Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/644 E. 2020/118 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/644
KARAR NO : 2020/118

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2015
KARAR TARİHİ : 20/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekilinin davalı şirket arasında imzalanan 01.01.2014 tarihli satın alma sözleşmesine göre müvekkili firmanın davalı firmaya; “yumurta satışı yapacak; davalı firma da bunun karşılığı olan bedelleri müvekkilimiz firmaya 45 günlük vade içerisinde ödeyecektir.” şeklinde sözleşme yaptıklarını, müvekkilinin yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen, davalı firmanın sözleşmede belirtilen 45 günlük süre içerisinde cari hesapta görülen borcunu ödemediğini, borcun ödenmemesi sebebiyle başlatılan İstanbul … İcra müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına davalı tarafın haksız olarak itiraz ederek takibi durduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüyle davalının İstanbul … İcra müdürlüğünün … E sayılı dosyasında haksız ve mesnetsiz yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, önceki mutabakat protokolü ile ikrarla sabit hale gelen alacağa haksız ve kötü niyetli, olarak itiraz eden davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacının, müvekkili şirketten 66.054,64-TL alacaklı olduğunu iddia ederek 24.06.2015 tarihinde itirazın iptali davası açtığını, tarafların 01.01.2014 başlangıç tarihli satın alma sözleşmesi yaptıklarını, davacı şirkete 08.05.2015 tarihinde 60.165,00-TL ödeme yapıldığını, davacının işbu ödemenin hesabına yatırılmasından yaklaşık 50 gün sonra ikame ettiği davada bu bedeli alacağından mahsup etmeden haksız ve kötü niyetli olarak dava açtığını, müvekkilinin davacıya borcunun olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, davacının %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, her türlü yargılama masraf ve avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası incelendiğinde; Alacaklısının… Ltd. Şti., borçlusunun … olduğu, toplam 66.054,64-TL alacak yönünden açıldığı, 06/05/2015 tarihinde borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasında; alacaklı …Ltd. Şti vekilince, borçlu … A.Ş yönünden 13/04/2015 tarihli 120,010019 nolu cari hesap bakiye alacağının tahsili ile toplam 66.054,64TL talepli ilamsız takip yolu ile icra takibi başlatmıştır. Borçlu … Tic A.Ş vekilinin itiraz dilekçesinde özetle ; Taraflar 30/01/2014 tarihli satın alma sözleşmesi dahilinde çalıştığını, sözleşmenin 2. Mad tarafların cari hesap ilişkisi içerisinde çalışacaklarını 7. Maddesined ise 1 yıl süreli olduğunu, sözleşmenin hitamından bir ay öncesinde feshi ihbarda bulunulmadığı takdirde birer yıllık dönemler halinde yenileneceği düzenleneceğini, bu şartlar dahilinde taraflar arasındaki sözleşme 01/01/2016 tarihine kadar devam ettiğini, bu süre sona ermeden tarafların alacaklı veya borçlu olduğu tespit edilemeyeceğinden icra takibinin dönem sonu gelmeden icra takibi yapılması usul ve yasaya aykırı olduğunu, 01/01/2014 tarihli satın alma sözleşmesinin 5.7 maddesinde ise davacı taraf iade ürün olup olmadığını sormaksızın alacağını icra takibi yaptığını, sözleşmedeki ön şart gerçekleşmeden alacak talebi yerinde olmadığını, müvekkil şirketin takip alacaklısında muaccel borcu bulunmadığından borcun tamamına ve ferilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı, 13/04/2015 takip tarihi, 08/05/2015 hesap tarihli kapak hesabı özetle;
66.054,64 TL Takipte kesinleşen miktarı
3.005,498TL Tahsil harcı miktarı bakiye harç oranı (4,55)
27,70 TL Başvurma harcı miktarı
7.566,01TL Vekalet ücreti miktarı -tam
475,05 TL Toplam faiz miktarı
+___________
77.147,09 TL Yekün alacak
0,00 TL Yatan para miktarı
-____________
77.147,09TL Bakiye borç miktarı olarak hesaplanmıştır.
Mahkememizin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında Mahkememizce 27/12/2016 tarihinde verilen kararda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 2017/3158 Esas 2019/2520 Karar sayılı istinaf kararında; “…İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında; davacı tarafça davalı aleyhine 66.054,64 TL cari hesap bakiyesinin ödenmediği iddiası ile 13.04.2015 Tarihinde takip başlatılmıştır.
Borçluya, ödeme emri 28.04.2015’de tebliğ edilmiş, takip borçlusu süresi içince 04.05.2015’de takibe itirazda bulunmuştur. Dava ise; itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminat talepli olarak 24.06.2015 tarihinde açılmış ve asıl alacak üzerinden harç yatırılmıştır. Davacı vekili delil olarak satış sözleşmesini ve 45 günlük ödeme süresi yer alan fatura suretlerini, mutabakat örneğini sunmuştur.
Davalı davaya cevabında, 08.05.2015 tarihinde 60.165,00TL ödeme yapılmış olmasına rağmen mahsup yapılmadan davanın açılmış olduğunu belirtmiştir. Davacı vekili, duruşmadaki beyanında ödemeye bir itirazlarının olmadığını, icra dosyasındaki vekalet ücreti, icra harç ve masrafların ödenmediğini beyan etmiştir.
Borçlu tarafından takipten sonra ve davadan önce asıl borç ödenmiş olsa dahi; itiraz sonucu takip tamamen durmuş olmakla, icra giderleri, vekalet ücreti ve faiz vs. hususlar yönünden duran takibin devamı için itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar vardır.
İcra takibinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce borçlu tarafından ödeme yapılması halinde, yapılan bu ödeme düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden dava açılması gerekir. Dolayısıyla, takipten sonra, ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödemeler yönünden dava açılmasında, davacı tarafın hukuki yararı bulunmamaktadır. Nitekim aynı ilke, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12.11.2003 gün ve E:2003/19-589, K:2003/645 sayılı ilamında da benimsenmiştir.
Ne var ki, bu feri taleplere ilişkin hesaplamalar kararın infazı aşamasında icra müdürlüğünce yapılacak kapak hesabıyla yerine getirilir. Bu durumda; dava tarihinden önce ödenmiş olan kısım yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmuyor ise de; bakiye borç devam ediyor ise buna ilişkin ayrı hesaplama yapılması, borç tamamen ödenmiş ise mahkemece davaya konu borç fer’ileri ile ilgili rakam ve miktar belirtilmeksizin yalnızca alacak kalemleri belirtilerek itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesi gereklidir.
Davalının sunduğu cari hesap ekstresi ve faturalar incelendiğinde; takip konusu borcun 60.165TL’lik kısmının ödendiği, bakiye kısım yönünden iade faturaları düzenlendiği görülmektedir. İade faturaları yönünden davacı tarafın açık kabulünün olup olmadığı hususunda beyanı alınmamış, davacı vekili istinaf dilekçesinde de asıl alacağın tamamen ödenmediğini belirtmiştir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin bu husustaki istinaf istemi yerinde olup Mahkemece; 66.054,00 TL ödeme yapılmış kabul edilerek 08.05.2015 olan ödeme tarihi itibarı ile kapak hesabına göre karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenle taraf vekillerinin istinaf isteminin kısmen kabulüne; Mahkemece; davalı tarafın kendi cari hesap bakiyesinden mahsup ettiği ve birer örneğini sunduğu faturalar yönünden davacı vekilinin beyanın alınması ve beyana göre gerekli görüldüğü takdirde satış sözleşmesindeki iadeye ilişkin hükümlerin değerlendirilerek ticari defter incelemesi yapılması, keza neticeten iade faturalarının asıl alacaktan mahsubunun yerinde olmayacağı kanaatine varılması halinde değerlendirme yapılabilmesi için takipten sonra, davadan önce yapılan kısmi ödeme tarihine değin takip ferilerinin hesaplanarak bakiye borç miktarının tespiti hususunda bilirkişiden denetlenebilir rapor alınması için HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, kabul edilen istinaf sebebi dikkate alınarak bu aşamada sair istinaf istemlerinin incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir….” şeklinde verilen karar ile Mahkememizin …Esas ve … Karar sayılı dosyasında verilen kararın KALDIRILARAK, işbu dosyanın yukarıdaki esasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin UYAP sistemi üzerinden Mahkememize ibraz etmiş olduğu feragat dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan etmiş olup, feragate yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin UYAP sistemi üzerinden Mahkememize ibraz etmiş olduğu beyan dilekçesinde; davaya ilişkin olarak davacı tarafından davadan feragat edilmesi halinde vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce vaki feragat üzerine davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın vaki feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 797,78-TL harçtan 54,40-TL’in mahsubu ile arda kalan 743,38-TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan masrafın kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan masrafın, davalı tarafça talebi bulunmadığından masrafın kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.20/02/2020

Katip …

Hakim …