Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/662 E. 2021/218 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/662
KARAR NO : 2021/218
DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 02/12/2019
KARAR TARİHİ : 08/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacı müvekkili şirket arasında 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde davaya konu Finansal Kiralama Sözleşmesinin akdedildiğini, davalı sözleşme hükümlerine aykırı davrandığından tarafına ihtarname keşide edilerek 60 günlük yasal süre içinde kira borcunun ödenmesi, aksi takdirde sözleşmenin feshedileceği ve fesih süresi sonundan itibaren 3 gün içerisinde sözleşme konusu malları teslim etmesinin ihtar edildiğini, işbu ihtarnamenin davalı şirket yetkisine usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davalı işbu ihtara rağmen borçlarını ödemediği gibi kendisine yüklenen edimleri kanuni süresi içinde yerine getirmediğinden sözü edilen finansal kiralama sözleşmelerinin münfesih olduğunu, 6361 sayılı Kanunun 23. maddesi uyarınca finansal kiralama konusu malın mülkiyetinin kiralayan şirkete ait olduğunu, nitekim taraflar arasında mevcut Finansal Kiralama Sözleşmesinde de kiralama konusu malların mülkiyetinin müvekkili şirkete ait olduğunun açık bir şekilde belirtildiğini, yine aynı Kanunun 31 ve 33. maddelerinde sözleşmenin feshi halinde kiracının malı iade ile yükümlü olduğunun belirtildiğini, davalının sözleşme hükümlerine uymaması neticesinde sözleşmenin feshedilmiş olması ve davalı ile müvekkili arasındaki sürekli borç ilişkisi sona erdiğinden davalının haksız zilyet durumuna düştüğünü, kiralama konusu malları bugüne kadar rızası ile müvekkiline iade etmediğini beyanla 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunu ve Finansal Kiralama Sözleşmesi gereğince mülkiyeti müvekkili şirkete ait Finansal Kiralama konu malların üzerindeki davalının haksız ve kötüniyetli zilyetliğine son verilerek sözleşmeye konu malların dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir kararıyla müvekkili şirkete teslimine, sözleşmenin feshinin tespiti ile birlikte finansal kiralama konusu malların müvekkile aynen iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, dava dilekçesinde mülkiyetine kendisine ait finansal kiralama konusu malların dava sonuçlanıncaya kadar teminatsız olarak kendisine teslimini talep ettiğini, finansal kiralama konusu malların davacı tarafa teslimine karar verildiğini, işbu kararın hatalı olduğunu, tedbirin kaldırılması gerektiğini, davacı tarafın Mahkemeyi yanılttığını, davalı müvekkili tarafından konkordato talebinde bulunulduğunu ve … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/ … Esas sayılı dosyası üzerinden konkordato talebi kabul edilerek müvekkiline 11/06/2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1 yıllık kesin mühlet verildiğini, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 1 yıllık mühlet içerisinde de “,,,Tedbiren, Finansal Kiralama yoluyla alınan ve halen mülkiyeti davacıya geçmemiş olan makinalarda dahil olmak üzere….davacıya teslimine bu makine, teçhizat ve araçların geçici mühlet kararından sonra da muhafaza altına alınmasının, başka bir yediemine veya davacı dışındaki herhangi bir ilgiliye tesliminin tedbiren önlenmesine” şeklinde tedbir kararı verildiğini, davacı tarafın söz konusu konkordato talebinden ve tedbirden haberi olmasına rağmen bu hususu Mahkememizden gizlediğini, davacı tarafın finansal kiralama konusu malların kendisine teslimini talep etmesinin hukuken de korunabilir olmadığını, zira davalı müvekkili şirketin finansal kiralama yoluyla davacıdan almış olduğu makinelerin toplam değerinin yarıdan fazlasının ödenmiş durumda olduğunu, makinelerin bugünkü ekonomik değerinin 4.000.000-TL ve davacının alacağından çok fazla olduğunu, hal böyle iken davacının herhangi bir ekonomik kaybı olmadığı gibi konkordato mühletini beklemesinde de alacağını tahsil anlamında bir riskinin bulunmadığını, söz konusu makineler işletmenin faaliyeti için zorunlu olup iade edilmesi durumunda konkordato mühleti içerisinde bulunan davalı müvekkilinin ekonomik varlığının tehlikeye düşeceğini, davalı müvekkilinin iyileştirme projesi içerisinde söz konusu makineler ile yapacağı iş karşılığı kazanacağı miktarın, borçların ödenmesi konusunda temel taşlardan biri olduğunu, davalı müvekkilinin finansal kiralama sözleşmesinin aynen ifasını 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 294/7 maddesi uyarınca üstlenmiş durumda olduğunu beyanla Mahkememizden verilen 02/12/2019 tarihli finansal kiralama konusu malların davacıya teslimine ilişkin ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunun 33. maddesi 4. bendi hükümlerine dayalı olarak açılmış olup, finansal kiralama konusu malların davalı kiracıdan alınarak, davacı kiralayana verilmesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmeleri 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunu’na uygun olarak düzenleme şeklinde yapılmıştır. Sözleşmelerde yazılı taşınır mallar kiralayan davacı tarafından kiracı davalıya teslim edilmiştir.
Mahkememizce davacı vekili tarafından sunulan sözleşmeler, teslim tutanakları, faturalar ve davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından davalıya gönderilen Noter ihtarnamelerinin tebliğ tarihleri itibariyle davalının, 79.415,21 Euro ve 994.280,74 TL borcunun bulunduğunu ve verilen süre içerisinde de ödeme yapılmadığını tespit ve beyan etmiştir. Davacı vekili 04/03/2021 tarihli dilekçesi ile davalı ile müvekkili arasında uzlaşma sağlandığını ve davanın konusuz kaldığını beyan etmiş, davalı vekili de bila tarihli dilekçesi ile taraflar arasında uzlaşma sağlandığını ve davacı tarafça sunulan sulh protokolüne bir diyeceklerinin olmadığını beyan etmiş olduğundan sunulan protokol doğrultusunda davanın esası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, her ne kadar dava tarihi itibariyle davacı taraf dava açmakta haklı ise de; protokolde davacı vekilinin harç ve yargılama gideri talep etmediği ve 08/04/2021 tarihli celsede vekalet ücreti taleplerinin de olmadığını beyan etmiş olduğu anlaşılmakla yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar ve ilam harcı 59,30 TL’nin peşin alınan 8.538,75 TL harçtan mahsubu ile kalan 8.479,45 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 151,00 TL posta ve tebligat masrafı, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 751,00 TL yargılama gideri ile 103,70 TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Taraflar arasındaki sulh protokolü kapsamında davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 08/04/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır