz talep edilemeyeceği diğer hususlarla birlikte belirtilerek davanın reddine, masraf ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı hasar bedeli, değer kaybı ve ekspertiz ücretine dayalı maddi tazminat istemlerine ilişkindir.
Davalı … şirketine yazı yazılarak poliçe ve hasar dosyası celp edilmiştir.
Değer kaybı istemine konu aracın … kaydı ve araç tescil kayıtları celp edilmiştir.
Temlik sözleşmesi ile fatura suretlerinin ibraz edildiği görülmüştür.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 11/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“… Kusur yönünden inceleme ve değerlendirme : Dosya münderecatında bulunan belge ve bilgilerin incelenerek değerlendirilmesi sonucunda;
 11.04.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası ile ilgili olarak 12.04.2019 tarihinde yapılan ihbar sonucu SBM’de … kaza ihbar numarası ile kaydı gerçekleştirilerek 12.04.2019 tarihinde ilk kez işlem gören olayda; davalı …Ş.’ne ZMS poliçesi ile sigortalı … plakalı hususi otomobil sürücüsü …’ın %100 kusurlu olduğu görüşü üzerinde ilgili sigorta şirketleri olan … Sigorta A.Ş. ve… Sigorta A.Ş.’nin 16.04.2019 tarihinde mutabakata vardıkları,
“Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı”’nda; davacı şirkete temlik veren…’ne ait… plaka numaralı hususi otomobilin sürücüsü…’nin, “Seyir halindeyken arkamdaki araç… arkadan çarpar, bu esnada öne çarpma meydana gelmiştir” şeklinde,…Sigorta A.Ş.’ne ZMS sigortalı … plaka numaralı hususi otomobilin sürücüsü …’ın, “Seyir halindeyken dur kalk
yaparken öndekiler durunca bende arkadan çarptım, önümdeki araçta önündeki araca çarptı” şeklinde yazılı beyanda bulundukları, çizilen “Kroki”de, yol, hava, zemin, geometri vb. detaylar belirtilmediği için belli olmamakla birlikte 3 tane taşıtın iki yönlü, iki şeritli yolun sağ şeridi içerisinde peşpeşe durduklarının resmedildiği,
 Sürücülerin sırasıyla yeterli (E) ve (B) sınıf sürücü belgelerine 2010 ve 2004 yıllarından itibaren haiz olduğu, alkol vb. durumları bilinmemekle birlikte tutanakta birbirlerinden alkol vb. şüphesi duyduklarına, şikâyetçi olduklarına dair herhangi bir iz, delil, beyan, dosya kapsamında da ölçüm-analiz sonucunun bulunmadığı,
 K.T.Y. 157. md. kapsamında kazaya karışan sürücülerin anlaşmalı kaza tutanağı dışında beyanlarının, olay anını gösteren araç içi-dışı kamera görüntülerinin ve görgü tanıklarının bulunmadığı, dolayısıyla olayda etkili olabilecek başkaca unsurların bilinmediği, olay sonrasına ait fotoğraflamalar incelendiğinde; bölünmemiş, iki yönlü, iki şeritli düz karayolunda zeminin asfalt kaplama, yüzeyin kuru, vaktin gündüz, hava ve görüşün açık olduğunun, görüşe engel bir durumun bulunmadığının görüldüğü, …plakalı otomobilin ön kesimleri ile önündeki … plakalı otomobilin arka kesimlerinin temas ettiğinin görüldüğü, sevk ve idaresindeki …plaka numaralı otomobil ile meskun mahal yolda sıkışık trafiğin icap ve şartlarına uygun olmayan bir hızla dalgın ve dağınık dikkatle seyir halinde olan, önündeki otomobil ile arasında olan emniyetli takip mesafesini korumayan, yolun ilerisini ve çevresini gereği gibi etkin şekilde kontrol etmeyen, önünde ilerleyen veya trafik gereği frenle yavaşlayan diğer otomobili dikkate almayan, tedbirsiz yaklaşmaya devam eden, tedbir alabileceği yeterli süre ve mesafesi mevcut olmasına rağmen zamanında fren tedbiri uygulamayarak ön kesimleri ile arka kesimlerine çarpan, dalgın, dikkatsiz, tedbirsiz, kontrolsüz ve özensiz davrandığı mütalaa edilen sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, olayda sevk ve idaresindeki … plaka numaralı hususi otomobil ile cadde yolunun sağ şeridini takiben nizami şekilde düz seyir halinde iken sıkışık trafik gereği yavaşladığı veya durduğu esnada arkasından gelen dalgın ve dikkatsiz sürücünün sadmesine maruz kaldığı anlaşılan, trafikte keyfen aniden durduğuna ve trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğüne dair veri bulunmayan, kazaya engel olabilmek adına alabileceği herhangi bir tedbir, kazada etkili herhangi bir rolü ve kural dışı ihmalkar davranışı olmadığı mütalaa edilen sürücü …’ye atfı kabil kusur bulunmadığı, olayda başkaca kusurlu kişi, kurum, kuruluş bulunmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
Hasar yönünden inceleme ve değerlendirme : Dosya münderecatında bulunan belge ve bilgilerin incelenerek değerlendirilmesi sonucunda;
 Olay tarihinde yetkili servis haricinde özel tamirhane ortamında tamamı orijinal vasıfta yeni parça kullanılarak evrensel ilim, fen, teknik ve sanat kaidelerine uygun şekilde gerçekleştirilmesi mümkün olan kadri maruf, haddi layık onarım bedelinin;
3.156,45 TL’sı parçaarka tampon orta koruyucu başlık (859,32 TL), arka tampon darbe emici
(293,49 TL), sol stop lambası (748,72 TL), sağ stop lambası (667,42 TL), arka sol sis lambası (263,95 TL), arka tampon sağ reflektör (147,68 TL), arka fiesta yazısı (175,87 TL),
2.720,00 TL’sı işçilikkaporta değişim-sökme-takma (230,00 TL-arka tampon 150,00 TL, arka tampon orta koruyucu başlık 50,00 TL, tampon demiri 30,00 TL), kaporta onarım (1.100,00 TL-bagaj kapağı 250,00 TL, arka panel 300,00 TL, havuz sacı 300,00 TL, arka tampon 150,00 TL, arka tampon demiri 100,00 TL), boya (1.150,00 TL-bagaj kapağı 250,00 TL, arka panel 250,00 TL, havuz sacı 200,00 TL, arka tampon 250,00 TL, arka spoyler 150,00 TL, arka tampon demiri 50,00 TL), elektrik (140,00 TL-sol stop 20,00 TL, sağ stop 20,00 TL, arka tampon 30,00 TL, arka panel 70,00 TL), döşeme-kilit (100,00 TL-bagaj kapağı 50,00 TL, havuz sacı 50,00 TL), olmak üzere toplam;
İskontosuz haldeKDV hariç 5.876,45 TL-KDV dahil 6.934,21 TL olduğu,
Makul düzeyde yedek parçalarda %10, işçiliklerde %5 iskontolu halde(2.840,80 TL+2.584,00 TL=) KDV hariç 5.424,80 TL-KDV dahil 6.401,27 TL olduğu,
 Parçaların niteliğine göre ayrıca amortisman (kıymet kazanma tenzili) uygulanması gerekmediği,
İskonto uygulanıp uygulanmayacağı ve KDV hususunun Sayın Mahkeme’nin takdirleri olduğu,
 Sürücülerin kusur durumuna göre tamamından sorumlu olan davalı …Ş. tarafından hasar ile ilgili olarak 01.07.2019 tarihinde araç sahibine yapılan 3.566,22 TL tutarındaki ödemenin tenzili ile net bakiyeniniskontosuz halde KDV hariç 2.310,23 TL-KDV dahil 3.367,99 TL’sından, iskontolu halde KDV hariç 1.858,58 TL-KDV dahil 2.835,05 TL olduğu, tespit, hesap, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Değer kaybı yönünden inceleme ve değerlendirme : Dosya münderecatında bulunan belgelerin incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda;
 Ara karar gereği esasen sigorta eksperlerinin kullanması için ZMS Genel Şartları Eki’ne derç edilen formülasyon uygulandığında; rayiç değeri 45.000,00 TL, kilometresi 238.382 km, kaynaklı ana parçalarda değişim (T1=0,00 TL), kaynaklı ana parçalarda düzeltme (arka panel-takdir 2-630,00 TL, havuz sacı-takdir 2-630,00 TLT2=1.260,00 TL), (T1)-(T2) haricinde olan parçalarda düzeltme-değişim (düzeltme: bagaj kapağı-540,00 TLT3=540,00 TL), boya uygulanan aksam (bagaj kapağı, arka panel, havuz sacı-takdir 2,5 adet-843,75 TLT4=843,75 TL) olmak üzere toplam 2.643,75 TL, kilometre tenzilli – 1.293,35 TL olarak hesaplandığı, 165.000 km üzerinde olduğu için sonucun negatif değer olarak çıktığı, diğer bir ifade ile talep edilebilecek değer kaybı zararı bulunmadığı, tespit, hesap, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Ne t i c e :
Hukuki ve nihai karar tamamen Sayın Mahkemenize ait olmak üzere; Sayın Mahkemenizin 04.03.2020 tarihli ara kararı doğrultusunda, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde yaptığımız detaylı inceleme sonucunda, dava konusu somut olayda heyetimiz,
1. … plaka numaralı otomobilin sürücüsü…’ın %100 (yüzde yüz) oranında tam kusurlu olduğu, ZMS (Trafik) sigortacısı … Sigorta A.Ş.’nin aynı oranda ve 36.000,00 TL azami poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğu,
2. … plaka numaralı otomobilin sürücüsü …’nin kusursuz olduğu,
3. …’ye ait … plaka ve (…) şasi numaralı otomobilin yetkili servis haricinde serbest piyasada orijinal vasıfta yedek parçalar ile fen ve sanat kaidelerine uygun şekilde kadri maruf, haddi layık onarım bedelinin; iskontosuz halde KDV hariç 5.876,45 TL-KDV dahil 6.934,21 TL, iskontolu halde KDV hariç 5.424,80 TL-KDV dahil 6.401,27 TL olduğu, iskonto ve KDV hususunun Sayın Mahkeme’nin takdirleri olduğu,
 Sürücülerin kusur durumuna göre; davalı …Ş. tarafından hasar ile ilgili olarak yapılan 3.566,22TL tutarındaki ödemenin tenzili ile net bakiyenin iskontosuz halde KDV hariç 2.310,23 TL-KDV dahil 3.367,99 TL, iskontolu halde KDV hariç 1.858,58 TL-KDV dahil 2.835,05 TL olduğu,
4. …’ye ait… plaka ve (…) şasi numaralı otomobilin üzerinde ZMS Genel Şartları Eki’ndeki formülasyona göre talep edilebilecek değer kaybı zararı bulunmadığı,
5. … plakalı araç maliki dava dışı… tarafından, 20.05.2019 tarihli Azilname ile vekilleri azledilerek, davalı …Ş.’ne verilmiş olan 01.07.2019 tarihli İBRANAME ile davalı …Ş. iş bu kaza sebebi ile poliçedeki sorumluluğundan dolayı kesin olarak gayri kabili rücu surette ibra edildiğinden, davalı …Ş.’nin dava konusu tazminat talebinden dolayı davacıya karşı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı,
6. Yukarıda izah edilen Yönetmeliğin ilgili maddeleri göz önüne alındığında; dava konusu kazanın ve hasarın davalı … şirketine ihbarı yapılmadan ve hasar tespiti için eksper talebinde bulunulmadan, davacı şirket tarafından atanan sigorta eksperine ödenen ekspertiz ücretinin, davacı şirketin uhdesinde kalması gerektiği ve davalı … şirketinden talep etmesinin mümkün olmadığı… ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür. Davacı yanın anılı rapora itirazlarının tetkiki amacı ile 1. ek rapor alınmış olup kök rapordaki kanaatlerin değişmediği yönünde mütalaa sunulduğu anlaşılmıştır. Kaza tarihine göre Yeni Genel Şartlar yürürlükte olmakla birlikte, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı gereğince Yeni Genel Şartların “Ek 1. Değer Kaybı Hesaplaması” başlıklı kısmında açıklanan hesaplama yöntemi kullanılamayacağından, Anayasa Mahkemesinin 09/10/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 esas, 2020/40 karar sayılı iptal kararı ile 2918 sayılı KTK’nın 90. maddesinin 1. cümlesinde yer alan ” Ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptal edilmesi durumu gözetilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin istikrar kazanan içtihatları doğrultusunda aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2. el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el piyasa değeri arasındaki fark, aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki onarılmış halinin rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmaya (farka) göre hesaplanması) mevcut ise değer kaybı alacağının oluşup oluşmadığı hususunun irdelenmesi amacı ile 2. ek rapor alınmıştır.
Anılı 2. ek 06/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Hasar yönünden inceleme ve değerlendirme :
Davacı tarafın vekilinin itirazlarının kök rapora yapılan 26.11.2020 tarihli beyan ve itiraz dilekçesi ile aynı mahiyette olduğu, onarım bedeline yönelik olduğu, denetime açık kök ve ek raporda da belirtildiği üzere, KDV hariç 15.413,31 TL-KDV dahil 18.187,71 TL onarım bedeli hesaplayan 15.04.2019 tarihli ekspertiz raporunun esas aldığı, ekspertiz raporuna uygun şekilde onarımın gerçekleştirildiğine dair KDV dahil parça, işçilik, onarım faturası ibraz edilmediği, KDV ödenip ödenmediğinin bilinmediği, yedek parçaları, onarım aşamalarını ve dışarıdan görülemeyen hasarları gösteren ayrıntılı fotoğraf ve videoların sunulmadığı, sunulan hasar fotoğraflarının yetersiz olduğu, davalı tarafın ödemesine esas aldığı 22.05.2019 tarihli ekspertiz raporunda KDV hariç 3.022,22 TL-KDV dahil 3.566,22 TL onarım bedeli hesaplandığı ve araç üzerinde fiili inceleme yaparken parçaların değiştirilmediğinin tespit edildiği, üçüncü bir raporun tanzim edilmediği, dosya muhteviyatındaki iki ekspertiz raporunun da uygun olmadığı, Sayın Mahkeme’nin takdirlerinde olan iskonto ve KDV hususları nedeniyle alternatifli olarak rapor hazırlanması zarureti hasıl olduğu, hasarın esasen arka kesimlerinde etkili olduğu, arka panel, arka tampon, arka tampon darbe emici, kısmen bagaj kapağı sol iç, havuz sacı, stop lambası, kedi gözü vb. cıvatalı-kaynaklı metal dış-iç kaporta ve polikarbon komponentlerinden değişik derecelerde çökme, ezilme, kırılma, çatlama vb. şeklinde belirginleştiği, hasarlanan arka tamponda pasif koruma vasıflarını azaltacak derecede parça kaybı ve mekanik deformasyon bulunmadığı, çatlama gibi deformasyonların zımparalama, destek plastiği-örgü tel kaynatma, plastik eriği ile kapatma, ısıyla düzeltme, macunlama, astarlama, zımparalama, boyaya hazırlama, 2-3 kat boyama, 1-2 kat vernikleme, ince zımparalama, polisaj ile parlatma aşamalarından oluşan yöntem-malzeme kullanılarak onarım merkezlerinde onarımın mümkün olduğu ve değiştirilmesi gerekmediği, kırılan arka tampon spoylerinin ise değişmesi gerektiği, arka tampondaki çatlağın, bagaj kapağı sol iç kısmındaki ezilmenin, arka panel ve havuz sacındaki deformasyonun, arka tampon demirindeki deformasyonun onarılabilir nitelikte oldukları, ön tampon sağ, sağ ön çamurluk, motor kaputu, ön tampon, ön far aksamlarında görülen ezilme, çökme, kırılma, çatlak şeklinde görülen hasarların ekspertiz raporlarında da yer verilmeyen, daha önce meydana gelen ve onarılmayan başka hasarlara ait olduğu için değerlendirme dışında tutulmaları gerektiği, davacı tarafın esas aldığı eksper raporunda hasarlı parçalar arasında gösterilen bagaj kapağı amortisörleri, bagaj kapağı kilidi, arka tampon sağ-sol tutucularda hasar emaresi bulunmadığı, olay tarihinde onarım bedelinin; 3.156,45 TL’sı parça (arka tampon orta koruyucu başlık 859,32 TL, arka tampon darbe emici 293,49 TL, sol stop lambası 748,72 TL, sağ stop lambası 667,42 TL, arka sol sis lambası 263,95 TL, arka tampon sağ reflektör 147,68 TL, arka fiesta yazısı 175,87 TL), 2.720,00 TL’sı işçilik (kaporta değişim-sökme-takma (230,00 TL-arka tampon 150,00 TL, arka tampon orta koruyucu başlık 50,00 TL, tampon demiri 30,00 TL), kaporta onarım (1.100,00 TL-bagaj kapağı 250,00 TL, arka panel 300,00 TL, havuz sacı 300,00 TL, arka tampon 150,00 TL, arka tampon demiri 100,00 TL), boya (1.150,00 TL-bagaj kapağı 250,00 TL, arka panel 250,00 TL, havuz sacı 200,00 TL, arka tampon 250,00 TL, arka spoyler 150,00 TL, arka tampon demiri 50,00 TL), elektrik (140,00 TL-sol stop 20,00 TL, sağ stop 20,00 TL, arka tampon 30,00 TL, arka panel 70,00 TL), döşeme-kilit (100,00 TL-bagaj kapağı 50,00 TL, havuz sacı 50,00 TL)) olmak üzere toplam iskontosuz haldeKDV hariç 5.876,45 TL-KDV dahil 6.934,21 TL, iskontolu haldeKDV hariç 5.424,80 TL-KDV dahil 6.401,27 TL olduğu, davalı … tarafından 01.07.2019 tarihinde araç sahibine yapılan 3.566,22 TL tutarındaki ödemenin tenzili ile net bakiyeniniskontosuz halde KDV hariç 2.310,23 TL-KDV dahil 3.367,99 TL’sından, iskontolu haldeKDV hariç 1.858,58 TL-KDV dahil 2.835,05 TL olduğu, davalı … tarafından araç sahibine yapılan 3.566,22 TL tutarındaki ödemenin tenzili ile net bakiyeniniskontosuz halde KDV hariç 2.310,23 TL-KDV dahil 3.367,99 TL, iskontolu haldeKDV hariç 1.858,58 TL-KDV dahil 2.835,05 TL olduğu, tespit, hesap, görüş ve kanaatine varılmış olup geçen süreçte de dosyaya görüş ve kanaatleri, tespit, değerlendirme ve sonuçları değiştirecek nitelikte yeni bir somut delil sunulmadığı görülmüş, bu cihetle davacı taraf vekilinin itirazlarına rağmen kök ve birinci ek raporda hasar ile ilgili belirtilen tespit, sonuç, görüş ve kanaatlerde herhangi bir değişiklik olmamıştır. Hukuki ve nihai karar tamamen Sayın Mahkemenize aittir.
Değer kaybı yönünden inceleme ve değerlendirme :
Taşıtların ikinci el değerlerinin kaza kayıtlarına, kullanım durumuna, dış ve iç görüntüsüne vb. kriterlere bağlı olarak değişiklik gösterebildiği, internet siteleri, galeri vb. kaynaklarda yapılan araştırmalar ışığında belirlendiği, olay üzerinden belli bir süre geçmesine rağmen geçmişe dönük net ve sağlıklı şekilde ikinci el rayiç bedel araştırması yapılabilecek veri tabanının günümüzde mevcut olduğu, ayrıca günümüz verilerinden ve nispi oranlardan da yararlanılabileceği, kamuya açık internet sitelerinde emsallerinin ikinci el piyasa değerinin ilgili filtrelemeler ile (2012 model, 200.000 km-400.000 km aralığı, dizel, manuel vites vb.) pazarlığa açık şekilde günümüz koşullarında;
 www. … .com sitesi ve www. … .com sitesinde;
 asgari 94.000,00 TL-azami 159.500,00 TL aralığında,
 hasarsız olanların (boyasız-değişensiz) asgari 135.000,00 TL-azami 159.500,00 TL aralığında,
 ağır hasar kayıtlı olanlar 94.000,00 TL, 102.500,00 TL, 110.000,00 TL,
 10 parça işlemli olanlar 98.500,00 TL, 104.500,00 TL, 112.000,00 TL, 125.000,00 TL, 131.000,00 TL,
 9 parça işlemli olanlar 120.000,00 TL, 128.500,00 TL,
 8 parça işlemli olanlar 113.000,00 TL, 115.000,00 TL, 121.000,00 TL, 122.000,00 TL, 125.000,00 TL, 125.000,00 TL, 139.000,00 TL, 145.000,00 TL,
 7 parça işlemli olanlar 110.000,00 TL, 111.000,00 TL, 120.000,00 TL, 125.000,00 TL, 136.000,00 TL, 140.000,00 TL,
 6 parça işlemli olanlar 120.000,00 TL, 125.000,00 TL, 125.000,00 TL, 126.000,00 TL, 127.500,00 TL, 135.000,00 TL, 135.000,00 TL, 136.500,00 TL, 137.000,00 TL,
 5 parça işlemli olanlar 110.000,00 TL, 130.000,00 TL, 134.000,00 TL, 145.500,00 TL, 150.000,00 TL, 152.000,00 TL,
 4 parça işlemli olanlar 120.000,00 TL, 127.000,00 TL, 127.500,00 TL, 128.000,00 TL, 129.750,00 TL, 135.000,00 TL, 136.500,00 TL, 138.000,00 TL, 140.000,00 TL, 142.900,00 TL, 146.000,00 TL, 148.000,00 TL, 149.000,00 TL,
 3 parça işlemli olanlar 106.000,00 TL, 133.500,00 TL, 135.000,00 TL, 135.750,00 TL, 135.900,00 TL, 150.000,00 TL,
 2 parça işlemli olanlar 127.500,00 TL, 130.000,00 TL, 131.000,00 TL, 133.000,00 TL, 139.000,00 TL, 145.000,00 TL, 150.000,00 TL,
 1 parça işlemli olanlar 135.000,00 TL, 146.000,00 TL bedeller ile satışa sunuldukları görülmüştür.
 web. … .org sitesinde ise;
 kaza döneminde 2013 modelinin 48.500,00 TL, 52.000,00 TL,
 eşdeğer 2012 modelinin 37.500,00 TL, 37.500,00 TL, 42.000,00 TL, 42.500,00 TL, 42.750,00 TL, 43.000,00 TL, 45.000,00 TL, 46.500,00 TL, 47.000,00 TL, 48.000,00 TL, 49.750,00 TL,
 eşdeğer 2011 modelinin 40.000,00 TL, 42.500,00 TL, 45.000,00 TL,
 eşdeğer 2010 modelinin 32.700,00 TL, 38.500,00 TL bedeller ile satışa sunuldukları görülmektedir.
Yukarıdaki veriler ışığında hasarsız emsallerinin günümüzde asgari asgari 135.000,00 TL-azami 159.500,00 TL aralığında değiştiği, en düşük ve en yüksek değerler elendiğinde asgari 145.500,00 TL-azami 152.000,00 TL aralığında değiştiği ve ortalaması alındığında 148.750,00 TL olacağı, segmentine göre makul düzeyde pazarlık payı dikkate alınarak indirim uygulandığında rağbet göreceği peşin rayiç bedelinin günümüzde 147.500,00 TL civarında olduğu bulunmuştur.
Kasko değeri (139.983,00 TL) ile ikinci el piyasa değeri (147.500,00 TL) arasında yaklaşık %5,37 nispi oran bulunduğu, taşıtların sektörde pazarlanabilirlik özelliklerine göre değişmekle birlikte dava konusu … plakalı otomobili diğer emsallerine nazaran üst segmente yaklaştıran, öne çıkaran veya alt segmente yaklaştıran ayırıcı belirgin değişik bir özelliği bulunmamakla birlikte belli bir negatif ve pozitif band aralığı içerisinde pazarlanabilmesinin mümkün olduğu gerçeğinden hareketle olay tarihine yakın veriler ile birlikte dikkate alındığında olay tarihinde asgari 37.500,00 TL-azami 49.750,00 TL aralığında, en düşük ve en yüksek değerler elendiğinde asgari 42.500,00 TL-azami 46.500,00 TL aralığında değiştiği, ortalama 44.500,00 TL-pazarlık payı indirimli 44.000,00 TL olduğu, ancak geçmiş dönem 7 adet kaza kayıtları nedeniyle detayları bilinmemekle birlikte takdiren %10 değer kaybına uğramış halde 40.000,00 TL civarında kabul edilebileceği, benzer şekilde arka kesimlerinden hasarlandığı 15.11.2018 tarihli kazasında da arka panel, havuz sacı ve bagaj kapağı aksamlarından işlem görmesi durumunda yeniden değerlendirilmesi gerekeceği ve ancak geçmiş kaza ve hasarlarına ait açılan hasar dosyalarının eksiksiz ve özet şeklinde olmayan-ayrıntılı şekilde uygulanacak işçiliklerin yerlerini de gösteren ekspertiz raporlarının tamamının sunulması ile anlaşılabileceği mütalaa olunmuştur.
Sayın Mahkeme’nin ara kararı gereği, gerçek zarar ilkesi ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda; aracın özellikleri de dikkate alınarak genel durumu, uğranan hasarın derecesi, uygulanacak onarımın mahiyeti ile yapılan incelemeler, araştırmalar ve değerlendirmeler sonucunda, serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değerinin (hasarsız hali) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri aralarındaki fark olan mutlak değer kaybının ortalama 147.500,00 TL – 134.000,00 TL = 13.500,00 TL olarak günümüzde belirginleştiği ve ortalama rayiç değerinde yaklaşık %9,15 civarında nispi oranda azalmaya denk düştüğü, kaza tarihi (11.04.2019) itibariyle ise 3.500,00 TL civarında olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
NETİCE : Hukuki ve nihai karar tamamen Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, 06.10.2021 tarihli ara kararı doğrultusunda dosya kapsamı üzerinde yaptığımız ek inceleme ve değerlendirme sonucunda, dava konusu somut olayda heyetimiz;
1-) 11.11.2020 tarihli kök ve 12.08.2021 tarihli birinci ek raporunun düzenlenmesinden sonraki geçen süreçte dosyaya görüş ve kanaatleri, tespit, değerlendirme ve sonuçları değiştirecek nitelikte yeni bir somut delil sunulmadığı görülmüş, bu cihetle davacı taraf vekilinin itirazlarına rağmen kök ve birinci ek raporda hasar ve sigorta ile ilgili belirtilen tespit, sonuç, görüş ve kanaatlerde herhangi bir değişiklik olmadığı,
2-) Davacı… Ltd. Şti.’ne temlik veren …’ye ait… plakalı hususi otomobilde meydana gelen değer kaybı zararının Yargıtay içtihatlarına göre olay tarihinde 3.500,00 TL olduğu, kazaya karışan sürücülerin kusur durumuna göre %100 kusurlu …’ın idaresindeki… plakalı hususi otomobilin ZMM (Trafik) sigortacısı davalı …Ş.’nin aynı oranda ve azami 36.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğu… ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Anılı ek rapora davacı vekilince önceki itirazlar tekrarlanarak yeniden rapor alınması talep edilmiş ise de dosya kapsamı, mevcut delil durumu, hukuki nitelendirme ve nihai takdirin mahkememize ait olduğu nazara alındığında yeniden rapor alınmasına ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporundaki hesaplama miktarı yönünden değer kaybı istemini 3.500-TL’ye yükselttiği, ıslah dilekçesinin davalı vekiline tebliğ edildiği, ıslah işlemine karşı herhangi bir beyan dilekçesinin sunulmadığı anlaşılmıştır.
Huzurdaki davada; 11/04/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı hasar bedeli, değer kaybı, ekspertiz ücretine dayalı maddi tazminatın kusurlu olduğu iddia edilen sürücü idaresindeki … plakalı aracın ZMSS poliçesini düzenleyen davalı … şirketinden tahsili istemi ileri sürülmüş olup davanın hukuksal zemini kapsamında tatbiki gereken 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinin; “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinin; ”Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” hükümleri gereğince zorunlu mali sorumluluk sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasa gereğince yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olup anılı düzenlemeler kapsamındaki sorumluluğa dayalı olarak tazminat isteminin mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Davacı yanın huzurdaki davayı temlik alan sıfatı ile ikame ettiği, temlik işleminin 14/04/2019 tarihinde gerçekleştiği, 5684 sayılı Kanun’a eklenen ek 6. maddenin 2. fıkrasında yer alan temlik yasağına ilişkin hükmün yürürlük tarihinden (28/07/2020) önce yapıldığı anlaşılan temlik sözleşmesinin, yasanın getirdiği temlik yasağından etkilenmeyeceği anlaşılmıştır. Dava dışı temlik edene dava tarihi öncesinde davalı … tarafından 01/07/2019 tarihinde 3.566,20-TL ödeme yapıldığı, davacı temlik alanın davalı … şirketine başvuru tarihinin ise 10/10/2019 olduğu, böylece her ne kadar temlik tarihinden sonra temlik edene ödeme yapıldığı görülmüş ise de somut olaya tatbiki gereken TBK’nın 186. maddesi; ”Borçlu, alacağın devredildiği, devreden veya devralan tarafından kendisine bildirilmemişse, önceki alacaklıya iyiniyetle ifada bulunarak borcundan kurtulur.” şeklinde düzenlenmiş olup temlik işleminin başvuru tarihi olan 10/10/2019 tarihinden önce davalı … şirketine bildirildiğini gösterir herhangi bir delil bulunmadığı, bu hali ile davalı yanın ödeme tarihinden sonra temlik işleminden haberdar olduğunu kabul etmenin gerekeceği anlaşılmakla, ödeme nispetinde borcundan kurtulacağı sonucuna varılması gerekmiştir. Ayrıca 2918 sayılı KTK’nın 111. maddesinde, bu kanunda öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğu, tazminat miktarlarına ilişkin olan ve yetersiz veya fahiş olduğu “açıkça belli olan” anlaşmalar ya da uzlaşmaların, yapıldıkları tarihten başlayarak “iki yıl içinde” iptal edilebileceği düzenlenmiş olup anılı sürenin niteliği itibari ile hak düşürücü süre mahiyetinde olduğu, ödeme tarihi ile dava tarihi arasında 2 yıllık hak düşürücü sürenin dolmadığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda KTK’nın 111.maddesi çerçevesinde dava tarihinden önceki ödemenin yeterli olup olmadığına ilişkin değerlendirme yapılması ve kusur durumunun tetkik edilmesi gerektiği saptanmıştır.
Kaza tespit tutanağı ve hasar dosya tespitleri ile çelişki içermeyen, ayrıntılı, gerekçeli olmakla hükme esas alınmaya elverişli bulunan rapor içeriğindeki tespitler dayanak yapılmıştır. Bu kapsamda varılan kanâat gereğince; üç taşıtın karıştığı ve iki çarpışmanın yaşandığı kazada ilk çarpışmanın meydana geldiği iki taşıtta maddi hasar ile sonuçlandığı, önlenebilir nitelikteki hadisenin meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsü…’ın dikkatsiz, tedbirsiz ve özensiz davranarak hız ve takip mesafesini ayarlayamamasının, zamanında fren tedbiri uygulayamamasının tamamen etkili olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda karayolu-trafik için, kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlar, trafik-yayaların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleri, şerit-taşıtların bir dizi halinde güvenle seyredebilmeleri için taşıt yolunun ayrılmış bir bölümü olarak tarif edildiği (K.T.K. Mad. 3), sürücülerin, trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen kural, yasak ve zorunluluk veya yükümlülüklere uymak (K.T.K. Mad. 47/d), hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, diğer bir aracı izlerken yukarıdaki fıkrada belirlenen durumları göz önünde tutarak güvenli bir mesafe bırakmak (K.T.K. Mad. 52/a,b,c), önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek (K.T.K. Mad. 56/c) zorunda olduğu, karayollarında, kamunun rahat ve huzurunu bozacak veya kişilere zarar verecek şekilde, özel amaçlarla keyfi veya kasıtlı davranışlarda bulunmak suretiyle yaya veya araç trafiğinin seyir emniyetini ihlal etmek veya tehlikeye düşürmek suretiyle tedbirsiz ve saygısız davranışlarda bulunmalarının ve araç sürmelerinin yasak olduğu (K.T.Y. Mad. 145/e), araç sürücülerinin trafik kazalarında arkadan çarpma hallerinde asli kusurlu sayıldığı (K.T.K. Mad. 84/d), olayda aksine davranarak sevk ve idaresindeki … plaka numaralı otomobil ile meskun mahal yolda sıkışık trafiğin icap ve şartlarına uygun olmayan bir hızla dalgın ve dağınık dikkatle seyir halinde olan, önündeki otomobil ile arasında olan emniyetli takip mesafesini korumayan, yolun ilerisini ve çevresini gereği gibi etkin şekilde kontrol etmeyen, önünde ilerleyen veya trafik gereği frenle yavaşlayan diğer otomobili dikkate almayan, tedbirsiz yaklaşmaya devam eden, tedbir alabileceği yeterli süre ve mesafesi mevcut olmasına rağmen zamanında fren tedbiri uygulamayarak ön kesimleri ile arka kesimlerine çarpan, dalgın, dikkatsiz, tedbirsiz, kontrolsüz ve özensiz davrandığı mütalaa edilen sürücü …’ın %100 oranında (asli) kusurlu olduğu, trafikte keyfen aniden durduğuna ve trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğüne dair veri bulunmayan, kazaya engel olabilmek adına alabileceği herhangi bir tedbir, kazada etkili herhangi bir rolü ve kural dışı ihmalkar davranışı olmadığı mütalaa edilen sürücü/temlik eden …’ye atfı kabil kusur bulunmadığı anlaşılmıştır. Kaza tespit tutanağının, aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli resmi belge niteliğinde olması (Emsal: Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/7144 esas, 2014/6492 karar sayılı ilamı) hususları da göz önünde bulundurulmuş olup aksi yönde bir delilin bulunmadığı da anlaşılmakla, somut olayda dava dışı temlik edene atıf kabil kusurun bulunmadığı kanâatine varılmıştır.
Ayrıntılı, gerekçeli, dosya kapsamına uygun olmakla itibar edilir bulunan son tarihli teknik bilirkişi rapor içerikleri hükme esas alınmaya elverişli bulunmuş olup davalı ile anlaşmalı ya da yetkili servisleri arasında yapılan anlaşmalara göre iskonto uygulanmasının, davacıyı bağlayıcılığının bulunmadığı, bu nedenle raporda betimlenen iskonto oranı/miktarı tatbik edilmeden davacının gerçek zararının tespiti gerektiği gibi 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 1. maddesine göre, Türkiye’de yapılan sınai, ticari, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyet çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tâbi olup davacı yanın zararı gidermek için gerekli onarım, parça ve işçilik hizmetinin de anılan yasa gereğince KDV’ye tâbi olması nedeni ile davacı lehine KDV dahil edilerek hasar tazminatına hükmedilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Bu hali ile davalı … şirketinin dava öncesindeki ödemenin mahsubu neticesinde tespit edilen 3.367,99-TL hasar bedelini tazminle yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır.
Değer kaybı istemi yönünden yapılan teknik ve hukuki değerlendirme kapsamında ise 09/10/2020 tarihinde yürürlüğe giren 2019/40 esas, 2020/40 karar sayılı Anayasa Mahkemesinin kararı kapsamında genel şartlar ifadesi iptal edilmekle (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.07.2011 tarihli ve 2011/1-421 esas, 2011/524 karar sayılı kararında; “Eldeki dava sonuçlanıp kesinleşmeden o davaya uygulanabilecek olan yasa metni Anayasa Mahkemesince iptal edilip, yürürlüğün durdurulmasına karar verildiğine göre, iptal kararı sonucu oluşan durumun 05/09/1960 tarihli, 21/9 sayılı YİBK’da belirtildiği üzere maddi anlamda kesinleşmemiş olup, derdest olan eldeki davaya da uygulanması zorunludur.” denilmiş, aynı yöndeki içtihat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21/03/2012 tarihli ve 2012/20-12 esas, 2012/232 karar sayılı kararında da oy birliği ile kabul edilmiştir. Keza 21/01/2004 tarihli ve 2004/10-44 esas, 2004/19 karar sayılı ve 03/02/2010 tarihli ve 2010/4-40 esas, 2010/54 karar sayılı kararlarında da; “Uygulanması gereken bir kanun hükmü, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilirse, usulî kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesinin iptal sonrası oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir.” yönünde değerlendirme ve açıklama yapılmıştır.) derdest dava yönünden bağlayıcı olup 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartlarına göre belirlenen değer kaybı hesaplama yöntemine göre değerlendirme yapılamayacağı sonucuna varılmıştır. Kabul edilen hukuksal durum gereğince Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk ve 4. Hukuk Dairesinin istikrar kazanan içtihatları doğrultusunda; aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2. el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış hâldeki 2. el piyasa değeri arasındaki fark, aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki onarılmış halinin rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmaya (farka) göre hesaplanması gerekmiş olup bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde, davacı yanın talep edebileceği değer kaybına dayalı maddi tazminat miktarının 3.500-TL olduğu tespit edilmiştir. Bu hali ile saptanan maddi tazminat miktarının zorunlu poliçe limitini aşmadığı, anılı kanuni düzenlemeler kapsamında davalı … şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında davacının işbu maddi zararını tazminle yükümlü olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Son olarak temerrüt tarihinin tespiti, faiz türü, ekspertiz masraf istemi noktasında inceleme yapılmış olup 2918 sayılı KTK’nın 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrütün gerçekleşeceği, dosya kapsamında davacının 10/10/2019 tarihli başvurusu kapsamında temerrüt tarihinin 21/10/2019 olarak tespit edildiği ve dava ve ıslah dilekçesinde temerrüt tarihinden itibaren en yüksek temerrüt faiz talep edildiği ancak kazaya neden olan aracın hususi vasıfta olması nedeni ile yasal faize hükmedilmesinin gerektiği gibi zararın tamamı için temerrüt tarihinin esas alınması gerektiği ( Emsal ilam:Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2020/1750 esas, 2020/4456 karar sayılı ilamı) anlaşılmıştır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/6276 esas, 2016/4564 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere ekspertiz gideri (dosyada mübrez faturaya bağlı 354 TL ekspertiz ücretinin) yargılama giderlerinden olup yargılama giderlerine eklenerek karar verilmesinin gerektiği, asıl alacak içerisinde hükmedilmesinin yerinde olmayacağı sonuç ve kanaatine varılmakla; davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
3.367,99-TL hasar onarım bedeli ile 3.500,00-TL değer kaybı alacağı olmak üzere toplam 6.867,99-TL maddi tazminatın 21/10/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-354,00-TL ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 469,15 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan (85,56 TL peşin harç+60,00 TL ıslah harcı olmak üzere) 145,56 TL harcın mahsubu ile bakiye 323,59 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafça yapılan 2.651,30 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 2.142,25 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
6- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
7- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.632,01 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
9- Devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.066,56 TL ‘sinin davalı taraftan, bakiye 253,44 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
10- Davacı tarafça yatırılan 44,40 TL başvuru harcı , 85,56 TL peşin harç ve 60,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 189,96 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır